Katalog

EMEK 8 Madenci kadro istedi DOLAR Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu madenlerinde taşeron firmada çalışırken işten çıkarılan bir grup işçi, çalıştıkları dönemde kadrolu işçiyle aralarındaki maaş farkı için açtıkları davayı kazandı. Madenciler kadro da istedi. 2.9000 0.8 kuruş AVRO 3.2150 1.1 kuruş FAİZ 8.17 sabit Direniş karşıtı sendika BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 81.321 0.179 puan 834.93 0.99 lira 124.80 0.15 kuruş Perşembe 14 Temmuz 2016 emek@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Savcılık sansasyon peşinde’ Metal fırtına olarak hafızalara kazının direnişte Türk Metal yöneticilerinin Renault’dan eylemci işçilere müdahale etmesini istediği ortaya çıktı. Bursa’daki Renault Otomobil Fabrikası’nda rı Direktörü Radu Mavrodin arasındaki o yazışmalar, Bursa 5. İş dört işçinin ismini de vererek, “Sendikamızla uzun yıllar devam eden iyi ilişkilere zarar ve cağını taahhüt etmiştir. Sendikal özgürlüklere saygı, sadece işverenlerin değil, işçilerin ve bugünlere gelmesinde önemli katkılar sağlamıştır. Eylemler sürecinde de aynı duruşu çalışan işçilerin, geçen Mahkemesi’nde devam rilmemesi adına, işçi temsilcile sendikaların da dahil olduğu nu devam ettirmiş, toplu iş söz yıl Mayıs ayında baş eden, 14 Reno işçisinin, ri adı altındaki kişilerin muha yükümlülüktür.” leşme düzeni dışındaki taleple lattığı direniş hafıza HİLAL lardaki tazeliğini koru KÖSE işe iade davasının dosyasına girdi. tap alınmasından, faaliyetlerine müsade edilmesinden bir an Başkan’dan sitem re karşı tavrını net olarak ortaya koymuştur. Ancak, işyeriniz yor. Kısa sürede sek Türk Metal Sendika önce vazgeçilsin” dedi. Radu Mavrodin, 4 Aralık sözleşme dışı taleplere açık ka törün geneline yayılan sı Genel Başkan Yardım metal fırtına, ilk başta anlaşma cısı Yusuf Ziya Odabaş, 1 Ey Özgürlüğe çağrı 2015’te Türk Metal Sendika pı bırakmış, yetkisiz kişilerle sı Başkanı Pevrul Kavlak’a gön müzakere yürütüp süreci bes larla sonuçlanmıştı. Ancak, dü lül 2015’te, fabrika yönetimi Odabaş’a gönderilen, Oyak derdiği ihtar yazısında, işyerin lemiştir. İnsan kaynakları yet şük ücret ve fazla mesai uygu ne yazdığı dilekçede, istifaları, Renault Otomobil Fabrikaları deki provokatif eylemlere son kilileri, bu kişilerle, işyerinin lamalarıyla hak gaspları devam önceden kurgulanan bir sener A.Ş. adına Radu Mavrodin im verilmesini istedi. Birleşik Me açık yerlerinde, kooperatif bi edince, eylemler de devam etti. yo olarak olarak değerlendirdi. zalı yanıt oldukça düşündürü tal İş ile Türk Metal’in rekabe nası önünde sanki, çalışanla İşçiler diğer yandan da sendika ‘Yasadışılıklara’ hiçbir müda cü. Mavrodin, sendikal hak tinin fabrikada gerilime yol aç ra, bu kişilerin desteklendiğini mücadalesi veriyordu. Bir çok halede bulunulmamasından ya kın, yasa ve uluslararası söz tığını belirterek, “Sendikaların göstermek istercesine, ayakta işçi, Türk Metal Sendikası’ndan kındı. Mayıs’ta başlayan eylem leşmelerle güvence altına alın birbirlerine karşı tutumu nede ve banklarda oturarak görüşül ayrılıp, DİSK’e bağlı Birleşik lerle ilgili şunları söyledi: “Bu dığını anımsatarak, şöyle de niyle, işçilerimizin kışkırtıldığı müş, bu kişiler Birleşik Metal Metalİş Sendikası’na üye ol yasadışı sürecin kısa sürede vam etti: “Firma çalışanları, nı gözlemlemekteyiz” dedi. İş adına örgütlenme çalışmala du. Bunun üzerine, Türk Metal sonlandırılmaması, yasal zemin sendikal özgürlüğe sahip olan Kavlak’ın Mavrodin’e yanıtı rına başlamıştır.” Sendikası yöneticilerinin fabri dışına çıkan kişi ve gruplara kişilerdir. Firmanın, sendikal ise sitemlerle dolu. Kavlak, sen Mavrodin ise şu karşılığı ver ka yönetimine dilekçeler yazıp, gösterilen müsamahadan kay özgürlükleri kısıtlayıcı şekilde dikasının fabrikada iş barışını di: “Yönetimimizi sendikalar eylemci işçilere müdahale edil naklanmıştır. Toplu iş sözleşme baskı uygulaması söz konusu bozucu hiçbir eyleme başvur arası rekabetin tarafı yapmaya mesini istedikleri aylar sonra düzeniyle bağdaşmayan talep olamaz. Renault Grubu, 2013 madığını söyleyerek, şöyle de çalışan tüm yaklaşımlara kar ortaya çıktı. lere açık kapı bırakılarak, bu yılında imzaladığı anlaşma ge vam etti: “İyi ilişkiler çerçeve şı durup, objektif tutumumuzu Sendika yöneticileri ve süreç adeta beslenmiştir.” Oda reği, sosyal hak ve özgürlükle sinde, üretmek, kazanmak, ka sürdürmeye devam edeceğiz.” Renault’un İnsan Kaynakla baş, eylemleri koordine eden re saygı duyacağını ve koruya zandırmak hedefiyle işyerinin l İSTANBUL 17 bin işçi kaza kurbanı CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporu hakkında açıklama yaptı ve AKP döneminde en az 17 bin 57 işçinin önlenebilir nedenlerden yaşamını yitirdiğini kaydetti. Tanrıkulu, “AKP’nin iktidarda olduğu yıllarda iş cinayetleri arttı” diye konuştu. Rapora göre iş cinayetlerinin nedenlerini “Taşeronların esnek ve güvencesiz çalıştırılmaları, siyasal iktidarın sendikalaşmaya ve sendikalara karşı aldığı tutum, 4+4+4 ile çocuk işçiliğin yaygın hale getirilmesi, emeklilik yaşının yükseltilmesi, yaşlı işçilik sorunu, kadınlara yönelik eşitsiz istihdam ve ucuz işgücü politikası yaratma, sığınmacıların ve göçmenlerin tamamen güvencesiz koşullarda çalıştırılması ve bu koşulların ortadan kaldırılmaması” şeklinde sıraladı. Küresel talep güvenceli iş G20 ülkelerinden sendikaların katıldığı L20 Zirvesi, Çin’in başkenti Pekin’de “Yeni Ekonomik Büyüme Modelleri” gündemiyle başladı. “Nitelikli istihdam”, “Mesleki eğitim”, “Dijitalleşmenin İstihdama Etkileri”, “İklim Değişikliği” ve “Sendikal haklar” gibi konuların görüşüleceği toplantının sonuçları G20 Ekonomi Bakanları toplantısına iletilecek. L20 Zirvesi’ne katılmak üzere Çin’e giden DİSK heyeti Çin Komünist Partisi’ni (ÇKP), Çin Sendikalar Federasyonu’nu (ACFTU), Uluslararası Sosyal Bilimler Enstitüsü’nü ve çeşitli basın kuruluşlarını ziyaret edecek. DİSK Genel Başkanı Kani Beko “İstihdamın Geleceği” başlıklı konferans kapsamında bir konuşma yapacak. İşçi acımasız işverenin insafına bırakılmasın İşçi sendikaları, ülkede çalışacak yabancıların işverenin insafına bırakılmaması, rakip değil işçi sınıfının bir parçası olarak kabul ederken TMMOB, tasarının geri çekilmesini istedi. Hafta başında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme alınan yabancıya daha rahat çalışma izni verilmesini sağlayacak Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı’nı yorumlayan sendikalar, çalışanların insafsız işverenin insafına bırakılmaması gerektiğini savunurken, bazı meslek birliklerinden tasarının geri çekilmesi istendi. Katmerli sömürü “Türk İş olarak konuya iki yönlü yaklaşıyoruz” diyen Türk İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, ilkinin işin insani yönü olduğunu belirterek, “Ülkemize sığınmış insanları ötekileştirmek, onların sınır dışı edilmesini savunmak, hatta ırkçılığa varan davranış ve söylem içerisinde olmak, bizce doğru değildir” dedi. İstihdamı ilgilendiren ekonomik yönünün ise kendileri için daha büyük önem taşıdığını anlatan Kavlak, “Çünkü bu kişiler ne yazık ki yabancı kaçak işçi statüsünde zaten çalış maktadır ve alabildiğine sömürülmektedir. Çaresizlik nedeniyle asgari ücretin çok altında bir paraya çalışmaya razı olarak, bazı acımasız işverenlerin düşük ücret politikalarına alet oluyorlar” şeklinde konuştu. Kayıtlı işçi atılıyor Yabancıların, Türk işçilerle eşit koşullar altında, istihdam olanaklarına kavuşturulmaları nı talep ettiklerini belir ten Kavlak, bazı kö tü niyetli işverenle rin, kayıtlı işçile ri atarak Suriye li istihdam etme lerinin önüne ge çilmesini, bu ki şilere, sendika lara üye ol ma ve top lu iş sözleş melerinden yararlanma olanakları nın da sağ lanması ge rektiğini sa vundu. Çerkezoğlu ülkemizde mülteci olacağız TMMOB, tasarı hakkında “Yalnızca yabancı sermayenin talepleri göz önüne alınarak hazırlanmış ve ülkemizin çıkarları göz ardı edilmiştir” diyerek tasarının geri çekilmesini istedi. TMMOB’un adına Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz yaptığı açıklamada ‘yabancı mimar ve mühendislerin, hiçbir yetkilerini kanıtlamadan, beyanlarına dayalı istihdam edilebileceği’ tasarıya karşı çıktı. Tasarı için “Mevcut istihdam sorunları yanında yeni ve büyük bir sömürü, işsizlik, mesleki geleceksiz lik tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır” diyen Korkmaz “Bu tasarıyla yabancıların hizmet sunması veya ülkemizde çalışmasında hiçbir denetim veya kural olmayacak, beyana dayalı mantıkla yabancılara sınırsız hak ve özgürlükler teslim edilecektir. Mühendislik, mimarlık hizmetlerinin kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde, yeterli eğitim ve mesleki deneyimden yoksun yabancılar eliyle yürütülmesinin yaratabileceği faciaların ve yıkımların bedelini yine halkımız ödeyecektir” dedi. Rakip değil, sınıfın parçası DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, savaştan kaçıp Türkiye’ye göç edenlerin, mültecilik statüsü de dahil en temel haklarının tanınmadığı koşullarda bu insanlar yaşamlarını sürdürmek için kölece çalıştırılmakta, günde 20 lira yevmiye ile korkunç koşullarda, iş cinayetlerinin bile tespit edilemediği üretim süreçlerinde insafsızca sömürüldüğüne dikkat çekti. Çerkezoğlu, Türkiye’yi yönetenlerin göç men işçiler ile ilgili vakit geçirmeksizin Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) göçmen işçilerin haklarına ilişkin sözleşmelerini imzalamalı ve yürürlüğe koyması gerektiğini dile getirdi. ILO sözleşmelere göre göçmen işçiler; ücret, çalışma saatleri, izin, asgari çalışma yaşı, eğitim, sendika üyeliği ve barınma gibi haklardan eşit şekilde faydalanması gerektiğini belirten Çerkezoğlu, “Özetle göçmen işçileri Türkiye işçi sınıfının bir rakibi değil Türkiye işçi sınıfının bir parçası olarak görmeli ve onları da örgütlemeyi, onları da emeğin hakları mücadelesine katmayı hedeflemeliyiz” diye konuştu. Aydın Doğan Petrol Ofisi’nde örgütlü bir şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasıyla Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ve İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’nin de aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı dava 23 Kasım’a ertelendi. Konuyla ilgili açıklama yapan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, davanın hukuki dayanağı olmadığını belirtti. Kişisel olarak bu şirketin yönetiminde bulunmadığını, dolayısıyla hiçbir hukuki ve idari sorumluluk üstlenmediğine dikkat çeken Doğan, “Aynı suçlamalarla ilgili olarak Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da bir soruşturma yürütülmüş ve bu çerçevede 2014 yılında bir dava açılmıştı. Bu davanın iddianamesinde sanık olarak yer almadığım gibi, iki yıldan beri süren yargılamada da adım bir defa bile geçmemişti. Buna rağmen savcılık makamı beni bu iddianameye dahil ederek kamuoyunda sansasyon yaratmayı, benim itibarıma zarar vermeyi hedefledi” diye konuştu. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Adem Meral’in, Petrol Ofisi’nde 20012008 yılları arasında örgütlü bir şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasına ilişkin hazırladığı 85 sayfalık iddianamenin kabulüne karar veren mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 13 Temmuz’da yapılmasını kararlaştırmıştı. l Ekonomi Servisi Hyster TSM ile Türkiye’de Forklift, istif makinesi ve liman ekipmanları üreticisi Amerikan Hyster, yeni bir yapılanma ile Türkiye’de. Bu kapsamda yüzde 90’ı yabancı, yüzde 10’u Türk ortaklı TSM Global Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş ile anlaşma imzalayan şirket, sektörel ve ulusal medyaya daha yakın olmayı amaçlayan aktiviteler düzenleyecek. TSM Global üst yönetisi(CEO) Taner Sönmezer, hedeflerinin Hyster’i Türkiye’de lider yapmak olduğunu söyledi. En önemli amaçlarının kullanıcının kolayca kullanabilip bakımını basit bir şekilde yapabileceği ürünler sunmak olduğunu söyleyen Hyster Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri Başkanı Harry Sands, şirketlerinin bu amaçlarına ulaşmadaki stratejilerinin ortakları olduğunu belirterek; “TSM Global’in bizi yeni bir aşamaya taşıyacağını düşünüyorum” dedi. l Ekonomi Servisi 1 milyarlık işbirliği REPIE, Turkmall’a ait dört projeyi gayrimenkul yatırım fonu kurmak amacıyla satın alıyor. REPIE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, Uniq İstanbul, Novada Outlet Söke, Novada Outlet Akhisar ve Novada Tokat için birer yatırım fonu kurulacağını açıkladı. Turkmall projelerinden oluşturacak dört fonun üçü için SPK’ye başvurduklarını ve fonların toplam büyüklüğünün 1 milyar lira olacağını belirtti. REPIE Yönetim Kurulu Üyesi Emre Çamlıbel de önümüzdeki 3 yılda kuracakları yatırım fonlarının toplam değerinin 3 milyar liraya ulaşmasını beklediklerini dile getirdi. Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Hans Otto Nagel ise ortaklığın yeni alımlar ile devam edeceğini söyledi. l Ekonomi Servisi C MY B