Katalog

DUNYA Çarşamba 8 Haziran 2016 Berlusconi Berlusconi hastaneye kaldırıldı İtalya’nın eski başbakanı Silvio Berlusconi kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle hastaneye kaldırıl dı. 79 yaşındaki politikacının yıllardır kalp piliyle yaşadığı ama son dönemde büyük bir rahatsızlık yaşamadığı belirtildi. Netanyahu [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Netanyahu’ya yardım skandalı İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Fransız işadamı Arnaud Mimran’ın 2001 yılında kendisine 40 bin dolar verdiğini kabul etti. Ancak o sırada resmi bir görevi olmadığını hatırlatarak bunun politik yardım olmadığını savundu. 7 ABD FBI’ya sınırsız Berlin küplere bindiinternetgirişimi Obama yönetimi, Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) internet kullanıcılarının tarayıcı geçmişleri ve diğer elektronik verilerine terör ya da casusluk suçlaması olmadan erişebilmesi için tasarı hazırlıyor. Altı yıl önceki benzer bir girişim, kişisel gizlilik eleştirilerine takılmıştı. POLONYA NATO için seferberlik Temmuzda NATO zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırlanan Polonya’da ‘toplumsal seferberlik’ ilan edildi. Okullarda NATO dersleri verilen öğrenciler için askeri pikniklerden komünizm karşıtı oyunlara dek çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Polonyalı isyancıların anısına halk koşuları düzenleniyor. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER S. Arabistan’a jet aklama Birleşmiş Milletler, Yemen’deki çocuk ölümlerinden sorumlu tuttuğu Suudi Arabistan’ı yalnızca 4 günde kara listeden çıkardı. Riyad’ın itirazı üzerine ortak değerlendirme yapılması kararlaştırıldı. Suudi öncülüğündeki koalisyonun bir yıldır bombaladığı ülkede geçen yıl 785 çocuk öldü. AVRUPA BİRLİĞİ Afrika’yla Türk tipi anlaşma Avrupa Birliği, Türkiye ile vardığı mülteci anlaşmasının benzerlerini Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle imzalamak için harekete geçti. İlk aşamada Tunus, Nijer, Etiyopya, Mali, Senegal, Nijerya ve Libya ile anlaşma imzalanmasına çalışılacak. 2020’ye dek planlanan bütçe 8 milyar Avro. SURİYE Nusra’dan Alevi katliamı çağrısı Kaide’nin Suriye kolu Nusra’nın ideoloğu Sami Ureydi, Alevilere katliam çağrısı yaptığı yeni bir video yayımladı. Alevilerin tüm Müslümanları yok etmek istediğini öne süren cihatçı Ureydi, “Suriye toprakları Alevilerden arındırılmalıdır. Onlar Yahudi ve Hıristiyanlardan daha kâfirdir” dedi. Alman meclisinin Türkiye kökenli milletvekillerine ‘kanı bozuk’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki yağıyor. Merkel ‘Akıl almaz’ dedi Kirli sığınmacı pazarlıkları ve şiir kriziyle Almanca manşetlerden aylardır inmeyen Cumhurbaş ğı suçlamalar ve kullandığı ifadeler akıl almaz” dedi. Milletvekillerine yönelik tehditleri kınayan meclis başkanı yasalar çerçevesinde gereken tepkiyi gösteririz” dedi. ‘Tahrikçilik yapıyor’ Soykırım tasarısına destek veren ve ölüm tehditleri alan Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’in kişisel kanı Tayyip Erdoğan, şimdi de Türkiye kökenli milletvekillerine yönelik sözleriyle şimşekleri üzerine çekti. ‘Ermeni Soykırımı’nı tanıyan Alman Federal Meclisi’nin Türkiye kökenli 11 milletvekiline “kanı bozuk” diyerek kan testinden geçmelerini isteyen Erdoğan, “Onlar bu ülkedeki bölücü terör örgütünün Almanya’daki uzantılarıdır” demişti. Yasal tepki uyarısı Norbert Lammert, meslektaşlarıyla “dayanışma içinde” olduklarını bildirdi. Yazılı açıklama yapan Lammert, “Kim hangi şekilde olursa olsun bir milletvekiline yönelik baskı uygulamayı denerse, böylelikle tüm parlamentoya ve demokrasimize saldırmış olacağını bilmelidir. Bu durumda, mevcut Meclis Başkanvekili Claudia Roth ise Erdoğan’ın açıklamaları karşısında Başbakan Merkel’i harekete geçmeye çağırdı. Erdoğan’ın “tahrikçilik yaptığını” savunan Roth, “Başbakan net bir tavır sergilemek zorunda. Erdoğan’ın yaptığı tüm teamüllere aykırı, sineye çekilmemeli” dedi. Türk diplomat bakanlığa çağrıldı internet sitesi ‘Aslan Neferler Tim’ tarafından hack’lendi. Sosyal medyada yüzlerce hakaret dolu mesaj ve ölüm tehditleri aldıklarını belirten Sol Partili Sevim Dağdelen ve Yeşiller vekili Özcan Mutlu da Merkel’i açık tavır almaya çağırdı. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert’in önceki gün yaptığı, “Bazı milletvekillerimizin terörizme yakınmış gibi gösterilmesi bizim için hiçbir şekilde kabul edilir değil” açıklamasından sonra, Başbakan Angela Merkel de sessizliğini bozdu. Merkel, “Vekillerin tümü göreve özgürce seçilmiştir. Türkiye tarafının yaptı Almanya’nın, soykırım tasarısına evet oyu veren milletvekillerine ve tasarının kabulüne yönelik Türkiye tarafından dile getirilen eleştirileri görüşmek üzere Türk diplomatı görüşmeye çağırdığı öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türk diplomatın son günlerde Federal Parlamentonun Ermeni soykırım ka rarı nedeniyle gelişen olayları görüşmek üzere, dün Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı belirtildi. Görüşmede, Türk diplomata geleneksel TürkAlman dostluğunun hatırlatıldığı belirtilirken, Alman milletvekillerine yönelik son açıklamaların bu dostlukla bağdaşmadığı ve anlaşılır bulunmadığının da açıkça ifade edildiğine dikkat çekildi. Özdemir Eski dışişleri bakanı, Demokrat Parti’nin adaylığı için gerekli delege sayısına ulaştı Hillary Clinton kritik eşiği geçti Hillary Clinton (68) 2008 yılında başkan adaylığı yarışını Barack Obama’ya kaptırmıştı. Delege sınırını aşmasının ardından önceki gün Kaliforniya’da neşeli tavırlarıyla dikkat çekti. ABD tarihinde ilk kez bir kadının resmi başkan adayı olması ihtimali belirdi. Hayatını siyasete adayan, 90’lı yılların first lady’si, 2000’lerin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Demokrat Parti’de doğrudan aday olmayı sağlayan delege sayısına ulaştı. Amerikan basını Clinton’un 2383 delegeye ulaşmasının ardın dan adaylığını ilan ederken rakibi Vermont Senatörü Bernie Sanders 1689 delegede kaldı. Clinton haberin ardından “Eşi benzeri görülmemiş tarihi bir anın eşiğindeyiz” yorumunu yaparak “Yarın altı eyaletlerde seçim var ve buralarda her bir oy için mücadele edeceğiz, özellikle de burada, yani Kaliforniya’da” dedi. Sanders kararlı Ancak bu sonuçlar, Clinton’un seçimlerde Demokrat Parti’nin kesin başkan adayı olduğu anlamına gelmiyor. Zira, parti önseçimlerinde toplam 4 bin 763 delege iki aday arasında dağılacak. Bun ların 712’sini partinin ileri gelenlerinden oluşan ve 2528 Temmuz’da yapılacak kongreye dek kararını değiştirme hakkı da olan süperdelegeler oluşturuyor. Son sonuçlara göre Clinton’un adaylığına yeşil ışık yakan 571 süperdelege görülüyor. Ancak bu delegeler kurultaya kadar Sanders lehinde oy kullanma hakkına sahip. Nitekim Sanders, “Sonuna kadar yarışı bırakmayacağız” dedi. Obama destekleyecek Amerikan basını dün şimdiye kadar yarışta sessizliğini koruyan ABD Başkanı Barack Obama’nın da artık Clinton’u desteklemeye hazır olduğunu yazdı. Obama’nın birkaç gün içinde Clinton’a açık desteğini sunacağı iddia edildi. Bir kaynak Başkan Obama’nın pazar günü Sanders’ı arayıp “Yarıştakiyle durumuyla ilgili” bir konuşma gerçekleştirdiğini aktardı, ancak detaylı bilgi vermedi. Beyaz Saray ise bu bilgiyle ilgili sorulara net bir yanıt vermedi. ‘Erdoğan’ın hayalleri Halep’e gömülecek’ Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, 13 Nisan’da düzenlenen seçim sonrası kurulan halk meclisine ilk hitabında “terörle mücadeleye devam” sözü verdi. Devlet televizyonundan da yayımlanan konuşmasında Esad, martta Palmira’yı IŞİD’in elinden kurtardıklarını hatırlatarak, “Suriye’nin her bir karış toprağını özgürleştirmeye devam edeceğiz. Tek seçeneğimiz zafer. Aksi halde Suriye yoluna devam edemez” dedi. Saldırıların Suriyelileri bölemeyeğini ve mezhepsel ayrımın öldüğünü savunan Esad, Türkiye’yi Halep’e binlerce militan göndermekle suçladı. “Erdoğan’ın faşist rejimi Halep’e odaklandı, çünkü Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler projesi için son umudu Halep. Halep bu umutların ve hayallerin gömüleceği Abbas mezar olacak” diye konuştu. Öte yandan halk meclisi nin ilk oturumunda yapılan oylamada başkanlığa seçilen Baas partili Hediye Abbas, Suriye tarihindeki ilk kadın meclis başkanı oldu. Fırat Üniversitesi’nde ziraat mühendisliği profesörü olan 58 yaşındaki Abbas, Deyr ez Zor vekili olarak meclise girmeye hak kazanmıştı. Esad Sığınmacı anlaşması mahkemede Avrupa Birliği (AB) ile Ankara’nın 18 Mart’ta imzaladığı anlaşma mahkemeye taşındı. AFP haber ajansı, iki sığınmacının AB’nin en yüksek yargı organı olan Adalet Divanı’na “Sığınmacı anlaşmasının iptali” için başvuruda bulunduğunu yazdı. Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak “Bunun bir ilk” olduğunu söyledi. Ancak başvurunun kabul edilmeyebileceğini vurguladı. Sığınmacıların argümanları henüz bilinmiyor. Anlaşma, ‘yasadışı’ yollarla Avpupa’ya geçen sığınmacıların geri göndedilip Türkiye’deki kamplardan sığınmacıların Avrupa’yla gönderilmesini kapsıyordu. Soğuk Savaş’tan beri en büyük tatbikat Dev tatbikat Polonya’da başladı. NATO Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük savaş tatbikatına Polonya’da başlarken dün 2 bin askerin katıldığı açılış töreniyle şov yaptı. ANAKONDA16 operasyonu kapsamında Polonya’nın Torun kentine paraşütle inen askerler burada Vistula Nehri üzerindeki bir köprüyü onardı. Ukrayna krizini gerekçe gösteren NATO, 2014’ten bu yana Rusya sınırın daki varlığını arttırıyor. ANAKONDA16 kapsamında görev alacak 31 bin askerin 14 bini ABD’den ve uzmanlar bunun bir gövde gösterisi olarak değerlendiriyor. Temmuzda Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenecek NATO zirvesi öncesi yapılan tatbikata “gereksiz” diyen Rusya ise Polonya’da böyle bir atmosfer yaratmanın doğru olmadığını savunuyor. Muhammed Ali kim, siz kim... Şu dünyanın işine bakın... Cassius Marcellus Clay, Jr., namıdiğer Muhammed Ali, daha toprağa girmeden cenazesi üzerinden “prim yapmaya” kalkışan kalkışana! Eski dünya ağırsıklet boks şampiyonunu 3 Haziran’da 74 yaşında kaybettik. Epeydir Parkinson’dan mustaripti. Konuşma dahil pek çok yeteneğini yitirmişti. Eşi Lonnie’nin deyişiyle “insanlarla gözleriyle, kalbiyle konuşmaktaydı”... Cuma günü ABD’nin Kentucky eyaletinin Louisville kasabasındaki memleketinde toprağa verilecek. Neyse ki törende “ileri gelen katılımcı sayısının çokluğu” gerekçe gösterilerek, kendisiyle alakasız isimlerin, anısına dünyaya kendi promosyonlarını yapmalarının önüne geçildi. HHH O, çocukken yüreklerimize kazınan “kelebek gibi uçan, arı gibi sokan adamımız”. “Eski Türkiye”nin siyahbeyaz TRT’sinde maçlarını izlemek için sabaha karşı uyanır, dövüşlerini koltukların üzerinde zıplayarak izlerdik. Sayesinde boks sporunu sevdik. Doğru, boks pek çok insan için şiddet yüklüdür. Ama sevenleri için kahpeliklerle dolu bir dünyada rakiple teke tek hesaplaşma iradesi ve insana dair cesareti gerektirir. Ve Muhammed “boksun en büyüğüdür”. Belki dünyayla hem yumruklarıyla hem de sivri diliyle hesaplaştığından... HHH Ömrümüzün bir kısmı da onun yaşam yolunu izleyerek geçti. Demeçlerini okuduk, dinledik, filmlerini izledik. Nevi şahsına münhasırdı. Ne melekti ne aziz... Her insan gibi koşullarının ürünüydü. Yani Afro Amerikalılara en insanlık dışı zulümlerin reva görüldüğü bir coğrafyanın. Kimileri onu “sivil haklar aktivisti” diye ansa da pek öyle değil. ABD’de Martin Luther King’in 1963 Ağustos’unda namlı “Bir Hayalim Var” konuşmasını yaptığı dönemde trendler sivil haklar, entegrasyon iken; 22 yaşındaki Muhammed Ali açıkça ırk ayrımcısı reaksiyoner bir hareketten etkilendi. Kin ve nefret telkin eden, beyazları “mavi gözlü şeytan”, kendini ise “mesih” ilan etmiş Elijah Muhammed’in “İslam Ulusu” hareketine katıldı, “PR adamı” oldu. Değişimi yaş aldıkça geldi. Elijah Muhammed’in 1975’teki ölümüyle ayrılıp “hakiki İslam” olduğuna inandığı yolu seçti. Beyaz adamla çalıştı ama onlara tenezzül etmedi, çalıp çırpmadı, haksızlık yapmadı. HHH Onu ayrı ve özel kılan asla “mağduru” ve “ağlak”ı oynamaması. Mazlumiyet edebiyatına yatıp sinsilik ve kurnazlıkla yalan dolana sapmadı. Onu kimse kandıramadı. Ringde yumruklarını konuştururken ırkçılığın, savaşın, şiddetin ve militarizmin karşısında durdu. 1975’te Vietnam Savaşı’nda askere gitmeyi reddedip “Viet Kong ile kavgam yok. Hiçbir Viet Cong bana nigger (zenci) demedi” diyerek hapsi göze aldı, lisansı ve unvanlarından oldu. Zulme prim vermezken sıradan Amerikalıyı düşünmeye sevk etti. “Dünyada şiddetin en büyük kaynağı kendi hükümetim. Buna sessiz kalamam” derken “hain” etiketlerine boyun eğecek hali yoktu. “Boks makineli silahlarla, bazukalarla, el bombalarıyla, bombardıman uçaklarıyla savaşa gitmeye benzemez. Ben boks yapıyorum, temiz dövüş kazanıyorum. Fakat savaşta niyet öldürmek, öldürmek, öldürmek ve masum insanları öldürmeye devam etmektir” diyen oydu. Son tahlilde inançları bizi ilgilendirmez. Nasıl durduğu ve insanlık tarihinde yerini nasıl aldığı ilgilendirir. Ve o yerin ülkemizde Deniz Naki gibi genç sporculara ve Amedspor gibi kulüplere sırf barış pankartı açtılar diye binbir haksızlığı reva görenlerle hiç alakası yok. Üzerine alınacaklara edilecek tek laf: “Kelebek gibi uçup, arı gibi sokan” adam kiiiim, siz kim! IŞİD’ciler çıkışı Türkiye’de arıyor IŞİD’e katılmaktan pişman olan ve ülkelerine dönmek isteyen yabancı savaşçıların yolu Türkiye’den geçiyor. ABD’nin saygın Wall Street Journal gazetesi Türkiye’de altı Batılı ülkenin diplomatik temsilcileriyle konuştu. Buna göre sonbahardan beri 150 yabancı savaşçı ülkelerine dönmek için Türkiye’deki yabancı temsilciliklere başvurdu. IŞİD’den kaçmaya karar veren savaşçılar kendi çabalarıyla Türkiye sınırına geliyor. Önce Türk istihbaratı tarafından 1 ay sorgulanıyorlar. Daha sonra büyükelçiliklerine teslim ediliyorlar. Bazı militanlar ise sınırdan geçip İstanbul ya da Ankara’da kendi temsilciliklerinin kapısına dayanıyor. Burada Suriye’de yardım dağıttıklarını, o sırada pasaportlarını kaybettiklerini söylüyorlar. Bir konsolos çalışanı bu kişilerin kendi istihbaratçıları tarafından da sorguya alındığını belirterek, “Biz savaştıklarını düşünüyoruz. Ama kesin bilemiyoruz. Ve serbest kalıyorlar” diyor. C MY B