14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CEREN GayrimenkulKUMBASAR [email protected] @cerenkumbasar TASARIM: SERPİL ÜNAY Demokratik şehircilik Kadıköy Belediyesi Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Mahalleliyi, sosyoloğu, çevre gönüllülerini, muhtarı, kent savunması üyelerini, mimarları ve şehir plancılarını Caferağa için bir araya getirdi 89 tasarımın yarıştığı Caferağa Spor ve Kültür Merkezi’nde kazanan proje Ferhat Hacıalibeyoğlu ve ekibine ait. Şehircilik Türkiye’de yeni bir kavram. Konut sektörünün beklentilerin üzerinde ve kontrolsüz büyümesiyle birlikte şehir plancılığının önemi de değeri de anlaşıldı. Hatalı planlamaların acısını çeken vatandaşlar artık şehirlerine sahip çıkmak için her zaman olduklarından daha duyarlı. Hemen her semtte çevre gönüllüleri, kent savunma toplulukları var. Amaçları ortak. Şehirlere sahip çıkmak. Hayatının tamamını geçirdiği mahalledeki bir ortak alana, o mahalleye hiç gitmemiş birinin dayatma kararıyla değil, projelerin kendisini temsil eden birinin de içinde olduğu bir takımla, ihtiyaçların ve sorunların baz alınarak o semtin dokusuna, tarihine, ruhuna uygun olarak gerçek leştirilmesi. Nereden baksanız 10 yıldır şehircilik le ilgili her konuşmada, her yazıda şehir planlamasının sosyologlarla, sivil toplum örgütleriyle, şehir plancılarıyla, mimarlarla yapılması gerektiğini vurgulamaya çalışırım. Ancak şimdiye kadar tamamı doğru adımlarla gerçekleştirilmiş bir dönüşümle hiç karşılaşmamıştım. Çevre gönüllüleri Geçen hafta Kadıköy Çevre Gönüllülerinin basın açıklaması için gittiğim bir organizasyonda, yine tesadüfen öğrendim ki hayallerimiz gerçek olmuş. İşte o proje; Caferağa Spor ve Kültür Merkezi. Kadıköy ilçesinde olan bu spor merkezinin yenilenme ihtiyacının ortaya çıkmasıyla beraber, mahalledeki ve bölgedeki eksiklerin tespiti için orada oturanlara başvuruluyor. Kadıköy Çevre Gönüllüleri davet ediliyor, sivil toplum örgütleri işin içine giriyor. Geliştirilecek proje için sadece ihtiyaç belirlenmesi değil yapının tasarım aşamasında da orada oturanların söz sahibi olabilmesi için de bir yarışma düzenleniyor. Bu yarışmanın jürisi de sürecin kendisi kadar dikkat çekici. Kadıköy Kent Savunması Zira jüri, danışman jüri ve asıl jüri olarak ikiye ayrılmış. Aralarında çevre gönüllüsü, Kadıköy Kent Savunması temsilcisi aynı zamanda mahalleli olan Güneş Gürsel de var, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent temsilcisi de. Ju ri başkanı ise Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden kısa süre önce emekli olan Prof. Dr. Haydar Karabey. Jürinin titiz ve haliyle uzun değerlendirmelerinden sonra yarışmanın kazananı ise Ferhat Hacıalibeyoğlu ve ekibi. Caferağa Spor ve Kültür Merkezi, kazanan tasarımıyla veya kusursuz uygulamasıyla değil geliştirilme süreciyle bir ilk oldu. Mahalle muhtarından şehir plancısına, sosyologdan mimarlara olması gereken herkes bir aradaydı. Dolayısıyla da bu proje sadece bir spor ve kültür merkezi değil aynı zamanda kent kültürüne, belleğine, vatandaşa ve haklarına sahip çıkan bir örnek. Umarız bu projenin süreci diğer belediyelere ve proje geliştiricilerine ilham olur. SEKTÖRDEN %6.4 daha çok aldık Türkiye genelinde konut satışları 2016 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,4 oranında artarak 114.800 oldu. Konut satışlarında, 21.638 konut satışı ile en yüksek pay (%18,8) yine İstanbul’un. Satış rakamlarına göre İstanbul’u, 11.408 konut satışı ile Ankara, 6697 konut satışı ile İzmir izledi. Konut satışının en düşük olduğu iller sırasıyla 5 konut ile Hakkâri, 13 konut ile Ardahan ve 33 konut ile Şırnak oldu. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın yine Mayıs ayına göre %11.6 oranında azaldı ve toplamda 35.423’e ulaştı. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı ise %30,9. İpotekli satışlarda ise İstanbul 7.350 konut satışı ile %20.7 paya sahip oldu. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu şehir %46.7 ile Artvin oldu. 79.377 konut el değiştirdi İpotekli olmayan konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %17.1 oranında artarak 79.377 oldu. İpotekli olmayan konut satışlarında İstanbul 14.288 konut satışı ve %18 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ipoteksiz satışların payı %66 oldu. Ankara 6852 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4488 konut satışı ile Van izledi. İpoteksiz satışların en az olduğu il 4 konut ile Hakkâri oldu. İlk defa satılan konut Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı geçen yılın mayıs ayına göre %14.4 artarak 56043 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %48.8 oldu. İlk satışlarda İstanbul 11221 konut satışı ile en yüksek paya (%20) sahip olurken, İstanbul’u 4395 konut satışı ile Van ve 4343 konut satışı ile Ankara izledi. Boğaziçi Mezunlar Derneği (BÜMED) tarafından işletilen Kilyos BURCBeach’te yaz sonuna kadar 40 m2’lik ofisle hizmet veren Workinton açıldı. Artık öğle tatilinde denize girip güneşlenilebilecek ofisler de var. Böyle çalışmaya can feda 8 milyona varan serbest çalışana özel olarak geliştirilen yeni ofis ortamı BÜMED tarafından işletilen Kilyos BURCBeah’te hizmete girdi Mobil ve serbest çalışanlar için çalışma alanları sunan Workinton, yaz sıcaklarının bunalttığı şu günlerde ofisi plaja taşıdı. Boğaziçi Mezunları Derneği (BÜMED) tarafından işletilen Kilyos BURCBeach’te bir şube açan Workinton, bilgisayar başında çalışanların güneşlenip denize girmesine fırsat tanıyor. Workinton kullanıcıları, bilgisayarları ile BURCBeach’te kumlar üzerinde güneşlenip, terasta minderlerin üzerinde çalışmanın keyfini çıkarıyor. Kaçış noktası Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (BÜMED) Kilyos Sarıtepe Kampusu’nda faaliyet gösteren BURCBeach, sıcaktan bunalan mobil çalışanların kaçış noktası oluyor. BÜMED ve Workinton arasında yapılan anlaşma ile BURCBeach’te 40 metrekarelik bir ofis alanı oluşturuldu. Yaklaşık 25 çalışana aynı anda hizmet verecek BURCBeach Workinton, öğle arasında denize girmeyi hayal eden çalışanların derdine derman oluyor. 8 milyon serbest çalışan Workinton CEO’su Gökhan Beydoğan, kuruluş amaçlarının sayısı 8 milyona varan mobil çalışanı mutlu etmek olduğunu söyleyerek, “Yazın sıcağından bunalanlara deniz, kum ve güneş alternarifi sunuyoruz. İş dünyası gelişiyor ve ortaya yeni talepler çıkıyor. Biz de bu ihtiyaçları gözetiyor, çalışanların daha verimli olması için fiziksel, ruhsal ve sosyal ortamları hazırlıyoruz” dedi. Workinton’un en havadar ve havalı şubesi olan BURCBeach Workinton, haftanın tüm günleri Workinton üyelerini ağırlıyor. Mobil çalışanlar sadece mayo ve bilgisayarlarını alarak, çalışmanın en serin halini deneyimliyor. Pazar 26 Haziran 2016 Evin dışı tabiata, içi insana göredir. Alain KENDİNDEN MENKUL CEREN KUMBASAR Deprem geliyorum der Cumartesi sabahına deprem haberleriyle uyandık. En korktuğumuz şeyden en çok ve istikrarla kaçma özelliğimizden olsa gerek, bir hafta önce de aynı fayda bir sarsıntı gerçekleşmişti ancak bunu da günlük hayatımızın bir parçası gibi görüp geçmiştik. Bu sarsılma da onlardan biri olacak elbet. Açıkcası hangisini kanıksamak daha kötü düşünmek lazım, haftalarca devam eden sokağa çıkma yasakları, her gün ölen şehitler mi yoksa ortada şehir de bırakmayacak bir deprem haberi mi? Kanıksadığımız şeylerin anormalliğini fark edebildiğimiz bir an, kısacık bir an bile olacak mı ben hâlâ yaşıyorken, merak ediyorum doğrusu. İddia ediyorum, deprem Türkiye’nin en önemli ve en kolay çözülebilecek sorunudur. Çözüm bellidir çünkü. Çözüm için kaynaklar da bellidir. Ancak, yapılması gereken ve her nasılsa 99 depreminden beri hiçbir belediyenin yaptığına şahit olmadığımız bir dizi çalışmayı periyodik ve tutarlı olarak yapmak ve takip etmek gerekir. Hasarlı ve eski binaların tespiti. Hasarlı binaların hasar oranlarının tespiti. Hasarlı ve ömrünü tamamlamış binalar için iş planı. Sadece bu işle ilgilenecek bir ekip. Eşzamanlı olarak deprem bilinci için sosyal projeler yaparak vatandaşa eksiksiz ve doğru bilgi vermek. Şimdiye kadar ne röportaj yaptığım başkanlarda ne birlikte çalıştığım ya da takip ettiğim belediyelerde böyle bir iş akışı görmedim. Bırakın iş akışını, hasarlı bina sayısı sorusuna hemen cevap veren bir belediye başkanı da görmedim. Deprem acil eylem planını zorunlu hale getiren bir bakanlık zaten hak getire. Deprem yönetmeliğinden sonra yapılan yeni binalarda bile deprem yönetmeliğine uygunluktan şüphe edilen bir sektördeyiz. Denetim, kişisel inisiyatiflerini kullanmaya muktedir insanların elinde. 99 depreminin üzerinden 17 yıl geçti. 202 ay. 6051 gün. Sizce bu süre zarfında, sadece sponsorlu sosyal etkinliklere İstanbullu belediyelere harcanan para miktarı ne olmuştur? Sizce sadece ramazanlarda yurtdışında iftar çadırları kuran belediyeler bu iş için ve bu seyahatlerin halkla ilişkiler çalışmaları için ne kadar harcamıştır? Sizce sadece yılbaşında organize edilen konserlerin, eğlencelerin bütçesi nedir? Peki özel günlerde sokak süslemeleri için harcanan para ne kadardır? Ben size söyleyeyim, gösterişe ve popüler kültürün gereklerine harcanan bütçeler İstanbul’daki bütün hasarlı binaları güçlendirmeye yeter de artar bile. Madalyonun diğer yüzünde hasarlı veya kentsel dönüşüme girmiş binasını ısrarla müteahhite vermeyen, eski binasına güç tespiti yaptırmayan, güçlendirilmesi gereken binada oturan, kiracısını oturtan çok sayıda kişi de yok değil. Ancak bu insanların bu bilinçsizlikte ve/veya mecburiyette olmalarının nedenleri de ne yazık ki yine aynı kapıya çıkıyor. Deprem, bir coğrafi gerçek. Bu gerçek her an yanı başımızda duruyor, belki bir 17 sene daha bize uğramayacak belki de yarın başka şeyler konuşuyor ya da konuşamıyor olacağız. İşte o yüzden, yarından itibaren, oturduğunuz evin, gittiğiniz ofisin, okulun hatta hastanenin bile hasar tespitinin yapılması için bir adım atın, sürecin takipçisi olun. Unutmayın ki sadece siz değil, aileniz, sevdikleriniz de aynı tehlikeyle karşı karşıya. Deprem sırasında ev içinde aile bireylerinin saklanacağı yeri tespit etmeyi, toplanma alanının yerini öğrenmeyi, baş ucunuzda bir düdük bulundurmayı ve bir çanta hazırda tutmayı unutmayın.. Zira bunları yapmadığınızda içinizde kırılacak fay hattının yaratacağı deprem, başka hiçbir afete benzemez. SİZDEN GELENLER Esenyurt’a yatırım yapalım mı? Ceren Hanım, Basın Ekspres Yolu’nda bir projeye yatırım yapmak istiyoruz. Kiraya vermek üzere almak niyetindeyiz. Sizce bu bölgedeki projeleri neye göre seçmeliyiz? Bitmiş projeler arasından seçeceğiz ama acaba hata mı ediyoruz? Değerli yanıtlarınız için teşekkür ederiz. (Abdullah M.) Abdullah Bey, Basın Ekspres Yolu’nda proje sayısı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla proje seçerken çok dikkatli olmak şart. İnşaatı devam eden projelerin çok az bir bölümü markalı konut üreticilerine ait. Özellikle konut sektörünün mevcut problemlerinin hâlâ çözülmediğini düşünecek olursak bitmiş bir evi almak daha makul görünüyor. Normal koşullarda inşaat halindeki bir projeye yatırım yapmak çok daha kârlıdır. Ancak söz konusu yatırımın hangi firmanın hangi lokasyonda ürettiği ne kadar sürede gerçekleştirileceği bir proje olduğu çok önemlidir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle