16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 14 Haziran 2016 6 Dündar’a kurşuna 11 yıl istendi Can Dündar’a yönelik silahlı saldırıda savcılık kasten yaralamadan dava açtı Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can netmeni Dündar’a adliye önünde silahlı saldı Dündar’a 6 Mayıs’ta rı olayıyla ilgili yürütü MİT TIR’ları haberle len soruşturma yakla ri nedeniyle Cumhur şık bir ay sonra tamam başkanı Erdoğan’ın da landı. Terör ve Örgütlü şikâyetçisi olduğu da Suçlar Soruşturma Büro vada karar beklenirken su savcılarından Abdul Çağlayan Adliyesi önün lah Yurtsever tarafından de gerçekleşen silahlı hazırlanan iddianame saldırıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Saldır Murat Şahin de, Can Dündar ve NTV muhabiri Yağız Şenkal gan Murat Şahin’e 4 yıldan 11 “müşteki” sıfatıyla yer aldı. İddi yıla kadar, diğer 2 şüpheliye de anamede saldırgan şüpheli Mu 2 yıl 8 aydan 7 yıla kadar hapis rat Şahin ile Şahin’i azmettirdiği istendi. öne sürülen S.B. ve H.E.C. “şüp Gazetemiz Genel Yayın Yö heli” olarak yer aldı. 18 sayfa lık iddianamede, şüphelilerin ve müştekilerin ifadelerine ayrıntılı olarak yer verildi. İddianamede, tutuklu şüpheli Murat Şahin’in “Kasten yaralama”, “Silahla tehdit”, “Hakaret”, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarından toplam 4 yıldan 11 yıla kadar hapsi istendi. Azmettirmekle suçlanan diğer iki şüphelinin de “Kasten yaralama” ve “Silahla tehdit” suçlarından 2 yıl 8’er aydan 7’şer yıla kadar hapsi talep edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi onayladı ve Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, iddianame yi kabul ederse şüpheliler önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak. Can Dündar’a 6 Mayıs’ta Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde Murat Şahin tarafından silahlı saldırıda bulunulmuş, Dündar olaydan yara almadan kurtulurken kurşun NTV muhabiri Yağız Şenkal’ın bacağını sıyırmıştı. Şahin, Can Dündar’a “Sen vatan hainisin” diye seslenmişti. Saldırıyı ilk olarak Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve CHP Milletvekili Muharrem Erkek engellemişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Meğer yasaklarVENEDİK KOMİSYONU SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARINI ELEŞTİRDİ, TÜRKİYE’DEN GARİP SAVUNMA GELDİ sivilleşme içinmiş Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin talebi üzerine Türkiye’deki sokağa çıkma yasaklarının hukuki altya pısını inceledi ve AİHS ve Anayasa’ya göre, olağanüs tü hâl ilan edilmeden, soka ğa çıkma yasağı ilan edil mesinin Anayasa yada yasalara uygun olmadığına DUYGU GÜVENÇ ve Türkiye’nin uluslarara sı yükümlülüklerini karşı lamadığına hükmetti. Türkiye ise eleştirilere ilginç bir yanıt ver di: “AİHS’nin ve Anayasa’nın 15 maddelerini kısmi olarak askıya almamak, temel haklar ve özgür lüklerde geriye adım atmamak ve demokrasi ve sivilleştirme (asker den arındırma) yolunda sağlanan kazanımları korumak için.” Genel Kurul’a görüşünü sunan Venedik Komisyonu’nun raporu, sokağa çıkma yasağıyla ilgi Doğu ve Güneydoğu’daki ilçelerde günler süren sokağa çıkka yasakları Venedik Komisyonu tarafından eleştirildi. li AİHM’deki başvurularda da te ile uygulanabileceğine hükmet mel olacak. Komisyon 60’tan faz ti. Gayri resmi olarak olağanüs la sokağa çıkma yasağının ilan tü güç kullanılması yerine Ko edildiğine, 100200 bin kişinin misyon bunların yasal olarak ilan yerlerini terk etmek zorunda kal edilmesi gerektiğini söyledi. dığına ve 1.5 milyon kişinin bu karardan etkilendiğine işaret et İstisnai bir durum ti. Komisyon, Fransa’daki olağa Raporda, her ülkenin kendi gü nüstü hâl kanununa verdiği gö venliğini sağlamak için tedbirler rüşü de anımsatarak, kararla alabileceğini belirtilirken “Alınan rın meşruiyetinin tartışmalı ol tedbirler yasal, haklı gerekçeyle duğunu belirtti. Türk yetkililere ve orantılı olmalı” denildi. Sokağa olağanüstü durumlarda alınacak çıkma yasağının istisnai bir du tedbirleri gözden geçirme çağrı rum olduğunu anımsatan Komis sı yaptı. yon, bunun olağanüstü hal ya da Anayasal değil sıkıyönetim ile uygulanabileceği, bunun olmadığı durumlarda ise Komisyon, Ağustos 2015’ten AİHS ve Medeni ve Siyasi Haklar bu yana uygulanan sokağa çıkma Uluslararası Sözleşmesi ile uyum yasaklarının anayasal ve yasal lu olması gerektiğini anımsattı. çerçeveye oturmadığını belirte Hiçbir devletin “hukukun üstün rek alınacak bir yasak kararının lüğü” koşulunu olağan dışı haller Anayasa’nın 119 ve 122’nci mad de bile görmezden gelemeyeceği delerinde ifade edildiği gibi OHAL ni vurguladı. l ANKARA TÜRKİYE’NİN SAVUNMASI Türkiye ise raporun hazırlanması sırasında yolladığı raporda, bölgede olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan etmek için Meclis’te yeterli destek bulacağını savunarak İl İdare Kanunu ile sokağa çıkma yasağı ilan etmesinin gerekçesini şöyle aktardı: “AİHS’nin ve Anayasa’nın 15. maddelerini kısmi olarak askıya almamak, temel haklar ve özgürlüklerde geriye adım atmamak için ve demokrasi ve sivilleştirme (askerden arındırma) yolunda sağlanan kazanımları korumak için.” Türkiye, Komisyon raportörlerine gönderdiği yanıtta yasakları şu şekilde savundu: l OHAL ilan etmek için Anayasa’nın 119120 ve 121’nci maddelerine göre gerekli koşullar oluşmuştu. Hatta Anayasa’nın 122’nci maddesine göre, sıkıyönetim ilan etmek için de parlamentoda yeterli çoğunluk vardı. Buna karşın yetkililer İl İdaresi Kanunu ile sokağa çıkma yasağı uygulamayı tercih etti. Komisyon bu kararı “siyasi bir tercih” olarak yorumladı. l Sokağa çıkma yasağı AİHS’in ve Anayasa’nın 15 maddelerini kıs mi olarak askıya almamak, temel haklar ve özgürlüklerde geriye adım atmamak için ve “demokrasi ve sivilleştirme (askerden arındırma) yolunda sağlanan kazanımları korumak için” yapıldı. Böylece yasaklar esnek biçimde uygulanabildi. Türk yetkililere göre, sokağa çıkma yasakları hükümetin insan haklarını kırsal kesimlerde korumak için aldığı “olumlu sorumluluklarından” biri. Raporda, Türkiye’nin birinci sorumluluğunun silahlı teröristlerle sivilleri ayrıştırmak olduğu da belirtiliyor. l Sokağa çıkma yasağı uygulanarak kişilerin hayatlarının ve mülkiyetlerinin korunması daha kolaylaştı ve bu kararların “daha esnek ve orantılı” uygulanmasını sağladı. l İl İdare Yasası, sokağa çıkma yasaklarını düzenlememesine karşın, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91’nci maddesine atıfta bulunulduğu için, sokağa çıkma yasakları olağanüstü hâl ilan edilmeden de ilan edilebilir. l Sokağa çıkma yasaklarına karşı, AİHM ve AYM’ye yapılan itirazlara karşın ara tedbir kararlarının alınmamış olması da kararlar için yasal temel sağlıyor. HDP’de Altan Tan tartışması HDP içindeki dindar Kürt çevrelerin kopuşta olduğunu söyleyen Tan hakkında disiplin süreci işletilebilir MAHMUT ORAL HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın HDP içindeki dindar Kürt çevrelerin kopuşta ol duğu, yeni bir parti kurulabileceği yolundaki açıklamaları, MYK top lantısında ele alına cak. Tan için disiplin sürecinin başlatılabile ceği belirtildi. Eski Diyarbakır Müftüsü, HDP Millet Altan Tan vekili Nimetullah Erdoğmuş, Tan’ın İsla mi kimlikleri öne çıkan Kürtle rin HDP’den koptuğuna dair de mecine katılmadığını söyledi. Cumhuriyet’e açıklama yapan Er doğmuş, HDP içinde inançları kap sama açısından çalışmalar yapıldı ğını belirterek “Haklar ve İnançlar Komisyonu olarak İstanbul’da la iklik çalıştayı yaptık. Bütün Türki ye genelinde bazı istisnalar dışın da her yerdeyiz. Bu çalışmaya Al ‘Kendileri yol ayrımında’ HDP İstanbul İl Örgütü’nün if si benim. Biz dinci parti değiliz. tar yemeğinde konuşan HDP Irkçı, dinci parti yok mu var, is Eş Genel Başkanı Selahat teyen orada siyaset eder” diye tin Demirtaş, Tan’a tepki gös konuştu. Erdoğan’ı hedef alan tererek, “HDP yol ayrımında Demirtaş “‘Kıyamete kadar de dır diyenler kusura bakma vam edecek, alışın’ diyor. Bom sın kendileri yol ayrımındadır. HDP’nin çizgisi belli. HDP’de Demirtaş baya, ölüme alışmayın. Cumhurbaşkanı, savunma bakanı Müslümanların temsiliyeti yok de 3 gün çocuğunu göndersin, Cudi’de, mek saçmalık. En büyük temsilci Gabar’da nöbet tutsun” dedi. tan Tan da dahildir. İnanç açısından bakıldığında HDP içinde bırakınız sıkıntıyı, gittikçe HDP içinde inançlara bakış açısından kapsayıcılığı artıyor. Bütün bölgeyi geziyorum. Dindar Kürt çevrelerinin kopuşu olduğu yönünde bir tepki yoktur” diye konuştu. HDK Eşsözcüsü ve HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Tan’ın açıklamalarına “Önce MYK’ye katılsın” sözleriyle kar şılık verdi. Cumhuriyet’e konuşan Kürkçü, “Birincisi Altan Bey kimin inançlı kimin inançsız olduğunu nereden biliyor. Elinde ölçüm aleti mi var?” dedi. Kürkçü, “Partimiz doktriner bir yaklaşımla sosyalistleri birinci sınıf, başka felsefi yönelimleri olanları da ikinci sınıf olarak addetmiyor. Bu açıdan bakarsan sosyalistlerin de partide hâkim olduğunu söyleyemeyiz” diye konuştu. l DİYARBAKIR Öcalan için yeniden yargılama başvurusu PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yargılanması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvurunun reddedilmesinin ardından avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Öcalan’ın avukatlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli, “AYM reddedince iç hukuktaki süreç tamamlandı. Bu nedenle 6 Haziran’da AİHM’ye dosyayı taşıma zarureti doğdu. Biz de Öcalan’ın yeniden yargılanması için AİHM’ye başvuruda bulunduk” dedi. 1999 yılındaki yargılanmanın hukuka aykırı olduğunu savunan Yürekli, AİHM’in 2003 ve 2005 yıllarında 2 kez ihlal kararı verdiğine dikkat çekerek “Öcalan’ın adil bir şekilde bağımsız ve tarafsız bir mahkemede savunma hakkı tesis edilerek, yeniden yargılanması gerekiyor” dedi. l Yurt Haberleri haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Homo sapiens’in alt türleri arasında bir bilimsel gezinti Düşünün TV’ye birini çıkartıyorlar, üniversiteden ilahiyatçı akademisyen dan, çevreden, ana baba eğitiminden mı geliyor sanıyorsunuz? Bu adam kafa keser mi? Ke imiş.. Namaz kılmayan hayvandır ser. diyor. Bunu diyen insan mı, insa Çünkü kendine benzemeyen nın nesli tükenmiş alt insan türle herkesi “hayvan” görüyor. rinden biri mi?.. Çünkü geçmişi Hayvan kesiyor mu? Kesiyor. miz ortak bir havuza dayanıyor. O halde insanı da keser. Çeşitli insansılar arasında şüp Bu adam IŞİD’li mi? Üye mi bi hesiz ki gen alıverişi olmuş. lemem, ama kafa aynı IŞİD ka Mesela ‘Neandertal’ insa fası. nı ile bizim Homo sapiens ku Oraya gitse kitlesel katildir. şağı cinsel etkileşimlere girmiş. Neandertal’ler dünyadan ellerini eteklerini çekmişler, fakat gen Raslantısal olarak, burada bir üniversitede ilahiyatçı olmuş. Uygun ortam bulsa ortalığı kan havuzumuzda yaşıyorlar, bizden revan içinde bırakır. biri gibiler. Bir şekilde, genetikleri Neden tonlarca ilahiyat bö içimizden bazıları tarafından yo lümleri açılıp duruyor? Bir sor ğun olarak taşınıyor. gulayın. Mesele daha derin Mesele salt Neandertal’ler olsa... Onlar da bir şekilde, Afrika’daki ilk insansılarla acaba ne tür birliktelikler içinde olmuşlar. Sadece bu kadar olsa.. Bizim Homo sapiens’ler Afrika’dan dünyaya yayılmışlar, Bereketli Hilal, yani Ortadoğu FıratDicle ve aşağısına geldiklerinde, Afrika’dan kimlerle ilişki içindi olmuşlardı? Yani kimlerden hangi genleri alıp bugüne taşıdılar? Gen havuzu böyle bir şey. Birlikte yaşadığımız insanların hepsi bir mi ve gerçekten hepsiyle ortak bir başlangıç yapmaya uygun muyuz? Sanıyor musunuz ki herkes doğuştan masum Herkes, bilimin genel kabul ettiği “tabula rasa” mı (boş levha) doğuyor? Evet öyledir, ama genlerle de doğuyor. Genleri neler taşıyor, nerelerden ne alıp gelmiş? Nöronları kavrayışa, sorgulamaya, anlamaya ne kadar müsait? Neandertal’lerden ve daha önceki insansılardan neler taşıyor? Kafası analiz etmeye uygun mu? Geleceği, insanları anlamaya kucaklamaya yeterli mi? Yoksa bir yere saplantılı mı kalmış?.. Asla değişmesi mümkün olmayan. Yargıları değiştirmek, inançları değiştirmek kadar zor bir şey yok. Neden bu böyle? Nasıl aramızdan bir insansı çıkıyor ve namaz kılmayan hayvandır diyebiliyor öyleyse? O halde insanı da keser İnsanları “kötü ruhlu” eden sadece çevre mi? Veya toplum mu? Küt kafa, kör kuyu, karanlık ruh, sevgisizliğin uçurumu, ruhsuzluğun kötülüğü, salt toplum Uygun siyasal ortamda yeşerenler Bu gibi gen havuzumuzun insansılarıyla birlikte yaşadığımızın bilincinde olalım. İsterseniz bunlara Homo sapiens’in bir alt türü diyebilirsiniz. Topluma çağdaş insana uyum sağlayamamış. Beyni küt kalmış. Nöronları çağdaş ilişkileri kotaramayan. Kafasının körlüğünü aşması mümkün değil. Bunlardan ne kadar çok var toplumda... Bunlardan kimisi uygun ortam bulduklarında serpilip gelişiyorlar ve su yüzüne çıkıp kendilerini ele veriyorlar. Bu uygun ortam, siyasal olabiliyor. İktidarda kendisine yol verecek ve alkış tutacak bir ortam. Katiller, cinsel sapıklar, seri katil psikopatlar, iflah olmaz iktidar düşkünleri, diktatör manyakları ve tapıcıları... Say sayabildiğiniz kadar. Toplumsal sapkınlık neden böyle fırladı Birisi de iktidar kayıtsız şartsız milletindir lafına takmış ve onu kurumsal uygulamalardan çıkarmış. Şüphesiz ki, egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır düsturunu kabul etmiş birisinin, bu egemenlik milletinmiş falan filan gibi pırtlamış laflara karnı toktur. Söküp atar! Sapkınlık aynı zamanda her türlü inançta da vardır. İnsanlık ve gelecek için ne büyük, belki de en büyük tehlike! Toplumda toplumsal sapkınlığın alıp başını gitmesi ve alt insansıların kendilerini bu kadar dışarı vurmasının nedenini merak etmeyin, siyasal iklime bakın yeter. Demirtaş’tan etnik savaş uyarısı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Kürtler ile Türkler arasında yükselen gerilimin etnik bir savaşa dönüşebileceği” uyarısı yaparak “Türkiye’de huzur, barış olmadan Suriye’de barıştan söz etmek mümkün değil” dedi. İrlanda’da yayımlanan The Irish Times Gazetesi’ne konuşan Demirtaş, “Suriye’deki savaş, Türkiye’deki çatışmalarla alakalıdır. Çünkü Türk hükümeti, Suriye ve Türkiye’deki Kürtleri bir görüyor” diye konuştu. Yaşanan çatışma ve savaşın Türk ve Kürt toplumunu böldüğünü söyleyen Demirtaş, “Ba rışı getirmek için siyasetteyim. Erdoğan’la bir araya gelmem sorunları çözecekse bunu yaparım. Sadece Avrupa’daki muhalefet partileri sesini yükseltiyor. Avrupa’daki hükümetler, mülteci krizi nedeniyle Erdoğan’la iyi ilişkiler içindeler. Bu büyük bir yanlış” ifadelerini kullandı. Demirtaş, son çatışmalar nedeniyle 500 bin Kürt’ün evlerini terk ettiğini, binlerce kişinin kalacak bir evi, sığınacak bir yeri olmadığını da belirterek “10 yerleşim bölgesi tamamen tahrip edilmiş, bu insanların acil insani yardıma ihtiyacı var” dedi. l DİYARBAKIR / DHA Gültekin: Erdoğan iç savaşı göze almış Bir dönem Star gazetesinde yönetici olarak çalışan yazar Levent Gültekin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iç savaşı göze aldığını iddia etti. Gültekin, “Adını vermeyeyim, çok üst düzey bir bürokrat, emekliye ayrılma aşamasında Tayyip Bey’le vedalaşmaya gidiyor. Tayyip Bey o bürokrata, yapacakları ile ilgili bazı şeyler anlatınca bürokrat diyor ki ‘Bu dediklerinin yarısını yap, iç savaş çıkar bu ülkede’, Tayyip Bey de ‘çıksın, ezer geçeriz’ diye karşılık veriyor” dedi. l Haber Merkezi Cemaat operasyonu: 55 kişi gözaltında Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturma kapsamında Trabzon merkezli operasyon gerçekleştirildi. Operasyon kapsamında Trabzon, Ankara, İstanbul, Bursa, Ardahan, Van, Diyarbakır, Erzurum, Hatay ve Osmaniye’de 67 farklı adrese eşzamanlı baskın yapıldı. “Örgüte finansal destek sağlamak”, “Din istismarı yoluyla nitelikli dolandırıcılık” ve “tehdit” suçlamasıyla aralarında öğretmen ve işadamlarının da bulunduğu 55 kişi gözaltına alındı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle