15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 14 Haziran 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Lojmana bombalı araç haber 13 3’ü ağır 9 yaralı Tunceli Ovacık’taki adliye lojmanlarının önünde bombalı araç patlatıldı. Patlamanın ardından yangın çıktı PARK EDİP UZAKLAŞMIŞ Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, bir araçla lojmanların önüne gelen 1 PKK’li, park ettiği araçtan inip uzaklaştı. PKK’linin hemen ardından karayolunda bir taksi sürücüsünün seyir halindeyken bomba yüklü aracı uzaktan kumanda ile infilak ettirdiği ortaya çıktı. Görüntülerde şiddetli patlamadan sonra alev ve dumanların yükseldiği görüldü. Saldırıda, lojmanın güvenliğini sağlayan kulübede görev yapan polis memurlarını kulübenin zırhlı olmasının kurtardığı belirtildi. KILIÇDAROĞLU’NDAN SALDIRIYA SERT TEPKİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden “Terörün iğrenç yüzü bir kez daha kendini gösterdi. Tunceli Ovacık’taki hain saldırıyı lanetliyor ve yaralılara acil şifalar diliyorum” mesajını paylaştı. Tunceli’nin Ovacık ilçesinde PKK’liler bomba yüklü aracı adliye lojmanları önünde infilak ettirdi. Saldırıda 2 polis, adliye lojmanlarında bir savcının eşi ile yoldan geçen 6 sivil vatandaş olmak üzere toplam 9 kişi yaralandı. 6 kişi taburcu edildi, yaralılardan 3’ünün durumunun ağır olduğu belirtildi. Patlamada ilk bilgilere göre, lojmanların önündeki zırhlı polis noktasında bulunan 2 polis, adliye lojmanlarında bir savcının eşi ile çevre binalar ve yoldan geçen 6 sivil vatandaş olmak üzere toplam 9 kişi yaralandı. Yaralılardan 3’ünün durumunun ağır olduğu belirtildi. Saldırının ardından bölgeye Ovacık ve Tunceli’den çok sayıda ambulans ile sağlık ekipleri sevk edildi. Patlamanın etkisiyle çıkan yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken lojmanlar ile çevre binalar ve araçlarda büyük hasar meydana geldi. Bomba yüklü araç patlamanın şiddetiyle parçalanarak etrafa dağıldı. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Savcı şehit edilmişti Adliye lojmanlarında, 19 Eylül 2012 günü Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun, lojmanlardaki evine girdiği sırada PKK’lilerin silahlı saldırısında şehit edilmişti. l TUNCELİ/ DHA Milli Fikri SIşaıvku’anymaanıBt:akanı ŞGEÖHRİTEVVDERİRMEMEK Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın “Operasyon emri olduğu halde ‘şehit veririm’ endişesiyle operasyon yapılmadığı dönemi de biliyoruz” sözlerini değerlendiren Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, “Şehit vermemek esastır, görevdir. Görevini yapan asker yaşayan askerdir. Bu dönemin sorumluluğunu TSK üzerine atmaya çalışıyorlarsa, buna ancak kendilerine biat edenlere inandırabilirler” diye konuştu. Görevi gereği kurum olarak TSK’nin bizatihi ölümü göze aldığını belirten Yavuz, “Bu kişilerin şehit veririm endişesiyle hareket etmesi mümkün değil. Fantastik ifade. Kendilerini temize çıkarmak adına komutanları suçlamak yanlıştır. Her defasında birilerini soyut şekilde günah keçisi ilan etmek ahlaki değil. 2002 öncesinde bahsedilen böyle komutanı tanımadım, duymadım. Zaiyattan kaçınmak normaldir, ama operasyondan kaçanı duymadım görmedim” dedi. l SERTAÇ EŞ / ANKARA VAN’DA ÇATIŞMA Ülkede çeşitli suçlardan Hollanda’danhüküm giyen 18 kişi Türkiye’de serbestçe ağır suçlamadolaşıyor Hollanda hükümeti, ülkede çeşitli suçlardan hüküm giyen 18 kişinin, Türkiye’de serbestçe dolaştığını öne sürdü. Güvenlik ve Adalet Bakanı Ard van der Steur, bu kişiler arasında “zorla fuhuş yaptırma ve insan ticareti” nedeniyle 7 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Şaban Baran’ın da bulunduğunu açıkladı. BBC Türkçe’nin haberine göre Hollanda’nın bütün girişimlerine rağmen Baran’ın cezaladırılamadığı öne sürüldü. Ankara ise Hollanda’nın iddialarını reddetti. Adalelet Bakanlığı yetkilileri, yargı sürecindeki konulara müdahale edemeyeceklerini bildirdi. Zorla fuhuştan hükümlü BBC Türkçe’nin haberine göre Ana muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) Milletvekili Pieter Omtzigt, 2010’da izinli olarak çıktığı cezaevinden geri dönmeyerek Türkiye’ye kaçan Şaban Baran’la ilgili dosyayı parlamentonun gündemine taşıdı. Diğer partilerin de destek verdiği önerge üzerine Güvenlik ve Adalet Bakanı van der Steur, meclise bilgi verdi. Baran 7 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ard van der Steur Hollandalı bakana göre, aralarında Şaban Baran’ın da bulunduğu, ülkesinde çeşitli suçlardan hüküm giymiş 18 kişi hâlâ Türkiye’de serbestçe dolaşıyor. Bunların dışında gıyabında cezalandırılan 10 hükümlünün daha Türkiye’de olduğu düşünülüyor. İkili anlaşmalar gereği Tükiye, çifte vatandaş ya da sadece Türk vatandaşlığı bulunan suçluları Hollanda’ya iade etmiyor. Bu kişiler, Türk mahkemelerinin tanıması halinde, Hollanda’da aldığı cezayı Türkiye’deki cezaevlerinde çekiyor. Ancak Hollandalı parlamenter Omtzigt’e göre, 2010 yılından bu yana Türkiye’de firarda olan Baran, cezasını çekmek yerine serbestçe dolaşıyor. Amsterdam’daki Red Ligt Districht’te genelev işlettiği belirtilen Baran, “çok sayıda kadına zorla fuhuş yaptırmak, şiddet uygulamak ve insan kaçakçılığı” suçlarından hüküm giydi. ‘23 kez iadesi istendi’ Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı, kesinleşmiş 7 yıl 9 ay hapis cezası bulunan Şaban Baran’ın 23 kez Türk makamlarından istendiğini açıkladı. Bakanlığa göre Türk makamları 6 kez bu isteğe olumlu yanıt verdi. İadenin gerçekleşmemesi üzerine Baran’ın cezasını Türkiye’de çekmesi kararlaştırıldı. Ancak Türk makamlarının, Hollanda’ya adli yargı süreci devam ettiği gerekçesiyle Şaban Baran’ın tutuklanamadığını ilettiği belirtildi. Omtzigt’e göre Türkiye’nin bu tutumu, vize serbestisi konusunda yerine getirmesi gereken 72 koşuldan biri olan 47. maddeye aykırı. Van’ın merkez İpekyolu ilçesi Hacıbekir Caddesi üzerinde bulunan Sebze Hali Kavşağı’nda dün saat 15.45 sıralarında polisler tarafından takip edilen kamyonet durdurulmak istendi. Uyarıya araçtan ateş açılarak karşılık verilmesi üzerine çatışma çıktı. Yaklaşık 15 dakika süren çatışmanın ardından 3 PKK’li öldürüldü, 1 PKK’li sağ olarak yakalandı, 1 polis memuru ayağından yaralandı. Teröristlerin kullandığı İstanbul plakalı araç çatışma sonunda delik deşik oldu. Araç çekici ile emniyet müdürlüğüne götürüldü. Bingöl’ün Adaklı ilçesi Maltepe köyü kırsalında başlatılan operasyon kapsamında da dün öğle saatlerinde aramatarama faaliyeti yürüten güvenlik güçleri ile tespit edilen bir grup PKK’li arasında çatışma çıktı. Çatışmada 1 PKK’li öldürüldü. PKK’lilere ait 8 sığınakta yaşam malzemeleri ile mühimmat ele geçirildi. l DHA VEZNECİLER’DE EL BOMBASI Vezneciler’de geçen hafta meydana gelen terör saldırısının ardından dün de aynı noktaya bırakılan şüpheli paketten el bombası çıktı. 20 dakika boyunca kapatılan yol daha sonra yeniden trafiğe açıldı. lİSTANBUL Can Erzincan TV’nin de lisansının iptali istendi Bugün TV ve Kanaltürk’e kayyım atanmasının ardından bazı gazetecileri kendi bünyesine katmıştı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Gülen cemaati rın ekipmanları Can Erzincan TV’ye aktarıldı. Can Erzincan televizyonu ne yakınlığıyla bilinen Bugün TV ve nun bu aşamadan sonra cemaatin Kanaltürk’e kayyım atamasının ar amacı doğrultusunda yayınlar yaptı dından, bazı gazetecileri kendi bün ğı, toplumsal algı oluşturulmaya ça yesine alan Can Erzincan TV’nin lıştığı, anayasal kurum ve kuruluş Türksat ve kablolu TV’den çıkarılma larının itibarsızlaştırılmaya çalıştığı sı için için yazı yazdığı belirtildi. tespit edilmiştir” denildi. Sabah’ta yer alan habere göre, Te Samanyolu Yayın Grubu bünyesin rör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı deki televizyon ve radyo kanalları da Hasan Yılmaz tarafından ilgili kurum 2015 yılında, Türksat uydusundan çı lara gönderilen yazıda, “Cemaat bün karılmıştı. yesi altındaki bazı basın yayın kuruluşlarına el konuldu, bazılarının ise ‘Resmi yazı gelmedi’ faaliyetleri kendiliğinden durma nok Can Erzincan TV Yönetim Kurulu tasına geldi. Başkanı Recep Aktaş “Böyle bir bilgi El konulan ve faaliyetleri durma nin kendilerine gelmediğini, bununla noktasına gelen yayın organlarında ilgili bir resmi yazının da kendilerine çalışan birçok personel ve bu kanalla ulaşmadığını” söyledi. Başkentçi: SIRADA BAŞKALARI DA VAR Twitter’daki “başkentçi” hesabından da şu tweetler paylaşıldı: “Can Erzincan TV’nin kapatılması sonrasında sırasıyla Yarına Bakış, Özgür Düşünce, Meydan, Yeni Hayat Gazeteleri, internet siteleri kapatılacak.” “PKK’nın yayın organı Özgür Gündem Gazetesi’nin ‘nöbetçi genel yayın yönetmenliği’ kampanyasına destek veren 31 isme soruşturma açıldı: Nevin Erdemir, Hakkı Boltan, Necmiye Alpay, Kemal Can, Ahmet Nesin, Fehim Işık, Ragıp Duran, Hasip Kaplan, Faruk Eren Ayşe Düzkan, Ertuğrul Mavioğlu, Celal Başlangıç, İhsan Çaralan, Işın Eliçin, Murat Çelikkan, Uğur Karataş, Öncü Akgül. “FETÖ’ye para ve insan kaynağı sağlayan okul sahibi 400 şirket ve yöneticilerinin tespiti tamamlandı. İpek, Turgut Özal, Süleyman Şah, Melikşah, Zirve, Uluslararası Antalya, Gediz, Canik Başarı, Diyarbakır S.Eyyubi, Şifa,Kanuni üniversitelerine kayyum.” Türkiye’nin dibi maalesef yok “Adamın dibi”, modern kenar mahallenin yeni türettiği bir niteleme... Yakın zamana kadar hakaretamiz bir ifade olduğunu düşünürdüm. Twitter’da biri bana “Adamın dibisin” dediğinde bloklardım mesela. “Dibe vurmak” terimindeki “dip”, “kötüleşmedeki son nokta”yı işaret ettiğinden, “adamın dibisin” diyenlerin “Bir insanın alçalabileceği en son noktadasın” demek istediğini sanırdım... Neden sonra öğrendim ki bu tanım sövgü değil övgü olarak kullanılıyormuş ve “dip”ten kasıt da “kazandibi” gibi tatlı bir şeymiş. Hasletlerinin yoğunluktan dibe çöküp orada takdir edilesi, fevkalade bir terkip oluşturduğu kişi için işte bazıları “adamın dibi” diyor. “Adamın dibi” iyi ve güzel de “Türkiye’nin dibi” kötü mü? Hani memleketin giderek hızlanan aşağıya burgu hareketine bakan bazıları, “Türkiye dibe vuracak” falan diyorlar ya... Türkiye düşecek, düşecek... Ve sonunda bir zemine çarpıp duracak. O raddeden sonra artık Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti, laiklik ve iyi yönetişimden daha fazla uzaklaşması mümkün olmayacak. Bu “dibe vurma” beklentisi, Türkiye’nin berbatlaşma ve alçalmada bir sınırının olduğunu varsaymaktan ileri geliyor. O halde “Türkiye’nin dibi” dipsizlikten evladır. Ayrıca merak ediyorum, “Türkiye dibe vuracak” diye bekleyenler ülkenin bir dibi olduğunu neye dayanarak tespit ediyorlar ve varsa o dip neresidir? Ben ise Türkiye’nin bir dibinin olmadığını düşünüyorum. Keşke Türkiye’nin dibi olsaydı. Bu aşağıya burgu hareketi bir sert zemine çarpar ve kendiliğinden dururdu. Ama o dip yok. Zamanımızın kenar mahallelisinin “Adamın dibisin” demesinde olduğu gibi, müspet özelliğe atfen “Türkiye’nin dibisin” diyebileceğimiz ne var bu ülkede? Güçlü kurumları ve bir toplumsal sermayesi olsaydı, “İşte bunlar Türkiye’nin dibidir” diyebilirdik. Çünkü ancak kurumlarının doğru işlerliği ve toplumunun tehlikeyi sezen ortak aklı Türkiye’nin serbest düşüşünü frenleyebilir ya da buna karşı bir direnç oluşturabilirdi. Mevcut rejim, diktatörlüğe evrilme süreci içinde Türkiye’nin kurumlarını Timur’un filleri gibi ezdi geçti; ülke alabildiğine kurumsuzlaştırıldı. Kasaba muhafazakârlığının koyu taassubu, siyasallaşarak ele geçirdiği ülkenin dibini çökertti. Başta yargı, sonra mülki idare ve güvenlik alanında görev tanımına uygun işlerlik üreten kurum bırakılmadı Türkiye’de. Ya toplum? O da rejimin iktidar stratejisi gereği olağanüstü kutuplaştırıldığı için birbirine düşman edilmiş kesimlerin toplamına dönüştü. Kutuplaşmanın ürettiği negatif enerji, ülkenin aşağıya burgu hareketine ivme kazandırır hale geldi. Bu bölünmüşler toplamı, feci gidişata karşı ekonomik çıkarlarının emrettiği bir ortak akıl çizgisinde bir araya gelerek toplumsal bir direnç oluşturamaz. Bakınız Kürt sorunu bahsinde düşürüldüğümüz şu hale... Cumhurbaşkanı, kıyamete kadar sürecek, yani dibi olmayan bir “terörle mücadele”den bahsediyor. PKK ise terörünü büyük şehirlere taşıyor ve bu arada Türkçü partinin başkanı güya 1915’e dair konuşurken “Tehcir yerindedir, bugün olsa yine kaçınılmazdır” deyiverip cehennemin kapılarını zihinlerde açıyor. Ülkenin batısı, doğusunda dümdüz edilen kentler karşısında meşum bir sessizlik içinde. Türkiye’nin bir dibi olsaydı, o dibe vurduğu noktada belki tek parça olarak kalabilir ve düştüğü yerden yeniden ayağa kalkabilirdi. Bir dibimiz olmadığı için akıbetimizi kestirmek güç. Dipsiz Türkiye’nin, eldeki tefessüh etmiş siyasi aktörler, kurumlar ve bu sözde toplumla, başta Kürt sorunu olmak üzere kendi meselelerini daha da içinden çıkılmaz hale getirip bünyeyi büsbütün dağıtmaması için hemen yarın bir mucizeye ihtiyacı var. Bu durumda, kendi içinde çatışarak karanlıklara yol alan Türkiye’nin pek de uzak olmayan bir vadede dünya ile de çatışması aleniyet kazanacaktır. Sorunlarımız dünyanın sorunları haline gelirse, o zaman dünyanın dayattığı uygunsuz çözümlerle karşı karşıya kalabiliriz ki Ortadoğulu olmak da zaten böyle bir şeydir. Çorum Valisi Kılıç kendini komutan sandı Valiler Kararnamesi ile birlikte Çorum Valiliği görevine atanan Necmeddin Kılıç, dün görevine başladı. Makamında yaptığı basın açıklamasının ardından kendisini karşılamaya gelen daire müdürlerine, “Bu ordunun komutanı benim. Siz de askerlersiniz. Mesai mefhumu tanımadan insanlar için çalışacağız. Size bayrama kadar izin. Brifing hazırlayın. Kurumlarınızın brifinglerini hazırlayın. Bayramdan sonra kurumların brifingini alacağım. Kurmay kadronuz ile geleceksiniz beraber neler yapacağımıza bakacağız. Beraber olacağız. Birlikte yürüyeceğiz. Müdür yardımcılarınıza, şube müdürlerinize, memurlarınıza selam söyleyin” dedi. l ÇORUM / DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle