Katalog

Perşembe 5 Mayıs 2016 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 yağışLAR SÜRÜYOR! Hava sıcaklığı yurt genelinde 2 ila 3 derece düşecek ve hafta sonuna kadar etkili olacak. Uzmanlar hava sıcaklıklarının gelecek hafta başından itibaren yaz mevsimi değerlerine yaklaşacağını bildirdi. Van Gogh 1 yıldır bilirkişi bekliyor Tokat’ta geçen yıl polis tarafından ele geçirilen Hollandalı ressam Vincent Van Gogh’a ait olduğu düşünülen tablo bir yıldır müzede bekletiliyor. Tablonun gerçek olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi heyeti kente gelmeyince yeniden başvuru yapıldığı öğrenildi. l DHA Toprak Yazar Birdoğan özlemle anıldı Avcılar Belediyesi’nin düzenlediği “III. Nejat Birdoğan Anma Etkinliği”yle AraştırmacıYazar ve Toplumbilimci Nejat Birdoğan ölümünün 15. yılında anıldı. Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak, “Yaptığı araştırmalarla bu ülkenin tarihine ışık tutmuş, bilgileri bizlere yazdığı kitaplarla ulaştırmıştır. Bizler Avcılar’da onunla tanışmış olmanın ve böyle önemli bir değeri de yaşatmanın gururunu yaşamaktayız” dedi. Anma etkinliği Dr. Handan Toprak’ın katılımcılara plaket sunumu ile son buldu. 190/1 1 0 240/1 6 0 210/1 2 0 170/1 2 0 200/9 0 180/8 0 150/5 0 160/7 0 210/1 1 0 210/1 0 0 180/8 0 180/1 3 0 180/3 0 230/1 6 0 180/8 0 140/4 0 210/7 0 200/1 4 0 180/6 0 230/8 0 140/9 0 250/1 4 0 TARİHTE BUGÜN 1818: Komünizmin kurucusu Karl Marx doğdu. 1821: Napoleon Bonaparte yaşamını yitirdi. 1994: Naim Süleymanoğlu Avrupa Halter Şampiyonası’nda rekor kırıp 3 altın madalya aldı. ‘Kastrasyon istismarı azaltır’ SELDA GÜNEYSU TBMM Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu’nda sunum yapan Acıbadem Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Oğuz Polat kriz sürecinde “devletin bocaladığını ve kafasının karıştığını” bu durumun en son Karaman’daki Ensar Vakfı’nda yaşanan çocuklara yönelik istismar olayından sonra görüldüğünü söyledi. Polat çocukla ra yönelik cinsel istismar vakalarında devletin yapabileceklerini şöyle sıraladı: 4 “Alo 183” hattından bağımsız “Alo İmdat” hattı kurulmalı, istismara maruz kalmış çocuklar için özel rehabilitasyon merkezleri açılmalı. 4 TBMM’ye çocuk istismarını önlemek için bir yasa teklifi verilmişti ancak bu teklif kadük oldu. Çocuklara yönelik istismarda radikal kararlar alınmalı. İstismarcılara yöne lik kimsayal kastrasyon uygulanmalı. Bu ilaçla cinsel gücün azaltılmasına dayalı bir yöntemdir. Geri dönüşümü olan bir boyuttur. Kastrasyonun uygulanması durumunda bu tür vakalarda büyük oranda azalmalar olacaktır. ‘Bin Ladin etkisi’ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökhan Oral da çarpıcı bir tespitte bulundu. “Bu son olayda, kişisel fikrim sayı 10’lu 40’lı rakamlar değil, benim bir varsayımımdır bu ancak bu çaptaki pedofilik bir eylem için biz 1000’li rakamları bekleriz” diyen Oral, pedofilleri “Usame Bin Ladin’e benzetti: Pedofilik eylem, nükleer patlamadır. Ortada canlı diye bir şey kalmaz. Bir geleceksizlik ortaya çıkar çocuklarda.” l ANKARA Çıplak anarşist avı 1 Mayıs’ta polisin üst aramalarını çıplak protesto eden anarşistler gözaltına alınıp teşhircilik suçlamasıyla ‘ahlak bürosu’na götürüldü İzmir’deki 1 Mayıs’ta polisin tutumunu protesto eden anarşistler, ara ma noktasından üstlerini çıka rarak geçmişti. 1 Mayıs kalaba lığının tepkisin den çekindiği dü şünülen polis, olay anında gru ba müdahale ede HAKAN DİRİK medi. Ancak daha sonra görüntüleri inceleye rek anarşistlerin peşine düştü. 3 kadın anarşist ten 2’sinin sutyenlerini de çı kararak tamamen üstsüz kal dığını, birisinin de sutyeniyle İzmir’deki 1 Mayıs’ta polisin üst aramalarını çıplak protesto eden anarşist gruba yönelik gözaltı işlemleri başladı. protesto yaptığını belirledi. Erkeklerin 3’ünün iç çamaşırıyla, 13’ünün de belden yukarısı çıplak şekilde protestoya katıldığını tespit etti. Üstsüz kalan iki kadın ile iç çamaşırıyla ara ma noktasından geçen üç erkek hakkında yasal işlem başlattı. Polis, ilk olarak erkek protestoculardan F.K.’yi gözaltına aldı. Ahlak Büro Amirliği’ne götürülen F.K.’ye ‘teşhircilik’ su çundan işlem yapılacağı açıklandı. F.K.’nin ifadesinin alınmasından sonra savcının talimatı doğrultusunda serbest bırakılacağı belirtildi. ‘Kimliği çıkardık’ Polisin aldığı güvenlik önlemlerinin kitleleri koruyamadığını Suruç, Diyarbakır ve Ankara katliamlarında gördüklerini belirten anarşistler, yayımladıkları bildiride, “Biz, orada yalnızca kıyafetlerimizi değil, sistemin bizi giymeye mecbur bıraktığı, etnik, dini, cinsel, biyolojik ve daha birçok kimliğimizi de çıkardık” açıklaması yapmıştı. GOP’TA ACELE KAMULAŞTIRMAYA İTİRAZ “Evime dokunma”d2aybuvarintta5aç0şt0ı İstanbul Gaziosmanpaşa’daki büyük bir bölümü kapsayan alan için alınan “acele kamulaştırma” kararını semt sakinleri protesto etti. 2 bin 500 yurttaş kararın iptali istemiyle dava açtı. Danıştay’ın ilçedeki riskli alanlarla ilgili daha önce verdiği iptal kararıyla ‘rahat’ nefes alan ev sahipleri bu kez de Gaziosmapaşa Belediyesi’nin başvurusuyla İçişleri Bakanlığı tarafından alınan acele kamulaştırma kararı ile karşı karşıya kaldı. 10 Nisan’da alınan kararın iptali istemiyle 2 bin 500 yurttaşın dava açacağı belirtildi. Gaziosmanpaşa Meydanı’nda dün toplanarak sloganlar eşliğinde belediye binasına yürüyen Gaziosmanpaşa Mahalleler Birliği üyesi mahalle sakinleri tüm yurttaşları mahallelerine sahip çıkmaya çağırdı. l İSTANBUL/CUMHURİYET Annesini 15 yerinden bıçakladı Eyüp’te, Caner Adıgüzelli (23) tartıştığı annesini 15 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Konuşmak için çağırdığı annesi Neşe Adıgüzelli’yi (42) Göktürk’teki bir piknik alanına götürmek için minibüsüne bindiren Caner Adıgüzelli, nedeni belirlenemeyen bir neden le çıkan tartışmada yanında taşıdığı bıçağını çekerek annesine saldırdı. Minibüsün içerisinde 15 yerinden bıçaklanan Neşe Adıgüzelli olay yerinde yaşamını yitirdi. Minibüsü Sarıyer Bahçeköy’e park eden zanlı, Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek teslim oldu. l DHA Helyum gazıyla intihar etti Cender Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cender Yaman Cender’in oğlu Burhan Cender (30), yatakta başına poşet geçirilmiş halde ölü bulundu. Yatağın yanındaki helyum gazı bulunan tüpe bağlı hortumun diğer ucunun, Cender’in başındaki poşetin içinde olduğu görüldü. Cender’in 3 yıl önce de ilaç içerek intihara kalkıştığı öğrenildi. l DHA 1919 meselesi “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır.” Bunlar Cumhurbaşkanı’nın sözleri. Yeni Türkiye’nin bir çocukluk hastalığı olarak Osmanlıcılık başlığıyla Tayfun Atay da köşesinde konuyu işledi. Hepimiz Milli Eğitim’in müfredatına göre tarih derslerini gördük. Bırakalım tarihin 1919’dan başlatılmasını, tarih kitaplarının bir padişahlar geçidi şeklinde tasarlandığını bilmeyenimiz de yoktur. Sayın Erdoğan, olmayan bir dertten yakınıyor. Ancak kastettiği, Cumhuriyet’in kuruluşundaki tarih anlayışı. Yeni Cumhuriyet kurulurken Osmanlı’ya belli bir mesafenin alınması ve milli bilinci pekiştirmek için Türk tarihinin uzak tarihlere dayandırılma çabası. Yani bir parantez olarak değerlendirilen Cumhuriyeti kapatmak ve kendi rejimini Osmanlı’nın doğal bir uzantısı olarak resmetmek amacı bu açıklamaları yaptırıyor. Erdoğan, Kurtuluş Savaşı’nın yanı sıra Birinci Dünya Savaşı’nı da milletin şahlanışı olarak değerlendiriyor. Bir işgale ve parçalanmaya karşı mücadele olan Kurtuluş Savaşı ile Birinci Dünya Savaşı’nı bir tutmanın pek anlaşılır bir tarafı yok. Savaşta kahramanca mücadeleler verilmiş olması, emperyalistlerin bölüşüm savaşına Almanlarla beraber dalındığı gerçeğini değiştirmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı, aynı konuşmasının devamında “Maalesef biz resmi tarihimizi yıllarca tam da İngilizlerin istediği gibi düzenledik” diyor. Aslında Osmanlı ordusu iyi durumdayken, masa başı oyunlarla Cumhuriyetin İngiliz çıkarlarına uygun bir şekilde kurulduğunu ima ediyor. Bu, İslamcı geleneğin ağzına sakız ettiği eski bir çarpıtma. İngilizler, Hindistan’daki Müslümanları denetim altında tutmak için hilafetin kaldırılmasını istedi, laiklikle bizi Ortadoğu’daki ümmetten kopardı diye özetlenebilecek bir anlayış bu. Oysa, mesela Paris Barış Görüşmeleri’nden biliyoruz ki, bizzat Büyük Britanya’nın Hindistan Ofisi, Hindistan’daki Müslümanlar ayaklanır korkusuyla ne hilafetin kaldırılmasını istiyor ne de İstanbul’da padişahın yabancı işgalinde olmasını. Yani İslamcıların söylediğinin tam tersini savunuyor. Hindistan Ofisi’ni dinlemeyen, diğer İngiliz siyasetçilerin bile “rüyalarını dahi Yunanca görüyor” diye sarakaya aldıkları Lloyd George. Onun da ısrarını kıran, Kurtuluş Savaşı’nın başarılı gidişatı. İtalya, hükümet değişikliği sonucunda Türkiye politikasını değiştiriyor. Fransa ise Suriye’deki Arap isyanıyla ilgilenmek için, İngilizlere haber vermeden Ankara Antlaşması’nı yaparak Anadolu’dan uzaklaşıyor. Osmanlı ordusunun Ortadoğu’da tutunabilecek olduğundan bahsetmenin âlemi yok. Şayet amaç bölgede ordunun daha da dağılmasını engelleyerek nizami bir ricatı gerçekleştiren Mustafa Kemal’i karalamak değilse elbette. Parantezin diğer ucundaki Osmanlı ne yapıyor o sıralarda. Damat Ferit, Paris Konferansı’nda müttefiklerin liderlerine yalvarıyor. Kem küm etmekte, yazılı olarak vereceği taleplerini bile hazırlayamamış. Performansı “acıklı” diye değerlendiriliyor. ABD başkanı Wilson, “Hayatımda bundan daha aptalca bir şey görmedim” diyerek, Osmanlı delegasyonunun geri gönderilmesini teklif ediyor. Bir yanda Libya’da gerilla savaşından, Suriye ve Irak’ta nizami harp etmiş, Ortadoğu’yu avucunun içi gibi bilen Cumhuriyet’in kurucuları ve onların verdiği son mücadele. Diğer yanda İngiliz Muhipleri Derneği üyesi, devletin itibarını beş paralık eden Damat Ferit Paşa. Kimsenin tarihi 1919’dan başlattığı yok. Ama olmayan bir parantezi kapatmaya çabalayan, tarihi, meczuplardan ve romanlardan öğrenmiş bir hareket var. C MY B