18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 5 Mayıs 2016 10 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber CHP kime dokundu? Herkes dokunulmazlıkların kaldırılmasını konuşan, oylayan ve kabul eden Meclis komisyonunda uçan tekme atan milletvekillerini, Garo Paylan arkadaşımı özellikle hedef alan “kahraman Türk” AKP milletvekillerini, Oscar Wilde’ı milli yani Türk ve Müslüman olmadığı için reddeden derin kültürlü AKP’lileri, havada uçan su şişelerini, “komisyon sirkini” Periscope üstünden bize ileten kadın milletvekiline “Çekme, vururum” diyen AKP’li silahşörü konuşuyor. CHP’yi konuşan yok gibi. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına “evet” oyu veren CHP’den söz ediyorum. Genç kapı yoldaşım Özgür Mumcu dün CHP’nin bu marifetini köşesine taşıdı. İyi etti. Bir de ben “iyi” edeceğim… HHH Nisan ayı ortasında Kemal Kılıçdaroğlu AKP’nin dokunulmazlıkları kaldırmayı sağlayacak anayasa teklifine “Evet” oyu vereceğini açıkladı. Ankara gazetecileri bu şaşırtıcı siyasal kararın henüz dumanı tüterken çok sayıda CHP milletvekilinin bu karara uymayacağını haber verdiler. Önceki günkü Meclis Komisyonu toplantısında genel başkanlarının kararı doğrultusunda oy kullanan CHP’liler anlaşılan o “çok sayıda”nın dışında kalanlar. Şimdi TBMM genel kurulunda çapraşık, çetrefil ve bıktırıcı bir oylama serüveni yaşanacak. Sonuçta ya HDP’liler Meclis dışına itilecek ve Kürtlere “Size siyaset yasak” denmiş olacak (O zaman “Siyaset yasaksa ne serbest” sorusu cevabını bulacak) ya da… “Ya da” üstüne falcılık yapmayacağım. Göreceğiz. HHH AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin Başbakan’ın ağzından açıklanan gerekçesi pek çocukçaydı: Çok fazla fezleke birikti. Şunları toptan sıfırlayalım… Esas gerekçeyi esas söz sahibi (Kim diye merak etmediniz değil mi?) açıkladı: Teröristlerle işbirliği yapan HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması zorunludur!.. Şimdi siyasetle biraz ilgilenen herkesin bildiği bu gerçek gerekçeye rağmen “evet” oyu vereceğini açıklayan ve bunda ısrar eden CHP’nin resmi açıklamasını hatırlayın: HDP’lilerle birlikte görünmemek… Haklılar. HDP’li milletvekillerinin tümü terör destekçisi hatta bizzat terörist. Bakmayın siz genç Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş’ın, Kandil’den gelen “Savaş bütün Türkiye’ye yayılacak” mesajına “Amacımız savaşı yaymak değil sonlandırmak olmalıdır” cevabına. Takıyye yapıyor. Ayrıca HDP’li Meral Danış Beştaş’ın hukukçu olması da sizi yanıltmasın. Meclis’teki odasında iki Kalaşnikof, dört roketatar saklıymış. Garo Paylan’ı kardeşim gibi severim ama Meclis’te ceketinin altında 14’lü tabancayla dolaştığını da söylemeliyim. Mithat Sancar arkadaşıma gelince… Gelmeyeyim daha iyi, acımasız bir keskin nişancıdır. Daha sayayım mı? HHH Dokunulmazlıklar konusunda CHP’nin AKP’nin kuyruğuna takılıp HDP’lilere dokunduğu söyleniyor. Yanlış. CHP kendine dokundu. Hem de çok sert dokundu. “Hayırlı olsun” diyeceğim ama besbelli ki hayırlı olmayacak… HDP EŞ Genel BAŞKANI DEMİRTAŞ: Meclis’te olmamak şiddete yol açar Reuters haber ajansına konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının “daha çok şiddete yol açacağı” yorumunu yaptı. Demirtaş, “Hepimizi Meclis’ten atmak sadece ülke çapında daha çok şiddete davetiye çıkarır” dedi. Demirtaş, halkın seçtiklerinin parlamento dışına itilmesi durumunda o halkın artık ‘kendi geleceğini tartışma hakkına’ sahip olacağını kaydederek bunun bağımsızlık ya da ayrılık anlamına gelmediğini, halkların kendi meclislerini kurma hakkını kullanması anlamına geldiğini söyledi. Demirtaş, “Eskiden Erdoğan’ın gündemi gizliydi. Artık her şey ortada. Her türlü çılgınlığı yapabilecek bir pozisyonda” dedi. Demirtaş, dün partisinin grup toplantısında çektiği “Halk isterse birden fazla parlamento kurar” restine de açıklık getirdi: “Eğer halkın seçtiklerini hileyle ve çoğunluğa dayanarak parlamento dışına itiyorsanız, o halk artık kendi geleceğini tartışma hakkına sahip hale gelir. BM kararlarında da bu çok net ifade edilmiştir.” l Dış Haberler Olay yeri incelemesinde saldırı sırasında Tahir Elçi’nin bulunduğu noktaya cansız manken konularak lazer ışığıyla vurulma noktası tespiti yapıldı. Tahir Elçi’nin boy ölçüsüne uygun cansız mankenle yapılan çalışmada 8 farklı muhtemel vurulma açısı tespit edildi. NbaesliılrlveunrueldmueğzuKECTŞAİNİMFAEÇAYLAMEÇLTLİIİAŞNMNDDAEIS: I Bilirkişi raporunda Tahir Elçi’nin ölümüne neden olan atışın nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği belirtildi. Çatışmalar nedeniyle bölgenin zarar gördüğü ifade edildi Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin yaşamını yitirdiği olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Daha önce 2 kez çatışmalar nedeniyle yarıda kesilen olay yeri inceleme ve ke şif çalışması, olaydan yaklaşık 4 ay sonra 17 Mart günü Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve Baro yetkililerinin katılımı ile yapıldı. İl Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan gelen kriminal uzmanları tarafından yapılan ve 2 gün süren çalışmada özellikle Elçi’yi vuran mermi çekirde ğinin isabet ettiği düşünülen işyerinde yoğun inceleme yapıldı. İncelemede Elçi’nin vurulduğu noktanın tam karşısında bulunan ve 150’ye yakın merminin isabet ettiği işyerinde 2 tabanca ve 1 uzun namlulu silaha ait çekirdek bulundu. Elde edilen mermi çekirdekleri Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı’na gönderilirken, çekirdekler üzerindeki incelemenin devam ettiği öğrenildi. 17 Mart günü olay yerinde yapılan keşif çalışmasında toplam 23 parça kanıt bulunurken, deliller özel kurye ile Ankara’ya gönderildi 8 muhtemel açı Bölgede 2 gün süren incelemede elde edilen bulgular ve yapılan çalışmalar, jandarma kriminal uzmanları tarafından tutanak altına alındı. Olay yeri inceleme ve keşif tutanağını hazırlayan jandar ma birimleri, çatışmalar nedeniyle bölgenin zarar gördüğünü ve olay sırasındaki özelliklerini kaybettiğini belirtti. Olay yeri incelemesinde saldırı sırasında Elçi’nin bulunduğu noktaya cansız manken konularak lazer ışığı ile vurulma noktası tespiti de yapıldı. Olay anına göre sokaktaki noktalardan Elçi’nin boy ölçüsüne uygun olan cansız mankene doğru lazer ışığı tutularak yapılan çalışmada, 8 muhtemel açı tespit edildi. ‘Ayrım yapılamıyor’ 17 Mart günü yapılan olay yeri incelemesine ilişkin bilirkişi raporu da tamamlandı. Raporda Elçi’yi öldüren ateşli silah mermi çekirdeğinin kısa veya uzun namlulu ateşli bir silah ile atıldığı ve uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu belirtilirken ölümü üzerinde ateşli silah yaralanması dışında başka bulgu tarif edile mediği kaydedildi. Mevcut verilerle kişinin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka açı ve istikametlerden de meydana gelebileceği, bunlar arasında ayırım yapılamayacağı, bununla birlikte ateşli silah mermi çekirdeğinin vücudun içerisinde izlediği yolun ense soldan kafasına isabet ederek, arkadan öne, hafif aşağıdan yukarıya ve soldan hafif sağa seyirle kafatası kemiklerinde kırıklar meydana getirip, beyin beyincik kanaması ve harabiyeti yaparak sol kaş üzerinden vücudu terk etmiş olduğu sonucuna varıldığı kanaatindeyiz.” l DİYARBAKIR/DHA Demirtaş’ın sözleri bir uyarıydıDTK Eşbaşkanı Dicle, HDP’siz Meclis girişiminin Kürt halkındaki kopuş fikrini canlandıracağını söyledi MAHMUT ORAL HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Arkadaşlarımız tutuklanır vekilliklerinin düşürülmesine kadar gidilirse hiçbir seçenek bizim için tartışılmaz olmayacak. Halk isterse birden fazla parlamento kurar” sözleri “Kürtler kendi meclislerini mi kuracak?” sorusunu gündeme getirdi. Demirtaş’ın açıklamasını bir “uyarı” olarak nitelendiren DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle “Dokunulmazlıkların kaldırılması, 94’teki gibi tümden tutuklamalar, HDP’yi Meclis’ten atmaya yönelik ise bu giderek Kürtlerin kafasında kopuş fikrini canlandırır” dedi. Cumhuriyet’e konuşan Dic le, dokunulmazlıkların kalk ması halinde nasıl bir tavır ser gileneceğinin konuşulmaması gerektiğini belirterek, “İşin bu noktalara kadar varmasını di lemeyiz. Selahattin Bey de o şe kilde söyledi. ‘İlla da bir tutuklama ya da Meclis’ten atmak Dicle gibi bir tutumunuz olursa biz de seçeneksiz değiliz, sizin tutumunu zu dikkate alarak hareket ederiz’ dedi. Bu aslında bir uyarıdır. Bugüne kadar Aydınlardan çağrı Kürt siyasi hareketi birlikten ve bütünlükten başka hiçbir şey söylemedi. Ama bu alternatifler de yok anlamına gelmiyor. Bunu biraz devlet yöneticilerine hatırlatma, tarihi bir sorumluluk olarak belirtme gereği duyuldu. Selahattin Bey’in yaklaşımı da bu doğrultudadır” dedi.  Davutoğlu çark etti Pelikan Dosyası tartışmalarında dile getirildiği gibi Başbakan Davutoğlu’nun, Kürt sorununun çözü Demirtaş mü konusunda uluslararası güçler ile temas halinde olması ve Saray’ın da buna direnç göstermesi yüzünden mi tasfiye edilmek istendiği sorusuna da yanıt veren Dicle, şunları söyledi: “Başbakan en son ‘2013 Mayıs’ına dönülürse görüşmeler yeniden başlayabilir’ dedi. Tam bu süreçte yeni bir halkadır yakalandı denilirken, Cumhurbaşkanı yeniden saf dışı etti bu düşünceyi ve arkasından bir hafta bile geçmeden Davutoğlu çark etti. Sayın başbakan çok iradeli görünmüyor Saray karşısında ve o noktada da kaybediyor. Bu iradesiz yanı ile de güven vermiyor.” Sabri Ok 53 aydının imzaladığı metinde, dokunulmazlıklarla ilgili teklifin ‘siyasal bir linci hedeflediği’ dile getirildi Aralarında Hasan Cemal, Prof. Baskın Oran, Zülfü Livaneli, Tarhan Erdem, Aydın Engin ve Oya Baydar’ın da bulunduğu 53 aydın, AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki anayasa değişikliği teklifinin ‘siyasal bir linci hedeflediğini’ kaydederek, milletvekillerine ‘Hayır’ oyu verme çağrısı yaptı. AB üyesi 22 ülke temsilcisinin de HDP’li milletvekillerine destek için kampanya hazırlığında oldukları öğrenildi. Hukuksal ve siyasal yanlış Milletvekillerine çağrı metninde, geçici anayasa değişikliği teklifinin bir dizi hukuksal ve siyasal yanlış barındırdığına dikkat çekilerek, “Dokunulmazlık ların topluca kaldırılması cezaların şahsiliği ilkesiyle kesin olarak çelişir ve kolektif cezalandırmaya yol açması kabul edilemez” denildi. 1994’te benzer biçimde Kürt siyasetçilerin gözaltına alındığı hatırlatılan metinde, “Bugün de demokratik muhalefeti susturmayı, Meclis’i çoğunluk tahakkümü ile etkisizleştirmeyi amaçlayan bu teklif siyasal bir linci hedeflemektedir” görüşü dile getirildi. Öte yandan HDP, Ankara’da AB temsilcileriyle geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya AB’nin 22 üye ülkesinden temsilciler katıldı. AB üyesi 22 ülke temsilcisinin de HDP’li milletvekillerine destek için kampanya hazırlığında oldukları öğrenildi. Can erok Dokundular! HDP’nin Beyoğlu’ndaki “Vekilime Dokunma” eylemine polis müdahale etti. Yaşanan arbede sonrası 8 kişi “yasadışı slogan attıkları” gerekçesiyle gözaltına alındı. Dokunulmazlık yasa tasarısının komisyondan geçmesi, Beyoğlu Tünel meydanında protesto edildi. Polis, basın açıklamasının ardından slogan atan gruba, “yasadışı slogan” atmamaları uyarısında bulunarak dağılmalarını istedi. Slogan atmaya devam eden grup, çevik kuvvet tarafından uzaklaştırılmaya çalışıldı. Bu sırada arbedeler yaşanırken, slogan atan 8 kişi gözaltına alındı. Altan Tan Ahmet Türk Kışanak Önder Karayılan Peri Hakkında fezleke hazırlanan HDP’li Altan Tan, “Devletin bilgisi dahilinde Kandil’e HDP heyetinin Kandilgittik. Şimdi yapılmak istenen ayrı bir tiyatrodur” diye konuştu. fotoğrafı da fezlekede Çözüm sürecinde İmralıAnkaraKandil hattında görüşmeleri yürüten HDP heyetinin Kandil’de KCK yöneticileri ile çektirdiği fotoğrafın da fezleke konusu yapıldığı ortaya çıktı. Kandil’deki bir görüşmede KCK yetkilileri ile aynı fotoğraf karesinde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Milletvekilleri Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder hakkında yapılan bir ihbar üzerine, “Terör örgütü propagandası” suçundan fezleke hazırlandığı belirtildi. Fezleke ile ilgili konuşan HDP’li Tan, “Devletin bilgisi dahilinde sayın Öcalan’ın mektubunu götürmüştük. Şimdi yapılmak istenen ayrı bir tiyatro” dedi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekenin İstanbul’da oturan A.T.D. adlı kişinin bir gazetede yer alan fotoğrafla ilgili yaptığı ihbar üzerine hazırlandığı belirtildi. ‘Dokunulmazlık kaldırılsın’ Fezlekenin “sonuç ve istem” bölümünde “Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheliler Selahattin Demirtaş, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder’in üzerlerine atılı müsnet suçu işledikleri değerlendirildiğinde, haklarında TBMM’nce, anayasamızın 83’ncü maddesi gereği yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması kararının aldırılması hususu takdirlerinize arz olunur” denildi. l DİYARBAKIR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle