Katalog

Pazartesi 23 Mayıs 2016 4 KILIÇDAROĞLU’NA ‘DOKUNULMAZLIK’LA İLGİLİ SERT ELEŞTİRİLER CHP’de, AYM’ye başvuru tartışması CHP 26. Dönem Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nın ardından ger çekleşen Parti Meclisi’nde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yöne lik eleştiriler sürdü. Dokunulmazlık tartışmasının devam ettiği PM üye leriyle toplantıda İstanbul milletve kili Eren Erdem Ana yasa Mahkemesi’ne gidip gitmeme konu sunda oylama yapıl ması ve parti disip lini gereği çıkan so İKLİM nuca uyulması ge ÖNGEL rektiğini belirterek, “PM yasama orga nı, siz Başbakan. Bu nedenle karar buradan çıkmalı” dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun sert üslubu nede niyle “Erdoğan gibi davranmakla” Kuzenini uğurladıeleştirildiği öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Antalya’da kanser tedavisi gören amcasının oğlu Burhan Karabulut (42) ya ‘Yetki sizde değil PM’de’ şamını yitirdi. Acı haberi Antalya’da partisinin milletvekilleriyle yaptığı kampta alan Kılıçdaroğlu, Edinilen bilgiye göre; CHP’li Eren Erdem, dokunulmazlıklarla ilgili cemevinde düzenlenen cenaze törenine katıldı. Tabutun üzerinde Âşık Veysel’in ünlü “Dostlar Beni Hatırlasın” şiirinin yazılı olması dikkat çekti. l ANTALYA/DHA tartışmaları yineledi. Erdem, “Anayasa Mahkemesi’ne gidilmemesi yönündeki açıklamanız parti hukuku açısından doğru değil. Böyle bir yetkiniz yok. PM’de bu mese Kongre değil prosedürleninAnayasaMahkemesi’negötü KILIÇDAROĞLu, akp kongresini değerlendirdi: rülüp götürülmemesinin oylanma sı gerekir, çıkan sonucu parti disiplini gereği herkes uymalı. PM yasama organıdır, siz de Başbakansınız. O nedenle kararın burdan çıkması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Erdem ayrıca teklifinin oylanması için yazılı bir önerge de sundu. İstanbul milletvekili Ali Özcan’ın ise “Kılıçdaroğlu ile yürümüyor algısı topluma yerleşti. Bir durum değerlendirmesi yapmak zorundasınız. PM’yi itibarsızlaştırdırdınız. Yanlış kararlar alıyorsunuz” diyerek Kılıçdaroğlu’na genel başkanlıktan ayrılma çağrısı yaptığı öğrenildi. CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Anayasa Mahkemesi’ne başvurunun doğru olmayacağını, başvurunun 2010 oylamasında olduğu gibi reddedileceğini kaydetti. Tanrıkulu, “Siyasi bir hatanın ardından yargının da böyle bir karar vermesi doğru olmaz” dedi. l ANTALYA YARGIYA SERT ÇIKIŞ Kılıçdaroğlu Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanlarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rize gezisine katılmasını eleştirerek, “Bu doğru değil. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı önemlidir. Erdoğan tarafsızlık ilkesini ihlal eden bir kişidir. Tarafsızlık ilkesini ihlal eden bir kişinin yanında yargının durmuş olması kendi tarafsızlığına gölge düşürür” dedi. Kılıçdaroğlu, Danıştay, Yargıtay ve Sayıştaş başkanlarını şöyle seslendi: “Ya tarafsızlığınızı koruyun ya da o makamları terk edin. Deyin ki, biz bundan böyle Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği talimatlar çerçevesinde karar veren bir yargı olacağız diye açıklama yapın.” Antalya’da bir grup gazeteciyle bir araya gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP’nin kongresi için “Siyasi Partiler Yasası’na göre adı kongre ama gerçek anlamda değil. Daha önce bir kişi tarafından belirlenmiş bir kişinin başbakan atanması için kongreden çıkması gerekiyor. Prosedür yerine getiriliyor. Kurulacak hükümet, bir darbe hükümeti” yorumu yaptı. Binalı Yıldırım’a ise tavsiyelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Düşük profili aşar ve kendi anayasal yet kilerine bir başkasının müdahale etmesini engellerse kendisinin yüksek profilli bir başbakan olduğu gerçeğini kabul edeceğiz” dedi. Anayasa değişikliği teklifinin Anayasa Mahkemesi’ne götürülüp götürülmeyeceği sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişiklikleri konusunda siyasi partiler başvuramıyorlar. Ancak 110 milletvekili bir araya gelerek onlar başvurabilirler. Böyle bir düşüncemiz yok” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bireysel başvuranlara müdahale etme durumlarının olmadığını belirtti. ‘Başkanlık sistemi OYUNALANIDARALDI Çocuk parkına değil, despotizm’ çifte mescit haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN zaman mesleklerin de teknisyenliği aşar, gerçek bir bilinçli meslek insanı olabi lirler. Ancak o zaman gerçek bir bilinçli sa natçı olabilirler. Paulo Freire, bu eğitim sistemine Başına ne geldiğini “eleştirel pedagoji” diyor ve bu sistemle anlamak... yetişen insanın “eleştirel okuryazar” olacağını söylüyor. Başına ne geldiğini anlamak, bir bilinç sorunudur. “Başıma gelen nedir?” “Başıma gelen, neden gelmiştir?” “Başıma gelen nasıl gelmiştir?” “Şimdi ne yapmam gerekir?” Paulo Freire bu konunun “eğitim sorunu” olduğu görüşünde. Brezilyalı eğitim düşünüruygulayıcısı olan Paulo Freire, günümüz eğitiminin “Bankacı eğitim” olduğunu öne sürüyor. “Bankacı eğitim”, ona göre, insanı bir yatırım nesnesi gören, onu günümüzün “işe yarar aracı” olmaya hazırlayan bir eğitim “Soru pedagojisi” diyor bu sisteme. “Yanıt pedagojisi”ni eleştiriyor. HHH Şimdi siz düşünün bakalım: “Başınıza bunlar neden geldi?”. Kaderci değilsiniz. “Allah’tan geldi” demiyorsunuz. “Cenabı Hak bizi imtihan ediyor. Asıl dünya öteki dünya” demiyorsunuz. Akılcı düşünüyorsunuz. Ama boşa koyuyorsunuz, dolmuyor. Doluya koyuyorsunuz, almıyor. Muhalefete çatıyorsunuz, topluma kızıyorsunuz. Sonra geçip gidiyorsunuz, işinize bakıyorsunuz. Yaz tatili yaklaşıyor. Rezervasyon yaptırdınız mı? Tatil yerleri boş. Bodrum, Side, Kemer erken rezervasyona yöntemi. konuk bekliyor. “Bankacı eğitim” kişiye diyor Başınıza bütün bunlar neden ki: “Sen donanımlı bir araç olma geldi, biliyor musunuz? lısın. İyi yetişmen gerekiyor. Ya Siz tatilde iken,o gerici dedik bancı dili iyi öğren. Bir dil da leriniz bütün ilköğretim çağında ha öğren. Master yap. Yüksek li ki çocukları ‘Kuran kursu’ eğiti sans yap. Doktora yap. Uzman minden geçirdi. Yıllarca. ol. İşinde iyi ol. İyi kazan. Refah Siz tatilde idiniz. Okudunuz payını arttır. Gerisi seni ilgilen bunları. “Cık cık” dediniz geçti dirmez.” Günümüzün iyi okulları olarak kabul edilen eğitim kurumlarının bile eğitim öğretisi budur. Günümüzün konformist oportünist insanı böyle yetiştirilir. Rahatına bakar ve fırsatları kaçırmaz. Ödülü de iyi yaşamaktır. İyi yaşamaktan anladığı da budur. Marka araçların en iyisini kullanır. Tatillerini yurtiçinde ya da dışında iyi yerlerde yapar. Dünyada olup bitenler ona dokunmadığı sürece onu hiç ilgilendirmez. niz. Bir yıl... İki yıl... Beş yıl... On yıl... Yirmi yıl... Otuz yıl... Siz tatil yaptınız. Onlar, evet artık onlar olmuştu bütün çocukları “Kuran kursu” adı altında şartlandırma eğitimine soktular. “Şartlandırma eğitimi”, kendilerinin dışında herkesin dinsiz olduğunu öğretiyordu. Atatürk bu Kendi çizdiği yarıçapında hayatı memleketi dinsiz yapmıştı. Hara nı sürdürür. ma el açanlar dinsizdi. Dinsizler Günümüzün meslek teknis düşmandı. yenleri böyle yetişmektedir. Dindar ve kindar kuşaklar ye “Ne yaptığını”, “neden onu tişiyordu. yaptığını”, “nasıl yaptığını”, “ki Siz tatillerde kızıyor, başınızı min için yaptığını”, “yaptığının ki iki yana sallayıp geçiyordunuz. me yaradığını” sormayan, dü Başınıza bütün bunlar neden şünmeyen, sorgulamayan mes geldi, anlıyor musunuz? lek insanları mesleğinin felsefesi “Aman canım asker izin ver ni bilmeyen teknisyenlerdir. mez” deyip yattınız. Böyle yetişen, böyle çalışan mühendisler, mimarlar, tıp doktorları, hukukçular, eğitimciler, işletmeciler, bankacılar, bütün meslek insanları, sanatçılar böyledir. Eğer bu sınırlandırıcı kısıtlayıcı eğitimi aşıp da hayatın ve dünyanın ne olduğunu, yaşamın neden öyle olduğunu, nasıl değişebileceğini sorgulayan bilinç düzeyine erişirlerse, ancak o “Olmaz böyle şey” deyip geçtiniz. Rahatınız yerindeydi. Refah payınız iyiydi. Geri yanı ise sizin işiniz değildi. Kendine iş edinenlere de içinizden kızıyordunuz. Size sizi hatırlattığı için onlara kızıyordunuz. Paulo Freire böyle düşünüyor. “Ezilenlerin Pedagojisi”ni okuyun. Siz de göreceksiniz... KAMALAK’TAN ELEŞTİRİ YAĞMURU Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Türkiye’nin çok kritik bir dönem den geçtiğini belirtti. Başkanlık sistemini de eleştiren Kamalak “1.5 ay önce bir kitapçık yayımla dılar, Türk tipi başkanlık sistemi. Nedir özelliği. Meclis yani 550 milletvekili olan Meclis başka nı azledemeyecektir, ama başkan tek başına Meclis’i feshedebilecek. Yet medi, fesih belki şart lar bakımından uy gun olmayabilir, o za man çok daha kirli bir durum ortaya çık makta; Meclis’e diyor ki sen otur orada, ma aşını al. Ee yasama işi ne olacak; ben devlet başkanı olarak kanun hükmünde kararname, başkanlık karar Kamalak namesiyle işleri yürütürüm. De ğerli arkadaşlarım, bu başkanlık sistemi değil, despotizmdir. Şim di diyorlar ki, başkanlık sistemi olacak gibi gözükmüyor, partili cumhurbaşkanlığı sistemi. Örnek olarak da diyorlar ki, Atatürk dö nemi, İnönü dönemi partili de ğil miydi? Allah’tan korkun, ora yı yerden yere vuran siz değil mi siniz” dedi. Kamalak dün yapılan Saadet Partisi İstanbul İl Divan toplan tısına katıldı. Toplantıyı yöne ten ve ilçe başkanlarından çalış malarla ilgili bilgi alan Kamalak, toplantının kapanış konuşmasın da dokunulmazlıklar ile ilgili ola rak da şöyle konuştu: “Niye kaldırıyorsun dokunul mazlıkları. Efendim 700 bilmem kaç tane dosya birikmiş, bunların ele alınması zaman alırmış, o münasebetle bir an önce bu dosyaların ele alınması gerekiyormuş. Aziz milletim bu insanlar işbaşına yeni mi geldi? Bu dosyalar ne zaman birikti orada? Kim biriktirdi? Mevcut iktidar değil mi? Ya sen 15 yıldan beri iktidardasın. Hem görevini yapmayacaksın hem de muhalefeti suçlayacaksın. Buradan prim çıkarmaya çalışacaksın. Allah aşkına böyle devlet yönetimi mi olur?” AKP’ye eleştiri AKP’yi de eleştiren Kamalak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, başbakanlığı döneminde çözüm sürecine ilişkin görüşlerini ilettiklerini, bugün o eleştirilerde haklı çıktıklarını söyledi. Kamalak “İçerideki teröristleri dışarı göndereceklerdi ama tam aksini yaparak dışarıdakini içeri getirdiler. Analar Diyarbakır meydanlarından feryat etti. Hükümet duymadı. Terörle mücadele eden asker kışlaya mahkum edildi. Ergenekon ve Balyoz denilerek askerin burnu sürtüldü. Suçlu elbet cezasını çekmeli ama kurunun yanında yaş yanmamalı” dedi. l İSTANBUL\Cumhuriyet HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çamlıca Sosyal Tesisleri içindeki çocuk parkına prefabrike mescit ve tuvalet yapıldı. Tesislerde ücretsiz tuvalet ve mescit varken çocuk parkına prefabriklerinin yapılması dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’un her yerinden görülecek” talimatıyla Çamlıca Tepesi’ne yaptırılan caminin inşaatı ve yolları tüm hızıyla sürüyor. Çamlıca Tepesi’nde yer alan İBB Çamlıca Sosyal Tesisleri’ndeki bir çocuk parkına prefabrike mescit ve tuvalet yapıldı. Yapıların parktaki oyun alanının içine bitişik yapılması tepki çekti. Ayrıca tesislerin içinde bir adet mescit ve tuvalet yer alıyor. ‘İzin aldılar mı?’ CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ, mescit ve tuvaletin yapılırken iş makineleriyle çalışıldığını belirterek şunları söyledi: “1. derece sit alanında iş makinesiyle çalışmak kuruldan izin almayı gerektirir. Çocuk parkı küçültülmüş. Zaten park küçük, yeterli değil. Zaten tesisin tuvaletleri ücretsiz. Bir de ücretli prefabrike tuvalet yapmışlar.” l İSTANBUL İstanbul Kadıköy’deki Süreyya Operası’nda buluşan kadınlar “Boşanma Komisyonu”na tepki gösterdi. Kadınlar sokağa çıktı: Boşana boşana kurtulacağız Kadın haklarında geri adım ve çocuk evliliğini özendirecek olmasıyla karşı çıkılan ve kamuoyunda ‘Boşanma Komisyonu’ olarak bilinen komisyonun raporuna karşı yüzlerce kadın Kadıköy ve Taksim’de sokağa çıktı. Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem İnisiyatifi çağrısıyla dün öğle saatlerinde Kadıköy Süreyya Operası önünde toplanan kadınlar tepkilerini, “Boşanma Komisyonunuz batsın, boşanmadan duramıyoruz, komisyon raporunu al başına çal, boşana boşana kurtulacağız” sloganları ile gösterdi. Yapılan basın açıklamasında, “Kadınları sadece aile içinde tanımlayan, aksi takdirde yok sayan bu rapor, erkek şiddetine karşı yasal mekanizmaları zayıflatan ve kadınların boşanmasını zorlaştıran öneriler getiriyor. Rapordaki önerilerle kadınların ve çocukların hakları açıkça gasp ediliyor” ifadeleri kullanıldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri ise dün akşam saatlerinde Galatasaray Lisesi önünde toplanarak Boşanma Komisyonu’nun hazırladığı raporu protesto etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B