Katalog

YASAM 2 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Dünyanın nazar boncuğu Meke Gölü kurudu Konya, Karapınar’daki ‘Dünya’nın Nazar Boncuğu’ olarak bilinen Meke Gölü, bu yıl yağışların yetersiz olması ve yeraltı su seviyesinin hızla düşmesiyle kurudu. Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Fetullah Arık havzada 135 bin kaçak kuyu bu lunduğunu ve bunların kontrol altına alınması gerektiğini, havzadaki çok su isteyen ürünlerde değişikliğe gidilmesi ve sulama sisteminin de kapalı sistem sulamaya geçilmesiyle gölün bir nebze de olsa kurtulmasının sağlanacağını vurguladı. l DHA Meke Gölü Pazar 22 Mayıs 2016 Fatih Ormanı’nda betona karşı protesto SEYHAN AVŞAR Kuzey Ormanları Savunması (KOS) İstanbul’un son nefes borularından olan Fatih Ormanı’nda çok büyük bir alanda ağaç kesimi yapılıp, KESİŞDİLUMENRADKKUÜİNRTEDÜLUKERLLAEİNRRİLE Danış Madencilik tarafından yerine taş ocağı ve beton tesisleri kurulma sını protesto etti. Fatih Ormanı’nda dün bir araya gelen yaşam savunu cuları kesilen ağaçlar ile yolu kapata rak iş makinelerini durdurdu. Bakanlık yokoluşu izliyor Yaşam savunucularından Onur Akgül, beton yığınağı haline gelen İstanbul’da son kalan nefes alanı olan Fatih Ormanı’nın beton tesisleriyle yağmalandığını belirterek “Çeşitli ruhsatlar verilerek katliamları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Ormanın içinde beton tesisi olmaz. Orman ekosistem alanıdır. Tüm canlı varlıklarla beraber en birincil yaşam kaynağımızdır. Yaşam alanlarımız yok ediliyor. Orman Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ise bu yok oluşu sadece izliyor. Bütün doğal alanları sermayeye peşkeş çekiyorlar” dedi. Akgül, “İş makinelerini dur duğumuz kütükler bu ormanla rın bütünlüğüydü. Kestiler, öldür düler, attılar. Bizlerde bu cesetleri önlerine koyuyoruz. İnsanlı Vedat ARIK ğa karşı işlenmiş bir suçtur. Kuzey Ormanları’nı 3. Havaalanı, 3. Köp rü gibi projeler ile yok ediyorlar” diye konuştu. l Haber Merkezi Çevreciler ormana betonu protesto etti. Rio Olimpiyatları için 450 bin kondom siparişi Brezilya’nın Rio de Jenario kentinde 525 Ağustos tarihleri arasında yapılacak olan Olimpiyatlar için, 350 bini erkek, 100 bini kadınlar için olmak üzere tam 450 bin kondom sipariş edildi. Dört yıl önce gerçekleşen Londra’daki oyunlarda sipariş edilen kondomların tam üç katı olan sayıdaki bu siparişe ek olarak 175 bin kayganlaştırıcı temininin de yapılacağı belirtildi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yaptığı açıklamada, sipariş edilen kondomların, olimpiyatlardaki 10 bin 500 sporcu ve görevlileri güvenli sekse teşvik edebileceği vurgulandı. l Dış Haberler Az tuz da zararlı Fazla tüketildiği takdirde birçok sağlık sorununa yol açtığı bilinen tuzun az tüketilmesinin de sağlık için zararlı olduğu ortaya çıktı. Kanada’nın Toplum Sağlığı Araştırmaları Merkezi’nin araştırmasına dayanan makale şu sonuca varıyor: “Tavsiye edilen miktarın altında tuz tüketmek kalp krizi ve felce neden olabilir.” Öte yandan makaleyi yayımlayan Lancet dergisi bilim dünyasının hedefinde. Dünya Sağlık Örgütü’nden Prof. Francesko Capuuccio “Kuşkuyla okumamız gereken bir makale” dedi. Endişeli Türkler ABD’ye kaçıyor Terör, istikrarsızlık ve çocuklarının geleceğinden endişe duyup ABD’ye yerleşmek isteyen Türklerin sayısında artış var ABD’de yaşayan Türkler, özellikle son aylarda Türkiye’deki akraba ve tanıdıklarının kendi le ABD’ye yerleşmek istiyor. Sadece ço yorlar. Maddi durumu iyi olanlar yatıcuklarını o korku ortamında yetiştirmek rım yaparak 500 bin dolar karşılığınistemediklerinden. Kınay “Parası olan da eşleri ve çocukları da dahil olmak lerine ulaşıp Amerika’ya yerleşme Türkler EB5 vizesi var, ona ilgi gösteri üzere ‘Green Card’ alabiliyorlar.” nin yollarını aradıklarını belirtiyorlar. Amerika’nın Sesi adlı haber sitesinin yorlar. Amerikan hükümetinin kurduğu projelere ortak olup bu ülkeye gelmek Koçak: İşadamları endişeli haberine göre New Jersey eyaletinde istiyorlar. Maddi durumu çok iyi olma TürkAmerikan Ticaret ve Sana yaşayan avukat Nurhayat Kınay kur yanlar da E1 – E2 vizesi alarak yatırım yi Odası (TACCI) Başkanı Ali Koçak duğu “Amerika Muhtarlığı” adlı inter yapmak için gelmeye çalışıyorlar. Bunla ise Türkiye’den Amerika’ya yatırım net sitesi aracılığıyla da Türkiye’den rı da evlerini satarak yapacaklar” diyor. yapmak isteyen Türkler’in sayısında ABD’ye yerleşmek isteyen kişilere yardımcı oluyor. 500 bin dolara Green Card ki patlamayı vurgulayarak, “Irak’ta, Suriye’de yaşanan sıkıntılar, Rusya ile Zenginler de kaçıyor 35 yıldır New York Barosu’na kayıt ilişki Türkiye’deki işadamlarına endilı olarak göçmenlik ve ticaret avukat şe veriyor. Kınay, son 78 ayda Amerika’ya yer lığı yapan Cahit Akbulut ise şöyle bil Dolayısıyla Amerika’ya gelmek is leşmek isteyen Türkler’in sayısında pat gi veriyor: “Son birkaç aydan beri ina tiyorlar. Irak’a mal satmış, Rusya’ya lama yaşandığını söylüyor. Kınay’ın ver nılmaz derecede talep var. Bu taleple mal satmış dolayısıyla oradaki zayıfla diği bilgiye göre Türkiye’de maddi duru ri, email yoluyla, telefonla ve Ameri ma ve istikrarsızlıktan buraya yönlen mu çok iyi olan şarkıcılar, sanatçılar bi ka’daki yakınları yoluyla bize ulaştırı mek istiyor” diyor. Demokrasi katledilirken... Demokrasi, Türkiye’de oldum ola sı, sağ iktidarlar tarafından “Çoğunluk Diktatörlüğü” olarak saptırılır ve yozlaştırılır... Türkiye’de sağ, ne temel insan hak ve özgürlükleri, ne muhalefet, ne medya, ne ifade özgürlüğü dinler: Seçilmiş olan sağcılar için bunların hiçbir anlamı yoktur. Nasıl olursa olsun, seçim sırasında ne baskılar, haksızlıklar, hukuksuzluklar yaşanmış olursa olsun, sandıktan çıkanlar, kendilerini “seçilmiş” olarak niteler... Ve “seçilmiş” olmayı, her türlü temel hak ve özgürlüğü, Demokrasi’nin bütün kurum ve kurallarını, sınırlamak ve kısıtlamak yetkisi için yeterli görürler. Dinci iktidarlar için ise zaten demokratik hak ve özgürlüklerin, kendileri dışındakiler için bir anlamı yoktur; onlar kendi anladıkları tekilci ve tekelci toplum modeli peşindedirler. HHH Türkiye uzun bir süredir bu “Çoğunluğun Diktatörlüğünü”, Silivri’de somutlaşan “Çoğunluğun Zulmü” olarak zaten yaşıyordu. Elbette diktatörlüklerin ve zulümlerin en kötüsü “Çoğunluğun” diktatörlüğü ve zulmüdür, çünkü onlara karşı sığınacak pek fazla da yer kalmamıştır toplumda... Nitekim Silivri zulmü, Türkiye’nin en güçlü kurumu olarak bilinen ve görünen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (elbette o sırada başında olanların onayı ve içindekilerin de yardımıyla) yerle yeksan etti. Tabii, TSK’nin yanında, üniversitelerin, bürokrasinin ve medyanın sözü bile edilemezdi; onlar da doğrudan kurban edildiler. Ama bütün bu süreç sırasında tek bir gruba, seçilmişlere dokunulmadı... Her ne kadar hapisteyken seçilen birkaç milletvekilinin hakları teslim edilmediyse de, muhtemelen “ucu iktidara da dokunur” diye, Meclis’te olanlar bu zulmün dışında tutuldu. HHH Şimdi iktidar, tek kişinin şahsında konsolide olur ve baskı rejimi, sınırlarını artık iyice genişletirken, zulüm Meclis’e de sıçratıldı: Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı! Maç ortasında kural değiştirildi. Demokrasinin en mukaddes, en dokunulmaması gereken özelliği, milletin seçtiği temsilcilerin güvenceleri yok edildi. HHH Beni üzen nokta, bütün bunları Türkiye’de defalarca yaşamış ve bir sonuç vermediğini görmüş olmamız! 1994 yılında Çiller bu modeli, Sevgili Erdal İnönü’nün harika karşı oy yazısına karşın, denedi... Ve sonuç başarısız oldu! HHH Kişisel iktidar hırslarının tatmini için, toplumun kaderi ile böylesine oynamanın maliyeti çok yüksek oluyor: Ve bu maliyeti sadece sorumlular değil bütün millet ödüyor! 71 yaşındaki Salih Güney’in bisiklet keyfi Yalova’da yaşamını sürdüren usta oyuncu Salih Güney, 71 yaşında bisiklet sporuna başladı. Sporu çok sevdiğini belirten Güney, Yalova’da bisiklet sürmenin ayrı bir keyif olduğunu söyledi. Bu yıl 50’inci sanat yılını doldurran, geçen 11 Mayıs günü, Mersin Altın Palmiye Festivali’nde, ‘Yeşilçam Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü alan Güney 71 yaşında olmasına rağmen zinde olmasını ise yüzmeye bağladı. Güney, yeni başladığı bisiklet sporunun da çok faydalı olduğunu söyledi ve ekledi: “70 yaşından sonra bisiklete binmek de varmış. İstanbul’da binemiyorduk. Yalova’da böyle bir alternatif var. Yeşilimiz bol, her türlü kuş ve temiz hava var. Denizle yan yanayız ve bisiklet yolumuz var. Her kentte bunu bulmak imkânsız. Herkese de bisiklete binmeyi tavsiye ediyorum.” l DHA Sümeyye Erdoğan köşkünü ucuza mı aldı? Kandilli’deki köşk emsalleri 2.5 milyon dolarken, Sümeyye’ye 1.4 milyon dolara satıldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ile eşi Selçuk Bayraktar’ın Kandilli’de 300 metrekare genişliğinde boğaz manzaralı köşk satın aldığı belirtildi. Emlakçılar, 1.4 milyon dolara alındığı belirtilen köşkün aynı semtteki emsallerinin fiyatının 2.5 milyon dolardan daha az olmadığını söyledi. DYP eski İstanbul Milletvekili adayı olan Şermin Çıpa’nın sahibi olduğu köşkte 2000 yılında bekçilik yapan emekli polis memuru el ve ayakları bağlanarak öldürülmüştü. Sözcü gazetesinin haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta evlenen kızı Sümeyye Erdoğan ile eşi Selçuk Bayraktar Kandilli’de 300 metrekare genişliğinde köşk satın aldı. Boğaz manzaralı köşkün 5 odası, 2 salonu, 4 banyosu ve 200 metrekare genişliğinde bir de bahçesi bulunuyor. 2015 yılında restore edildiği belirtilen köşkte 20’ye yakın işçinin evi baştan aşağı yenilediği aktarıldı. Sarraf’a komşu Sümeyye Erdoğan ve Selçuk Bayraktar’ın oturacağı ev, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun kilit ismi olan ve ABD’de tutuklu bulunan Rıza Sarraf’ın kaçak inşaat nedeniyle mühürlenen köşküne 50 metre mesafede yer alıyor. Kandilli’de bulunan emlakçıla ra söz konusu köşkün niteliklerinde bir evin fiyatının ne olduğu sorusunu yönelttik. Emlakçılar, Sümeyye ErdoğanSelçuk Bayraktar çiftinin köşkünün emsallerinin fiyatının 22.5 milyon dolardan daha az olmayacağını vurguladı. 16 yıl önceki cinayet DYP İstanbul eski Milletvekili Adayı Şermin Çıpa ve eşi Ahmet Çıpa’ya ait olduğu belirtilen köşkte 16 yıl önce bir cinayet yaşanmıştı. Kandilli sırtlarındaki köşkte bekçilik yapan emekli polis memuru Ahmet Gökdemir, kalorifer dairesinde el ve ayakları bağlandıktan sonra tabancayla öldürülmüştü. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B