Katalog

CEREN GayrimenkulKUMBASAR [email protected] @cerenkumbasar TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Pazar 1 Mayıs 2016 Kalplerin geniş olduğu yerde ev dar gelmez Goethe lBl,laRYPKbearoazopcindjımeauantncTSYsıipFaaiiyp:rımDısaıa:i:re 1400 l Arsa Alanı: 2l1l5+lH80KM05aTo0zee,i2n0rs1t+a0ulrmin10etm,k22Tm2aT0i+pr2a18e1lre,ihA3rii+:l:a1nı: lEllloE5EtEEn’onennpikygyzaöaaiürkköytçıüıınznlfüeıölnyolyzlaikoaeğnanllmiısl::ıi:yğ1a+oiFm:1ni’lyUeauazsrtiaınlakkrlııkapaalglıısı ‘Babacan’ bir proje Esenyurt’ta son sekiz yılda altı proje geliştiren Babacan Yapı, yeni projesi Babacan Premium’u yüzde 1 KDV ve 243 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sundu Esenyurt, son yılların hem mağdurlarıyla hem kazançlı projeleriyle İstanbul’un en çok konuşulan, en çok proje geliştirilen ilçesi. Bölgenin 10 yıl öncesini bilen ve uzun zamandır orada olmayanlar için Esenyurt, tanıyamayacağınız kadar çok gelişmiş. Bir on yıl daha sonra karşımızda nasıl bir Esenyurt olacak, bilinmez ama ilçe gayrimenkulden iyi kazanç elde edenlerin de aklına kazınacak gibi duruyor. Bu hafta, size Babacan Premium projesini tanıtacağız. Bu projenin en dikkat çekici kısmı fiyatları. Malum, içinde bulunduğumuz dönem gayrimenkul alımının matematik hesabıyla yapılması gereken bir dönem. Konut ihtiyacınız varsa bile, kendi bütçeniz içerisinde kalmayan, borçlanacağınız her proje için iki kere düşünmek lazım. Zira önümüzdeki iki üç ay içinde bir faiz indirimi olacağı aşikâr. Ancak bununla beraber, yabancı yatırımcı etkisinde kalacak sektörde fiyatlar ne olur onu bugünden tahmin etmek zor. Zira söz konusu yabancı yatırımcılar olunca içinde bulunduğumuz neredeyse iç savaş ortamı ve terör saldırıları dolayısıyla alımları etkileyecek çok fazla faktör var. Kentsel dönüşüm Aynı bölgede daha önce 6 farklı proje hayata geçiren Babacan Yapı’nın Premium projesi, yüksek fiyatlı projelerin çokça geliştirildiği şu dönemde orta segmentin önemli bir ihtiyacını karşılayacak bir başlangıç fiyatıyla satışa çıktı. 243 bin liradan fiyatlarla ev sahibi olunabilecek projenin fiyatlarının bölgedeki diğer projelere nazaran daha düşük bir yelpazede olmasının en büyük nedeni ise arazinin sahibinin Babacan Yapı olması. Arazide daha önce bulunan yağ fabrikası dolayısıyla kentsel dönüşüm projesi olarak geliştiri len Babacan Premium’da KDV de %1. 1+1’lerin fiyatları 243 bin liradan baş lıyor, bu daire tiplerinin metrekaresi ise 73. Bu da projenin metrekare satış bedeli 3329TL demek ve bu metrekare fiyatı bölgedeki diğer eş özellikli projelerin hayli altında. 0.99 faiz Projenin İş Bankası’yla yaptığı özel anlaşma dolayısıyla uygulanan faiz oranı, tam da piyasaların bütün bankaların gelmesini istediğimiz bantta, yani 1’in altında, %0.99. Babacan Premium’da firmanın uyguladığı özel bir ödeme sistemi de var. %25 peşinat ve 40 aya kadar 0 faizli bir ödeme planı bu. Ancak bu ödeme planında geçerli olan fiyatlar peşin alım fiyatları değil, dolayısıyla aslında bu plana 0 faizli dememek gerekiyor. Bana sorarsanız, peşin fiyatları alım iştahını çok kabartan nitelikte ancak peşin alamayacaklar için de daha makul olan ödeme planı banka kredisi, firmanın 40 aylık planı değil. 1216 konutun yapılacağı projenin 1000 metrekarelik bir spor salonu var. Kapalı havuzu bulunmayan projede açık havuz, yapay bir gölet, yürüyüş parkurları var. Bunlar zaten artık her projede olan özellikler. Ancak hem ticari ofislerin, hem de alışveriş merkezinin oldukça geniş bir metrekarede hizmet verecek olması, projeye değer katması beklenen özelliklerinden biri. Projenin daire planlarını incelediğimizde, özellikle 2+1’leri ve 3+1’lerin planlarının iyi kurgulanmış olduğunu belirtmem lazım. Esenyurt bölgesinde geliştirilen projelerde çok sayıda 1+1 tipinde daire olduğunu da eklemek gerekir. Özellikle bu bölgede 2+1 ve 3+1 ev tiplerinin yatırım değerinin daha yüksek olduğu da aşikâr. SEKTÖRDEN TIR’la 12 şehri gezdiler Dünyanın en büyük sıhhı tesi sat üreticilerinden biri olan GROHE, ürünlerini Türkiye’nin pek çok ilindeki müşterileri ile buluşturarak daha yakından incelemelerine ve bilgilenmelerine olanak verecek bir TIR Turu düzenledi. GROHE ürünleriyle donatılan TIR, 6 30 Nisan arasında Türkiye’yi dolaşıyorken 12 ilin merkezi noktalarında sektör profesyonelleri ve tüketicilerin ziyaretine açıldı. GROHE TIR’ı Türkiye turuna 6 Nisan’da Bursa’dan başlarken sırasıyla İzmir, Muğla, Denizli, Alanya, Konya, Nevşehir, Kayseri, Ankara, Samsun ve Eskişehir’i dolaştıktan sonra 26 Nisan’da İstanbul’a geri döndü. GROHE TIR’ı turunun son 4 gününde de İstanbul’un 4 farklı bölgesinde GROHE müşterileri ve tüketicilerinin ziyaretine açıldı. Ofisin de sanalı moda! TIR, gittiği her ilde ziyarete açıldı. Türkiye’nin ilk sanal ofisinden faydalananların sayısı bini aştı. Serbest çalışanların ve girişimcilerin ilgi gösterdiği ofislerde sekreterya hizmeti kiraya dahil. Çağ değiştikçe, yapılan işler, değerli olan sektörler haliyle ihtiyaçlar da değişiyor. Çok de her geçen gün artması, yine bir giri ve ve çay ikramının yanı sıra, lounge şimcinin dikkatini çekmiş olsa gerek alanı ve çeşitli sosyal etkinlikler sayeki, ülkenin ilk sanal ofislerini kurmuş. sinde çalışanlar arasında networking ğil, 15 yıl önce “freelance/serbest çalışan” çalışmasına normal gözüyle ba 1000 kişi faydalanıyor imkânlarını güçlendiriyor. Türkiye’deki 85 firma içerisinde ilk kılan neredeyse sadece reklamcılar Üstelik firma ya da kişiler yasal iş ve en büyük sanal ofis olan Plaza Cu varken, bugün aklınıza gelen her mes adresi olarak Plaza Cubes’un 9 lokas bes ortaklarından Süleyman Çoruh, lek kolunun serbest çalışanları var. yonundan dilediğini gösterebiliyor; “Sanal ofis hizmetimizden yaklaşık Bu serbest çalışan insanların da adre kartvizitinde bu adresi kullanabiliyor. 1000 kişi faydalanıyor. ‘Siz işinizi yö si genellikle ev adresleri. Ancak ne ya Ek olarak, mesai saatlerinde firma netin, biz ofisinizi’ mottosu ile çalışı zık ki her ne kadar çağ değişiyor ol adıyla telefonları cevaplayan, yabancı yoruz. Profesyonel biçimde yönetilen sa da, iş dünyasındaki jenerasyon far dil bilen profesyonel bir ekibi bulunu plaza ofislerinde, müşterilerimiz sade kı dolayısıyla, çoğu sektörde serbest yor. Kargo ve yasal tebligatlar müşte ce işlerine odaklanabiliyorlar. Yaratı çalışanlar için ev adresini kullanmak rilerin adına teslim alınıp ilgiliye bil cı ve gelecek vaat eden fikirlerin Plaza bir dezavantaj. Türkiye’de serbest ça diriliyor. İster ofis ister toplantı odası Cubes çatısı altında yeşerdiğini gör lışanların ve girişimcilerin sayısının kullanımı sağlanıyor. Gün boyu kah mek bizleri de mutlu ediyor” diyor. KENDİNDEN MENKUL CEREN KUMBASAR Sektör emekçileri 1Mayıs’ın Taksim’de kutlanamayanı, işçi bayramı havasında geçemiyor, geçmiyor. 2013’teki bayram havasının da yakın bir zamanda tekrar yaşanamayacağını düşünürsek, bu bayramın en iyi kutlanma biçimi sektörün emekçilerinin sorunlarına dikkat çekmek sanırım. Türkiye’de işçi ölümleri en çok tarım alanında. Bunu takip eden sektörse ne yazık ki inşaat. Sektördeki ölümlerin en büyük nedeni de iş kazaları. Üçüncü sayfa haberlerinde rastladığımız, asansörlerin yere çakılma haberlerini de saymazsak, çoğu işçi ölümlerinden haberimiz bile olmuyor, ta ki işçi ölümleriyle ilgili istatistikler önümüze gelene kadar. Bu istatistikler son üç yıldır dehşet veren bir tabloyu önümüze seriyor. Örneğin sadece Mart ayında kaybettiğimiz emekçi sayısı 157. Bu kayıpların %22’si tarım, %21’i inşaat sektöründen. Üstelik herkesin bildiği gibi, bu rakamlar sadece kayıtlı işçileri içerdiği için yüzde yüz gerçeği yansıtmıyor. İnşaat sektöründe ne yazık ki çok sayıda kayıt dışı işçi var. Bu işçilerin önemli bir bölümünün de vardiyalı olarak çalıştıklarını düşününce açıklanan rakamların çok daha üzerinde bir tabloyla karşılaşıyoruz. Bir diğer önemli konu da İstanbul, Ankara gibi büyük şehirler dışında zaten olmayan denetim mekanizmasının çok daha yavaş işlemesi. Zira özellikle Doğu ve Güneydoğu’da Suriyelilerin, Iraklıların da ucuz işgücü olarak değerlendirilmesi neticesinde tahmin etmesi zor bir istihdam sayısı var. Denetim şart Türkiye’de inşaat sektörünün istihdama katkısı yaklaşık olarak 2 milyon. Bu rakam size de biraz tuhaf gelmiyor mu? Her yıl geliştirilen konut sayısı yaklaşık olarak 120 bin. Büyük ölçekli, 15002000 konutun üretildiği projelerin bile teslim tarihi inşaat başlangıcından itibaren 2 yıl. Eğer bu projelerdeki betonlar düşünce gücüyle dökülmüyorsa, tuğlalar kendi kendine üst üste konmuyorsa, sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu? Tabii bu tuhaflığı değerlendirirken lütfen, işçilerin çoğu projede vardiyalı olarak çalıştıklarını da düşünelim. İnşaat sektörünün en temel sorunlarından biri denetimsizlik. Denetimlerin yapıldığı kimi illerde de bu mekanizmanın ne kadar sağlıklı ve ne kadar usulüne uygun şekilde yapıldığı tartışılır. İstanbul’un orta yerinde, Mecidiyeköy’de yapılan bir projede işçileri taşıyan asansör, denetimsizlik nedeniyle düşebiliyorsa, bunun üzerinde durmak gerekir. Adı geçen projenin yatırım bedeli 1.5 milyar Türk Lirası. Bu ölçekte bir projede bile önlemler maksimize edilemeyebiliyor, denetim desen zaten hak getire. Bu ölümün sorumlularınınsa dışarıda, mutlu hayatlarına devam ettiklerini söylememe gerek bile yok sanırım. Aksi olsa şaşardık. Zira bu işin tek sorumlusu olamaz. Genel tabloya bakacak olursak, sektörde hâlâ kayıt dışı çalışan işçi sayısı çok yüksek. Hâlâ, denetim mekanizması hakkıyla işlemiyor. Ağır inşaat sektörü dışında bile, gayrimenkul sektöründe her 2 projeden 1’inde bir işçi ölümü yaşanıyor ve bu doğal karşılanıyor. Kazalar kanıksanıyor. Türkiye’de her sektörde emekçiler için yapılması gereken çok şey var. Ancak bir üst akıl, kanunlar ve kararnameler emekçilerin haklarını yeterince koruyamıyorsa bile, sektör olarak inisiyatif kullanılmalı. Kâr marjlarının hâlâ yüksek olduğu ve reklamlarda hemen her projenin “yeni bir yaşam alanı” klişesini kullanıldığı bu sektörde yaşam alanları ölümlerle kurulmasın. Gerekirse sektördeki sivil toplum örgütleri bir araya gelsin, özel sektördeki denetim firmalarıyla çalışılsın ama artık ölümler olmasın. Hekimi olmayan apartmana ceza 1 Temmuz 2016’dan itibaren işyerlerinde uzman ve hekim görevlendirilmesi zorunlu olacak. Sigortalı kapıcı çalıştıran apartmanlarda da artık hekim zorunluluğu var. Bu zorunluluğa uymayan apartmanların cezası 13 bin lira. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe girmişti. Her işyerinde bir iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulunması gerekliliği konusunda, kurumlara bir geçiş süreci tanınmıştı. Geçiş sürecinin son aşaması 1 Temmuz 2016’da tamamlanacak. Bu tarihten sonra kamuözel fark etmeksizin bütün işyerlerinde uzman ve hekim görevlendirilmesi zorunlu olacak. C MY B