25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 1 Mayıs 2016 EDİTÖR: CAN DOKER haber 5 Davutoğlu koltuğaMKYK DARBESİNDEN SONRA başbakan’ın HAREKET ALANI DARALDI bile veda edebilir AKP kulislerine göre Başbakan, Erdoğan ile uyumlu bir tavır göstermezse partide lider değişimi gündeme gelebilir. Erdoğan’a yakın birçok isim adaylık yarışına girebilir AKP MKYK’de ‘teşkilatları görevden alma ve atama’ yet kisinin tırpanlanmasıyla hare ket alanı daralan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun siyasi geleceğinin bundan sonra Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’la uyum içinde çalışıp çalışmayacağına bağlı olacağı belir tiliyor. Erdoğan ekibinin deyimiy le “başına buyruk” hareket etme si durumunda Davutoğlu’nun ge nel başkanlıktan da olabileceği di le getirilirken, ola ğanüstü kongrenin her zaman bir sopa olarak yedekte tutu lacağı kaydediliyor. Erdoğan’ın partide EMİNE KAPLAN genel başkan değişikliğine karar vermesi durumunda ise tek adayın Bina li Yıldırım olmayacağı, Erdoğan’a yakın birçok ismin genel başkan lık için ön plana çıkacağına dikkat çekiliyor. Erdoğan ekibinin, 18 Ma yıs’taki MKYK toplantısı için de ha zırlık yaptığı konuşuluyor. Parti kulislerinde, bu noktaya ge linmesinin nedenleri ve bundan sonra yaşanabilecek olası gelişme lerle ilgili şu değerlendirmeler ya pılıyor: Delege hâkimiyeti Saray’a geçti: Başbakan Davutoğlu, teşki latlara hâkim olabilmek için Cum hurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıy la bilinen teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş ile bazı teşkilatları görevden aldı ve yerine yeni atamalar yap tı. Ancak bazı atamalarda Saray ile Genel Merkez arasında sıkıntı çık tı. Davutoğlu’nun Ataş’a danışma dan ve yeterli istişare yapmadan Adıyaman teşkilatına atama yap ması yaşanan krizin patlamasına neden oldu. MKYK’de yetkinin ge ri alınmasıyla Davutoğlu’nun 2018 Beyaz Saray’da da Erdoğan gölgesi Davutoğlu’nun ikinci ABD ziyare de, Erdoğan’ın 31 Mart’ta Obama’dan ti de ertelendi. Davutoğlu’nun son anda ve uzun uğraşların ardın hem Obama ile hem de Joe Biden ile yapması planlanan görüşmenin ertelenmesinde Saray’ın çekincelerinin etkili olduğu iddia edildi. Kulisler dan aldığı 1 saatlik randevunun ardından Davutoğlu’nun Beyaz Saray tarafından kabul edilecek olmasına tepki duyulduğu konuşuluyor. Başbakan, Muş’ta çocuklarla selfie çektirdi. ‘Meclis’in kapısından geçemeyecekler’ Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis’te vekillerin yumruk yumruğa kavga etmesine ilişkin HDP’yi hedef alarak “Sokaktaki terörü Meclis’e taşıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonu’nun önüne çukur kazacaklar. Bu malum parti provokatörler soktular. Danışmanları kiralık vandallardır. Bir daha o salonlara toplantılara kiralık eşkıyalar giremeyecek. Onlar için de yargı süreci de başlayacak. Meclis’in kapısından bile geçemeyecekler” dedi. Muş’ta halka seslenen Davutoğlu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kilis’teki Suriyeliler ile Kilisliler arasına nifak sokmaya çalıştığını ileri sürerek “Kılıçdaroğlu’nun bu yaptığı DAEŞ füzeleri kadar tehlikelidir” dedi. Halep’te yaşananlara yüreğinin sızladığını söyleyen Davutoğlu, “Cuma namazı kılınan yerler hürdür. Dün Halep’te camilere gidilemedi. Rus uçakları, Suriye uçakları masum insanların üstüne bombalar yağdırdı” diye konuştu. yılında yapılacak kongreye kendinin şekillendireceği delege yapısıyla gitme planları bozuldu. Davutoğlu, teşkilatları kendine yakın isimlerden oluşturamayacağı için delegelerin belirleneceği kongre süreçlerinde etkisi olmayacak. Davutoğlu’na ‘kabine’ misillemesi: MKYK’de Davutoğlu’nun yetkisinin alınması için imza veren bazı üyelerin, son hamleyle Davutoğlu’na kabine misillemesi yaptığı da belirtiliyor. 64. Hükümetin kurulması sırasında Davutoğlu’nun kabineye girmesini istemediği bazı isimlerle ilgili olarak MIT’ten rapor istediği, bunun parti içinde duyulması üzerine sert tartışmaların yaşandığı belirtiliyor. Davutoğlu’nun son dönemde Bülent Arınç başta olmak üzere muhaliflerle yakınlaşmasının da Erdo ğan kanadında büyük rahatsızlık yarattığı kaydediliyor. ‘uyumlu’ olmazsa kongre: İkinci kez 50 kişilik MKYK’daki 47 üyenin yazılı önergesiyle ciddi şekilde uyarılan Davutoğlu için bundan sonra her şey farklı olacak. Davutoğlu’nun, Erdoğan ile uyumlu bir tavır izlememesi, Erdoğan’ın karşı çıktığı konularda ‘geri adım atıyor’ gibi yapıp aynı tavrı sürdürmesi durumunda partide pek çok gelişme yaşanabilir. İlk yaşanacak gelişme, olağanüstü kongrenin toplanıp genel başkanın değişiminin gündeme gelmesi olur. Bazı AKP’liler ise, gelinen noktayı “Bu hamle, Erdoğan’ın Davutoğlu ile gitmeyeceğinin işareti. Davutoğlu ne yaparsa yapsın bu süreci engelleyemeyebilir” değerlendirmesini yapıyor. Kongre için sonbahar seçenek olarak dile getirilirken, Davutoğlu’nun da yerini korumaya çalışacağına işaret ediliyor. kongre kararı Erdoğan’ın elinde: AKP Tüzüğü’ne göre olağanüstü kongreye gidilebilmesi için genel başkan ile MKYK’nin karar alması ya da delegenin beşte birinin imzası vermesi gerekiyor. Son olay, 50 kişilik MKYK’deki 47 üyenin Erdoğan tarafında yer aldığını ortaya koyuyor. Erdoğan, istediği zaman olağanüstü kongre kararı alabilecek gücü elinde bulunduruyor. Binali Yıldırım tek aday değil: Olağanüstü kongreye gidilmesine karar verilmesi durumunda Davutoğlu’nun tek alternatifinin Binali Yıldırım’ın olmayacağı belirtiliyor. Başkanlık isteyen, bunun için Erdoğan nezdinde kulis yapan birçok ismin olduğu dile getirilirken, “Binali Yıldırım’ın da sırtında az küfesi yok. Oğlunun kumar görüntüleri ortada” değerlendirmesini yapanlar bulunuyor. l ANKARA Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’DAN ‘MİT TIR’LARI’ İÇİN TEHDİT GİBİ YORUM: Hukuk olmasaydı cezası başka olurdu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde, “İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıl Dönümü” programına katıldı. Erdoğan konuşmasında ABD’yi sert sözler ile eleştirerek, “Terör konusunda da aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Biz PYD, YPG terör örgütü diyoruz, bakınız çok enteresan ABD Savunma Bakanı ayrı, sözcü ayrı şey söylüyor. Sırtımızı dönüyoruz başka şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir” dedi. ‘Paralel yapı’ olarak adlandırdığı Gülen cemaatine yüklenen Erdoğan “Ortaya çıkan bunca ihanet belgesine rağmen hâlâ bu yapının içinde kalmak isteyenlere buradan sesleniyorum” diyerek, “Hiç kusura bakmasınlar, başlarına gelecekleri kabul ediyorlar demektir. Terör örgütünün içinde barınanlara terörist denir. Ne dedik, legal görünüm altında illegal yapılanmada olanlar dedik. Artık illegal terör yapılanması ya da illegal terör örgütü diyecek, bu şekilde üstlerine gideceğiz” dedi. MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili de konuşan Erdoğan, “Türkiye hukuk devleti olmasaydı bu ihanetin cezası çok başka olurdu. Türkiye hukuk devleti olmayı başardığı için hesabı mahkemede veriyorlar. Bu sıradan mesele değildir” dedi. “Bu ihaneti yapanlar kendi kazdıkları kuyuya düşmüştür” ifadesini kullanan Erdoğan, “Paralel ihanet şebekesinin ülkemize verdiği zarar gayet büyüktür. Ülkemizin en parlak beyinleri şahsiyetsiz, kişiliksiz, riyakâr robotlar haline dönüşmüştür” dedi. Tuzla’da çok maksatlı amfibi hü cum gemisi Anadolu’nun inşa başlangıç töreninde konuşan Erdoğan, “Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalar bahane edilerek bize verilmeyen silahlar mevcuttur. Şu anda. Bunlar NATO’da beraber olduğumuz ülkeler. Suriye’deki gelişmeler sürerken terör örgütlerine silah yardımı yapanlar Türkiye’ye bu desteği vermiyor. Bana diyorlar ki, bu konuşmaları medya yoluyla yapmayalım. Yapmayalım da, sen bu yardımları ne yoluyla yapıyorsun?” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Barış süreci için umut yok gibiDEMİRTAŞ, WASHINGTON’DAki TOPLANTIYA ONUR KONUĞU OLARAK KATILDI İLHAN TANIR HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Washington’da yeni açılan Kurdish Policy Research Center’ın düzenlediği ve gün boyu süren toplantıda onur konuğu olarak bir konuşma yaptı. Demirtaş, barış süreciyle ilgili bir soruya, “Kısa vade için umut görünmüyor, bu konuda iyimser değilim’’ dedi. Demirtaş, Washington’a en sogeldiği Aralık’tan beri Türkiye’de ‘otoriter ve totaliter bir rejim inşa etmekte büyük ilerlemeler kaydedildiğini’ ve insan hakları ihlallerinde büyük artış görüldüğünü söyledi. ‘İç savaş tehlikesi’ Türkiye’nin Aralık ayından daha kötü bir durumda olduğunu, yargı bağımsızlığının daha da zedelendiğini ve Meclis’in de by pass edildiğini söyleyen Demirtaş, 1990’lı yıllar ile bugün arasındaki durumun karşılaştırılması istendiğinde ise o yıllarda Güneydoğu’daki baskıların ‘derin devlet’ tarafından yapıldığı ileri sürülürken, şimdilerde ise her şeyin daha açıktan yapıldığını söyledi. Ülkede kutuplaşmanın daha da keskinleştiğini söyleyen Demirtaş, çatışmaların ülke Demirtaş’ın onur konuğu olarak katıldığı toplantıyı Ömer Taşpınar yönetti. nin batısına yayılması ve bir iç savaş tehlikesi sorulduğunda ise Türkiye’deki “tansiyonun yüksekliğinin hepimizi kaygılandıracak bir şekilde artmış’’ olduğunu söyleyerek, endişeli bir cevap verdi. AKP arabulucu istemiyor Demirtaş, ‘‘geçen yıl çok daha kararlı bir şekilde barışı savunabilirdik. Ne olduğunu anlamadan Türkiye bir savaşa sürüklendi. Daha etkileyici bir çıkış yapabilirdik’’ diyerek bir özeleştiri yaptı. ABD’nin Türkiye’de bir barış süreci için arabuluculuk rolünün istenip istenmediği yönündeki soruya ise Demirtaş “Barış süreçlerinde uluslararası kurumlar veya hükümetler arabuluculuk rolleri oynarlar ama hükümetimiz buna kapalı” diyerek, AKP’nin ABD’nin arabuluculuk rolünü reddettiğini açıklamış oldu. Demirtaş sorulan bir başka soruya karşılık ise Türkiye’de yeniden barış sürecine dönmek için ‘‘Kısa vade için umut görünmüyor, bu konuda iyimser değilim ama bunu bilmek imkânsız’’ dedi. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir demokratikleşme sürecine girmesini ise beklemediğini kaydetti. Öte yandan Demirtaş ile Washington’da birlikte bulunan Bingöl milletvekili Hişyar Özsoy, görüşmeler hakkında detaya girmek istemedi ve şunu ekledi: “Tahmin edilecek konular görüşüldü. Hem Türkiye hem de Suriye’de iyi olmayan bir gidişat sözkonusu zaten.’’ l WASHINGTON ‘PKK savaşı değil barışı büyütsün’ Demirtaş “PKK’den yapılan ‘Türkiye’ye savaş yayılacak’ açıklamalarını eleştiriyoruz. Hükümetin de ‘İlla operasyon yapıp hepinizi öldüreceğim’ dememesi lazım” dedi. Amerika’nın Sesi’nden Serhan Akif Akyıldız’a konuşan Demirtaş, devletten ve PKK’den gelen açıklamaların kaygı verici olduğunu belirterek, “Özerklik ilanı ve sivil halk meclisleri, hükümeti bir şekilde tartışmaya zorlamak için yapılmış işler” dedi. KCK Eş Genel Başkanı Cemil Bayık’ın, savaşın Türkiye içine doğru genişletileceği yönündeki sözlerini eleştiren Demirtaş şöyle dedi: “‘Savaşı büyüteceğiz’ değil, ‘Barışı büyütmeye hazırız’ mesajları vermeleri lazım. Biz PKK’nin silah kullanarak mücadele etmesini tasvip etmedik hiçbir zaman. Demokratik yollarla mücadeye inanmasak biz de PKK’ye katılırdık.” Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili de “Bizi öyle kendi emirlerindeki mahkemelerde kolay kolay yargılayamayacaklar. Demokratik siyaset kanalları bir tıkanırsa bunun telafi edilmesi çok uzun yıllara mal olacaktır. Ülkemiz ve halkımız adına korkuyoruz” dedi. kuk devletinin temeli oyulu yor... Ne deniyor: “1919’da baş latılan tarih anla yışını reddediyo rum!” Mustafa Ke mal Atatürk’ün Laikliğe fatiha... kurduğu Cumhuriyetimizi reddetmek anlamı İnsan kendi seçer yaşamını, verdiği kararları. Hayatın derin sularında dolaş na gelmiyor mu bu tümce? Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk dev mayı... leti... İnsan yaşamın anlamını bula Anayasanın girişinde böyle bilir, yargılardan uzak, sevgiy yazıyor... le bezenmiş, çiçeklenmiş bir Zaten demokrasiyi kaldırdık, dünyayı. sosyali özelleştirdik, hukuk za İç dünyasındaki yeni çaba ten yok hükmünde. larla yalnızlığın penceresinden Yukarıdan aşağıya doğru in baktığı zaman dağlara, çocuk diğimiz zaman akla şu geliyor: su düşlerle avunmayı sever in “Zaten geriye bir şey kalma sanoğlu... dığına göre, 1919’da başlayan Yine altyazılar geçiyor tele tarih anlayışımız da ortadan vizyonlar, yine can sıkıntısı, hü kalkmış oluyor...” zün, acı... Meclis Başkanı haklı! Şurada üç polis, iki asker şe Kaptan açıktan rotayı şeria hit olmuş... Şurada dört terö ta çevirmiş... rist, orada beş terörist etkisiz Bir algı yöntemi, laik, demok hale getirilmiş... ratik, sosyal hukuk devletini de Hızla dönen altyazılar, ölüm nizin derinliklerine gömmek is çanları, bir babanın gözyaşları, tiyor. bir annenin çığlığı. Algı yöntemi işe yarıyor. Güneşli bir ilkyazın sabah sa Çocuklarımızın geleceği çok atlerinde düşünceler ormanın tan karartılmış, temel hak ve dayım yine. özgürlükler, yargı bağımsızlı Hayatı anlatmalıyım, ğı bir kişiye bırakılmış... Cizre’den, Silopi’den, Kilis’ten Çok sayıda şehit, yaralı, söz etmeliyim. Tahir Elçi cina ölümler... yetini unutturmamalıyım. Azgınlaşan terör! Kimse insanın, ülkenin, top Kilis’te ölü sayısı 18... lumun geleceğine nokta ko IŞİD vuruyor, can alıyor, yamaz; bu bağlamda virgülle Kilis’te hayat duruyor... rin çokluğuna bakıp umutsuzlu Deniliyor ki: ğa kapılmak çağdaş insana ya “Terör nereden gelirse gelsin kışmaz. bir insanlık suçudur!” Doğruyla gerçeği aramalı in Evet aynen öyledir... san, sevgiyi çoğaltmalı yüre İnsan hakları ihlalleri, hukuk ğinde... katliamları... Törpülenmiş insan, düşle Evrensel hukuku, yargı ba rini çoğaltamaz, aşkın ve sev ğımsızlığını arıyoruz ama bula danın hayatın bir parçası oldu mıyoruz. Herhalde bir yerlere ğunu anlamaz. saklanmış. Onlar için ölümler, acılar, fa HHH ili meçhuller önemsizdir. On Bir pazar sabahı sizi umut lar için her Kürt yurttaşımız suzluğa sürüklemek istemez potansiyel teröristtir... dim... Törpülenip körleştirilmiş in Dört bir koldan kuşatılmış san, mantığının evrenin sonsuz Ortadoğu ateş topuna dö süreçlerinden olduğunu unut nüşürken, terör belası başı tuğu için aydınlıktan korkup ka mızdayken, Cumhuriyet’in en ranlık dehlizlerde yaşamayı se önemli değerleri elimizden alı ver. nıp “laiklik nedir ki” demenin HHH anlamı çok açık: Hayatlarını yalan üzerine ku “Şeriat!” ran bir oyunla karşı karşıyayız. İnsanca yaşamanın amaç Bu oyunun adını koyalım önce: ları yerle bir edilirken, bir “bi “Kirli siyaset!” at toplumu” yaratılıyor. Din Bu ülkenin geleceğini karart ci, ırkçı, mezhepçi politikalar mak isteyenler, toplumu kan Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet dırmak için her yolu geçerli sa Türkiyesi’nde hayat buluyor, yıyorlar. Çağlayan Adliyesi’nde tekbir Amaç şeriat düzeni! sesleriyle gösteri yapılıyor... Atılan adımlar kimi zaman kü Kadın cinayetleri, töre kıska çük, kimi zaman büyük oluyor. cı, çocuklara tecavüz... Laik, demokratik, sosyal hu Söyleyin hangi birini yazayım? İMC TV haber müdürüne 12 saat tweet gözaltısı İMC TV Haber Müdürü Hamza Aktan, Twitter paylaşımları nedeniyle Bahçelievler’deki evinden dün sabat saat 05.30 sıralarında düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. Savcının tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiği gazeteci, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Meslek örgütlerinden operasyona tepki yağdı. malarda, iki bilgisayara ve telefonuna el konuldu. Hafıza Merkezi’nin çalışmalarının da yer aldığı, haberlerine kaynak oluşturan bir dosyaya da el konuldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aktan’ı tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti. Hamza Aktan Aktan, nöbetçi mahkemede, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. 2015 tweet’leri ‘Adli kontrol de ceza’ Aktan’a emniyette alınan ifadesinde 2015 yılında paylaştığı bazı tweetler soruldu. Çatışmada öldürülen sivillerle ilgili haberleri “ne amaçla paylaştığı?” soruldu. Gazeteci Nurcan Baysal ve Mutlu Çiviroğlu’nun da aralarında bulunduğu gazetecilerin tweetlerini neden retweet ettiği soruldu. Aktan’ın, kamuoyunu yanılttığı ve devlete karşı kışkırttığı ileri sürüldü. BBC’ye yalan haber yaptırdığı iddia edildi. Aktan’ın evinde yapılan ara Adliyeden ayrılırken Aktan, “Bu karara sevinemiyorum. Gözaltı biçimi de adli kontrol de bir cezalandırmadır” dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, DİSK Basınİş ve Çağdaş Gazeteciler Derneği, ortak açıklama yaptı: “Attığı tweet nedeniyle gözaltına alınmasını ifade özgürlüğüne yeni bir saldırı olarak görüyoruz ve meslektaşımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Ensar Vakfı’ndan MECLis başkanı Kahraman’a destek Bolu’da Milli Türk Talebe Birliği’nde düzenlenen toplantıda, Ensar Vakfı, İnsani Yardım Vakfı (İHH), MemurSen, Milli Türk Talebe Birliği, Hayrat Vakfı, Evrensel Hafızlar Derneği, Kent Konseyi Gençlik Merkezi ve MÜSİAD Bolu Şubesi yaptıkları ortak açıklamayla “yeni anayasada laiklik olmamalı” diyen TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a destek verdi. Milli Türk Talebe Birliği Bolu Şube Başkanı Hayrettin Özden’in okuduğu açıklamada “Laiklik 1876, 1921 ve 1924 anayasalarında mevcut değildir. Daha sonra CHP tarafından eklenmiş olup zorbalıkla uygulanmıştır. Laiklik anayasada olmazsa olmaz değildir. Laiklik Türkiye’de bir kesime zulüm aracı olarak kullanıldı. İsmail Kahraman’ı destekliyor ve fikirlerine katılıyoruz” l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle