24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Meksika esrarı yasallaştırıyor Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto, medikal amaçlı marihuananın yasallaşmasına izin veren ve 30 grama kadar esrar taşınmasını suç olmaktan çıkaran teklifi imzaladı. Yüksek Mahkeme de geçen yıl esrar kullanımının insan hakkı olduğuna karar vermişti. Pazar 24 Nisan 2016 Enrique Pena Nieto Rousseff: Azil değil darbe Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, meclisin hakkında azil amacıyla soruşturma açılmasına karar vermesini “darbe” olarak nitelendirdi. Rousseff, azledilirse Latin Amerika ülkeleri birliği Mercosur’a başvuracağını açıkladı. dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: İLKNUR FİLİZ 9 Geleceğin kralı ile tanıştılar Obama Düşes Kate Prens William ABD Başkanı Barack Obama’nın siyasi fırtınalar estiren Londra gezisinin zirvesini kraliyet üyeleri ne, Obama çifti önceki akşam Kensington Sarayı’nda geleceğin kralı George’u karşılarında buldu. Uyku saati geç şi Charlotte’a gönderdikleri Obamaların köpeği Bo’nun pelüşten oyuncağını da çifte gösterdi. William’ın karde nin genç üyeleriyle buluşma miş halde pijaması ve röb şi Harry’nin de katıldığı bu Prens George sı oluşturdu. First Lady Mic doşambrı içinde boy göstehelle Obama’nın Prens Willi ren Prens George, ABD Baş luşmanın görüntüleri sosyal medyada olay oldu. Obama, am ile eşi Kate’in 2 yaşında kanı ile ayaküstü sohbet et ertesi gün Britanya halkının ki oğulları George ve 1 yaşın ti. George, Obama çiftinin sorularını yanıtladığı toplan daki kızları Charlotte’u göre doğum hediyesi olan salla tıda Prens George’dan “tapıla bilme dileğini iletmesi üzeri nan ata binerken, kız karde sı” diye söz etti. Londra’dan Obama geçti ABD Başkanı Obama’nın, Britanya’nın AB’den çıkma projesine “sıranın sonuna gidersiniz” diye karşı çıkması, ülkede “tehdit” ve “ikiyüzlülük” olarak yorumlandı Britanya Avrupa Birliği’nden çıkmayı (Brexit) tartışırken ABD Başkanı Barack Obama’nın Londra seyahatinde bu projeye karşı çıkan Başbakan David Cameron’a destek vermesi büyük tepki gördü. Başkan Obama önceki gün Cameron ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Britanya’nın Avrupa Birliği’nde (AB) kalarak güçlü bir Avrupa’ya öncülük edeceğini söylerken bunun ABD’nin de çıkarına olacağını savundu. Obama ayrıca Britanya’nın AB’den çıkması halinde ABD ile yapılacak ticaret anlaşmalarında önceliği kaybedeceğini belirterek bu durumda “Britanya sıranın sonuna gider” dedi. Obama kimseyi tehdit etmediğini, sadece bir dost olarak görüşünü aktardığını vurguladı. ‘Tehdit etti’ Ancak bu güvence AB karşıtı kampı ikna etmeye yetmedi. Ülkenin Daily Mail gibi çok satan tabloidleri Başkan Obama’nın sözlerini “tehdit” olarak yorumlarken en sert tepki Adalet Bakanı Dominic Raab’dan geldi. Raab “ABD, Meksika ile sınırını açmayı hayal bile edemez” diyerek Obama’yı ikiyüzlülükle suçladı. Raab kimsenin Britanya halkını tehdit edemeyeceğini söyledi. Komplo teorileri de gecikmedi. AB’den çıkma yansılı kampta Obama’nın “sı ranın sonu” derken Amerikalıların sıra için kullandığı “line” kelimesi yerine Britanya’da yaşayanların kullandığı “queue” kelimesini tercih etmesi konuşmanın Cameron’un yardımcıları tarafından yazıldığının kanıtı olarak yorumlandı. ‘Babası Kenyalı diye’ Başkan Obama’nın ziyaretiyle ilgili tek kavga ticaret anlaşması ile ilgili sözleri değildi. Başkent Londra’nın Brexit yanlısı belediye başkanı Boris Johnson, daha gezi başlamadan kaleme aldığı bir yazıda Obama’nın eski Britanya sömürgesi Kenya’ya dayanan kökenlerini gündeme getirdi. Başkan Obama’nın göreve geldikten sonra Oval Ofis’teki Winston Churchill büstünü kaldırdığını hatırlatarak bunun “bazıları tarafından Britanya İmparatorluğu’na karşı atalarına dayanan bir nefret olarak yorumlandığını” savundu. ‘Ofisimde duruyor’ Başkan Obama ise bu iddialara basın toplantısında cevap verdi. Obama, Winston Churchill’i çok sevdiğini ancak Oval Ofis’te onun yerine siyah hakları savuncusu Martin Luther King Jr’ın büstünü koyduğunu söyledi. Obama Churchill’in büstünün özel çalışma odasının girişinde durduğunu açıkladı. Kenya ile ilgili suçlamalara ise cevap vermedi. Başkan Obama ziyaretin son gününde Cameron ile golf oynadı. Ünlüler sıraya girdi ABD’de siyasilerin halkla buluştuğu belediye meclisi tipi toplantılarını Londra’ya taşıyan Obama, karşısında kendisine soru sormaya gelen sıradan yurttaşlardan ziyade ünlüleri buldu. Obama ile sorucevap seansına TV dizisi Sherlock’un başaktörü Benedict Cumberbatch ile eşi Sophie Hunter, şarkıcı Annie Lennox, Avustralyalı şarkıcıaktris Holly Valance, West Ham United futbol kulübünün başkan yardımcısı Karen Brady gibi şöhretler katıldı. Corbyn’le görüştü ABD Başkanı Obama Britanya’da anamuhalefetteki İşçi Partisi’nin “sosyalist” lideri Jeremy Corbyn’le de görüşmeyi ihmal etmedi. 1.5 saatlik görüşmenin “büyüleyici, enfes” geçtiğini söyleyen Corbyn, içeriğini “Sanayileşme sonrası toplumların karşılaştığı zorluklar, küresel şirketlerin güçlenmesi, dünya çapında teknoloji kullanımının artması, tüm bunların etkileri, eşitsizlik ve yoksullukla mücadele” diye özetledi. BANGLADEŞ Akademisyene palalı saldırı İki yıldır laik ve ateist yazarların palalarla katledildiği Bangladeş’te bu kez bir akademisyenin palalı saldırıya kurban gitmesini IŞİD üstlendi. İngiliz dili profesörü Rezaul Sıddık (58), Rajşahi kentinde evden üniversiteye giderken palalı saldırganlar tarafından boynu kesilerek öldürüldü. KAZAKİSTAN Blair’in despotla kirli anlaşması Britanya’nın eski başbakanı Tony Blair’in kirli iş ilişkileri zincirine yeni bir halka eklendi. Blair’in başbakanlıktan ayrıldıktan sonra despotluğuyla tanınan Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’le stratejik danışmanlık karşılığı 7.2 milyon dolarlık anlaşma yaptığı iddia edildi. ALMANYA Hannover’de TTIP isyanı ABD Başkanı Barack Obama’nın Almanya ziyareti öncesinde Hannover kentinde 90 bin kişi ABABD arasında planlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’nı (TTIP) protesto etti. Eyleme çevreciler, tüketici örgütleri, sendikalar, kiliseler ve siyasi partiler katıldı. ABD neden sessiz? ABD Başkanı, 1915 ile ilgili “soykırım” demedi. Kongre’de Türkiye aleyhinde tasarılarda düşüş var. İsrail lobisinin bu gelişmelerde olumlu etkisi oldu ABDBaşkanı Ba Türkiye aleyhine yasa tasarılarının tamamında rack Obama, seçim va bir gerileme yaşanıyor. atlerinden biri olması Türkiye ile ilişkile na rağmen Beyaz Sa rin kötülüğüne rağmen, ray’daki son yılında da 1915 olaylarını “soykı İLHAN TANIR Suriye’de yaşanan savaşın ve Amerikalı Ya rım” olarak niteleme hudi grupların ağırlığı di. Bunun yerine son 7 nı koymasının bunda et yıldır yaptığı gibi “Büyük Fe kili olduğu yorumları yapılı laket” (Meds Yeghern) nitele yor. Etkili gruplardan Baltimo mesini tercih etti. Türkiye’nin re Jewish Council, tüm Kong başkent Washington’daki lobi re üyelerine birer mektup gön çalışmaları içinde yer alan fa dererek “Dünyada kötü gi al bir aktöre göre 2009 yılın den bunca şeye rağmen neden dan beri “soykırım” kelime Türkiye’nin üzerine gidiliyor” si kullanmayan başkan son yı sorusunu sordu. lında bu kelimeyi seçmesini açıklamakta zorlanacaktı. Ku Mektup geri çekildi lislerde de Başkan Obama’nın, Bu mektubun ardından Tür bu kelimeyi kullanarak Tür kiye’deki ifade özgürlüğünü kiye gibi bir müttefikten ge kınayan mektup geçtiğimiz ay lecek tepkilerle son yılındaki Kongre’den geri çekildi. Tür enerjisini harcamak istemedi ği yorumları yapıldı. Tasarıya destek yok AĞRI HATIRASI ABD Kongresi’nde de bu konuda sessizlik hâkim. Kongre’nin iki kanadından biri olan Temsilciler Meclisi’nde de bu yıl 1915 olayları ile ilgili hazırlanan tasarıya 435 üyeden sadece 66’sı imza verdi. Tasarının kabul edilmesi yönündeki ilk durak olan Dışilişkiler Komitesi’ne gönderileceğine dair herhangi bir işaret yok. Aslında bu yıl Kongre’de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, iki günlük Ermenistan gezisinin sonunda Zvartnots Havalimanı’ndan Ağrı Dağı’nın fotoğrafını çekerken böyle görüntülendi. Lavrov’un Ermeniler için sembolik önemi olan Ağrı Dağı’nı görüntülediği anların fotoğrafını Rusya Dışişleri Bakanı Sözcüsü Mariya Zaharova Facebok’ta paylaştı. kiye’deki ifade özgürlüğü konusunda alarm verici bir önerge olan HRes 279 da geçen ay sadece 32 imzacı topladıktan sonra gündemden düştü. Erdoğan görüştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son Washington ziyaretinde Yahudi gruplarla yaptığı yüksek profilli görüşmelerin meyvesini verdiği yorumları yapılıyor. Buna karşılık yine yakın zamanda ABD’de kurulan ve Türk hükümetinin desteği olan Turkish American Steering Commitee (TASC) ise 2015 yılında henüz ABD ile İran anlaşmaya varmamışken, bu anlaşmaya karşı çıkan bir mektup yayımladı. Bu mektupta TASC en güçlü AmerikanYahudi lo Sergey Lavrov bisi AIPAC argümanları üzerinden İsrail’in pozisyonlarını desteklediğini açıkladı. Türk tarafı bu sene lobi faaliyetlerini de artırdı. Washigton’da bugün ikincisi organize edilecek “Barış ve Dayanışma Yürüyüşü” Beyaz Saray’da başlayıp Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde bitecek. Nöbet tutuyorlar Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nin önünde ise her yıl olduğu gibi bayrak nöbeti başladı. Türk eylemciler günler öncesinden burada nöbete başlayarak Ermeni protestocuların büyükelçilik önünde eylem yapmasını engelliyor. Ermenilerin de bugün karşı kaldırımda gösteri düzenlemesi bekleniyor. l Washington nilgun@cumhuriyet.com.tr ‘Bon pour l’Orient’* Merkel Venedik’e son gittiğimde “Büyük Kanal”a bakan villaların birinin bahçesinde abuk bir astronot enstalasyonu görmüştüm. “Accademia” köprüsünün yanında 5 asırlık bir villanın zarif selvilerle çevrili bahçesinin ortasına dev boyutlarda bir beyaz sandalye yerleştirmişler. Sandalyenin sırtına da gene aynı şekilde, dev bir astronot iliştirmişler. Yerçekimine meydan okuyan beyazalçı astronot sandalyeye tabii oturtulmamış. Sandalyenin tepesine teğet dokunacak şekilde havada süzülür gibi tasvir edilmiş. Selviler, akasyalar, ortaçağ kiliselerinin çan kuleleri ve gotik pencereli Venedik villaları arasından göğe yükselen kar beyazı bu astronot, belleklerde asla bir daha unutulmayacak iz bırakıyordu. Norveç göçmen bakanı Sylvi Listhaug’un Lesbos açıklarında; “Ege’yi geçmeye çalışan mültecilerle empati deneyimi” fotoğraflarını görünce, aklımda Venedik’ten hatırladığım o absürt astronot canlandı. Bakanın fotoğraflarına bilmem rastladınız mı... Mülteci karşıtı görüşleriyle bilinen Norveçli bakan; Akdeniz’i yaşamları pahasına aşmaya çalışan göçmenlerle sözüm ona “empati yapmaya” yeltenmiş. Astronot giysilerini aratmayan turuncu bir cankurtaran tulumunu üstüne geçirip kendini Lesbos sularına bırakmış. Venedik semalarındaki asılı astronot heykeli gibi Ege’de suyun yüzeyinde süper korunaklı tulumuyla kalan bakanı, beraberindeki Norveç kurtarma ekibi birkaç dakika sonra sudan çıkartmış. ‘Özel bir deneyim!’ Bakanın dışarı çıkarken söylediği ilk cümle “Çok özel bir deneyimdi” olmuş. Tabloyu izlerken önce işte aklıma Venedik bienallerinin süper gerçekötesi sanat yerleştirmeleri geldi. Ardından televizyonların bundan böyle olmazsa olmazına dönüşen “Survivor” minvali “realtyshow”ları hatırladım. Norveçli bakanın “Lesbos empati şovu” gerçektötesi bir bienal yapıtı ile bir TV realty’sinin karması denli “sanal”dı. Bakana bu empati egzersizi için arkadan çok eleştiri gelmiş. Sosyal medya kanallarında çok sayıda takipçi bu kıyılarda ölen küçük bebek Aylan Kürdi’yi hatırlatmış, Ege’de şov yapan bakanı “şaklabanlıkla” suçlamış, mültecilerin acılarına “bigâne kalmakla” itham etmişler. Adını şimdiye değin hiç duymadığımız Sylvi Listhaug’a bunca yer ayırmama yol açan neden Şansölye Merkel’in Türkiye gezisi. Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar’ın Merkel’e açık mektubunu okurken “Sylvi Listhaug usulü empatiyi” hatırlamadan edemedim. Empatinin sınırı Ege “Sadece bir haberden ötürü hakkımda iki kez ömür boyu hapis cezası isteniyor” diyen Can; Merkel’e son ziyaretini hatırlatıyor ve “Tecritte tutulduğum o günlerdeki ziyaretinizde, Türk Başbakanı ile yaptığınız ortak basın toplantısında Die Welt muhabiri size, Türkiye’nin insan hakları ihlalleri konusunda eleştirel tavır alan Alman hükümetinin bugün neden sessizliğe büründüğünü sordu” diyerek ekliyor: “Hücremin televizyonunun sesini açtım. Putin’in yüzüne ‘Farklı fikirlerden korkmamalı’ diyen; Çin’e ifade özgürlüğüne saygı duyulmasını tembihleyen ‘özgür dünyanın lideri’ baskıcı Türk hükümeti liderine acaba ne diyecekti? Kurduğunuz 4 cümle şuydu Sayın Merkel: ‘Bir görüşme formatımız var. Her konuyu ele alıyoruz. Gazeteciler hakkında da bilgi alışverişinde bulunduk. Sayın Başbakan (Davutoğlu) da bu konuda bir şeyler söyleyecektir’ Bu kadar!” Merkel’in Türkiye’deki insan hakları ve basın özgürlükleri kıyımına duyarlılığı işte tam Sylvi Listhaug’un “empati boyutu” kadar... Alman Şansölyesi’nin, Türkiye yakın geçmişinin en beter ifade özgürlükleri kıyımlarının yaşandığı sırada en son ziyaretinde yaptığı gibi Erdoğan’la altın varak koltuklarda verdiği fotoğraflar; Norveçli bakan Sylvi Listhaug’un astronot tulumuyla Ege’de çektirdiği resimlerden farksız. İkisi de “bon pour l’orient” empatinin ölçüsü. İkisi de heyhat! Avrupa değerleri ve sınırlarının sade Ege’de başlayıp Ege’de bittiğinin göstergesi. * Şark’a bu kadar yeter. Dışişleri tepki gösterdi ABD Başkanı Barack Obama’nın bu yıl 1915’te yaşananları “soykırım” kelimesini kullanmadan Ermenice “Büyük Felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” diye nitelemesi Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın tepkisini çekti. Bakanlığın açıklamasında Başkan Obama “1. Dünya Savaşı koşullarında yaşanan acıları tek yanlı bir tarih anlatısı temelinde değerlendirmekle” suçlandı. Dışişleri, ABD yönetimini “tüm tarafların acılarını dikkate alan, tarafsız, sağduyulu ve yapıcı bir yaklaşım benimsemeye” davet etti. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle