19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Akdeniz kıyılarında IŞİD tehdidi Avrupalı yetkililer, IŞİD militanlarının Akdeniz kıyılarında işportacı kılığına girerek ya da şezlongların altına patlayıcı saklayarak saldırabileceğini öne sürdü. Bild’e konuşan Alman bir istihbaratçı, Fransız, İspanyol ve İtalyan kıyıları için ‘saldırıya en açık noktalar’ dedi. Valls Perşembe 21 Nisan 2016 Fransa’da Euro 2016 için OHAL Fransa Başbakanı Manuel Valls, ülkede yürürlükte olan olağanüstü halin Euro 2016 tarihlerini kapsayacak şekilde uzatılmasını talep edeceklerini açıkladı. Kararın devam eden terör tehdidinden ötürü alındığını belirten Valls, “Euro 2016 güvenli şekilde gerçekleştrilmeli” dedi. [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 7 [email protected] nilgun@ Askere destek Araplara ölüm ‘Kadın olduğum için saldırıyorlar’ Castro 90’a bir kala vedalaştı İsrail’de yaralı bir Filistinli saldırganı başına ateş ederek öldüren İsrailli asker Elor Azria için düzenlenen yürüyüşe 5 bin kişi katıldı. Araplara ölüm sloganları atılan gösteride üzerinde “Hepsini öldürün” yazan pankart büyük tepki çekti. Brezilya’nın ilk kadın Devlet Başkanı Dilma Rousseff, aleyhinde kampanya yürütenleri cinsiyetçilikle suçladı. Kadın olduğu için adil muamele görmediğini savundu. Kongre’nin alt kanadı Rouseff hakkında azil amacıyla soruşturma açılmasını kabul etmişti. Küba’da Komünist Parti’nin kongresine eski devlet başkanı Fidel Castro da katıldı. “Yakında 90 yaşına gireceğim ve herkes gibi benim de sıram gelecek” diyen Castro, Küba komünist mirasının ondan sonra da yaşayacağına inandığını söyledi. ‘Mülteciler atom bombası gibi’ Ankara ve Brüksel’in sığınmacı anlaşması konusundaki restleşmesi sürerken eski Avrupa Komisyonu Baş kanı Romano Prodi’den sert eleştiriler geldi. Anlaşmayı “biraz ticari, biraz insani, biraz da acıklı” bulduğunu belirten Prodi, “Anlaşma güç dengesini dikkate alan Prodi garip bir ticarete dönüyor. Türkiye’nin elindeki 2 buçuk milyon mülteci adeta bir atom bombası gibi, ne zaman isterse üstümüze atabilir” dedi. Adalarda sığınmacı bebeklere süt yok Yunan adalarındaki mülteci merkezlerinde tutulan bebeklere yeteri kadar süt yardımı verilmediği belirtildi. Guardian gazetesinin haberine göre Sakız Adası’nda en büyüğü 6 aylık en az 25 bebek annelerinin emzirememesi nedeniyle süt ve mama ihtiyaç duyduğu ancak bebeklere sadece günde 100 ml formül sağlandığı ifade edildi. Bu oran normal bir bebeğin günlük ihtiyacının sadece dörtte biri. Haberde bebeklerin gerekli bakımının sağlanmaması uluslararası anlaşmaların ihlali anlamına geldiği aktarıldı. Avrupa Komisyonu: Anlaşma işe yarıyor Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Türkiye’yle imzalanan anlaşmanın ardından Yu nan adalarına ulaşan sığınmacı sayısının beşte bire düştüğünü açıkladı. “İnsan kaçakçılarının yanlış tercih olduğu mesajı yerine ulaşıyor” diyen Timmermans, Timmermans Ankara’nın kriterleri yerine getirmesi halinde vize serbestisi için 4 Mayıs’ta teklif vereceklerini belirtti. AB üyesi ülkelerin teklifi onaylaması gerekecek. 8 sığınmacıyı kim öldürdü TSK’nin sınırı geçmeye çalışan Suriyelilere ateş açtığı, 8 kişinin öldüğü iddia edildi Avrupa Birliği (AB) ile sığınmacı anlaşması imzalayan Türkiye’nin, Suriye sınırını geçmeye çalışan sivillere ateş açarak engel olduğu iddialarına bir yenisi eklendi. Britanya’nın köklü gazetelerinden Times, pazar gecesi sınırı geçmeye çalışan bir grup Suriyelilere ateş eden askerlerin çoğu kadın ve çocuk 8 kişiyi öldürdüğünü yazdı. Yaralılar Azez’e taşındı Hannah Lucinda Smith imzalı habere göre, Suriye’nin Harabjoz köyü ile Hatay’ın Güveççi köyü arasındaki dağlık bölgede sınırı geçmeye çalışan Suriyeliler, kaçakçıların kullandığı yoldan ilerledi. Askerlerin ateş açması üzerine aynı yoldan geri dönmek zorunda kaldılar. Gazetenin ulaştığı cep telefonu görüntülerinde, bir babanın iki bacağından vurulan küçük oğlunu taşıdığı görüldü. Yaralılar, çatışmaların yerinden ettiği 100 bin kişinin yığıldığı Azez kasabasındaki bir hastaneye götürüldü. Türkiye’ye geçmeyi başaran Halepli bir avukat, sınır bölgesinde günlerce beklediklerini ve askerlerin her gün ateş açtığını öne sürdü. Dört ayda 24 kişi öldü Yardım kuruluşlarının tüm çağrı larına rağmen Ankara’nın sınırı aç madığını belirten Times, aralıktan beri en az 24 sığınmacının öldüğünü kaydetti. Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye araştırmacısı Andrew Gard ner, sınırın hayati tehlikesi olan ya ralılar dışındaki tüm geçişlere ka pandığını söyledi. Gazeteye konuşan üst düzey bir Türk yetkili ise, “Özel durumlarda belirli sınırlamalar uy gulanabilir, ancak açık kapı politika mız değişmedi. Türk sınır muhafızları geçmişte ka çakçıların ve militanların ateşine ma ruz kaldığı için son derece dikkatli hareket ediyorlar” dedi. Şubatta Güveççi’de Uzman Çavuş Britanya’da yayımlanan Times Mustafa Uygun boğazı kesilerek şe gazetesi olayda bacağından hit edilmiş, cinayeti insan kaçakçıla yaralanan bir çocuğun bu fotoğrafını rının işlediği öne sürülse de öncesin paylaştı. Gazete fotoğrafların de cihatçıların karakolu hedef göster olay yerinde cep telefonlarıyla diği ortaya çıkmıştı. kaydedildiğini belirtti. Sarraf’ın savcısı Panama’ya el attı ABD Adalet Bakanlığı, uluslararası boyuttaki vergi kaçakçılığını ortaya çıkaran Panama Belgeleri ile ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma haberi Rıza Sarraf soruşturmasının da savcısı olan Preet Bharara tarafından Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’na (ICIJ) bildirildi. ICIJ, hukuk firması Mossack Fonseca’dan sızdırılan belgeler üzerinde, aralarında BBC’nin de bulunduğu basın kuruluşlarıyla birlikte çalışmıştı. Savcı Bharara mektubunda ICIJ’den araştırma konusunda yardım da istedi. Belgelere sadece belli medya kuruluşları ulaşabilirken, Panama Belgeleri’ni henüz bir mahkeme ya da savcı görmedi. C18L8I7NTdOelNege Adaylık artık daha yakın Breivik insan hakları davasını kazandı Norveç’te 2011’de düzenledi ği saldırılarda 77 kişiyi öldüren ve 21 yıl hapse mahkum edilen aşı rı sağcı Anders Behring Breivik’in hükümete karşı açtığı ‘insan hakla rı ihlali’ davasında karar açıklandı. Breivik’in üç odalı özel hücresinde ki şartların ‘insanlık dı Breivik şı veya aşağılayıcı’ oldu ğuna karar veren mah keme, Norveç hükümetinin Breivik’e 331 bin Norveç kronu (yaklaşık 115 bin Türk lirası) ödemesine hükmetti. T7R56UMdePlege ABD’de Demokrat Parti’den aday adayı Hillary Clinton New York eyaletinde düzenlenen önseçimde Bernie Sanders’ı geride bırakarak rakibine büyük üstünlük sağladı. Henüz kesin olmayan sonuçlara göre Clinton oyların yüzde 58’ini alırken Sanders yüzde 42’de kaldı. ABD basını Clinton’ın iki dönem senatörlük yaptığı New York zaferini Demokrat Parti Başkan adaylığında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Clinton, New York’tan kazandığı son delegelerle birlikte 1887 delegeyi garantiledi. Demokrat Partili aday adaylarının aday olabilmesi için 2 bin 383 delege gerekiyor. Clinton zafer konuşmasında, “New Yorklular siz her zaman benim arkamı kolladınız ben de sizinkini kollamaya çalıştım. Bugün bunu tekrar yaptık ve bunun için minnettarım” ifadelerini kullandı. Sanders ise önseçimin ardından delege sayısını 1174’e çıkardı. Trump ezdi geçti Cumhuriyetçi Parti’de ise Donald Trump oyların yüzde 60’ını alırken en yakın takipçisi Ted Cruz New York’ta yüzde 15’te kaldı. Cumhuriyetçi Parti’nin yarıştaki diğer aday adayı Ohio Valisi John Kasich ikinci sırayı aldı. Trump, kendisinin parti adaylığını garantileyebilecek tek Cumhuriyetçi olduğunu savundu. New York önseçimleri sonrası Trump’ın 756, Ted Cruz’un 559 ve Kasich’in 144 delegesi bulunuyor. Cumhuriyetçi Parti’de nihai adaylık için 1237 delege elde etmek gerekiyor. RTE ve ‘itibar sıfırlaması’ “Erdoğan’a hakaret” gerekçesiyle haklarında dava açılan öyle çok insan var ki haber sitelerinde artık “Erdoğan’da hakarette bugün” başlığıyla barometre gibi bu davaların çetelesini tutan bölümler açılıyor. Ancak bu gidişle “Erdoğan’a hicivde bugün” şeklinde de bir bölüm açmak gerekecek... Erdoğan’ı hedefleyen “hiciv” atağı çünkü artık bir yağmura dönüştü. Bir yandan RTE kendisine yönelen eleştirilere zincirleme “hakaret davaları” açarken Böhmermann’la yurtdışına da yayılan bu davalara “El mi yaman, bey mi yaman!” tepkisi gösteren uluslararası hicivciler mim koydu. Ve Erdoğan’ı parmaklarına doladı. Bir… iki… üç değil… İşler o noktaya geldi ki, “Bugün Erdoğan’ı acaba kim tiye almış” sorusuyla uyanır olduk. Böhmermann’dan sonra örneğin İngiliz komedyen John Oliver kancayı Cumhurbaşkanı’na taktı ve haftalık ABD şovunu “asrın liderimize” ayırdı. Yıpratıcı tırmanma Oliver’a göre “Erdoğan gibi ‘kadınerkek eşitliği fıtrata aykırı!’ cümlesini bir uluslararası kadın kongresinde kurmak vurdumduymazlığını gösteren bir lider, mizahçıların işini kolaylaştırmaktaydı!” Kadın haklarını yok sayan malum tavrından basına olağanlaşan saldırılarına dek, Erdoğan’ın klasik tiklerini irdeleyen Oliver; programını RTE’nin meşhur “attan düşme” videosu ve şu sözlerle bitirdi: “Erdoğan pek hoş biri değil. Bu çok açık. İnsan bu nedenle burada görüldüğü gibi bir atın çifte attığı zamanlarda dahi bu nedenle ona acıyamıyor. Bu görüntüyü önce de gösterdik. Muhtemelen gelecekte de göstereceğiz! Erdoğan kendisiyle dalga geçilmesini istemiyorsa eğer kendi ülkesinde ve başkalarının ülkesinde özgür ifadeyi baskılamaktan vazgeçsin!” “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” misali, “Ne kadar otoriterlik, o kadar hiciv!” düsturuyla özetlenebilecek Oliver’in bu çok açık meydan okumasından sonra İngiliz “Spectator” dergisinin “Erdoğan’a şiir hakaret yarışması” ile “şok yaşadık.” Haftalık siyaset kültür dergisinin Douglas Murray isimli blog yazarı Böhmermann’ın aşağılamalarını aratmayan bir saldırganlıkla açtığı “yarışmayı” kendi kaleminden çıkan ve sahiden de “bir tuvalet kapısı ardına yazılmayacak ifadelerle bezenen” çok ırkçı bir dörtlükle başlattı. Ve böylece korkunç yıpratıcı bir tırmanma ortaya çıktı. Bir yanda baskıda bifiil “sınır tanımayan”, ibretle izlenen bir otokrat; diğer yanda “sınır tanımayan komedyenler ve yazarlar” var. ‘Dur’ diyecek yok Türkiye’de burnundan kıl aldırmayan Erdoğan’ı, dünya yağ halkalarıyla yayılan bir etkitepkileşmeyle aşağılıyor. Bu yapılırken sade Erdoğan değil; son “Spectator” örneğinde olduğu gibi “Erdoğan the Turk” kontenjanından dere tepe dümdüz ulusça cümle âlem Türkler olarak aşağılanıyoruz. Erdoğan yalnız kişisel itibarını sıfırlamakla kalmıyor, Türkiye’nin itibarı da ağır yara alıyor. Bir gün Erdoğan gitse de Türk imgesinin aldığı bu yaralar kalacak. Ancak Türk kamuoyu artık öyle pasifize olmuş durumda ki; bu tepetaklak dünya çapındaki “itibar sıfırlamasına”; sanki bambaşka bir gezegende yaşanıyormuş gibi bakılıyor. Kendisine ve ülkeye verdiği kaybı Erdoğan’a bundan böyle hatırlatacak Allah’ın kulu çıkmayacak mı? Gelin şimdi Erdoğan’ın eski dava arkadaşlarından Hüseyin Çelik’in bundan çok kısa süre önce söylemiş olduğu şu sözleri hatırlamayın: “Eğer eleştiri ve tartışma yerini kayıtsız şartsız tasdik etmeye, ululamaya, şak şaka, külah kapmak için tabasbus ve yalakalığa bırakmışsa orada hayır, bereket yok olmuş demektir. Eleştiri ve tartışmanın olmadığı yerde önce durağanlık, sonra çürüme başlar.” Yaşanan süreç, işte bu “çürüme”nin işareti. IŞİD’e uyuşturucu kaçakçısı Türk militan Martta IŞİD’den firar eden bir militanın sızdırdığı 4 bin 600 ‘personel dosyasını’ inceleyen uzmanlar, bu cihatçıların 212’sinin Türkiyeli olduğunu tespit etti. 24 yaşındaki bir Türk militanın, örgüte katılırken doldurduğu formda meslek hanesine ‘uyuşturucu kaçakçısı’ yazdığı, bunun yanına “Allah onu ve bizi affetsin” notu düşüldüğü görüldü. IŞİD topraklarından ayrılan militanların doldurduğu ‘çıkış formlarında’ da genellikle Türkiye’de tedaviye gelmek için izin aldıkları görüldü. Formlardan birinde “Ömer Şişani tarafından Türkiye’de görevlendirildi” yazılıydı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle