19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 21 Nisan 2016 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 11 ‘Bataklık dururkenKARAMAN’DA 10 ERKEK ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMARDA BULUNAN ÖĞRETMENE 508 YIL sineği öldürüyorlar’ Bu tür davaların ne ilki ne de sonuncusu. Ama Karaman’da 1012 yaşlarında on erkek çocuğun mağ dur edildiğinden emin olduğumuz cin sel istismar davası Türkiye’yi başka türlü sarstı. Dünkü ilk duruşma Karaman’ı alı şık olmadığı olağanüstü halle tanıştırmış tı. Adliyeye yaklaşırken baş layan polis koridoru, arama noktaları, şehir dışından ge len grupların manidar biçim de Valilik isimli otobüs durağı ötesinden ileriye sokulmayış PINAR ÖĞÜNÇ ları... Diyarbakır Barosu Başkanvekili Ahmet Özmen man Muharrem Büyüktürk zarayı görünce “Newroz alanı Ensar Vakfı ve gibi olmuş” dedi istihzayla. İçeri alınmayanlardan olan Karamanlı KAİMDER itirafı İbrahim Öztürk, Facebook’ta bir grup kurmuş, hemşerilerini bu “sapığı” protesto etmeye çağırmıştı. Evinin kapısının önün Duruşmayı desteklemek için sivil toplum kuruluşu üyeleri Karaman’a gel Karaman Ağır Ceza Mahkeme de polis bekletildiğini, bir nedenle tutuk di. Kendilerine “Karaman Deşifre Ti si’ndeki ilk duruşmada 508 yıl ceza alan Muharrem Büyüktürk, mahkemede “Karaman’daki Ensar ve KAİMDER yurtlarında tek sorumluydum” itirafında bulundu. Büyüktürk, “Hayvanlarla ilgili müstehcen görüntüleri fen bilgisi dersi kapsamında YouTube’den, canlı üremesiyle ilgili belgesel izlettim. Çocukların sınav dönemlerinde, onları teselli etmek için yanlarına yatıyordum. Beni tedaviye göndersinler, tutuklamasınlar diye polise eşcinsel olduğumu söyledim” diye konuştu. ‘İstediklerini aldılar’ “Ensar da, KAİMDER de istediğini aldı, arada beni kurban ettiler” ifadesini kullanan Büyüktürk,“Bana iftira attılar. İki yıl Ensar Vakfı’nda, 3 yıl KAİMDER’de kaldığım dönemlerde benimle ilgili hiçbir şikayette bulunan olmadı. Bu çocuklar 6 ay yalnız kaldılar. Bunlar kendi aralarında ilişkiye girmişler. Aileleri uyardım fakat beni dinlemedi. Benim hakkımda şikâyette bulundular” dedi. l KONYA Ensar’a Bursa’da bir kıyak daha Ensar Vakfı’na AKP’li belediyelerin desteği sürüyor. CHP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca, AKP’li Osmangazi Belediyesi’nin kültür sanat merkezi olması için 1.5 milyon TL harcayarak restore ettirdiği,1500 metre karelik tarihi Tahıl Hanı’nı aylık 625 liraya Ensar Vakfı’na kiraladığını açıkladı. İptali için mahkemeye başvuracaklarını belirten Karaca, kararın AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla verildiğini söyledi. l LEVENT GENCELLİ lanırsa şaşırmayacağını söylüyor. Kendisini milliyetçi olarak tarif eden Öztürk, protestoya Karamanlıların gelmeyişini hem aşırı güvenlik önlemlerine hem de “nemelazımcılığa” bağlıyordu. Sessizliğe bir yorum da CHP’nin Karaman belediye başkan adayı olan, Ekoloji Derneği başkanı Merih Ünver’den geldi. Bir ailenin utançla içerideki tecavüzü duyurmamaya çalışması gibi Karaman’ın da böyle sustuğunu düşünüyor; “Karaman kendisine tecavüz edilmiş gibi hissediyor” diyor. “Halbuki Karamanlılar buzdağının görünen parçasını ortaya çıkardığı için kendileriyle gurur duymalı. Bu dernek ve vakıflarla ilgili değil ama yakın zamanda bize yine bir ensest olayı bilgisi geldi, duyumlarımız artıyor. Bence bu dava insanları yüreklendirebilir, pisliğimizle yüzleşebiliriz.” ‘Karaman’da herkes öfkeli’ Birkaç sürpriz yaşandı. İlki adliyenin az uzağında da olsa başka kentlerden gelen gruplar slogan atarak eylem yaptı. Valilik tüm gösteri ve eylemleri yasaklamıştı çünkü. İkinci şaşırtıcı durum, yirmiye yakın baronun müdahillik talebinin heyet tarafından kabul edilmesiydi. Duruşma öncesi umutlu olan tek avukata denk gelmemiştik açıkçası. Birçok avukat kabulü, çocukların ve ailelerinin ifadelerinde de geçen Ensar Vakfı ile KAİMDER’in müdahilliklerinin kabul edilmesine bağlıyor. Bir tutarlılık, denge arayışı gibi. İşin bu kısmı çetrefilli. Sanığın Ensar Vakfı’yla bağı biliniyor, bu bağdan zarar gördüğünü düşünen Ensar Vakfı sanığın en ağır cezayı alması için dosyaya müdahil. Net olarak ortada değilse de çocuklardan beşinin avukatlığını da vakıfla ilişkisi olduğu söylenen avukatlar üstlenmiş durumda. Karaman Barosu’nun tüm mağdur çocukları savunma talebine ve tamamıyla görüşmelerine rağmen, mi” adını veren bir grup ise, davayı izleyenlerin fotoğraflarını çekti. Birleşik Haziran Hareketi, fotoğraf çeken üç kişinin adliyeye girdiğini duyurdu. aynı zamanda MHP İl Başkanı olan Ba “Sanığa 100 yıl ceza verseler, cezaevinde ro Başkanı Oktay Yılmaz, ailelerle kişisel çürüse, toplumdaki çürümeyi ne yapaca ilişkisi sayesinde ancak beşinin savunma ğız? İlgili bakanlıkların, okul ve yurt ida sını üstlenebilmiş. Son on gün kala dikkat recilerinin, valinin, göz yuman herkesin, çekici biçimde beşi diğer avukatların sa hatta Cumhurbaşkanı’nın bile yargı önü vunmasını tercih etmiş. ne çıkmasını istiyorum” diyordu. Duruşma öncesinde sanığın suç işle Karaman Barosu’nda birçok avukat sa mesine olanak veren kişi, kurum ve ku nığın savunmasını üstlenmeyi reddetmiş ruluşların hukuki mesuliyetini sordu ti. Kendisi avukat tutmadığı için baro ata ğumuzda, Yılmaz yapılan suç duyuru mak mecburiyetinde. Mustafa Akkuş, yar larının ardından Karaman Cumhuriyet gılama başlayabilsin diye, biraz da baro Başsavcılığı’nın haklarında idari ve ce başkanının ricasıyla bu işi üstlenmiş. Ger zai soruşturma yürüttüğünü hatırlatmış gin ve heyecanlıydı. Daha evvel SEGBİS tı. Bunlar da davaya dönüşebilir, takip ile duruşma salonuna cezaevinden bağla te iddialılar. Karaman’ın haletiruhiye nacağı duyurulan sanığın birden salonda si nasıl peki? “Herkes öfkeli,” diyor, “ay belirmesine belki bir tek o şaşırmamıştır. rıca tanıtım için de kötü oldu. Seneler Hatta dün geceden Karaman’a getirildiği dir Konya’dan kurtulmaya çalışıyor Kara ne dair bilgi mevcut. man, şimdi ülke gündemine böyle geldi.” Kendinden emin, rahat olduğunu söy Barolar, Barolar Bir lüyordu salondakiler. İlk liği, Ensar Vakfı, KAİMDER, Gündem Çocuk ve İHD dışında müdahilliği kabul edilen bir dernek de Konya Çocuk Hakları Ko Mahkeme başkanı: Karar zaten hazır Bir ara mahkeme başkanının ağzından “Karar zaten hazır” gibi bir cümle çıkmış. Çok avukattan bu ifadesinde üçdört çocuğa cinsel istismar suçunu kabul etmesine rağmen, dünse polis baskısıyla o ifadeyi verdiğini söyledi. Bununla da kalmadı sa ruma Derneği. Kurucu hızda dava görüldüğünü görme nık Muharrem Büyüktürk Hakkı Ünalmış, uzun diklerini işittik; “hızlı çekim”, “jet gerçekten “aklanabilmek” yıllar Almanya’da ço gibi” diye tarif edenler oldu. Gün için “öğrencilerim” dediği cuk ve yargı meselesi üzerine çalışmış. Şimdiye kadar sayısını hatırlamadığı kadar çocuklara yönelik istismar mağdurunun savunmasını, kendi deyi içinde de beklenti hep kararın bugün verileceği yönündeydi. Ankara Barosu’ndan avukat Cengiz Yaşar şöyle bir teşbih kullandı: “Burada bataklık dururken sineği öldürüyorlar. Hızla bitecek ki ilgili dernek ve vakıflar gözden uzaklaşacak.” Müdahil avukatların so mağdur çocukların ve ailelerinin karşısında yargılanmayı talep etti. Çünkü iddiasına göre çocuklar kendi aralarında “o işi” yapıyor ve suçu ona atıyordu. Suçu “hastayım” miyle “bedava” üstlen ruşturmanın genişletilmesi talebi diyerek üstlenmeyi de bir miş. Müdahil olabildik reddedildi, karar uzun bir bekleyi polisin önerdiğini söyledi. lerine o da şaşırmıştı. şin ardından geldi: 508 yıl üç ay. l KONYA Dert sinekleydi. Tanık olayı hatırlamadı! Sarıyer Armutlu’daki evinde polis kurşunuyla vurularak yaşamını yitiren Dilek Doğan’ın davası, artık kapalı kapılar ardında devam ede cek. Mahkeme heyeti, tehdit edildikleri gerekçesiyle tırlamadı. Olay sonrası yapılan ev aramasına ilişkin tutanağın altındaki imzası sorulunca da “6 aydır operasyon bölgelerine gidip geliyorum. Uzun zaman geçti” dedi. Ağabeyin sinir krizi DOGĞÖKADRANİLÜPEDLAKEALCIVEAKSI ve ‘izleyiciler uyarılara uy Dilek Doğan’ın vurulduğu görüntüle muyor, slogan atıyor’ diye ri izlerken, ağabey Mazlum Doğan, “Ka rek duruşmaların kapalı ya til polis hesap verecek” diye slogan atarak HİLAL KÖSE pılmasına karar verdi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görü “Adaleti ben sağlayacağım. Yüzünüzden belli, katili koruyorsunuz. Onu da çocuk larını da öldüreceğim. Burayı başı len davanın dün yapılan ikinci otu nıza yıkacağım” diye bağırdı. Salon rumu, yoğun güvenlik önlemi al sloganlarla inlemeye başlayınca ara tında başladı. Tutuksuz sanık özel verildi. Savcının kamu güvenliği ne harekât polisi Yüksel Moğultay du deniyle duruşmanın kapalı yapılma ruşmaya katılmadı. Aramaya tanık sı talebi mahkeme tarafından kabul lık eden Tayfun Yücebağ, abi Meh edildi. Dava 30 Mayıs’a erteledi. met Doğan’la bahçede otururken polislerin geldiğini belirterek, “Her Dilek Doğan Dövülerek gözaltı hangi bir arbede, itiş kakış duymadım. Avukatlar ve izleyiciler salonu boşalt Bir anda silah sesi duydum” dedi. Arama mayınca heyet kürsüyü terk etti. Dilek ya katılan tanık polis memuru G.D. ise Doğan’ın annesi de tanık polise “Benim “DHKPC’li canlı bombanın alınması için kızımı yataktan kaldırıp öldürdü. Bana olay yerine gittik. Doğan, ‘galoş giyin’ de gerekçe göstersin. Niçin vurdu kızımı” Vedat ARIK di. Unsur amirimiz Moğultay, operasyon diye sordu. Anne Aysel Doğan fenalaşın Polis çıkmayanları döverek gözaltına aldı. grubu olarak galoş giyemeyeceğimizi söy ca, tekerlekli sandalyeyle sağlık ünitesi Acılı anne: Umudum yokledi. Sözlü saldırılar başladı. Doğan, ‘Pis ne götürüldü. Salon polis zoruyla boşal herifler, evimizi pislettiniz’ diye hakaret tılırken çıkmayan Dilek Doğan’ın ağa Anne Aysel Doğan dava sonrasında “Hiç etti. Amirimiz aileyi salonda tutmaya çalışıyordu. Arkasındaydım bir eli dipçikte, bir eli namludaydı. O itiş kakış sırasında silah patladı. Tetiğe kimin bastığını görmedim” dedi. Doğan ailesinin sorularının çoğuna ‘hatırlamıyorum’ yanıtı veren tanık, ambulansın gelip gelmediğini de ha beyleri Mehmet Doğan, Mazlum Doğan ve Emrah Doğan’ın da aralarında bulunduğu 34 kişi dövülerek gözaltına alındı. Emniyete götürülmeden bırakılan avukatlar Günay Dağ ve Barkın Timtik ise darp raporu alıp polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. l İSTANBUL umudum yok. Kızım gittiğiyle kaldı. Hiç umurlarında değiliz. Bizi dinlemiyorlar bile” diye konuştu. Baba Metin Doğan ise üç oğlunun da gözaltına alındığını belirterek, “Adalet beklentimiz yok. Bugün bir takım bahanelerle gizlilik kararı verildi. Bir kapı ardında tek kendileri karar verecek. Katil de yok. Kaçmış da olabilir” dedi. CHP yönetimine ne göründü? Bugün, bir erteleme olmazsa, AKP milletvekillerinin hepsinin imzasıyla Meclis’e sunulan, dokunulmazlıklarla ilgili geçici anayasa değişikliği önerisi Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak. AKP ve MHP’nin Kürt sorununda oluşturdukları milliyetçi cepheye, CHP’nin “komşular ne der” endişesiyle nasıl dahil olduğunu göreceğiz. Eğer CHP yönetimi girdiği yolun nasıl güçlü bir tuzak olduğunu görüp, son anda geri adım atma kararı almazsa, uzun yıllar kuyruğuna takılı bu tenekeyle dolaşmak zorunda kalacak. Genel kurulda yapılacak oylamanın sonucu ne olursa olsun, CHP milletvekillerinin ezici çoğunluğu vicdanlarının sesini dinleyerek “hayır” oyu kullansalar da, CHP yönetimi, “Öneri anayasaya aykırıdır ama biz ‘evet’ diyeceğiz” demiş olma tutarsızlığının bedelini siyasal olarak çok ağır ödeyecek. AKP’nin dokunulmazlık manevrası, bunu önceden öngörmemiş olsa da anamuhalefet partisini darmadağın etme tali hedefini de içeriyor. Daha bir ay önce CHP Genel Başkanı, “Geçici bir düzenleme değil, dokunulmazlıklar konusunda kalıcı bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Kürsü dokunulmazlıkları hariç, bütün dokunulmazlıkları kaldıralım” diyordu. Ardından, getirilen önerinin nasıl oportünist bir manevra olduğunu, “Önce kalkacak, sonra devam edecek; çifte standart... Bir yerde ya dokunulmazlık vardır, ya yoktur...” diyerek eleştiriyordu. Hatta daha ileri gidip, dokunulmazlıklar geçici olarak kaldırıldıktan sonra, “yargılananlardan herhangi birisi Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunda söz konusu madde iptal edilecektir” kesin hükmünü dile getiriyordu. Ne olduysa oldu ve geçen hafta Kılıçdaroğlu, teklife hayır demeleri halinde HDP’yi desteklemekle ve terörle mücadeleye engel olmakla eleştirilecekleri gerekçesiyle tavrını aniden değiştirdi. “Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” diyerek, CHP’nin son yıllarda zar zor oluşturmaya başladığı Türkiye’de demokratik ilkelerin güçlü dayanağı olma iddiasını tuzla buz etti. CHP grubu hiç fire vermeden “hayır” oyu verse ki bu elbette olmayacak ya da ezici çoğunluğuyla “evet” dese de Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi her durumda çok ağır bir darbe alacak. Komisyonda ve genel kurulda AKP önerisinde yapılacak tali değişikliklerin kötü bir makyajdan fazla bir değeri olmayacak. Değişikliğin anayasaya aykırılığı gerekçesiyle AYM’ye götürülememesinin yasa önerisinde öngörülmesi, zaten yapılanın niteliğini kendiliğinden tanımlıyor. CHP yönetimi işte böyle bir anayasa değişikliğine “evet” demeye milletvekillerini çağırıyor. Daha fazla söze gerek yok... Genel kurulda anayasa değişikliğinin halkoylaması koşuluyla kabul edilmesi ihtimali zayıf. AKP’nin vereceği cüzi firenin CHP grubundan evet oyu verecek milletvekilleriyle telafi edilecek olması daha güçlü bir ihtimal. Kaldı ki, değişiklik halkoylamasına gidecek olsa da durum CHP açısından zor olacak. CHP yönetimi hangi gerekçeyle, hangi yüzle halkoylamasında “hayır” oyu verme çağrısında bulunacak? Yönetime rağmen “hayır” oyu vermiş milletvekilleriyle mi övünecek? “Anayasaya aykırı ama evet deyin” çağrısını tekrarlayıp, seçmenlerin tam tersi yönde davranmasını mı el altından destekleyecek? Halkoylamasında “evet” oyu verme çağrısında bulunmasa, bu kez AKP tarafından daha fazla tefe konacak. CHP Genel Başkanı’nın bir ay önceki tavrı tutarlıydı. Kürsü dokunulmazlığıyla sınırlı kalıcı bir değişikliği savunuyordu. Bugün “evet” dediği değişiklik ise kürsü dokunulmazlığını da fiilen kaldırıyor! Bunu yaptıktan sonra, “hepimiz gidelim bağımsız yargının önünde hesabını verelim ve milletin önüne öyle çıkalım” demenin, “biz de hapis yatıp, bedel öderiz gerekirse” diye efelenmenin ciddiye alınacak bir yanı kalmıyor. Zaten ciddiye alan da yok! CHP’nin ani tavır değişiminin bir pragmatizm patlaması veya bir cin fikir taşması olduğunu düşünmek mümkün. Ama yönetime “iyi saatte olsunlar”ın görünmüş olması ihtimali bence daha yüksek. Cansel davasında tahliyeye itiraz Kayseri’de lise öğrencisi 17 yaşındaki Cansel Buse K.’ye cinsel istismarda bulunarak intiharına neden olduğu iddiasıyla Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve “cinsel istismar ve alıkoyma” suçlarından beraat edip, müstehcenlik suçundan 4 yıl 2 ay hapis verilerek tahliye edilen Bayram Ö. için Cansel’in ailesinin avukatı karara itiraz etti. Cumhuriyet Savcılığı ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü avukatları da Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu. l KAYSERİ/DHA MHP’den hadım için kanun teklifi MHP Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, cinsel saldırıda bulunan kişilerin hadım edilmesi için yasa teklifi hazırlayarak, TBMM Başkanlığına sunduğunu bildirdi. Ok, cinsel saldırıda bulunanların tıbbi olarak hasta kabul edildiğini belirterek hadım edilmenin ABD başta olmak üzere birçok ülkede uygulandığını söyledi. Ok cinsel suçların AKP hükümetleriyle çığ gibi arttığını söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle