25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 2.8340 3.2130 9.99 82.789 1.6 kuruş 0.2 kuruş 0.04 puan 909 puan 8 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Ürkek değil endişeli ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 741.07 8.92 lira 110.50 1.49 kuruş Cumartesi 2 Nisan 2016 Erdoğan ABD’li yatırımcıya ‘Türkiye’den ürkmeyin’ diye seslenirken, son bir yılda enerjiden perakendeye pek çok yabancı şirket Türkiye’den çıkma kararı aldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’de temasları sırasında ci roları 2 trilyon dolarları aşan dev şirketlerin yöneticileriy le görüşüp Türkiye’ye davet et ti. Erdoğan, ABD’li işadamla rına, “Amerika lı yatırımcıların Türkiye’ye bakış larında biraz ür kek davrandık PELİN ÜNKER larını görüyorum. Bugüne kadar ülkemize yatı rım yapıp da piş man olan, hukuka aykırı uygu lamalara maruz kalan, kazan dığı parayı istediği gibi tasar ruf etmekte zorlanan hiçbir işa damı yoktur veyahut parası Türkiye’de kalan yoktur” dedi. Diğer yandan son bir yılda enerjiden perakendeye, finans tan eticarete farklı sektörler de faaliyet gösteren yabancı şir ketlerde adeta yaprak dökümü yaşandı. Pek çok yabancı şirket Türkiye’den çıktı ya da çıkma kararı aldı. Bu çıkış kararların da büyümedeki düşüş, kurlar daki değişim gibi ekonomik ge lişmelerin yanı sıra şirketlerin kendi iç dinamikleri ve küresel stratejileri etkili oldu. Yaprak dökümü Türkiye’den çıkış kararı alan Total ve Petrol Ofisi’ni satacağını açıklayan OMV’nin ardından RWE’nin de çıkışı değerlendirdiği konuşuluyor. Norveçli Statoil ise Türkiye irtibat bürosunu 15 Haziran’da kapatma kararı aldı. Türkiye’ye Limango markasıyla giriş yapan eticaret ve perakende devi Otto Group, 30 Mart 2015’te Türkiye’deki faaliyetlerine son verdi. Hemen ardından Groupon faaliyetlerini durdurdu. Türkiye’ye yatırım yapan ilk Rus finansal kurum olan Renaissance Capital Eylül 2015’te küresel daralma planları kapsamında İstanbul ofisini kapatma kararı aldı. Yunanistan’ın en büyük bankası NBG, Ekim 2015’te Finansbank’ı satarak Türkiye’den çıkma kararını duyurdu. Finansbank Aralık 2015’te Katar Ulusal Bank’a satıldı. HSBC ise geçen yıl küresel küçülme planları kapsamında Türkiye’deki faaliyetlerini durduracağını açıkladı ancak daha sonra bu karardan vazgeçti. Hedef tutmadı Doğal sabun ve kozmetik markası Lush, İngiliz mobilya markası Habitat, Danimarkalı lüks dekorasyon markası BoConcept, Avustralyalı yapı marketi Baumax da Türkiye’den çıkma kararı alan şirketler arasında yer alıyor. Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırımlar konusunda 2015 sonu için 12 milyar dolar hedefi vardı. Ancak bu hedef gerçekleştirilemedi. Merkez Bankası verilerine göre geçen yıl Türkiye’ye 11.8 milyar doğrudan yabancı yatırım girişi oldu. Bunun bir kısmı da 3.96 milyar Avro’luk 4.5 G ihalesinden geldi. Verilere göre son 10 yılda Türkiye’ye 129.8 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım girişi oldu. 2006’da giriş rakamı 17.6 milyar dolarken 2007 ve 2008’deki yüksek performansın ardından yatırım girişinde düşüş gözlendi. HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ Hükümetin siyasi nedenlerle özel şirket yönetimlerine müdahalesi ihtimalinin, yabancı yatırımcıyı endişelendirdiğine dikkat çeken analistler, hukukun üstünlüğü kavramının yabancılar için çok önemli olduğunu vurguluyor. Kurumların bağımsızlığı hakkında soru işaretleri ve özel şirket yönetimlerine atanan kayyumların güven zedelediğini belirten analistler, yatırımcının Türkiye’yi tercih etme nedenlerinin azaldığına işaret ediyor. ABD’nin faiz artırımlarını yavaşlatması ile birlikte Türkiye’de de portföy yatırımlarının artacağına dikkat çeken HSBC stratejistleri doğrudan yabancı yatırımlarda ise iyileşme beklemiyor. Stratejistler, sabit getirili yatırımlarda gerçekten reformla yeni hikâye yaratan ülkelerin şansı olduğunu belirtiyor. ABD’li yatırım bankası JP Morgan ise tahminlerin üzerinde gelen rakamlara rağmen 2016 yılı için yüzde 3.3 olan büyüme beklentisini değiştirmedi. Bunda siyasi belirsizlik ve jeopolitik risklerin etkili olduğunu vurguladı. Ziylan, perakende devini satın aldı Ziylan Grup, Avrupa’nın ikinci büyük ayakkabı pe rakende markası Reno’yu bünyesinde barındıran Alman HR Grup’u capiton AG ile birlikte satın aldı. Bu yıl için “Yurtdışında agresif büyüme” hedefi ko milyon çifti aşkın ayakkabı satışı ile 3.5 milyar TL’lik ciro büyüklü yan Ziylan Mağazacılık, Alman ğü ve 1000 mağaza sayısına ulaşı HR Grup’u, yine Almanya’nın yoruz. HR Grup’un satışını yaptı en önemli yatırım fon şirketi ca ğı 25 milyon çiftlik ayakkabının, piton AG ile birlikte satın aldı. üç yıl içerisinde, 10 milyon çifti 380’i Almanya’da olmak üze nin Türkiye’de üretilmesini hedef re 6 ülkede toplam 505 Reno ma liyoruz. Hedefimiz 200 milyon Av ğazası olan HR Grup, ro ihracat” dedi. yıllık 25 milyon çift ayakkabı satışı ve İstihdam dopingi yaklaşık 550 milyon Yakın coğrafyada Flo, Avro ciroya sahip Avrupa’da ise Reno ile büyüye Ziylan Grup Yöne ceklerini söyleyen Ziylan şirke tim Kurulu Başkanı tin, Reno’nun satışını yapaca Mehmet Ziylan, “Ziy ğı 25 milyon çift ayakkabının lan mağazacılık 3 yıl içinde, 10 milyon çiftinin ve HR Grup Türkiye’de üretileceğini ve bu olarak top nun da Türkiye ihracatına bü lamda yük katkı sağlayacağına dikkat 35 mil çekti. Mehmet Ziylan, “200 mil yon Tür yon Avro ihracat hedefliyoruz. kiye, 25 Dolayısıyla, Türkiye’de ayakka milyon bı üreticileri, ayakkabı yan sa Avru nayi istihdam ve üretim gücü pa’da anlamında da büyük bir ilerle olmak me sağlayacak” dedi. üzere HR Grup, 125 yıldır ayakkabı sene işiyle uğraşıyor. de 60 l Ekonomi Servisi Mehmet Ziylan Novartis skandalına bir soruşturma daha Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İsviçre merkezli uluslararası ilaç şirketi Novartis’in, Türkiye’de 85 milyon dolarlık iş karşılığında rüşvet dağıttığı iddiasıyla ilgili soruşturma başlattı. Reuters haber ajansına göre, isimsiz bir ihbarcı, İsviçre merkezli ilaç şirketi Novartis’i bir danışmanlık şirketi üzerinden Türkiye’de rüşvet dağıtarak toplam 85 milyon dolar değerinde yeni iş ve rekabet avantajı sağlamak ile suçladı. Ajansın haberi, Türkiye’de yankı uyandırdı. Türk basınında rüşvet iddiasının gündeme gelmesinden sonra ön ce Sağlık Bakanlığı idari inceleme başlatarak müfettiş görevlendirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “İnceleme sonucunda herhangi bir suiistimalin tespit edilmesi halinde gerekli idari ve adli işlemler derhal yapılacaktır” denildi. Sağlık Bakanlığı’nın ardından dün de savcılık harekete geçti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, basında çıkan haberleri ihbar kabul ederek soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Novartis’in Türkiye’de faaliyetleriyle ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi istenecek. l ANKARA İlk çeyrek hezimet kİmeaslkiantdtaüşüşMartta yüzde 2.6 artan rekte yüzde 9.8 son 12 eçen yıl yüzde 12 gerile Gyen ihracat, çeyreklik ve yıllık dönemde düşüşünü sürdürdü. Ocakmart döneminde yüzde 9.8 düşüşle 33.4 milyar dolara gerileyen ihracat yıllık bazda yüzde 9.2’lik kayıpla 140.3 milyar dolar oldu. İhracat, martta ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2.6 artışla 11.5 milyar dolara çıktı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), mart ayı verilerine göre martta otomotiv endüstrisi 2 milyar dolarla ihracat liderliğini sürdürürken bunu 1.5 milyar dolar ile hazırgiyim ve konfeksiyon ve 1.2 milyar dolar ile de kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü takip etti. Mart ayında en fazla ihracat artışı yakalayan sektör ise yüzde 69 ile gemi ve yat sektörü olurken, mücevher sektörünün ihracatı yüzde 24.7, savunma ve havacılık sanayii sektörünün ihracatı ise yüzde 21 artış gösterdi. Mart ayında parite et ihracat, 2016 ilk çeyayda ise 9.2 düştü. kisi ise 117 milyon dolar oldu. Uzun bir süreden sonra paritenin etkisi pozitif gerçekleşti. Yeni pazar aranıyor Mart ayında en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu. Almanya’ya ihracat yüzde 12.4, İngiltere’ye yüzde 4.8, İtalya’ya ise yüzde 15.4 artış gösterdi. Irak’a ihracat yüzde 12.8 ve ABD’ye ihracat yüzde 0.3 azalış gösterdi. Ayrıca martta en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı gerçekleşen ülke yüzde 53.9 ile Hollanda oldu. İkinci sırada ise ambargonun kalkmasının ardından yüzde 44.2 artış ile İran yer aldı. İhracat artışında genel olarak öne çıkan diğer ülkelere bakıldığında ise Dubai’ye ihracat yüzde 482.5 artarken, İzlanda’ya yüzde 257.2 artış gösterdi. aasçşnaayyçynileüütdpiyeiydneıılldağaarnlelkşikgoınıaMraaraüştnnetkğsiüyİe,ldddigçörulsırteaknildıantıaıışEhiEraeaitinnlçöşnreştii(PncıreakşmaannfevmoİkAlıaldbttzdzSadeMaaircnddegiiarmlhlaluek.İrOa2laaeremabmbvSdızeıIöıaiYl.ikln0fknedşaomiuaOe)üak2cüisiİTyaıelr1nmeenlz4ülç5kzsnTş6m0tsdiyüeantdYadkSnTueiı9üz0üdt1aeır)klktiilid5iaeeüaöklarşk.dr.ellalbümenai2s0adkdta’knönrkhtyntnıkensioizo’tko.nei’eiamieyadsnrenycs.tsaşkiznadşdyPmneeyneeeieMitaimliyeaun,cpuıkiıüMiekkmbn.kacalgtmblaagüOvlaaatmaldBaleşariItyİaereeeiçörtlermtlanedayteu(şittraesrrrşrrSrnııİaniiioaünnstnaaain KOBİ kredileri alarm veriyor Zayıflayan lira ve yükselen finansman maliyetleri, gözleri Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli (KOBİ) şirketlerin kötüleşen kredi profillerine çevirdi. Bloomberg Intelligence analisti Tomasz Noetzel tarafından hazırlanan notta, KO Bİ kredilerinin ocakta 132 milyar dolarla toplam kredilerin yüzde 26’sına ulaştığı belirtildi. Geçen yıl toplam krediler içinde sorunlu kredilerin oranı yüzde 30 iken, KOBİ kredilerinde bu oran yüzde 41 oldu. KOBİ kredilerindeki bu tehlikeli artıştan en çok etkilenecek bankaların ise KOBİ kredileri toplam kredilerinin yüzde 40’ını oluşturan Halkbank, yüzde 28’ini oluşturan Yapı Kredi ve yüzde 25’ini oluşturan İş Bankası olduğu belirtiliyor. l Ekonomi Servisi ‘Kopuş savunması’ Basın Kanunu’ndaki dört aylık dava açma süresi geçirilerek, başında usul sakatlığıyla açılan Can Dündar/Erdem Gül davası, ilk gününden bu yana sadece gazeteciliğin yargılandığı bir dava olmadı. Hasmane karakteri tescilli olan bu davanın temsil ettiği değer ve mücadele alanları gün geçtikçe çoğalıyor, keskinleşiyor. Daha ilk duruşmada alınan gizlilik kararı, duruşmaya iki gün kala yeni savcı görevlendirilmesi, mahkemeye yeni heyet atanması, gizlilik kararının, hukuk teamüllerinin tersine belirli duruşmalarla sınırlı olmayıp duruşmaların tamamını kapsaması, Cumhurbaşkanı’nın müdahillik talebinin kabulü, davanın siyasi karakterinin altını çizen son gelişmelerdi. HHH Geçen hafta ilk duruşmasını Çağlayan Adliyesi’nde izlediğim davayı bu kez yerinde izleyemesek de duruşmadaki gelişmeleri gün boyu sosyal medyadan takip ettik. Anayasa Mahkemesi’nin temel hak ve özgürlükleri gözeten kararına karşın, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeniden tutuklama kararı vermesi için canla başla kampanya yürüten iktidar yanlısı medya muhabirlerinin, duruşmayı izlemeye gelen diğer gazetecilere sarı basın kartı sorma cüreti, haber koordinatörümüz Murat Sabuncu’nun bir kadın gazeteciyi darp ettiği iftiralarına dek hemen her gelişmeden haberimiz oldu. Arkadaşlarım, meslektaşlarım Can ile Erdem’i gazetemiz avukatlarının yanı sıra yaklaşık 500 avukatın savunmak istemesi, öyle görünüyor ki iktidar yanlısı medyayı ziyadesiyle rahatsız etmiş. HHH Dündar’ın, haklılığına inanmış insanlara has özgüvenle yaptığı dünkü savunmasının, savcı Evliya Çalışkan tarafından “kopuş savunması” olarak nitelenmesi, duruşmaya damgasını vuran temel başlıklardan biri oldu. Verimli bir tartışma alanı açacağa benzeyen “kopuş savunması”, ceza hukuku alanında dünyaca tanınırlığı ve bir o kadar da tartışmalı bir ismi olan avukat Jacques Verges’in ürettiği bir savunma yaklaşımı. “Kopuş savunması” kısaca; geleneksel, alışılmış savunma çizgisinin dışına çıkarak, “yargılayanları yargılayan” bir savunma yöntemi olarak nitelenebilir. (Meraklısına not: Verges’nin kaleme aldığı “Savunma Saldırıyor” adlı kitabı, gazeteci Vivet Kanetti Türkçeye kazandırmıştı.) “Kopuş savunması”nın karakterini anlatan bir diğer özellik ise avukatın, iletişim becerilerini ustalıkla kullanarak, haklılığına inandığı tezlerini, mahkeme salonlarından, koridorlarından dışarıya taşımak, o inandığı haklılığı kolektif bilgiye dönüştürüp kamuoyuyla paylaşabilmesi. Tam bu noktada altını çizilmesi gereken konu şu ki; soruşturma aşamasından tutuklama kararına, iddianameden davanın kabulüne ve yargı makamlarının görmezlikten geldiği kara progpaganda üretimine dek, her aşaması hukuka ve adalet duygusuna aykırı olan bu davanın; bir de kamuoyuna kapatılması, hukuksuzluğu çoğaltan, derinleştiren bir işlev gördü. Belli ki dün o salonda meslek onuruna, bu ülkenin layık olduğuna inandığımız demokratik değerlerine sahip çıkmak, ileriye taşımak adına yapılan savunmalar, iddia makamından “kopuş savunması” olarak görülmüş. Ki bu da gazetecilik onuru ve demokratik değerler adına gerçekte yüzakı bir tespittir. Can ile Erdem hakkında verilen tutuksuz yargılama kararı, kara propaganda üretim merkezine geçmiş olsun. KISA... KISA... l Fransa merkezli uluslararası ilaç grubu Servier Türkiye pazarına yönelik halihazırda İrlanda ve Fransa’da gerçekleştirdiği üretimini Türkiye’ye kaydırma kararı aldı. Buna göre 2018 yılına kadar Türkiye’de yıllık 32 milyon kutu üretimine ulaşmayı planlayan Servier, üretimini ise Abdi İbrahim ve İlko İlaç üzerinden gerçekleştirecek. l Torba tasarının zorunlu trafik sigortası ile ilgili maddeleri kabul edildi. Bu düzenmeler hakkında bilgi veren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, son yıllarda sigorta primlerinde ciddi artış olduğunu vurgulayarak, “Maksadımız vatandaşın lehine, prim artışını bir an önce durdurmak ve prim artışındaki yükselişi geriye çekmek” dedi. l Borsa İstanbul genel kurulunda oybirliğiyle verilen karara göre, Himmet Karadağ Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevlendirildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle