24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 2 Nisan 2016 10 haber EDİTÖR: CAN DOKER YPG’ye gönderilseydiMİT TIR’LARI DAVASINDA SAVCININ SİYASİ DEĞERLENDİRMELERİNE DÜNDAR’DAN CEVAP: kahraman olacaktım! Adliye önünde Gül ve Dündar’a bantlı destek MİT TIR’ları haberi nedeniyle dün Çağlayan’da görülen ikinci duruşma öncesinde polis adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Adliye binasının karşısındaki boş alan güvenlik gerekçesiyle polis bariyerleri ile kapatılırken, çok sayıda çevik kuvvet, resmi ve sivil polis ile TOMA hazır bekletildi. Duruşma için sabah saat 09.00 sıralarında ilk olarak adliyeye Erdem Gül eşi Aslı Gül ile birlikte geldi. Hemen ardından ise Can Dündar eşi Dilek ve oğlu Ege Dündar ile birlikte adliyeye geldi. Burada Dündar ve Gül’e destek vermek için gelen çok sayıda kişi “Özgür basın özgür toplum yazılı” dövizler taşıyarak gazetecilerin susturulmak istenmesine tepki için ağızlarına siyah bant taktı. SENDİKALARDAN ORTAK TEPKİ Halkın haber alma hakkı tıkanmasın Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşması öncesinde ortak açıklama yapan TGC, TGS, ÇGD, DİSK Basın İş ve Basın Enstitüsü Derneği dava oturumlarının izleyicilere kapatılmasının evrensel hukuk ve yargı uygulamasına aykırı olduğunu belirterek, gazetecilerin tutuklanmadan yargılanmasını talep etti. Meslek örgütlerinin açıklamasında şu görüşler yer aldı: Erdem Gül ve Can Dündar aleyhine açılan “MİT Tır’ları” davası oturumlarının alenilikten çıkarılmasını ve CMUK Yasasına dayandırarak oturumları izleyicilere kapatmasını evrensel hukuk ve yargı uygulamasına aykırı bulduğumuzu belirtiriz. Haklarında dava açılan gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar tam da bunu yapmışlardır. Dolayısıyla haberi halkla paylaştığı için gazeteci suçlanamaz, gazeteci hakkında dava açılamaz. Gazeteci tutuklu yargılanamaz. Bizler beş meslek örgütü Türkiye’de bir an önce düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalktığı, temel hak ve özgürlüklerin, adil yargılanmanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirildiği bir yönetim biçiminin gerçekleşmesini istiyoruz. Ortak açıklamada halkın haber alma kanallarının yasaklarla, devlet sırrı kavramlarıyla tıkanmasının kabul edilemez bulunduğu belirtilerek halen cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması, Türkiye’nin gazetecilik konusunda ayıplı ülke statüsünden çıkarılması istendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Çağlayan’da büyük destek Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı davayı takip etmek için dün aralarında CHP’li vekiller Gürsel Tekin, Utku Çakırözer, Barış Yarkadaş, Enis Berberoğlu, Tuncay Özkan, Ali Şeker, Hilmi Yarayıcı, Aykut Erdoğdu, Orhan Sarıbal, Sezgin Tanrıkulu, Şafak Pavey, Mehmet Tüm, Mahmut Tanal, Atilla Sertel, Oğuz Kaan Salıcı, Candan Yüceer, Onursal Adıgüzel, Musa Çam, Gamze Akkuş İlgezdi, İlhan Cihaner, Ali Haydar Hakverdi, CHP PM Üyesi Kadir Gökmen Öğüt, HDP’li Garo Paylan, Meral Danış Beştaş, Filiz Kerestecioğlu, eski CHP’li vekiller Süleyman Çelebi, Melda Onur, Müslim Sarı, eski HDP’li Hasip Kaplan, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, TGS Genel Başkanı Uğur Güç, TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basınİş Sendikası Başkanı Faruk Eren, gazeteciler Mete Akyol, Hasan Cemal, Kadri Gürsel, Celal Başlangıç, Cengiz Çandar, Levent Gültekin, Ergun Babahan, Yavuz Oğhan, Hakan Aygün, Banu Güven, Azer Bortaçına, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Erol Önderoğlu, Özgür Gazeteciler Cemiyeti EşBaşkanı Hakkı Boltan, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, sanatçı Rutkay Aziz, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri İstanbul Şubesi üyeleri ve çok sayıda kişi adliyeye geldi. Dündar, savunmasında, “Silahlar YPG’ye gönderilseydi ve haberini yapsaydım, ben kahraman olacaktım” dedi. Savunma sonrası savcı tutuklama talep etmedi Adana’da durdurulan mühimmat yüklü MİT TIR’ları ile ilgili haberleri nedeniyle 92 gün tutuklu kalan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün yargılandığı davaya ilk duruşmadan 40 saat önce değiştirilen savcı Evliya Çalışkan’ın soru CANAN ları ve siyasi değerlendir COŞKUN meleri damgasını vurdu. Çalışkan’ın “Yasak kararlarına rağmen hangi saik ve motivasyonla haber yaptınız” sorusuna Dündar, “Anayasayı tanımayan Cumhurbaşkanı’nı örnek almış olabilirim” diye yanıt verdi. Savunmalar sonrası savcı Çalışkan tutuklama talebine gerek görmedi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşma öncesi salonun bulunduğu koridora çevik kuvvet yığınağı yapıldığı görüldü. Duruşmaya girmek için bariyerlerin önünde bekleyen avukatlar da FotoFilm Şube polisleri tarafından kamera kaydına alındı. Avukat sınırlaması Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşması için yerli ve yabancı bir çok basın mensubu Çağlayan’a geldi. Can erok Saat 10.00’da başlayacak duruşma için avukatlar bariyeri geçerek duruşma salonuna gitmek isteyince güvenlik görevlileri ellerinde 77 kişilik liste olduğunu bu listede isimleri yer alanların duruşma salonuna alınacağını söylediler. Bunun üzerine bazı avukatlar ‘Yetki belgesi olan avukatlar alınmayacak mı’ diye yüksek sesle tepki gösterdiler. Dündar ve Gül’ün avukatlarından Bülent Utku, kendilerinin de duruşmaya katılmak isteyen ve yetki belgesi sunan avukatların listesini UYAP üzerinden mahkemeye sunduklarını buna rağmen mahkemenin bir önceki duruşmaya katılan avukatların duruşmaya girmesine karar verdiğini söyledi. Mahkeme heyeti ile yapılan görüşmenin ardından yetki belgesi sunan yaklaşık 500 avukatın duruşma salonuna alınmasına karar verildi. Karar beklenirken koridorda izdiham yaşandı. ‘Hükümet üyesi değiller’ CHP’li 8 milletvekili, dava konusu olan görüntülerin çekildiği tarihin 2425’inci döneme denk geldiğini, kendilerinin de o tarihte milletvekili olduğunu hatırlatarak, bir suç işlenmişse ve Başbakan da bu suçtan etkilenmişse o dönem milletvekili olarak kendilerinin etkilendiğini belirterek davaya katılma talebinde bulundu. HDP’li bazı milletvekilleri de duruşmaya katılma talebinde bulundu. Söz konusu taleplerin duruşma savcısı tarafından reddedilmesinin istenmesinin ardından Dündar ve Gül’ün avukatlarından Fikret İlkiz, “İddia makamı suçtan doğrudan zarar görmeyenlerin katılma talebinin reddini istiyor. Bunu biz de onaylıyoruz. Cumhurbaşkanı ve MİT’in de suçtan doğrudan zarar gören konumunda olmadığı için katılma talebinin kabulünden rücu edilmesini talep ediyoruz” dedi. Heyet de milletvekillerinin bu talebini “hükümet üyeleri olmamaları yasama üyeleri olmaları” gerekçesi ile reddetti. Taleplerin değerlendirilmesinin ardından 473 sayfalık iddianamenin özeti okundu. Görüntüler izlendi Dündar savunmasına, MİT TIR’larında bulunan mühimmatların bulunduğu operasyonda kaydedilen görüntüleri izleyerek başlamayı talep etti. Talebinin kabul edilmesinin ardından duruşma salonun da görüntüler izlendi. Dündar, Anayasa Mahkemesi’nin kendileri hakkındaki hak ihlali kararına ilişkin Erdoğan’ın “Uymuyorum, saygı duymuyorum, mahkeme direnebilirdi’ sözlerinin yargılamaya yetkili yerlere çağrı yapma cüreti olduğunu söyledi. Dündar, görüntülerde TIR’lar durdurulduktan sonra MİT’çi olduğunu söyleyen kişilerin yaka paça araçtan indirildiğini anımsatarak, “Devletin güvenlik güçleri birbirine silah çekiyor. Bu Talat Aydemir’in başarısız darbe girişiminden sonra ilk kez gerçekleşti. Ayrıca sır denilen şey, MİT TIR’ları durdurulduktan sonra TBMM’de konuşuldu. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın da aralarında olduğu onlarca kişi demeç verdi konuyla ilgili. Yani sır, bizim haberimizle ifşa olmadı” dedi. Dündar haklarındaki iddianameyi düzenleyen Başsavcı Vekili İrfan Fidan’ın görüntülerin kurgu olduğu iddiasıyla soruşturma başlattığını kaydederek, “Görüntüler kurguysa biz neden devletin sırrını ifşadan yargılanıyoruz” diye sordu. Dündar, duruşma salonundaki oturma düzeninin yanlış olduğunu belirterek, “Biz müştekiyiz, bu suçu isleyenler sanık olmalı. Cumhurbaşkanı’ndan Başbakanı’na kadar devlet halkına yalan söylüyorsa ‘olsun, sesimi çıkarmaya yım’ mı demeliydim? Suriye’deki yangına benzin döküldü silah gönderilerek” dedi. Dündar iddianamede kendilerine “FETÖ/ PDY silahlı terör örgütüne” yardım suçlamasının yöneltildiğini anımsatarak, “Tanımam ben bahsedilen örgütten kimseyi. Hatta okullarında ‘CIA ajanları yetiştiriliyor’ haberim nedeniyle davalık olduk. Cemaatçi polisler tarafından telefonlarım dinlendi” dedi. Dündar, paralel devleti Erdoğan ve Fethullah Gülen’in inşa ettiğini aktararak, “Aralarında kırgınlık olana kadar birliktelerdi. Sonra Erdoğan, Gülen’e “Ne istediniz de vermedik”, kamuoyuna ‘Pardon kandırılmışız’ dedi. Ama biz kandırılmadık. Burada hesap vermesi gereken, Erdoğan ve Gülen’dir. Cumhurbaşkanı kandırıldıysa bedelini ödemelidir. Anayasanın açık hükmüne ve AYM kararına uymayan Cumhurbaşkanı’nın sözlerini biliyoruz. Güçlü olan o, ama güçlüler her zaman haklı değildir. Haklı olan biziz ve gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Cumhurbaşkan’ı emretti, sonuç böyle oldu gibi bir hukuk garabetine izin vermeyin” diyerek savunmasını tamamladı. Dündar, “Silahlar YPG’ye gönderilseydi ve haberini yapsaydım, ben kahraman olacaktım, MİT’çiler sanık olacaktı” dedi. Savcıdan tartışmalı soru niz, tutuklanırsınız” de diğini iddia etti. Sav Savunmanın ardından savcı Evliya cı Çalışkan’ın Dündar’a Çalışkan’ın sorularına geçildi. Çalışkan, yönelik siyasi soru ve değerlendirmele Dündar’ın hapishaneden çıktıktan son ri arasında, “Diğer medya gruplarıyla si ra yazdığı ‘Tutuklandık’ isimli kitabında, zin ne farkınız var. Siz algı oluşturuyorsu Dündar’ın avukatı ve Cumhuriyet gazete nuz”, “Gazetecilik milli güvenliği yok say si İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın “Bun mak yargı saygınlığını hiçe saymak hakkı ları yayınlarsanız devlet sırrını ifşa edersi nız vermez” gibi cümleler de yer aldı. Mahkeme salonunda karşılıklı diyaloglar Mahkemede savcı, hâkim ve Erdoğan’ın avukatları ile Can Dündar arasında zaman zaman karşılıklı diyaloglar yaşandı. Mahkemede yaşanan diyaloglardan bazıla rı 1şöySlea:vcı: Aslında bir kopuş sa vunması izledik Dündar: Ne kopuşu 2Savcı: Sonra anlarsınız Savcı: Bu eylemi yapanların paralel yapısı üyesi olduğu tespit edildi. Diğer medya gruplarıyla sizin farkınız var siz algı oluşturuyorsunuz? Yasak kararlarına rağmen hangi saik ve motivasyonla haber yaptınız? Dündar: Anayasayı tanımayan Cumhurbaşkanı’nı örnek almış olabilirim. Ortada suç varsa yayın yasa 3ğı koyanları da suçlarım. Savcı: Gazetecilik milli güvenliği yok saymak, yargı saygınlığını hiçe saymak hakkını vermez Dündar: Devlet ne zaman suç işlerse üzerine sır damgası vurur. Hiçbir hâkim ve hüküm suçu örtbas 4edemez. Savcı: Haber öncesinde paralel yapıdan herhangi biriyle irtibat kurdunuz mu? Dündar: Suç işleyen Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasını 5istemek suç değildir. Erdoğan’ın avukatı: IŞİD’e yardım edildiği algısını oluşturan var mı/kim? Dündar: Evet. Recep Tayyip Erdoğan... Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar, annesi Öznur Dündar, oğlu Ege Dündar ile Erdem Gül’ün eşi Aslı Gül duruşma salonuna alındı. Duruşmayı izlemek için gelen CHP’li ve HDP’li bazı milletvekilleri ise mahkemenin gizlilik kararı gereğince duruşma salonuna alınmadı. Vedat ARIK Erdoğan’ın avukatı “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor algısı var mı, varsa bu algıyı kim oluşturuyor” diye sordu. Dündar da “Evet, var. Cumhurbaşkanı Erdoğan” diye yanıtladı. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, “MİT yasasına göre MİT mensuplarının soruşturulması için Başbakan’dan izin alınması gerekiyor. Ama o soruşturma ve durdurma Başbakan’dan izin alınmadan yapılmıştı. Dolayısıyla burada suç var” dedi. Dündar da, “Evet orada da suç var. Ama atladığınız bir yer var. Ya Başbakan da bu suçun ortağıysa” şeklinde yanıt verdi. ‘Gülen’i hükümet tanır’ Daha sonra savunma yapan Erdem Gül, MİT TIR’ları haberlerinin yapıldığı dönemde Türkiye’nin Suriye politikalarının tartışıldığına dikkat çekerek “Ortadoğu’da sürekli gördüğümüz katliam haberleri henüz Türkiye’de yoktu. Reyhanlı ile başladı” dedi. Gül, silah sevkıyatı belgeleri eline geldiğinde haber yaptığını belirterek “Türkiye katliamla karşı karşıyaysa görev icabı haber yaparım. Yapılan haberler eleştirilebilir, tartışılabilir ama soruşturma konusu yapılamaz. Ben devlet içindeki kavgayı bilmek zorunda değilim” ifadesini kullandı. Savcı Çalışkan’ın “Haber yapmadaki saikiniz ve ısrarınızın nedeni nedir” sorusunu yönelttiği Gül, “Ben Ortadoğu’daki katliamların ülkemizde yaşanmaması için bu haberleri yaptım” dedi. Gül, savcının “Gazeteciliği yargılamıyoruz eyleminizi yargılıyoruz. FETÖ örgütüyle bağlantınız var mı” sorusunu ise “Gülen’i tanımam. Onları hükümet tanır” şeklinde yanıtladı. Salonda alkış koptu Savcı Çalışkan, savunmaların ardından Dündar ve Gül’ün tutuklanmasıyla ilgili bir talepte bulunmadı. Bunun üzerine salonda alkışlar yükseldi. Mahkeme, Dündar ve Gül hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması talebini reddederek tanık Emre Erciş hakkında zorla getirme kararı verdi. Selam Tevhid davası ile birleştirme talebinin ileriki aşamalarda değerlendirilmesine hükmeden heyet, duruşmayı 22 Nisan’a erteledi. Gazeteciliği savunduk Duruşmadan sonra adliye önünde açıklama yapan Can Dündar, “Tutuklanmamızı bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattık, özür dileriz. Koridorlarda olağanüstü hal koşulları vardı. Üç barikatı aşarak girebildik. Gazeteciliği sonuna kadar savunduğumuzu düşünüyoruz. Bu sadece bizim davamız değil, susturulmak istenen diğer gazetecilerin de davası. En azından onun önünü kestiğimizi düşünüyoruz” diye konuştu. Erdem Gül de, “Bağımsız ve tarafsız yargı, bugün burada gazeteciliğin yargılandığını görmelidir. Gazetecileri de adliyeden çıkarıp kendi haber alanlarına göndermelidir” dedi. Bir basın mensubunun, Gülen ile ilgili sorusuna Gül, “İktidar bir sabah kalkıp, ‘Benim iktidar olduğum dönemde bir paralel yapı kurulmuş’ dedi. Biz bir sabah öğrendik. O çevrelere kalkan olmuşlardı. Onların hesabını kendileri versinler. Biz orada yoktuk zaten. O fotoğrafın içinde ikisi vardı” yanıtını verdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle