Katalog

Cumartesi 2 Nisan 2016 6 Rıza Sarraf ABD ile anlaştı mı?İSKTVEEAFMAZEGLKEETTÇETNİ Türkiye’deki 1725 Aralık yolsuzluk operasyonlarının kilit ismi olan ABD’nin Miami kentinde İran’a yaptırımlarını ihlal ettiği suçlamalarıyla tutuklanan Rıza Sarraf’ın kefalet istemekten vazgeçtiği açıklandı. Sarraf’ın bu kararı ABD ile anlaştığı yorumlarına neden oldu. Sarraf için tutuklama kararı çıkartan Savcı Preet Bharara dün sosyal medyada “Rıza Sarraf (dosyasının) New York’a gitmesi için Florida mahkemesinde kefalet istemeyi reddetti” mesajını paylaştı. Savcı mahkeme tutanağının bir kopyasını da bu mesaja ekledi. Bharara’nın basın sözcüsü Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada “Sarraf’ın New York’a taşınacağını, bunun Amerikan kolluk kuvvetlerinin takvimine göre yapılacağını” söyledi. Aynı yetkililer Sarraf’ın New York’ta kefalet isteyebileceğini ya da anlaşma yoluna gidebileceğini ancak bu sürecin nasıl devam edeceğinin henüz bilinmediğini söyledi. l WASHINGTON/ Cumhuriyet Yunanistan’ın Makedonya sınırındaki İdomeni köyündeki mülteci kampında göçmenler zor şartlar altında yaşıyor. Bu şartlar en çok çocukları zorluyor. Reuters foto muhabirinin objektifine takılan iki minik, kamp ateşinin etrafında oyun oynuyor. ALMANYA’YA İLK SIĞINMACI NAKLİ 4 NİSAN’DA ABTürkiye anlaşması kapsamında Almanya’ya ilk Suriyeli sığınmacı nakli, 4 Nisan pazartesi günü yapılacak. Almanya İçişleri Bakanlığı, ilk etapta çift haneli sayılarda çocuklu ailelerin geleceğini söyledi. Anlaşma , Türkiye’nin 20 Mart sonrası Yunan adalarına geçmiş Suriyelilerden geri alacağı her biri için Türkiye’deki bir Suriyelinin Avrupa’ya yasal biçimde yerleştirilmesini öngörüyor. Avrupa Komisyonu’na göre Yunanistan pazartesi günü Türkiye’ye 500 sığınmacıyı sınırdışı etmeyi planlıyor. Türkiye’ye ziade edilecek sığınmacıların öfkesi büyürken, dün Sakız Adası‘ndaki merkezde isyan ve çatışma çıktı, dikenli tel çekilmiş çitleri yıkan 300 kadın ve çocuk kamptan çıkıp limana yürüyüşe geçti. İzmir’de onlarca mülteci kurtarıldı İzmir’in Çeşme ilçesinden lastik botla denize açılan Afganistan, Irak ve Suriye uyruklu 79 mülteci, sahil güvenlik ekiplerince yakalandı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu mülteciler, sahil güvenlik botuyla, Çeşme İskelesi’ne getirildi. Askerlerin mültecilere yardımcı olduğu, yaşlı bir Afgan kadının koluna girerek yürümesine destek olduğu da görüldü. Mültecilere su, süt, bisküvi, çocuk maması, çocuk bezi gibi ihtiyaç malzemeleri dağıtıldı. Sığınmacılar, İzmir Göç İdaresi Müdürlüğü’ne sevk edildi. l DHA Kahramanmaraş’ta bekleyiş sürüyor Kahramanmaraş, kent merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Sivricehöyük köyü yakınlarında 37 hektarlık araziye kurulmaya başlanan 27 bin kişilik Suriyeli sağınmacılarn barınacağı konteynır kentine karşı çıkan bölge sakinleri, inşaat sahası içerisinde kurdukları çadırların güvenlik güçleri tarafından sökülmesi üzerine köy girişine kurdukları çadırda eylemlerini sürdürüyor. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen bölge sakinlerini ziyaret ederek destek verdi. Köse, “Bu bölge, 1978’de acıları çok derin yaşadı. Mülteci kampının yerini seçerken öngörülü ve hassas davranılması gerekirdi. Bu coğrafyada yaşayan insanların topraklarına, aşlarına göz dikmişler” dedi. Türkmen ise, bölge halkına desteklerini sürdüreceklerini söyledi. l SERMET ÇUHADAR/ KAHRAMANMARAŞ ‘Türkiye kitlesel sınır dışı yapıyor’ Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’nin güney bölgelerinde, Suriyeli sığınmacıların büyük gruplar halinde ülkelerine zorla gönderildiğini açıkladı. Açıklamada, “Zorla geri gönderilmeler, Türkiye ile AB arasında imzalanan mülteci anlaşmasındaki ölümcül kusurları açığa çıkarıyor” denildi. Örgütün Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen “Kendi sınırlarını tamamen kapatmanın derdinde olan AB liderleri en basit gerçeği kasten görmezden geldi: Türkiye, Suriyeli mülteciler için güvenli bir ülke değildir” dedi. Örgüte göre Türkiye ocak ayından beri günde 100 kişilik Suriyeli grupları ülkelerine gönderiyor. Dalhuisen; “Bu gayri insanilik ve geri göndermelerin boyutu tek kelimeyle şok edicidir, Türkiye acilen buna bir son vermeli” dedi. l Haber Merkezi İnsan kaçakçısı 23 Türk yakalandı Sığınmacıları Türkiye’den Yunanistan’a geçirdikleri iddiasıyla gözaltına alındılar Emniyet, İzmir merkezli, İstanbul, Samsun, Aksaray, Yalova ve Şanlıurfa’da eşzamanlı olarak Türkiye’ye gelen sığınmacıları Yunan adalarına geçiren insan kaçakçılarına yönelik operasyon gerçekleştirdi. Toplam 24 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 1’i savcının talimatıyla serbest bırakıldı, diğer 23’ü ise adliyeye sevk edildi. 4 Yaklaşık 3 ay süren teknik ve fiziki takip sırasında, 14 ayrı olayda toplam 681 göçmen, 432 can yeleği, 71 şamb rel can simidi, 20 pompa, 6 kol simidi, 1 tekne motoru ve 34 araç ele geçirildi. Arapça şifreleme 4 Toplam 44 şüpheli yakalandı ve bu kişilerden çıkış organizatörü denilen 26’sı Türk, 4’ü Irak ve 2’si de Suriye vatandaşı olmak üzere 32 şüpheli tutuklandı. 12 şüpheli ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 4 Şebeke üyelerine ait ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, içinde sığınmacıların para hesaplarının tutulduğu Arapça harflerle şifrelenen ajanda ve çeşitli belgeler, göçmen kaçakçılığından elde edildiği düşünülen 20 bin 298 lira, 34 bin 443 dolar, 7 bin 550 Avro, 474 TL değerinde 36 bin 150 Suriye Lirası ile bin 557 TL değerinde 576 bin 750 Irak Dinarı ele geçirildi. 4 Ayrıca, 26 telefon, 30 simkart, 4 bilgisayar, 3 bellek kartı, 2 para sayma makinesi, 1 harddisk, 2 ruhsatsız tabanca, 97 mermi, 1 ruhsatsız pompalı tüfek, 4 fişek ve 1 görüntü kayıt cihazı ele geçirildi. l Haber Merkezi Davutoğlu dokunmayı ‘yavaş’tan alıyor EMİNE KAPLAN Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık’taki dosyaları da kapsama alarak yeni bir anayasa önerisi hazırlayarak muhalefet partilerine sunan AKP, tek başına anayasa önerisini verse bile vize muafiyeti düzenlemeleri nedeniyle mayıs ayından önce TBMM gündemine getirmeyi düşünmüyor. Davutoğlu, dokunulmazlıkla ilgili anayasa önerisini rölantiye alıyor. Son olarak CHP’nin 3. önerisinin “bakanlarla ilgili soruşturmalarda Meclis soruşturması olmadan doğrudan yargılanma yapılması” bölü münü dikkate almadan yeni bir anayasa önerisi hazırlayarak CHP ve diğer partilere sunan AKP, gelecek hafta gelecek yanıtlara göre son bir durum değerlendirmesi yapacak. AKP, hiçbir partiden destek gelmemesi durumunda kendi anayasa önerisini TBMM Başkanlığı’na sunacak. Ancak Davutoğlu’nun anayasa önerisinin vize muafiyeti için getirilen düzenlemeleri engellemesini istemediğine dikkat çekiliyor. Bazı AKP yöneticileri, “1 Mayıs’a kadar Meclis’ten çıkması gereken çok sayıda AB’ye uyum düzenlemesi var. Komisyon ve genel kurul gündemleri oldukça yoğun olacak” görüşünü dile getiriyor. TBMM’de ‘Siyasi etik komisyonu’ kuruluyor AKP, vize muafiyeti kapsamında çıkarılması öngörülen Siyasi Etik Yasa Önerisini, TBMM Başkanlığı’na sundu. Öneriye göre, TBMM’de Siyasi Etik Komisyonu” ile siyasi partilerde “siyasi etik kurulları” kurulacak. Öneride, milletvekillerinin mevcut yasadaki “devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile yüz kızartıcı suçlarda devlet aleyhine vekil olamayacakları”na ilişkin hüküm yer almadı. AKP’nin önerisi, şu düzenlemeleri öngörüyor: 4 Milletvekilleri, vekillik unvanını kullanarak kendilerine, yakınlarına veya üçüncü kişilere menfaat sağlamaya yönelik davra nışlardan kaçınacak. 4 Milletvekilleri, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Yasası hükümlerine göre mal bildiriminde bulunacak. 4 Vekiller, TBMM Başkanlığı’nca yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı hediye veya menfaatı kabul edemeyecek. Milletvekilleri, uluslararası protokol ve nezaket ilkeleri uyarınca yabancı devletlerden, yasadaki değeri aşan hediye ve bağış niteliğinde eşya almaları durumunda, 1 ay içinde TBMM Başkanlığı’na teslim edecek. 4 Siyasi Etik Komisyonu, her yasama dönemi başında on bir üyeden oluşacak. l EMİNE KAPLAN/ ANKARA Camcı da MetrU kadrosunda ÖZGÜRLÜK NÖBETİNİ GAZETECİLER TUTTU Tutuklanan akademisyenler Muzaffer Kaya, Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı için başlatılan Özgürlük Nöbeti 10. günü geride bıraktı. Bakırköy Kapılı İnfaz Kurumu önündeki nöbete dün T24 Köşe Yazarı ve P24 Bağımsız Gazeteciler Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cemal ile gazeteciyazar Cengiz Çandar katılarak akademisyenlerin serbest bırakılması için başlatılan kampanyaya destek verdi. Cemal nöbette çektiği fotoğrafı sosyal medyadan “Hapisteki akademisyenlere özgürlük” notu ile paylaştı. l Haber Merkezi ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza attıkları için tutuklanan üç akademisyenin ardından yurtdışından döndükten sonra tutukla nan Meral Camcı’da Metris Üniversitesi’nin kadrosuna eklendi. Metris Üniversitesi kadrosunda tutuklanan akademisyen Me si Sözcüsü Vefik İrsiz şöyle konuştu: “MetrU’lu öğrenci, hoca ve yurttaşla ral Camcı da eklendi. rımızı da bir an önce bize katılmaya “Bu suça ortak olmayacağız” bil yürekten davet ederiz. Zira, unut dirisine imza atan 1128 akademis mayınız, ‘MetrU’ çünkü zorunda yen arasında yer alan Yrd. Doç. Dr. sınız” ifadelerini kullandı. Metris Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Esra Mun Üniversitesi’nin tanıtımında şu ifa gan ve Doç. Kıvanç Ersoy tutuk Meral Camcı deler kullanılmakta: “Temelleri 12 landı. Tutuklanan akademisyenle Eylül 1980 tarihinde atılan ve YÖK re destek olmak amacıyla, gönüllü bir grup ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından “Susma. Sustukça MetrU sa arasındaki özel protokol ile hayata geçiri na gelecek” sloganıyla Metris Üniversitesi len MetrU, istisnai bir yükseköğrenim pro (MetrU) sitesi kuruldu. Metris Üniversite jesidir.” l Haber Merkezi haber EDİTÖR: emine özcan TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Serinkanlılıkla Marketin kapısının önündeki sergide gazete seçerken içerden çıkmakta olan yaşlıca bir zat “Belasını kendi bulacak…” diye homurdanıyordu. Yanıtı tahmin etmekle birlikte “Kimi kastediyorsunuz?” diye sormaktan kendimi alamadım… Kalın, ak kaşlarını kaldırıp beni dikkatle süzerek yanıtladı: “Kimi olacak? Sanki sen bilmiyor musun?” Bir gülümsemeyle karşılık verdim… Fakat serinkanlılıkla düşününce şu sonuca vardım: Ne kadar hak ediyor olsa da kimse belasını kendi bulmuyor… Belasını kendi bulmak sözü bir arzunun, öfkenin, bir dileğin dile getirilmesinden başka bir anlam taşımıyor… Belayı hak ettiğini düşündüğümüz her kimse, belasını bulması için yapılması gerekenler neyse yapmak, en azından yapmaya çalışmak gerekiyor… Belasını kendisinin bulacağını düşünmek kaderciliktir… HHH Sanırım pek çok köşe yazarı arkadaşım gibi ben de Tayyip Erdoğan konusunda artık bir şey yazmamaya kendi kendime söz veriyorum. Fakat ne mümkün! Her yerden, her köşeden, istenmeyen bir “esin” kaynağı, daha doğrusu kötü bir düş, karabasan gibi karşımıza çıkıyor… Gelmiş geçmiş hiçbir siyasetçi, gazete yazarlarına, habercilere böylesine ve bu kadar çok esin kaynağı olmamıştır… Nereye baksanız onu görüyorsunuz… Fakat tıpkı “belasını kendi bulacak” demenin anlamsızlığı gibi “Yetti artık! Bu kişi hakkında bundan böyle yazmayacağım!..” demenin de, serinkanlılıkla düşününce anlamsızlığını anlıyorsunuz… “Sivil Darbe” ve “Yalancının Ampulü” adlı kitaplarım, dolaysız ya da dolaylı ondan söz eden yazılarla dolup taşsa da, bizlere esin kaynağı olmayı sürdürdükçe ve serinkanlılıkla düşününce yeni bir kitaba doğru devam etmekten başka çare olmadığını görüyorsunuz… HHH CNN International muhabiriyle Amerika’da yaptığı görüşmede, MİT silahları haberi nedeniyle yargılanmakta olan arkadaşlarımızı yine “casus”lukla suçluyor… Kendini yargı yerine koyarak hükmünü baştan vermiş. Devam eden mahkeme umurunda değil. Ne casusluğu? Kimin hesabına casusluk? gibi soruları yanıtlama gibi bir kaygısı da yok… Görünürde rahat koltuğunda, bacak bacak üstüne atmış olarak, ya da sarayında muhtarlara nutuk atarken, muhaliflerinin, öğretim üyelerinin, nefret ettiği aydınların ve gazetecilerin canına kastetmişçesine suçlama üstüne suçlama, hakaret üstüne hakaret savuruyor… Serinkanlılığınızı yitirip, suçlamalarını ve hakaretlerini gerisin geri kendisine yöneltmekten kendinizi güçlükle alıkoyuyor ve serinkanlılıkla her şeye karşın ölçü ve edep düzeyini daha da düşürmemek gerektiği sonucuna varıyorsunuz… HHH Serinkanlılıkla… Evet… Fakat serinkanlılık hiçbir şey yapmamak ya da sadece düşünmek anlamına da gelmiyor… Yakınmaksızın, hakaret etmeksizin, öfkenize teslim olmaksızın, işi kadere bırakmaksızın, üstünüze çullanan çakal sürüsünü, tıpkı usta bir boksör gibi, aklın, bilginin, ölçünün bilinçli ve kararlı vuruşlarıyla geriletip etkisizleştirmeniz gerekiyor… Avukat Boğatekin tahliye edildi Özgürlükçü Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) yönelik gerçekleşen operasyon da gözaltına alınıp 3 günün sonunda ser best bırakılan ancak savcılığın itirazı üze rine 23 Mart’ta yeniden tutuklanan avukat Hüseyin Boğatekin, avukatlarının İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği’ne yaptığı itiraz son rası dün tahliye edildi. 16 Mart’ta eş zamanlı ya pılan operasyonda gözaltına alınan ÖHD üyesi 7’si avu kat olmak üzere 27 kişinin serbest bırakılmasına itiraz eden savcılığın tutuklama talebinin mahkemece kabul Boğatekin edilmesinin ardından Çağlayan Adliyesi’nde duruşma beklediği sırada gözaltına alınan avukat Boğatekin ile Ayşe Gösterişlioğlu tutuklan mıştı. Gösterişlioğlu hafta içinde yine iti raz dilekçesiyle serbest kalırken Boğate kin için yapılan itiraz kabul edilmemişti. Ankara’da Kızılay’daki Güvenpark’a yöne lik 13 Mart’ta gerçekleşen canlı bomba sal dırısı sonrasında Boğatekin, iktidara yakın medya tarafından “Canlı bomba Seher Çağ la Demir’in avukatı” diye hedef gösteril mişti. Ancak Boğatekin’in Demir’e avukat lık yapmadığı ortaya çıkmıştı. C MY B