19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 17 Mart 2016 4 Sıkışmış PKK’ye destek Ortadoğu ve de Türkiye’de ortalık toz duman. Eskiden ulusal düzeyde ele aldığımız kimi olaylar artık uluslararası plana yansımış durumda. Kürt ve PKK sorunu da bunlar arasında. Bölgedeki son gelişmelerin PKK ile PYD’ye avantaj sağladığı, bunda da Suriye’de şeriatçı muhalefeti destekleyen ve IŞİD ile benzerleri karşısında alanda savaş veren seküler tek alternatif olarak Kürtleri bırakan AKP’nin yanlışta direnmesinin etkisi olduğu yadsınamaz. Ayrıca, AKP iktidara geldiğinde operasyonel yeteneklerini büyük ölçüde yitirmiş, alan hâkimiyetini elinden kaçırmış olan PKK’nin, devletin “çözüm süreci” rehavetiyle, terörün, yeniden hazırlık eylemlerine seyirci kalması üzerine, baştan toparlanmasına göz yummasıyla yeniden güçlenmesi terör sorununun çözümü önündeki yeni güçlükler olarak kendini göstermiştir. Özetle, terör ile mücadelede ve Kürt sorununun çözümünde, Türkiye büyük ölçüde iktidardan kaynaklanan yanlışların etkisiyle güç pozisyondadır. PKK, Tayyip Bey iktidarının yanlışları sayesinde bazı üstünlükler sağlamış bulunuyor. Buna karşılık, 2015’teki iki seçim ve sonrasında meydana gelen olaylar PKK’nin de sıkışmakta olduğunu ortaya koyuyor. HHH Hendekli terörlü, demokratik özerklik ilanı girişimleri, devletin içine itildiği “çözüm süreci aymazlığı”nın alanda PKK’ye sağladığı üstünlüğe karşın fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Kırsalda TC’yi dize getiremeyen PKK terörü kentlere taşıyarak kayıpları arttırmakta, fakat istediği sonucu yine elde edememekte, amaçladığı toplu kalkışmayı gerçekleştirememiş, gerçekleştiremeyecek de görünmektedir. Bunun nedeni, bu politikanın ülke ve bölge insanının desteğini elde edememiş olmasıdır. Son olaylar bunu açıkça göstermiştir. Son iki seçimde HDP’nin önce yükselişi ve sonra da düşüşünün gösterdiği açık gerçek ise Türk olsun, Kürt olsun, insanların bir arada barışçıl çözümden yana olduklarını, ayrılıkçı terör politikalarını desteklemediklerini göstermiştir. PKK’nin terörü kentlere kaydırma politikasının da, dehşetin boyutlarını büyütmesine karşın, TC’yi dize getirici bir sonuç veremeyeceği belli olmuştur. Ayrıca sivil hedeflere yönelik terörün, dehşeti yaymanın yanı sıra doğurduğu bir başka sonuç da örgütün terörist iç yüzünün gittikçe daha açık biçimde ortaya çıkmasıdır. Durum böyle olunca, her ne kadar, terör eylemlerinin dehşetinin doruk yaptığı bir ortamda söylendiğinde ilk bakışta biraz yadırgatıcı gibi görünse de PKK’nin artık inişinin belirtilerini ortaya seren, önemli bir dönüm noktasında olduğu ileri sürülebilir. Şu anda taraflar arasında desteğe en fazla ihtiyaç duyan, akıllı politikalar ile daha da köşeye sıkıştırılabilecek olan PKK’dir. HHH Son günlerin gelişmeleri bize PKK’nin beklediği desteği, büyük ölçüde, Tayyip Bey’den almakta olduğunu gösteriyor. Şu anda, şiddet politikalarına ülke ve bölge insanının desteğini kaybetmiş, sivillere yönelik iğrenç eylemleriyle terörist yanını ortaya koymuş ve topyekun bir ayaklanmayı yaşama geçirme kabiliyeti olmadığı iyice belirginleşmiş PKK karşısında en yapılmayacak şey, bu hususları gözden kaçırtıp, örgütün amacının özgürlük mücadelesiymiş gibi algılanmasına neden olacak davranışlardır. İşte, yeni terör tanımları getirerek, yeni yasaklar koyup, yeni tutuklamaların önünü açarak, “terörle mücadelede ya benden ya da terörden yanasın!” diyerek dünya ve ülke kamuoyunda terör ile özgürlük mücadelesinin birbirine karışacağı bir algıyı yaratan Tayyip Bey tam da bu yanlışı yapmaktadır. Şiddet ve gerginlikten her daim yarar sağlayan Tayyip Bey bu sefer yanılmaktadır. Nitekim Cemil Bayık olaya doğru teşhis koymuş ve mücadelelerinin Erdoğan’a karşı olduğunu söylerken, amacını demokrasi mücadelesi arkasına gizlemek yolunu tutmuştur. Bu durumda söyleyin bakalım kim daha akıllı! Tayyip Erdoğan mı, Cemil Bayık mı? haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Özgürlükler zaten pamuk ipliğine bağlı Erdoğan’ın yetersiz bulduğu Terörle Mücadele Yasası, düşüncelerini ifade eden muhalif kesimleri ‘terörist’ diye cezalandırmak için kullanılıyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör ve terörizmin tanımının yor. Yargı organları da kanundaki düzenlemeleri en katı haliyle uygulamakta bir sakınca görmüyor. Türk Ceza Kanunu’nun 314. mad Türkiye’de hükümete muhalif bütün kesimler “terörizm” suçlamasına muhatap oluyor. Soruşturmalar siyasi iradenin emri altındaki Terörle YASALAR BÖYLE UYGULANIYOR yeniden yapılmasını ge desinde düzenlenen “silahlı örgüt Mücadele Şubesi polislerinin belirle rektiğini savunması yakın gelecekte demokra KEMAL GÖKTAŞ tik hak ve özgürlükle re yönelik yeni bir saldırı dalgasının (terör örgütü) üyesi olmak” suçunda şiddet kriteri yer almıyor. Üye olsa da olmasa da diği çerçevede yürüyor ve polisin hazırladığı fezlekeler önce iddianameye, ardından mahkeme kararına dönüşüyor. Cumhurbaşkanı’nın açıkla l Tunceli Barosu Başkanı Uğur Yeşiltepe’ye terör örgütü üyesi olmak suçundan verilen cezanın “dayanağını” Si başlayacağının işareti olarak görül Madde herhangi bir düşünce masını yaptığı saatlerde 3 akademis vas Davası’nın zamanaşımın dü. Erdoğan’ın “gazeteci, akademis açıklamasının doğrudan örgüt üye yen, barışa çağrı yapılan bir metinde dan düşürülmesini protesto, yen ve STK çalışanlarını” hedef gös liği sayılabilecek biçimde uygulanı imzaları olduğu için “terör” suçundan Dersim katliamı anması gibi termesi zaten ifade özgürlükleri bas yor. Ayrıca bu maddenin atıf yap poliste sorgulanıyordu. Bu akademis eylemlere katılması oluşturu kı altında altında olan bu kesimlere tığı “suç işlemek amacıyla kurulan yenlere destek vermek için adliyeye yordu. yönelik “daha ne yapılacağı” sorusu örgüt” suçunun düzenlendiği 220. giden Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi l Tutuklu gazetecilerin bir ço nu da beraberinde getirdi. madde ceza sistematiği ve adaleti Chris Stephenson ise çantasında HDP ğu yazdıkları haberler nedeniy Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yeter açısından da sorunlu olacak biçim İl Örgütü’nün Nevruz davetiyesini le “terörist” suçlamasıyla yargı siz” bulduğu Türk Ceza Kanunu’nda de örgüte yardım edene de örgüt bulundurduğu için gözaltına alındı. lanıyor. DİHA muhabiri Nuri Ak düşünceyi terör suçu kapsamında ce üyelerine de aynı cezanın verilebi Serbest bırakılan Stephenson’ın sınır man, Kobane’de çektiği yıkık ev zalandıran çok sayıda madde yer alı leceğini öngörüyor. dışı edilmesine karar verildi. ler ve YPG ile IŞİD arasındaki ça tışmalara ilişkin fotoğraflar “ör Gazetelere çattı: Paçavra! Arnavutluk İşkodra Şeyh Şamia Lisesi ve Kosova Emin Paşa Camii açılış larında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözcü ve Özgür Gündem gazetelerine “Başkanlığın batsın” başlıklı haberleri nedeniyle tepki gösterdi. Erdo ğan, “Bazı paçavraların attığı başlıkları gördünüz de ğil mi? Dertleri bu ülkeyi bölmek, parçalamak” dedi. güt üyeliği”nin delili sayılarak tutuklandı. l Canlı yayında Beyaz Show’a telefonla bağlanıp, “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” diyen Ayşe öğretmenin sözlerini ‘terör propagandası’ sayan RTÜK, Kanal D’ye para cezası vermişti. l Ankara Siyasal Bilgiler Fa kültesi öğretim üyesi Barış İnce, öğrencilerine sorduğu sınav so rusu nedeniyle yargılandı. l Parasız sağlık eylemine ka tıldıkları ve yoksul mahalleler de ücretsiz sağlık taraması ya pan 43 tıp öğrencisi hakkında “PKK’nin Özgür Sağlık Örgütü” yapılanmasını oluşturmak suç lamasıyla dava açıldı. l Mardin Büyükşehir Beledi ye Başkanı Ahmet Türk hakkın da katıldığı bazı toplantılar ne Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22. muhtarlar toplantısında Türkiye’nin çeşitli illerinden muhtarlara Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda hitap etti. GÖNDER YARGIYA deniyle 18 yıl hapis istemiyle dava açıldı. l Grup Yorum üyesi Ezgi Dilan Balcı hakkında “örgüt üyelerine moral amaçlı düzenlenen konserlerde solistlik yaptığı” gerekçesiyle dava açıldı. HDP’yi ‘meşru siyasi aktör’ olarak görmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı, hükümetten dokunulmazlık konusunda süratle adım atılmasını istedi l Mersin’de Nevruz kutladıkları iddiasıyla tutuklanan SDP üyesi üç kişi hakkında açılan davada Kürtçe müzikler ve Fa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 22. muhtarlar toplantısında, hükümete ve parlamentoya dokunulmazlık dosyalarını bir an önce sonuçlandırmaları yönünde ‘talimat’ verdi. Erdoğan, dün katıldığı iki toplantıda gelişmelere ilişkin değerlendirme yaptı. “Ülkemizdeki birtakım kifayetsiz muhterisler, Kızılay’daki elim hadiseyi kendi çıkarları için kullanmayı düşünecek kadar zavallıdır, ahlaksızdır, haysiyetsizdir. Hiçbir sıfat, terör örgütü yandaşlığının örtüsü olamaz” diyen Erdoğan, terör ve terörist tanımlarının yeniden yapılması yönündeki isteğini yineledi. Teröre karşı HDP dışındaki partilerle birlik beraberlik çağrısı yapan Erdoğan, “Terör örgütünün yan kolu olarak faaliyet gösteren partinin mensuplarını ben artık meşru siyasi ak törler olarak görmüyorum. Bu meselenin insan haklarıyla, basın hürriyetiyle, demokrasiyle bir ilgisi yoktur. Masum hayatları yok eden eylemleri destekleyenlerin teröristlerden hiçbir farkı yoktur. Bu teröristlerin üzerine en tavizsiz şekilde gitmek zorundayız” dedi. Bir kişi mi iki kişi mi? HDP’lilerin dokunulmazlıkları konusunda adımın süratle atılmasını isteyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Yani, bir kişi mi olsun, iki kişi mi olsun... Böyle bir şeyi konuşamayız. Biz, ortaya ilkeyi koymalıyız, ilkeyi. Arkasında PKK’nin, PYD’nin, YPG’nin olduğunu çok açık net olarak söyleyenler bu ülkede temiz olacak öyle mi? Bunlara karşı parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet ve bu tarih bu parlamen todan hesabını sorar. Bu milletin birliğini, beraberliğini bozanlar, tehdit edenler, kim olursa olsun bunların hesabı bu parlamento tarafından dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle nereye havale edilecek, yargıya... Gönder yargıya. Yargı bunlar hakkında ne karar verirse versin. Sen siyasetçi olarak görevini yap.” Teröre karşı alınan önlemlerin eleştirilmesine de tepki gösteren Erdoğan, “Bizim için bu ifadelerin zerre kadar kıymeti yok. Terörle mücadelede yanımızda olan dostumuzdur, karşımızda olan da düşmanımızdır. Bak inlerinize girdik. Bodrum... Nereye kaçarsanız kaçın sizi askerimiz, polisimiz, korucumuz oralardan bulup çıkartacak gereğini yapacaktır. Çünkü bu şehitlerin bedelini ödeyeceksiniz, bunun lamı cimi yok” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet cebook paylaşımları delil olarak gösterildi. l Erzincan’da Gezi Parkı gösterilerine katılan ‘Yeni Demokratik Gençlik’ adlı gruba TİKKO üyeliği iddiasıyla açılan davada Gezi eylemlerinde sapanla taş atan Emine Cansever’in resmini paylaşıp altına “Arkandayız teyzem” diye yazılması delil olarak gösterildi. l İzmir’de yaşayan 64 yaşındaki Sultani Acıbuca’ya, katıldığı beş eylem ve Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yaptığı konuşma nedeniyle 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. l Bursa’da KCK üyeliği iddiasıyla yargılanan üniversite öğrencilerinin sık sık bir araya gelip çiğköfte partisi yapmaları terör suçuna delil gösterildi. Bir Ak anket daha patladı. Ölen olmadı Yeni Türkiye... Son “muhtarlara sesleniş”ten tweet atan ve köşe yazanların ‘terörist’ sayılacağını, HDP’li vekillerin dokunulmazlığı kalkmazsa, Meclis’i zor günlerin beklediğini öğrendik Hangi çocuklar için?.. ‘Güneş ışınları Dünya’da bulunan gündüze çarpınca gündüz olur’ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle