19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YASAM Hastanelerin sessizlik kraliçeliğine Özlem Yıldız aday oldu Sunucu Özlem Yıldız bir medikal firması için stüdyoya girip poz verdi. Yıldız, 1970’li yılların kült pozunu tekrarladı. Hemşire kıyafeti giyen Yıldız, Türkiye’nin tüm sağlık kuruluşlarının koridorlarında asılı olan ‘sus işareti yapan hemşire’ fotoğrafını yeniledi. Parmağı ile ‘sus’ işareti yaparak çektirdiği fotoğrafla herkesin hafızasına kazınan Dilek Tunca’dan sonra Özlem Yıldız da objektif karşısına geçti ve o efsane pozu verdi. 2 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Okulda ölümcül ihmal Perşembe 17 Mart 2016 İstanbul’da bir kolejde birinci sınıf öğrencisinin kafasına tavandan KABDFEÜATŞSOTINNÜA beton parçası düştü. Veli suç duyurusunda bulundu İstanbul Beylikdüzü’ndeki Özel Uğur Koleji’nde E. E. adlı 1. sınıf öğrencisi kafasına, ders sırasında tavandan dığımda çocuğum bir servisin içindeydi. Oğlumun yüzü parçalanmış ve kanlıydı, saçları yıkanmıştı. ‘Başı dökülen beton düşünce hasta na bir şey mi oldu?’ diye sor neye kaldırıldı. 11 Mart’ta yaşanan olay sonrasında trav Deniz Ülkütekin dum ancak ‘önemli bir şey olmadığı’ söylendi. 112 aran ma teşhisi konulan E.E.’nin mamıştı ve sedye, boyunluk sağlık durumu iyi. Olay hakkında gibi araçlar kullanılmamıştı. Ken konuşan E.E.’nin annesi Aynur Er di imkânlarımızla hastaneye gittik. can, okul hakkında savcılığa suç du İlk muayene yapıldı. Müdür yardım yurusunda bulunacağını belirtti. cısı, doktora iki farklı beyanda bu ‘Önemli bir şey yok’ lundu. Önce alçı düştüğünü söyledi. Tekrar konuşulduğunda beton düş Ercan, şöyle konuştu: “Cuma gü tüğünü söyleyince, doktor beni ya nü beni aradılar, ‘Çocuğunuzun ba nına çağırarak bu olayın adli bir va şına tavandan sıva parçası düştü, ka olduğunu polis çağırması gerek kaşında sıyrık var, şimdi hastaneye tiğini söyledi ve tomografi çekildi. Uğur Koleji binasının tavanından düşen beton minik öğrencinin kafasına isabet etti. götüreceğiz, gelmenize gerek yok’ dediler. Ben de ‘yakındayım’ dedim ve okula gittim. Aracımla okula var Ardından da tutanak tutuldu. Aynı gün hastanede gerekli müdahale yapıldı ve oğluma ‘travma’ teşhi si konuldu ve 5 günlük rapor veril Çocuklarımı göndermiyorum di. Çocuğumun kafasına zımba geçirildi, alnına 7 dikiş atıldı. Kaşında, burnunda patlaklar vardı. Aynı gün hastaneden çıkardık.” Olaydan sonra avukatına haber verdiği karakola giderek ifade verdik ve sorumluni, avukatın da okula haber vererek incele lar hakkında şikâyetçi olduk. Şu an çocuk Gerekeni yaparız me için gittiğini söyleyen Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Olayın yaşandığı gün eşim başka sınıfta okuyan Mert’i almaya gitti ve sınıfta tadilat yapıldığını gördü. Bu durum olay yeri inceleme tarafından da tespit edildi. Çocuklarımızı eve getirdikten sonra aynı gün larımı okula göndermiyorum. Okuldan güvenli olduğuna dair bir tek nik rapor çıkmasını bekliyoruz. Bunun için gerekli yerlere başvuruda bulunduk. Sorumluların ceza almasını isteyeceğiz. Önce manevi, gerekirse maddi tazminat talebinde bulunacağız.” Parçaların bazıları ciddi yaralanmaya neden olabilecek kalınlıkta. Özel Uğur Koleji adına açıklama yapan Avukat Berat Gürkan Kirazoğlu ise, uzmanlara yaptırılan inceleme sonucunda ihmal olup olmadığının ortaya çıkacağını söyledi. Kirazoğlu, süreç açıklığa kavuştuktan sonra gereken neyse yapılacağını açıkladı. Zöhre Akbal 20 kez kalbi durdu ama yaşama tutundu SİBEL BAHÇETEPE Pendik’te ev kadını Zöhre Akbal, göğüste batma ve kol uyuşması şikâyetleriyle Pendik’teki Özel Bölge Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastaneye kaldırıldığında durumu kritik olan ve kalbi duran Akbal’a 50 dakika boyunca kardiyoloji uzmanları Dr. Hakan Fotbolcu ile Yrd. Doç. Dr. Erhan Kaya, kalp masajı yaptı. Genç kadının kalbi, 20 kez durdu ve her seferinde yapılan kalp masajı ile yeniden canlandırıldı. Aynı anda tıkalı damara anjiyo yapıldı. Hem kalp masajının devam etmesi hem de aynı anda tıkalı damara stent takılması, tıp kalp vakalarında büyük bir başarı olarak kayda geçti. Pes etmeyen doktorların müdahalesiyle sona eren operasyondan sonra Akbal, kalp damar cerahisinde yoğun bakım ünitesine sevk edildi. Yapay kalp cihazına bağlanan ve 2 gün bu şekilde uyutulan hastanın kalp ritmi normale döndü ve solunum cihazından çıkarıldı. Akbal, yürüyerek evine dönecek. Yrd. Doç. Dr. Erhan Kaya, “Ölümlerin yarısı kalp krizi başladıktan sonraki ilk 2 saat içinde ortaya çıkar. Hastamızın kriz başladığında derhal yakınlarına haber verip ve acile sevkini sağlaması büyük bir şans” dedi. l İSTANBUL 32 yılda ‘bir arpa boyu’... Türkiye, 12 Eylül 1980’den beri: “Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş bir de bakmış ki, bir arpa boyu yol gitmiş!.. O bir arpa yol da geriye doğru imiş!” Çok şaşırtıcı değil; çünkü Türkiye bugünlere, 1961 Anayasası’nın kabulünden sonra, askeri darbeler ve sağ iktidarların işbirliği ile getirildi! HHH Ankara’da patlayan bombalar, Erdoğan’ın yaptığı terör yasası açıklamaları ve bunların hemen arkasından bildiri imzalayan akademisyenlerin tutuklanmaları, bana, 32 yıl önce, Aziz Nesin ile birlikte hazırlayıp Evren’e verdiğimiz “Aydınlar Dilekçesi” olayını anımsattı. Aşağıya o dilekçeden bazı paragraflar aldım. O günlerde askeri savcıya ifade verirken söylediğim gibi, bugün de, imzamın arkasında duruyorum. HHH “Demokrasi, kurumları ve ilkeleriyle yaşar. Bir ülkede demokrasinin temel harcını oluşturan kurum, kavram ve ilkeler yıkılırsa bunun zararlarını gidermek güçleşir. Demokrasiyi kendi öz değer ve kurumlarına yabancılaştırmak, biçimsel olarak koruyup içeriğini boşaltmak, onu yıkmak kadar tehlikelidir.” HHH “Halkımız, çağdaş toplumlarda geçerli insan haklarının tümüne layıktır ve bunlara eksiksiz olarak sahip olmalıdır. Ülkemizin, insan haklarının güvenceleri yurtdışında tartışılır bir ülke durumuna düşürülmüş olmasını onur kırıcı buluyoruz.” HHH “İnsanların son sığınağı olan adalet, insanca yaşamın da başlıca dayanağıdır. Bunun gerçekleşmesinin çağdaş hukuk devletinde geçerli yolları, adalet arayışının hiçbir şekilde engellenmemesini ve adalete ulaşmada olağanüstü yargı yollarına ve olağandışı yöntemlere başvurulmamasını gerektirmektedir. Olağanüstü yönetim biçimlerinin olağan sayılan dönemlerde süreklilik kazanmasının çağdaş demokrasi anlayışıyla bağdaşmayacağı görüşündeyiz.” HHH “Türkiye’nin yaşadığı yoğun terör eylemlerinden demokratik sistemin kendisi sorumlu tutulamaz. Her örgütlü toplumun şiddet eylemleriyle mücadele etmesi kaçınılmaz görevidir. Ancak, devlet olmanın temel niteliği, terörle mücadelede hukuk ilkelerine bağlı kalmaktır. Terörün varlığı, hiçbir zaman, devletin de aynı yöntemlere başvurmasının gerekçesi olamaz.” HHH “Dilekçe”den alıntılarım bugünlük bu kadar. Bu çerçevede, devletin lehine kaydedilecek olumlu bir tarihsel gelişmeyi vurgulamadan da geçmeyelim: O günden bugüne Türkiye Cumhuriyeti, dış baskılarla da olsa, idam cezasını kaldırmıştır! Ama bu uygar gelişmenin anlam taşıyabilmesi için, unutmayalım: Eli kanlı teröristlerin varlığı, “hiçbir zaman, devletin de aynı yöntemlere başvurmasının gerekçesi olamaz!” Ayrıca bir kez daha vurgulayalım ki, terörle mücadele, demokrasiden diktatörlüğe geçiş için bahane olarak da kullanılamaz. İŞTE Uzaydan 3’üncü köprü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yapım aşaması TÜBİTAK’ın RASAT uydusu tarafından adım adım görüntülendi.Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün temeli 2013 yılında atıldı. Köprünün son tabliyesi ise 10 gün önce konuldu ve Asya ile Avrupa 3. kez birleşti. RA SAT uydusundan çekilen fotoğraflar, köprünün temel atım aşamasından son tabliyenin yerleştirildiği ana kadarki dönemi içeriyor. Fotoğraflarda köprü ile birlikte çevre yollarının yapımının ilerlemesi de net bir şekilde ortaya çıkıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle