23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Olaylar ve GOrUSler 16 posta@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA Cuma 11 Mart 2016 ‘Mühim adam bu Turhan’AARYA6öRMnyILIıcZlMeDIŞATNI Ölüm yıldönümünde Turhan Selçuk’u Çetin Altan’ın bir yazısıyla anıyoruz. Çizginin yÇaeşhamov’çuiznguinsi ÇETİN ALTAN Şimdiye kadar büyük ve güzel sıfatlarını yerli yersiz kullanarak, enflasyona uğratmamış olmanın zevkini, büyüklüğüne ve güzelliğine gerçekten, yürekten, derinden inandığım şahıs ve eser karşısında pek canlı duyuyorum. İçim kaynayarak, ağzımı doldura doldura: Büyük ve güzel eserler derken dilim, kendi lügatimden en az aşınmış olan kelimelerin lezzetini yudumluyor. Kaç gündür Turhan’ın karikatür albümünü de aynı sonsuz hayranlığın sarhoşluğuyla çevirmekteyim. Her sayfa büyük, her sayfa güzel... Nasıl büyük, nasıl güzel? Bilmiyorum. Dağ nasıl büyükse öyle büyük, deniz nasıl büyükse öyle büyük ve güzel nasıl güzelse öyle güzel işte... Mühim adam bu Turhan. Ka rikatür sanatının, altındaki lejanddan destek alan ve bir nevi şematize edilmiş fıkra sayılan cinsini öteden beri sevmedim. Gazete okuyan iki adam silueti çiz ve altına istediğin espriyi yaz. Espri kuvvetliyse karikatür beğenilir, değilse beğenilmez. Bence karikatür sanatından ziyade söz sanatına yakın bir gazete eğlencesidir bu... Turhan’ın eserlerinde yazılı espriden bir koltuk değneği bulamazsınız. Espri, hiciv, tezat ve beşerî zaaf, karikatürün altında değil, çizginin içindedir. Bir cami kapısı önünde çıkarılmış çeşit çeşit ayakkabılar ve çıkarılmış bir çift ayak. “Ayakkabısız adamın ibadeti” diye ad landırabileceğimiz bu muazzam tablo, kelimelerin bittiği yerde başlayan, sosyal bir sanat harikasıdır. Yıkılmamak için kılıçtan uzun bir desteğe bağlanmış, büyü yen defne dalı... Teke tek kendilerinden büyük olan bir balığı, birleşip daha büyük bir balık teşkil ederek takip eden küçük balıklar... Hürriyet Abidesi’nin ayakları altında sallanan zenci cesedi... Bu buluşların yanında çizgi hünerleri, siyah beyaz ustalıkları, kompozisyon incelikleri... Zannederim ki Turhan şöhretini en çok hak etmiş tek beynelmilel kıymetimizdir. Nasıl da sessiz, nasıl da sakin, nasıl da rahat ve iddiasız görünüşlüdür. Aşamadıkları duvarları aşmış gibi görünmek için küstahlık zırhına bürünen ve boyuna namus lafı ederek piyasaya işporta malı yaveler sokan şamatacı cüceler yanında; onun sessizliği devliğinin alâmeti farikasıdır. Türkiye ötesi bir işi, Türkiye’nin içinde yapmanın zorluğunu takdir edersiniz. Turhan bu zorluğu dize getirmiş insandır. Dostumu iftiharla, tebrikle, sevinçle kucaklarım. (Milliyet, 17.8.1959) Pula basılıp sahne ve perdeye taşınan Abdülcanbaz’a can veren gazetemiz çizeri Turhan Selçuk, altıncı ölüm yıldönümünde anılıyor. Pek çok ödül ve albüme imzasını bırakan sanatçı, 70 yıla uzanan büyük bir zaman dilimine uluslararası mizah çizgisini bırakmıştı. Türkiye’de mizaha yön veren, karikatür sanatının öncü isimlerinden Turhan Selçuk, ölümünün altıncı yıldönümünde anılıyor. Yazar Yaşar Kemal’in “Karikatürün Çehov’u” sözleriyle tarif ettiği Selçuk, 11 Mart 2010 tarihinde “çoklu organ yetersizliği” nedeniyle, 88 yaşında yaşamını kaybetmiş, vasiyeti üzerine Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesindeki “Çilehane”de toprağa verilmişti. Muğla’nın Milas ilçesinde 1922 yılında dünyaya gelen sanatçı, Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören ile beraber Karikatürcüler Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. İlk çalışmalarını 1941’de Adana’nın yerel Türk Sözü gazetesinde ve İstanbul çıkışlı spor gazeteleri Kırmızı Beyaz ile Şut’ta yayımlayan Selçuk, 1943’te simge mizah yayımı Akbaba’ya da başlamakla birlikte, Yeni İstanbul, Yeni Gazete, Akşam, Milliyet, Cumhuriyet gazeteleri ile Akis, Yön, Devrim ve Toplum gibi dergilerde de çizdi. Sanatçı, 1948’de Tasvir gazetesinde karikatürist ve ressam olarak çalıştı. Refik Halid Karay’ın çıkardığı Aydede de baş çizer oldu. Özellikle, 1954’te baş çizer olarak emek verdiği Milliyet’teki, Abdülcanbaz tiplemesi ile bilinen Selçuk’un Türkiye ve Avrupa’da birçok müzede de karikatürleri sergilendi. 1991’de PTT tarafından pul olarak da basılan “Abdülcanbaz” karakteri sinema ve tiyatroya da uyarlanan Selçuk, ilk sergisini 1951 yılında açtı. Eserlerini, “Turhan Selçuk Karikatür Albümü (1954)”, “140 Karikatür (1959)”, “Turhan 62 (1962)”, “Hiyeroglif (1964)”, “Hal ve Gidiş Sıfır (1969)” ile “Söz Çizginin (1979)” gibi albümlerinde topladı. Selçuk’un “Barış ve Kitap” konulu karikatürü, 1992’de Avrupa Konseyi’nin başlattığı kitap okuma kampanyası boyunca, bütün afiş ve dokümanlarda logo olarak kullanıldı. l Kültür Servisi ANMA TURHAN SELÇUK (20.07.1922 11.03.2010) Yaşamdaki duruşu ve çizgileriyle Cumhuriyet değerlerinin savaşını veren, ÖLÜMSÜZ SANATÇI, CAN YOLDAŞIM Tarifsiz özlemimle ve sevgimle... EŞİN; RUHAN SELÇUK Sevgili Dayım Turhan Selçuk’u aramızdan ayrılışının 6. yılında özlemle anıyoruz. Öngörülü ve ödün vermeyen sanatı ile bugün de bize yol gösteriyor. MURAT ERTEL VE AİLESİ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle