24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 5 Şubat 2016 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Topalca Yamadi’de kalmış Başta Niğde ve Reyhanlı katliamlarında suçlanan ve MİT’e çalıştığı öne sürülen Heysem Topalca, Türkmen bölgesindeki Yamadi kampında kalmış iğde Ulukışla’daki IŞİD saldırısı davasında sanık olarak yargılanan ve hakkında yakalama kararı bulunan, Reyhanlı katliamında da suçlanan ve MİT’e çalıştığı öne sürülen Heysem Topalca’nın Hatay’ın Yayladağı ilçesinin Suriye tarafında Türkiye’nin gayri resmi olaALİCAN rak kurduğu YaULUDAĞ madi kampında olduğu öğrenildi. BayırBucak bölgesine Rusya’nın havadan, Esad güçlerinin karadan başlattığı operasyonlar üzerine Yamadi kampı güvenlik riski nedeniyle boşaltılınca Heysem Topalca’nın buradan ayrıldığı öğrenildi. Topalca’nın şimdi nerede olduğu konusunda iki iddia var. Bazı kaynaklar Topalca’nın yasadışı yollarla Türkiye’ye geçiş yaptığını öne sürürken, bazıları ise İdlib’e gittiğini iddia etti. Suriye iç savaşının başladığı 2010’dan 6 N beri Heysem Topalca ismi sık sık Türkiye gündemine geldi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün El Kaide raporunda Topalca’nın 20112014 yılları arasında 873 kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı ifade edildi. Topalca’nın Özgür Suriye Ordusu’nun toplantılarına katıldığı belirtilen raporda, bu kişinin El Kaide ve El Nusra örgütleriyle de bağlantısı olduğuna dikkat çekildi. Türkiye’de iki kez gözaltına alınan ancak serbest bırakılan Topalca adı, 53 kişinin öldüğü Reyhanlı katliamında gündeme geldi. Davanın tutuklu sanıkları Yusuf Nazik ve Mehmet Gezer, Topalca’yı kendilerini “tuzağa düşürmekle” suçlayarak, “Reyhanlı’dan mal geçirmek için işbirliği yapıyorduk. Patlamada kullanılan minibüsler kaçakçılık için hazırlanmıştı” demişti. MİT’e çalıştığı iddiaları sıkça gündeme gelen Heysem Topal MİT’e çalışıyor iddiası ca, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde 1 astsubay, bir polis ve bir vatandaşın öldüğü IŞİD saldırısının da altından çıkmıştı. Davanın iddianamesinde sanık olan Topalca hakkında mahkeme yakalama kararı çıkardı. Iddianamede, şüpheliler Çendrim Ramadani, Benyamin Xu ve Muhammed Sakiri’nin Suriye’deki IŞİD’e bağlı kamptan, İstanbul’da silahlı ve bombalı eylem yapmak için ayrıldıkları öne sürülürken, bu kişilerin Topalca tarafından Yayladağı’ndan yasadışı yollarla Türkiye’ye sokulduğu, İstanbul’daki bağlantılarının da yine aynı kişi tarafından ayarlandığı anlatıldı. Topalca’nın adı, Adana’da 7 Kasım 2013’te, dorsesinde 933 roket başlığı ve 10 farklı ebatta alüminyum boru bulunan TIR olayında geçti. Milliyet muhabiri ile birlikte iki ay İdlip’te IŞİD’in elinde rehin tutulan Topalca’nın, Türkiye’nin IŞİD esir aldı, bırakıldı Heysem Topalca, Niğde saldırısından yargılanıyor. yaptığı pazarlık sonucu serbest bırakılınca BayırBucak Türkmen bölgesine geçtiği belirtildi. Bölgedeki kaynaklardan alınan bilgiye göre, Topalca Türkiye’nin insani destek verdiği Yamadi kampına sığındı. Topalca’nın burada aktif olarak savaşlara katılmadığı, daha çok geri planda çalıştığı iddia edildi. Rusya’nın hava saldırısı sonrası Türkmen köylerinin bir bir düşmesi üzerine Türkiye, Yamadi kampını boşaltma kararı alınca Topalca’nın da buradan ayrıldığı belirtildi. Türkiye’de hakkında yakalama kararı bulunan Topalca’nın Özgür Suriye Ordusu’nun(ÖSO) kontrolünde bulunan İdlib’e geçtiği öne sürüldü. İstihbarat birimleri, sınırda görevli güvenlik birimlerine ve sınır illerine geçtikleri uyarı yazısında, araması bulunan ve birçok suçta adı geçen Topalca’nın sahte kimlikle Türkiye’ye giriş yapabileceği, bu noktada duyarlı olunması gerektiğini bildirdi. l ANKARA Utku Kalı beraat etti MEHMET MENEKŞE Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te 53 kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı patlamayla ilgili El Nusra örgütünün saldırı yapacağına ilişkin önceden istihbarat alındığına ilişkin belgeleri Redhack’a sızdırdığı iddiasıyla yargılanan Utku KaUtku Kalı lı, Amasya Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan duruşmada beraat etti. 6 ay cezaevinde tutulan, yaşadığı kötü muamele nedeniyle intihar girişimde bulunan ve bir süre psikolojik tedavi gören Utku Kalı’nın babası Mahmut Kalı, “Üç yılımızı çaldılar. Şu üç yılda aile olarak acılar çektik, suçlandık. Çok şükür aklandık” dedi. GEZİ ÖFKESİ DİNMİYOR Avukata 4 yıl hapis ABİDİN YAĞMUR 30 asker göreve iade Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, İzmir Casusluk davasında yargılanan 30 askerin meslekle ilişiğinin kesilmesi kararını iptal etti skeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İzmir Casusluk davasında yargılanan 30 askerin meslekle ilişiğinin kesilmesi kararını iptal etti. Bu kararla askerler görevine dönebilecek. İzmir Askeri Casusluk soruşturması sürecinde 80’in üzerinde askeri personelin askeri belge bulundurma suçlaması ile TSK ile ilişikleri kesilmişti. ersin’de Gezi eylemleri döneminde yapılan 2 ayrı gösteriye katılan 52 kişi hakkında açılan davanın karar duruşması yapıldı. Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi sanıklardan 11’ine mala zarar vermekten memura mukavemete, gösteriye taşla katılmaktan etkin direnmeye kadar birçok suçlamayla 6 aydan 4 yıla kadar ceza verdi. Mahkeme aralarında avukat Onur Kale’nin de bulunduğu 3 sanığın cezasında erteleme ya da hükmün açıklanmansın geriye bırakılması uygulamasına gitmedi. 52 sanıklı davaya bakan Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi, Mersin Barosu avukatlarından Onur Kale’ye kamu malına zarar vermekten 1 yıl 6 ay, gösteriye silahla (taşla) katılmaktan 1 yıl 6 ay, polis ihtarına rağmen dağılmamaktan 4 ay, polise direnmekten 6 ay 20 gün hapis cezası verdi. Kale’nin toplam cezası 4 yılı bulurken mahkeme Kale’nin başka davalardan da ceza aldığı gerekçesiyle cezayı ertelemedi. Gezi direnişine destek için Erzincan’da düzenlenen eylemlere katılan 16 kişi’den 14’ü Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada 1 yıl 8 ay ile 17.5 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. l MERSİN M A ‘Saç çekip cop vuran’ polise ceza yok! zmir’de 2013 yılında Gezi direnişi sırasında Kordon’da bir kızın saçını çekip yanında bulunan gençlere de copla vurdukları iddiasıyla yargılanan iki çevik kuvvet polisine 74’er gün hapis cezası verildi, bu ceza 1480 TL para cezasına çevrilip 5 yıl sü İ re ile ertelendi. Dava dün 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nce karara bağlandı. Hâkim Ümit Özmen, her iki sanığı önce iki eylemden dolayı 360’şar gün hapis cezasına çarptırdı. Hâkim ardından sanıkların cezalarını suçu kabul etmeleri ve sabıkasız olmalarından dolayı 74’er güne indirdi. Hâkim 74’er gün hapis cezasını da 1480’er lira adli para cezasına çevirip bu cezayı da beş yıl süre ile erteledi. Polisler 5 yıl içinde aynı suçu işlerse 1480’er lira ceza ödeyecek. l İZMİR / DHA Askeri Casusluk davası İzmir’de sürerken, ordudan atılan askerler ihraç kararını AYİM’e taşıdı. Mahkeme, daha önce İzmir’deki yargılamayı “bekletici mesele” kabul ederek bir karar vermedi. Ancak Casusluk davasının beraat yolunda ilerlediği bir dönemde AYİM dosyayı raftan indirdi ve Gözler AYM’de 30 personelin mesleğe iadesine karar verdi. AYİM’in daha önce reddettiği askerler ise Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. AYM hak ihlali kararı verirse AYİM buna uymak zorunda. 14 kişiye ceza Savcı Şanal ‘uçmuş’ GEREKÇELİ KARAR: Savcı kasıtlı, mahkeme usulsüz, gizli tanıklar yalancı KEMAL GÖKTAŞ YARGITAY BOZDU Ali İsmail’in davası yeniden argıtay 1. Ceza Dairesi, Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerinde dövülerek öldürülen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz davasında yerel mahkemenin 8 sanık hakkında verdiği kararı usulen bozdu. Esasa girmeyen Yargıtay, tutuklu sanıkların tahliye talebini de reddetti. Dava, usul eksikliklerinin giderilmesi için yeniden görülecek. li İsmail’in ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz, gazetemize yaptığı açıklamada “Yargıtay, kararı usulden bozmuş. Esasa girmemiş ama tahliye taleplerini de reddederek, aslında ‘bu suçu onlar işlemiştir’ yönünde yaklaşımda bulunmuştur. Biz de yerel mahkemenin bu yönde karar vermesini bekliyoruz” dedi. Korkmaz, aynı karar verilirse yeniden temziye gideceklerini vurguladı. l ANKARA Y Adalet beklentisi A argıtay 11. Ceza Dairesi, eski Erzincan Başsavcısı, CHP milletvekili İlhan Cihaner ile dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in de sanıkları arasında olduğu Erzincan Ergenekon davasının gerekçeli kararını tamamladı. Dairenin gerekçeli kararında, soruşturmayı yürüterek sanıklar hakkında dava açılmasını sağlayan özel yetkili savcı Osman Şanal’ın kanuna aykırı uygulamaları anlatıldı ve “kasıtlı hareket ettiği izlenimi uyandırdığı” belirtildi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi 14 sanık hakkında beraat kararı verirken, sanıklar hakkında “Ergenekon terör örgütü üyeliği” suçundan açılan soruşturma ve kovuşturma evresinde, hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle başta Osman Şanal ve Taner Aksakal olmak üzere yargı mensupları ile kamu görevleri hakkında HSYK’ye suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti. Gerekçeli kararda, iddianamede Albay Dursun Çiçek’in Erzincan’a geldiğine dair gizli tanık anlatımlarının dışında bu iddiayı ispatlayan hiçbir delilin olmadığı ifade edildi. 3. Ordu Komutanlığı’nda 1314 Ocak 2009’da yapılan iç gü Y olmadan soyut yorum ve ithamlar esas alınarak, sanıkların suçu işledikleri kabul edilmiştir” denildi. Erzurum’dan yola çıkan Şanal’ın Çatalarmut Barajı’na yaklaşık bir saatte geldiği, oysa 208 kilometrelik bu mesafenin ancak iki buçuk saatte katedilebileceği vurgulanarak, bu kadar kısa sürede varmasının imkânsız olduğu belirtildi. Kararda, “Aksine, anlaşılmayan bir sebeple aleyhe delil oluşturma çabası içinde olunduğu” vurgulandı. MİT’te haber elemanı olan bir gizli tanığın, “hiçbir delille ispatlanmayacak şekilde” Başsavcı İlhan Cihaner ve MİT’çileri suçladığı kaydedildi. Erzurum Başsavcılığı’nın üç gizli tanığa yaptırdığı fotoğraf teşhisi dışında delil ortaya koyamadığı vurgulanarak “Gizli tanıklar polisiye film anlatır gibi çelişki içeren beyanlarda bulunmuşlardır” denildi. Bunlardan gizli tanık Efe’nin eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt olduğu kaydedilen gerekçede şöyle denildi: “Bu tanıkla ilgili görev yaptığı ilçedeki altın madeni yetkililerinden çeşitli isimler altında paralar istediği yönünde soruştur 208 km 1 saatte gelmiş Şanal Cihaner venlik seminerinde “darbenin konuşulduğu” iddiasının da asılsız olduğu belirtildi. Çatalarmut Barajı’nda mühimmat bulunmasına ilişkin olarak, Süleyman Polat adlı kişinin jandarma yerine tanıdığı polisi aramasının “hayatın olağan akışına aykırı” olduğu, olay yerine gelen Emniyetin Erzincan Başsavcılığı yerine özel yetkili Erzurum Başsavcılığı’nı aramasının “dikkat çekici bulunduğu” anlatıldı. Barajda bulunan mühimmatların jandarma envanterinde olmadığı, iki kutunun üzerine “Emniyet Genel Müdürlüğü” ibaresinin yazılı olduğu vurgulanarak, “Buna rağmen araştırma yapılmamış ve mühimmatların sanıklar veya organize ettiği kişiler tarafından gölete bırakıldığı hiçbir delile dayanmadan kabul edilmiştir. Somut delil Soyut yorum ve itham ma yapılmış, pek çok farklı konuda soruşturmalar icra edilmiştir. Soruşturmalar sonucunda görevinden ayrılmış, bilahare gizli tanıklık korumasını aldıktan sonra nasıl olduğu anlaşılamayan bir şekilde HSYK tarafından yeni kimliğiyle yeniden mesleğe kabul edilmiş, durumun basına yansıması üzerine HSYK tarafından tekrar ihraç kararı verildiği anlaşılmıştır. Tanığın kişisel durumu dikkate alındığında güvenirliliği konusunda çok ciddi tereddütler oluşmuştur.” Şanal’ın sanık lehinde olan delilleri toplamadığı ve hukuka aykırı talimat verdiği anlatılarak “İzlediği yöntem ve takındığı bazı tutumlar, heyetimizde bu savcının kasıtlı olarak hareket etmiş olabileceği izlenimi uyandırmıştır. HSYK tarafından görevden alınması üzerine yazılı tebligat gelmeden adeta dosyayı kaçırırcasına İstanbul Başsavcılığı’na göndermiştir” ifadeleri kullanıldı. Şanal’ın yerine atanan Savcı Taner Aksakal’ın da delil toplamadan, alelacele dava açtığı, dönemin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki başkan ve bir üye hakimin usulsüz uygulama yaptığı kayda geçirildi. l ANKARA ‘Şantiye adası’ gibi assıada’da talanın boyutları ortaya çıktı. 1. derece doğal ve tarihi Sit, III. derece arkeolojik Sit alanı olan Yassıada’da otel ve kongre merkezi inşaatı tüm hızıyla sürüyor. Uçaktan çekilen fotoğrafta adadaki hemen hemen tüm ağaçların kesildiği, dolgu yapılarak ek inşaat alanları oluşturulduğu ve bazı tepelerin tıraşlandığı görülüyor. İdam edilen eski Başbakan Adnan Menderes’in yargılandığı Yassıada’nın “Demokrasi ve Özgürlük Adası”na dönüştürüleceğini söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, temel atma töreninde “İzler silmeyeceğiz, aksine yaşatacağız. Tarihi doku itibarıyla Bizans’tan kalan tarihi kalıntılar da muhafaza edilecek ve tarihi dokuya zarar verilmeyecek” sözüne karşın adada adeta taş taş üstünde bırakılmadı. Büyük bir şantiyeyi andıran Yassıada’daki tahribatı Cumhuriyet daha önce gündeme getirmişti. YASSIADA Y Dosyayı kaçırdı Gizli tanık savcı oldu C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle