Katalog

Cuma 5 Şubat 2016 KULTUR ‘Kalandar Soğuğu’ Fransa’dan ödülle döndü Yönetmenliğini Mustafa Kara’nın üstlendiği “Kalandar Soğuğu”, Tokyo ve Antalya’nın ardından Fransa’da da ödüle değer görüldü. Fransa’daki Festival Premiere Plans’den jüri özel ödülüyle dönen “Kalandar Soğuğu”, dünya prömiyerini kasım ayında Tokyo’da gerçekleştirmişti. [email protected] EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kem gözle bakılan aşk 15 Yaklaşan Oscar ödüllerinin favorilerinden ‘Carol’ bugün gösterimde. Film, 1950’lerin tutucu Amerikası’ndan lezbiyen bir aşk çeşitlemesi sunuyor ‘Kötü Kedi Şerafettin’ Haftanın bir başka seyredeğer film de, sinemaya aktarılm i yıllar süren, yerli ma ası lı, tişkinler için bir anim ‘yeas yon’ filmi olan “Kötü Ke Şerafettin”. 1990’lı yıl di da çizer Bülent Üstü larn’ü yazıp çizdiği, ünlü re n simli romanı LManyak de gisinde yayımlandığ rın da, ergen yaşta ola n tüm fan’larının artık yaşla nd günümüzde, yıllar so ığı nr Mehmet Kurtuluş Ay a Ünal ikilisinin yönetm şe liğinde, animasyon enola sinemaya aktarılan, rak za içinde çoktan kült’leş man efsaneleşmiş, hayranip nın nerdeyse 20 yıl larıdır bırsızlıkla görmeyi be salediği, Pixar yapımı kAm rikan yapımı animas eyo larla kıyaslanan “Köt nü di Şerafettin” nihay Keet beyazperdede! DOB’da ‘yapboz’ Rengim Gökmen Bakan bir alıyor, bir atıyor Sadece 20 gün görevde kalan DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen yeniden görevden alındı. SELDA GÜNEYSU Cate Blanchett ile Rooney Mara’nın rol aldığı ‘Carol’ derin bir tutkuyla birbirine bağlanan, farklı sınıf ve yaşlardan iki kadın arasındaki büyük sevdaya odaklanan bir sevgi filmi. ugün gösterime giren ve en iyi kadın (Cate Blanchett), yardımcı kadın oyuncu (Rooney Mara), en iyi uyarlama senaryo (Todd Haynes), en iyi görüntü yönetmeni (Ed Lachman), müzik (Carter Burwell) ve kostüm dallarında, yaklaşan Oscar ödüllerinin en favori gösterilen aday filmlerinden “Carol”, 1950’li yılların New York’unda, derin bir tutkuyla birbirine bağlanan, farklı sınıf ve yaşlardan iki kadın arasındaki büyük sevdaya odaklanan bir sevgi filmi. Yarışma bölümüne seçildiği 2015 Cannes festivalinde gösterilip genç yetenek Rooney Mara’ya en iyi kadın oyuncu ödülü kazandıran ve Queer Altın Palmiyesi’ne de layık bulunan “Carol”, senatör MCCarthy’nin kaynattığı cadı kazanı dumanları altındaki (ve kadınların yanı sıra eşcinsellerin ve eşcinselliğin de büyük kamuoyu baskısına maruz kaldığı) bir dönemde geçiyor. B Bir süpermarketin oyuncak bölümünde çalışan, Therese Belivet adındaki, Çek asıllı, genç ve toy bir tezgâhtar kızla (Rooney Mara), küçük kızına yılbaşı hediyesi olacak bir oyuncak tren almak için markete gelmiş, zengin, olgun ve dolgun, kürklü ve çok gözalıcı bir hanımefendi olan, kaynanasına katlanamayan, iyi gitmeyen evliliğinden bunalıp daralmış, annesinin etkisinden sıyrılamamış zengin kocasından (Kyle Chandler) da boşanmanın eşiğindeki Carol (Cate Blanchett) arasında, bir çift eldivenin unutulmasıyla başlayıp gitgide ateşlenerek süren ilişkiyi, şiirsele varan yalın, duru bir anlatımla hikâye ediyor “Carol” ve eşcinselliği dönemin muhafazakâr zihniyeti gere ği bir sapkınlık olarak değil esinlendirici ve iç açıcı bir romantizm kaynağı gibi ele alan, özellikle dönemi birebir canlandıran, başarılı dekorkostümleri, görüntümüzikleri ve oyuncu performanslarıyla etkileyici kılınmış, çok özenilmiş sanat yönetimiyle de göz alan, yakın plan ağırlıklı çekilmiş, usta işi bir drama olarak sinemaseverlerin ilgisini fazlasıyla hak ediyor. Gözdesi Julianne Moore’un San Fernando vadisinden orta sınıf mensubu bir ev kadını oynadığı “Safe”(1995), David Bowie, Iggy Pop, Lou Reed gibi rock starların başını çektiği, 1970’lerdeki rock müziğinin gidişini yönlendiren Glam Rock akımı dönemine kamera tutan “Velvet Goldmine”(1998), bireyin cinsellik, kimlik sorunlarıyla haşır neşir, 2. Dünya Savaşı sonrası Baby Boom kuşağına ilişkin “Far From HeavenCennetten Olgunlaşma hikâyesi Çok Uzakta” (2002) ya da “Mildred Pierce” (2010) gibi Douglas Sirk etkisi taşıyan melodramlarıyla tanınan, 1961 Los Angeles doğumlu, kısa filmden yetişen, gay’liğini de saklamayan, Amerikalı bağımsız sinemacı (yönetmen, senarist, yapımcı) Todd Haynes’i bir de, Richard Gere, Cate Blanchett, Marcus C.Franklin, Heath Ledger, Ben Whishaw, Christian Bale gibi 6 oyuncu tarafından canlandırılarak günümüzün efsaneleşmiş büyük ozanmüzisyeni Bob Dylan’ın alışılmış biyografik filmlerin klişemsi yaklaşımının dışındaki çok değişik bir portresini çizdiği o güzelim “I’m Not There” (2007) filmiyle kaydetmiştik belleğimize 2008’de. “Carol”, ailenin yeniden baş köşeye kurulduğu 1950’lerin Amerikan toplumu ekseninde, kem gözle bakılan bir lezbiyenlik çeşitlemesi ve büyümeolgunlaşma hikâyesi olarak kuşkusuz dikkate ve seyredeğer bir film. ültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal tarafından 20 gün önce Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne (DOB) atanan şef Rengim Gökmen, yeniden görevden alındı. Gökmen’in yerine yine şef Selman Ada atandı. Devlet Opera Genel Müdürlüğü koltuğunda, iki ünlü şef arasında ilginç değişimler yaşanıyor. 14 Ocak’ta mahkeme kararıyla Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne dönerek, orkestra şefi Selman Ada’nın yerine geçen şef Rengim Gökmen’in yerine üç hafta sonra yine Ada getirildi. Gökmen, bir eserin provasını izlerken Ada genel müdürlük makamına yerleşti. Ertuğrul Günay’ın Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde DOB Genel Müdürü olarak atanan Gökmen’i, 24 Temmuz 2014’te dönemin Bakanı Ömer Çelik görevden almıştı. Çelik, Gökmen’in yerine ise vekâleten Ada’yı atamıştı. Gökmen, “görevden alınmasının hukuka aykırı ol K duğu” gerekçesiyle dava açmıştı. Ünlü şefin göreve iade davasının kazanmasının ardından yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Gökmen’i 14 Ocak’ta yeniden DOB Genel Müdürü olarak atadı. Bu atamanın ardından üç hafta sonra önceki gün ilginç gelişmeler yaşandı. Ada, bakanlıktan vekâleten görev yazısını alarak yeniden işinin başına geçti. Gökmen’in “Güneş’in Sesi Mozart” adlı eserin provalarını izlediği sırada, Ada Genel Müdürlük makamına geçti. Bu görevlendirmeden haberi olmayan Gökmen, prova sonrasında bu kararı şaşkınlıkla öğrendi. Gökmen’in yeniden bir dava açması bekleniyor. Prova izlerken alındı Selman Ada Assos’ta adalet ve özgürlük için felsefe 6 yıldır düzenli olarak yapılan ‘Assos’ta Felsefe’ adlı etkinliğin bu yılki ulusal toplantısı bugün başlıyor. Aristoteles’in yaşamının bir bölümünü geçirdiği ve felsefe eğitimi verdiği antik Assos kentinde yapılan ve Felsefe Sanat Bilim Derneği’nin Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Örsan K. Öymen’in öncülüğünde gerçekleşen sempozyum yarın sona erecek. Etkinliğine, öğretim üyeleri, öğrenciler ve alan dışından felsefe meraklıları katılabilecek. Bu yıl sem SİYAD ‘Mad Max’i ‘en iyi’ seçti İYAD üyeleri tarafından geçen yıl Türkiye’de vizyona giren tüm yabancı filmler arasında yapılan oylama sonucunda birinci sırada “Mad Max: Fury Road” yer aldı. Ödül filmin ithalatçısına, 2 Mart’ta İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’ndeki törenle verilecek. S Baroktan günümüze... arok dönemden günümüzmüziğine geniş bir repertuara sahip keman virtüözü Jennifer Pike, 300 yılık kemanıyla 29 Nisan 2016’da İstanbul Kongre Merkezi’nde müzikseverlerle buluşacak. 5 yaşında keman çalmaya başlayan İngiliz keman virtüözü Jennifer Pike, 8 yaşın 1 B !f İstanbul’un biletleri satışta u yıl 15’incisi düzenlenecek !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali 18 Şubat’ta İstanbul’da başlıyor. 3 Mart’ta Ankara ve İzmir’e uğrayacak olan festivalin ön satış biletleri bugün satışa çıktı. 7 Şubat Pazar gününe kadar devam edecek olan ön satışlar, yüzde 10 indirim fırsatıyla izleyiciye sunuluyor. Ön satışı kaçıranlar ise 8 Şubat’tan itibaren Biletix’ten satın alabilecek. Jennifer Pike da seçmeleri kazanarak Manchester’daki Chetham Müzik Okulu’na girmeye hak kazandı. Pike, 2002 yılında henüz 12 yaşındayken BBC’nin “Yılın Genç Müzisyeni” yarışmasını kazandı. Pike, solo çalışmalarının yanı sıra birçok ünlü filarmoni orkestrasıyla da konserler verdi. Küçük yaşlardan itibaren birçok başarıya imza atan Jennifer Pike, Oxford Üniversitesi’nden de dereceyle mezun oldu. pozyumda, özgürlük ve adalet kavramları, etik (ahlak felsefesi) ve siyaset felsefesi bağlamında ele alınacak. Sempozyuma konuşmacı olarak Prof. Dr. Örsan Öymen, Prof. Dr. Harun Tepe, Prof. Dr. Solmaz Zelyüt, Prof. Dr. Halil Turan, Prof. Dr. Türker Armaner, Prof. Dr. Doğan Göçmen, Doç. Dr. Sanem Yazıcıoğlu ve Doç. Dr. Barış Parkan katılacaklar. Nazlıhan Otel’de düzenlenecek toplantılar ücretsiz ve herkese açık. (Bilgi ve kayıt için: www. philosophyinassos.org) B Üzümcü yeniden sahnede stanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan ihraç edilen Levent Üzümcü, Tiyatro İstanbul tarafından sahneye konan “Anlatılan Senin Hikâyendir” oyunuyla yeniden seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Cengiz Toraman’ın yazdığı ve yönettiği oyun, Anadolu’nun binlerce hikâyesini Anadolu’dan başlayarak anlatıyor. Oyun, 11 Şubat’ta Yalova, 12 Şubat’ta İzmit, 14 Şubat’ta Adana’da tiyatroseverle buluşacak. İ Necah İbrahim Mehmet Aksoy Çetin Tüzüner yaşamını yitirdi ürkiye Yayıncılar Birliği eski başkanı Çetin Tüzüner yaşamını yitirdi. Tüzüner, bugün Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Topkapı Merkez Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Tüzüner, 19982011’de Türkiye Yayıncılar Birliği’ne başkanlık yapmıştı. Tüzüner Çukurova Ödülü Aksoy ile İbrahim’e Ödülü’nün bu yıl ilk kez iki ülkeden iki sanatçıya verileceğini açıkladı. Çetin Yiğenoğlu, Mehmet Karasu, F. Saadet Bilir’den oluşan Seçici Kurul, 2016 Çukurova Ödülü’nün Türkiye’den heykeltıraş Mehmet Aksoy ile Suriye’den yazar Necah İbrahim’e verilmesini kararlaştırdı. Ödül, 17 Mart Perşembe günü Mersin’de sahiplerine sunulacak. Sanat GiÇukurova rişimi, Çukurova Levent Üzümcü T Arkeoloji semineri ‘Ağustos Sonu’ kademi Arkeoloji Seminerleri, Prof. Dr. Namık Yalçın’ın 5 Şubat’taki “Yenikapı Kazılarında JeoArkeoloji Çalışmaları” başlıklı semineriyle 5 Şubat’ta başlıyor. İstanbul Cihangir’de yer alan C.I.P Konferans Salonu’nda saat 19.00’da başlayacak seminere katılım ücreti tam 30 TL, öğrenci 15 TL. Bilgi için: (0 212 249 36 70) A iyatro Öteki Hayatlar’ın “Ağustos Sonu” adlı yeni oyunu 7 Şubat saat 18.00’de Asmalı Sahne’de prömiyerini yapacak. H. Can Utku’nun yazıp, İdil Engindeniz Şahan’ın yönettiği “Ağustos Sonu” ünlü bir yazarla evli olan ve tüm hayatını onun gölgesinde geçirmiş bir kadının, eşinin ölümünden sonra gerçekte kim olduğunu keşfetme hikâyesini anlatıyor. T C M Y B