19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 3 Şubat 2016 yorum/eğitim 22 Toledo mu? aşbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu benzetmeleriyle ünlü bir akademisyendir. Her benzetmesinde bir öngörü vardır aynen son SurToledo örneğinde olduğu gibi. İspanya’nın ortasında yer alan KastilyaLa Mancha özerk bölgesinin merkezi olan Toledo, Diyarbakır’ın Sur ilçesi gibi zengin bir tarihsel dokuya sahiptir. Sur’un tarihi geçmişi çok eskilere, MÖ 7500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Son dönemde yapılan arkeolojik kazılarda dünyadaki en eski yerleşim alanlarının bu bölgede olduğu görülmüştür. İlçede Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Yunanlar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Osmanlılar gibi 30’a yakın uygarlık hüküm sürmüştür. Aynen Sur gibi suriçi bir yerleşim birimi olan Toledo’nun tarihi Sur kadar eski değildir. MÖ 192’de Romalı komutan Fulvius Nobilior bir çoban yerleşimi olan bölgeyi ele geçirerek daha sonra Toledo adını alacak olan Toletum’un ilk temelini atmıştır. 7021085 yılları arasında Arap egemenliğinin hüküm sürdüğü kentte ArapEndülüs uygarlığından günümüze kalan birçok yapı bulunuyor. Buraya kadar sözü edilecek bir durum yok. Ne var ki Sayın Başbakan’ın yaptığı benzetme ile dikkat çekmek istediği, iki yerleşimin mimari dokusu ya da turizm açısından önemi değil herhalde. HHH 80 yıl öncesine gidelim… Toledo, İspanya İç Savaşı’nın başladığı 1936 yılında cumhuriyetçi bir kentti. Askeri vali Albay José Moscardo isyancıların saflarına katılarak cumhuriyetçi milislerle savaşa tutuştu, fakat yenik düşeceğini anlayınca 100 subay, 800 sivil muhafız (Guardia Civil), Falanj üyeleri ve bir avuç Piyade Okulu öğrencisiyle uzun aylar boyunca kalacağı Alkazar Kalesi’ne sığındı. Kalede ayrıca cumhuriyetçi ailelerden 550 kadın ve çocuk ile Toledo sivil valisi rehine olarak tutuluyordu. Aslında Toledo da, Alkazar Kalesi de her iki taraf açısından pek önem taşımıyordu. Franco, Alkazar’ın ele geçirilmesi için Madrid cephesindeki birliklerin bir bölümünün birkaç haftalığına çekilerek Toledo’ya gönderilmesi emrini verdi. Toledo, General José Enrique Varela komutasındaki birlikler tarafından ele geçirilince kentte binlerce cumhuriyetçi asker, milis ve sivil katliama uğradı. Kentin işgalinden sonra Franco, Caudillo (Şef) olarak anılmaya başlandı. HHH 1939 yılında İç Savaş’ın sona ermesiyle birlikte Francisco Franco y Bahamonde El Caudillo ülkede iktidarı ele geçirdi ve 1975 yılında ölümüne kadar 36 yıl boyunca demir yumrukla yönetti. Evrensel “kuvvetler ayrılığı” ilkesini “kuvvetler uyumuna” dönüştürdü. Hem devlet başkanı, hem başbakan, hem genelkurmay başkanı, hem de partisi Movimiento Nacional’in lideriydi. Yargı da, yasama da emrindeydi. Dört dörtlük bir diktatör olarak çağcıllarına ve kendinden sonra geleceklere örnek oldu. Ulusal Ceza Mahkemesi kayıtlarına göre iç savaş sırasında 143 bin 353 kişi yaşamını yitirdi. Bu sayıya idam edilen binlerce muhalif dahil değildir. Öyle günler geçiriyoruz ki Toledo denince insanın aklına Primada Katedrali, San Martin ve Alcantara köprüleri, El Trasito Sinanogu değil de savaşlar, ölümler, diktatörler geliyor. Ne diyelim? Ülkemizi de, bizleri de Tanrı korusun! B Modern eğitim neferini yitirdi İş ve eğitim dünyasında öncü kimliğiyle tanınan İbrahim Arıkan hayatını kaybetti. Arıkan yarın toprağa verilecek EF Okulları’nın, Yurtiçi Kargo’nun ve Arıkanlı Holding’in kurucusu, MEF Üniversitesi’nin Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı işadamı ve eğitimci Dr. İbrahim Arıkan dün hayatını kaybetti. Arıkan için ilk tören yarın saat 12.00’de MEF Okulları Ulus Kampusu’nda yapılacak. İbrahim Arıkan, Zincirlikuyu Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Arıkan ailesi, yarın 17.3019.30, 56 Şubat’ta ise 16.0018.00 saatleri arasında MEF Okulları, Ulus Kampusu’nda taziyeleri kabul edecek. Köşemen Az kazanan sanatçıya, yazara çok vergi aliye’nin hazırladığı Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’na göre sanat ve fikir insanlarının yüzde 17 olan vergileri yüzde 35’e kadar yükseltilecek” bilgisini veriyordu “AKP ‘sanat ve fikir’e vergi darbesi vuruyor” başlıklı haberinde Sözcü gazetesinden Mehtap Ö. Ertürk. Aslında bu yeni bir gelişme değil. Gelir Vergisi Yasa Taslağı 2013 yılında gündeme geldi. Ama bir türlü yasalaşmadı. Şükrü Kızılot gibi vergilendirme konusunda uzman yazarlar Gelir Vergisi Yasası Tasarısı’nın Meclis’te kabulü ile birçok sanatçı, yazar ve akademisyenin kendini vergi mükellefi olarak bulacağını yazmıştı. Ben de bir yazımda sanatçı ve yazarların vergi yükünün zaten yüksek olduğunu, yapılması gerekenin vergiyi artırmak değil azaltmak olduğunu yazmıştım. Anlaşılan yasa taslağını hazırlayanlar bu eleştirilere kulak asmamış. Yeniden hatırlatayım. Yürürlükteki Gelir Vergisi Yasası’nda (GVK m.18) sanatçılara, yazarlara “kazanç istisnası” vardır. Yani gelir vergisi mükellefi olarak değerlendirilmezler, kazançlarını yıllık beyanname ile Maliye Bakanlığı’na bildirme zorunlulukları yoktur. Onlara telif ücreti ödeyen yapımcılar, yayıncılar vergi kesintisi yaparak Maliye Bakanlığı’na yatırır. Sanatçılar, yazarlar defter tutmaz, vergi beyannameleriyle uğraşmaz, telif kaybına uğramaz. “Stopaj” adı verilen bu vergi kesintisinin oranı yüzde 17’dir. Sanatçısına, yazarına “kazanç istisnası” sağlayan ülkelerde bu kesinti ile yetinir devlet. Ama bizde yüzde 17 stopaja ek olarak yüzde 18 KDV de kesilir. 1000 TL telif kazancı için 420 TL (yüzde 42) vergi öderler. Üstelik bu vergiden masraflarını düşemezler. Beyanname verilmediği için sadece kazanca bakılır, masraflar dikkate alınmaz. Vergi kesintisi yapılmış bir gelirden ayrıca KDV alınması adil bir uygulama değildir. Çifte vergilendirme anlamına gelir. Yüzde 17 stopaj da Avrupa standartlarının çok üstündedir. Stopajın yüzde 10 seviyesine çekilmesi ve ayrıca KDV alınmaması gerekir. Maliye Bakanlığı’nın temsilcilerinin de katıldığı 5. Ulusal Yayın Kongresi’nde de (45 Aralık 2009) bu yönde bir iyileştirilme yapılması kararı alınmıştı. Konu dönemin Maliye Bakanı, bugünün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e de iletilmişti. Çifte vergilendirmenin son bulmasını ve daha adil vergilendirme için stopajda indirim beklerken sanatçıya, yazara vergi şoku geldi. Vergi Yasası Tasarısı’nda “kazanç istisnası” korunuyor gibi görünse de belli bir limiti aşan gelirler artık 31. maddedeki istisna hükmünden faydalanamıyor. Telif gelirlerinin brüt toplamı 188 bin lirayı aşan kazançlar için yıllık beyanname verilmesi ve vergilendirmeye tabi olması gerekiyor. Yani sanatçının, yazarın, kitabı olan akademisyenin vergi mükellefi olması, defter tutması, her ay KDV beyannamesi vermesi, gelir vergisi ödemesi öngörülüyor. Yeni düzenleme ile aslında çok kazanan sanatçıya, çok satan yazara vergi avantajı geliyor. Taslak böyle yasalaşırsa 188 bin liradan çok telif kazananlar yüzde 25’ten başlayan vergiler ödemekle kalmayacak, masraflarını da vergiden düşme olanağı bulacak yani daha az vergi ödeyecek. Çok kazanan sanatçıların çoğunun şirketleştiği, bu avantajdan yararlandığı biliniyor. 188 bin sınırını aşmak, defter tutmak, beyanname vermek istemeyen sanatçı ve yazarın kayıt dışına yönebileceğini de düşünmeli maliyeciler. Devletin vergi gelirini artıracağım derken acaba ne kadar azaltacaklar? 188 bin liradan daha az telif kazananlar ise yüzde 42 vergi ödemeye, masraflarını vergiden düşememeye devam edecekler. Az kazananın çok vergi ödemesi adil midir? Cevabını Maliye Bakanımız Naci Ağbal’dan bekliyorum. TBMM’de Ahmet Davutoğlu Nabi Avcı gibi kitapları yayımlanmış kabine üyeleri ve bu çifte vergilendirmeden şahsen etkilenecek birçok sanatçı, yazar milletvekili var. Sanatçının, yazarın hakkını koruyacak birçok milletvekili olduğunu da biliyoruz. Dileğimiz sanatçılara, yazarlara bu vergi şokunun yaşatılmaması. Var olan istisnanın korunarak iyileştirilmeye gidilmesi. Stopajın yüzde 10’a düşürülmesi ve yüzde18 KDV’den vazgeçilmesi. M “M İlklere imza attı 1941 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesinin Salur köyünde doğan Arıkan, ilkokul öğretmeni olma hedefiyle Mimar Sinan İlköğretmen Okulu’na girdi. 1968 yılında Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’nu ve Fen Fakültesi Fizik– Matematik Bölümü’nü tamamladı. 1971’e kadar Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nde asistanlık görevini yürüttü. 1972 yılında MEF (Modern Eğitim Fen) Dershanesi’ni kurdu. 1982’de Türkiye’de ilk kargo şirketi olan Yurtiçi Kargo A.Ş.’yi, 1996 yılında MEF Okulları’nı kurdu. ÖZDEBİR’in (Özel Dershaneler Birliği Derneği) Kurucu Başkanlığı’nı 1985’ten 2005’e kadar yürüttü. 1996’da tüm şirketlerini Arıkanlı Holding A.Ş bünyesinde toplayan Arıkan, 2012’de ise MEF Üniversitesi’ni Maslak Kampusu’nda hayata geçirdi. Arıkanın çalışmaları ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından da Arıkan hem eğitim hem de iş dünyasının sevilen isimlerindendi. takdir gördü. 2001 yılında “Atatürk İlke ve İnkılapları’na bağlı bir eğitimci olması, iki yüz bin öğrencinin yetişmesine katkı sağlaması, değişik sanayi sektörlerindeki atılımcı kişiliği ve önderlik yönü” nedeniyle, KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi Senatosu tarafından oybirliği ile İşletme Bilim Dalında “Onursal Doktor” unvanı verilen Arıkan “iş dünyasında şirketleri, kurduğu sistem ve yarattığı markalardan dolayı 2009’da da “Liderlik Onur Ödülü”ne layık görüldü. MEF’İ YARATTI DOKTORA UNVANI ALDI rıkan tarafından yaşama geçirilen MEF eğitim kurumları da zaman için ıyla lar arı baş da şın tdı de yur ses getirdi. “MEF Eğitim Kurumlarını eğitim dünyasına e kazandırması” nedeniyle yin l Wi er Rog eki D’d AB a 2009’d liams Üniversitesi tarafından beşeri bilimler dalında “dokiş tora” unvanı verilen Arıkan ba klı far ına yas dün tim ve eği n abı kış açıları getiren 10 kit da yazarıydı. A Yazar yönü MEF Okulları’nın kurucusu Arıkan hayatını eğitime ve öğrencilere adadı. 3 ŞUBAT 2016 SAYI: 32991 Arıkan’ın kitaplarının isimz leri şöyle; “Modern Fizik”, “Bi tme Üre ir Fik al Bize”, “Orijin ve Yaratıcılık”, “Kurum Başarı p”, sı İçin”, “Yöneticiye Mektu “Her Durumda Başarmak”, “Kriz Önce Haber Verir Sonra iKapıyı Çalar”, “Tarih Ekonom ”, rur yi, Ekonomi Tarihi Oluştu “Ya Yenilenirsin ya da Yenilir Öğ en etm Öğr en sin” ve “Öğret i.” enc renen Öğr [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Bilgi’de yeni programlar stanbul Bilgi Üniversitesi, yeni online yüksek lisans programları açıyor. Bahar döneminde başlayacak olan Yönetim Bilişim Sistemleri ve Sağlık Yönetimi programları iş dünyası ve sağlık sektörü için yeni yaklaşımlar hedefliyor. Her iki programa başvurular devam ediyor. İ Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Oyun Maratonu’nu ODTÜ Teknokent düzenledi. Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. 2 günde 5 bin oyun! lobal Game Jam(GGJ) oyun geliştirme maratonu, bu yıl da tüm dünyadaki geliştiricileri bir araya getirdi. Bu yıl “Ritüel” temasıyla gerçekleştirilen 8. Global Game Jam, 93 ülkede, 632 merkezde 30 binin üzerinde geliştiricinin katılımıyla, tüm dünyada aynı anda gerçekleştirildi ve 48 saat içinde yaklaşık 5 bin oyun geliştirildi. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, GGJ etkinliğini tüm Türkiye’ye yaymayı amaçladıklarını belirtti. G İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.38 05.22 05.29 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.07 12.25 15.04 06.49 12.09 14.51 07.07 12.35 15.23 Akşam 17.30 17.17 17.46 Yatsı 18.5 2 18.37 19.11 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle