19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 3 Şubat 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK izre’de 12 gündür bodrum katında yaşam mücadelesi veren yaralılara ulaşmak için yaşam nöbetine giden Gezi Şehit Aileleri’nden Gülsüm Elvan, halk müziği sanatçısı Pınar Aydınlar, Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız ve Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Hacer Elçin, dün Taksim’deki İnsan Hakları Derneği (İHD) binasında toplantı düzenledi. Gezi Parkı Direnişi sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, son dönemde bölgede yaşananları zulüm olarak değerlendirdi. Elvan “Orada şunu gördüm; bir annenin çırpınışıGülsüm Elvan nı... Tıpkı oğlum için hastanede yoğum bakım ünitesi önünde çırpındığım gibi. Vicdan mı bu? Oraya gittiğimde en azında bir yaralı alırım, yaralarını sararım, oğlumu kurtaramadım bir tane kurtarayım dedim. Ama maalesef olmadı. Onları oradan alana kadar gideceğiz; durmayacağız” dedi. Hanife Yıldız ise “Bir tane cenazeyi alıp toprağa versem sanki oğlumu bulmuş kadar olacaktım” dedi. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları da Cizre’deki yaralılar arasında 3 MKM sanatçısının bulunduğunu, birinin yaralı olduğunu, 2 sanatçı hakkında ise bilgi alınamadığını belirtti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu, 2015 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Haklarına Yönelik İhlaller Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, 2015’te bölgede, güvenlik güçlerinin hedefi olan 61 çocuk yaşamını yitirdi, 55 çocuk ise yaralandı. 400 çocuğun gözaltına alındığı, 66 çocuğun halen tutuklu olduğu belirtildi. Rapora göre, 5 çocuk gözaltında işkenceye maruz kalırken 13 çocuk ise gözaltı yerleri dışında veya sokakta şiddete maruz kaldı. Cizre’deki yaralılara yardım götürmek için yola çıkan sağlıkçılara dün de Cizre’ye giriş izni verilmedi. l Haber Merkezi C ‘Çocukları için çırpınan anneler gördüm’ AN’IN BERKİN ELV ELVAN LSÜM ANNESİ GÜ İMLERİNİ N CİZRE İZLE TI ANLAT haber 19 Arınç’ı Dinleyince ‘Eyvah’ Dedim yvah dedim, çünkü ülkenin karanlıktan çıkışını Biden’dan sonra Arınç’a, Çelik’e, Ergin’e, “sessiz bir çığlık atacağı” umudunu kendinden geçmiş muhalefette hep canlı tutmuş Gül’e bağlayacak yine aydınımız, muhafazakârlara sevdalı liberalimiz ve dahi solcumuz diye geçti içimden. Efkârlandım. “Ne var bunda, işte eski tüfekler isyan ediyor, otoriter eğilimler içeriden darbeleniyor, bak ne güzel orada da aklı selimsahibi insanlar varmış” dersiniz diye de ödüm koptu! HHH Demeyin; çünkü sahte muhalefetler kurtuluş umudunu daima köşeye sıkıştırır, konformizme yol açar, özgüveni zedeler, siyaseti imkânsızlaştırır, daima diri kalması gereken ütopyaları siler. Daha sayayım mı; en önemlisi her fırsatta sağdan ortak aramaya meraklı liberal takımı “işte buldum, işte yeniden karşımızda sevgili demokrat muhafazakârımız” diye zil takıp oynar. HHH Biliyorum öyle düşünmeyenler de var; “hasmın içerden yara almasının, kamplara ayrılmasının, bölünmesinin kötü bir tarafı yoktur, sen yolundan şaşma yeter” derler. Onlara hak vermeye bir iki santim kala dururum ben. Dururum ve seyreylerim âlemi; âlemin içinde devinip duran tarihi; zamanın akıp giden hata ve noksanını, cari açığını. Zulmedenler birbirine girdiğinde, birinin diğerini yıkadığını, yıkayanın da yıkananın da ne dediğine öncelikle bakmak gerektiğini düşünürüm. HHH Tasfiye edilen tasfiyeciye itiraz ediyorsa eğer, sorulması gereken ilk soru, “Arkadaş sen daha düne kadar olup bitene, yakıp yıkana ortak değil miydin” sorusudur. CemaatAKP kavgasının can alıcı sorusu buydu, hâlâ da budur. Bu nedenle büyük ortaklık bozulup, ortaklar birbirlerinin foyasını meydana çıkardıklarında halka durumu anlatmak için nasıl çabaladıysak, çabalamaktaysak bugün de aynı şekilde, yani şekil 1’deki gibi tekrarda büyük yarar vardır. HHH Size liberallerimizin pek sevdiği, kulunç ağrılarını geçirecek kadar masaj ustası muhafazakârlarımızın birinden bir pasaj aktarayım da muhalefete soyunan emekli siyasetçilere fazla kulak asmamak gerektiğini, her şeyin aynı yerde, aynı şekilde durmakta olduğunu anlatmış olayım. Abant toplantılarının önde gelen ismidir; Zaman yazarı Ali Bulaç’ı ilgiyle okuyup izlerim. Son yazılarından birinde, “Mezhepler Savaşı” başlıklı olanında mezheplerin İslamı ve mücadelesini böldüğüne dikkat çekiyor ve şöyle diyordu: HHH “Düşünce tarihimizi mezhepler üzerinden okumak, bize neden ‘din ile siyaset’in birbirlerinden kopuk olmadıklarını ve eğer siyasi ve sosyoekonomik sorunlarımıza çare arayacaksak çareyi bu zeminde aramamız gerektiğini gösterecektir.” Pek ilginç, liberallerimizin aklını kolayca çelebilecek, pek “derin” bir düşüncedir. Üzgünüm safınızı seçmek zorunda kalacaksınız; çünkü bir tarafta laikliği savunanlar, yani “siyasi, ekonomik sorunlara çareyi din zemininde” aramayanlar, diğer yanda çareyi İslamcılıkta, o “zeminde” bulanlar; Bulaç, Arınç ve arkadaşları ile hâlâ iktidarda olanlar var; asıl kavga da budur, buradadır. Tasfiye edilenlerle edenler arasındaki farkın “özgül ağırlığı” ise pek azdır; ihmal edin gitsin. HHH Ama içime de bir kurt düştü; “boş verin, umudunuzu bu iç çatlaklara bağlamayın; ‘derin’ düşüncelere takılmayın” dersek “siyasi hayatımızın vazgeçilmez unsuru liberallerimizi” üzer, canlarını sıkar mıyız dersiniz? Hiç istemem doğrusu! E DİYARBAKIR Şehit askerler silah arkadaşlarının omuzlarında memleketlerine uğurlandı. Daha kızına doyamadı iyarbakır’ın Sur ilçesinde önceki gün şehit olan Teğmen Recep Erdoğan, Astsubay Üstçavuş Nusret Atmaca, Jandarma Uzman Çavuş Sercan Bulak, Uzman Erbaş Bekir Şimşek ve Piyade Uzman Çavuş Hüseyin Şerbetçi Diyarbakır’da düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. 2 aylık Miray adında kız çocuğu olan şehit Uzman Çavuş Sercan Bulak’ın eşi Meryem Bulak, “Daha kızını görmedi. Daha dün iki aylık küçük bebek için ağlıyordum. Şimdi herkes benim bebeğime ağlayacak” dedi. GÜMÜŞHANE: Jandarma Teğmen Recep Erdoğan’ın cenazesi Trabzon’a getirildi. Baba Vahittin Erdoğan, “İnşaallah benim çocuğum son şehidimiz olsun” dedi. Şehit asker bugün son yolculuğuna uğurlanacak. ANKARA: Sercan Bulak için Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesin D 61 çocuk öldü, 55 çocuk yaralı de düzenlenen cenaze töreninde eşi Meryem Bulak ve kardeşleri şehit ANKARA Bulak’ın tabutuna sarılarak ağladı. Şehidin eşinin “Sen yokken en azından sesini duyup rahatlıyorduk. Şimdi o da yok, ne yapacağız şimdi?” sözleri ise yürekleri burktu. YOZGAT: Bekir Şimşek, Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde son yolcuğuna uğurlandı. Törene 5 bin kişi katıldı. Nusrat Atmaca da Yozgat’ın Sorgun ilçesinde toprağa verildi. Oğlunun tabutu başında fenalaşan anne Fadime Atmaca, sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. HATAY: Hüseyin Şerbetçi için Hatay’da cenaze töreni düzenlendi. Baba Mehmet ile anne Filiz Şerbetçi’nin güçlükle ayakta durduğu törende şehidin otizm hastası kardeşi 12 yaşındaki Ömer de ağabeyini son yolcuğuna uğurlamak için babasının yanında yeYOZGAT rini aldı. l Yurt Haberleri Yeter artık bu savaş bitsin Murat Daşkan Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde eyleme müdahale eden polislere PKK’liler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Polisin de karşılık vermesi üzerine kısa süreli çatışma yaşandı. Bu sırada çatışmanın ortasında kalan 19 yaşındaki Murat Daşkan göğsünden vurularak öldü. Oğlunun cenazesinde ağıtlar yakan anne Şükran Erdoğan, “Yeter Erdoğan; yeter artık! Biz ne yaptık? Bizim istediğimiz dilimiz, haklarımız. Daha kaç çocuk ölecek? Nereye kadar sürecek bu savaş. Bu savaş bitsin artık” diye feryat etti. l SAVAŞ KÜRKLÜ Emniyete silahlı saldırı iyarbakır’da Merkez Bağlar ilçesi Selahattin Eyyubi Mahallesi’ndeki İl Emniyet Müdürlüğü merkez hizmet binasına PKK’lilerce uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine çıkan kısa süreli çatışmanın ardından teröristler kaçtı. Saldırıda can kaybı ya da yaralanan olmadı. D Ala: Cizre bir iki günde Sur bir iki haftada biter çişleri Bakanı Efkan Ala, Cizre’de yaralıların bulunduğu savunulan bodrumda PKK liderlerinin olduğunu öne sürdü. Gazetecilere açıklama yapan Ala, Cizre’deki operasyonların bir iki günde, Sur’da ise bir iki haftada biteceğini kaydetti. Cizre’de Sırp uyruklu keskin nişancı yakalandığı iddialarının sorulması üzerine Ala, “Yabancı keskin nişancılar oldu. Uyruğunu belirttiğiniz yerden bir yerden keskin nişancı olduğuna dair haberler spekülasyon” dedi. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş da operasyonlar sırasında yabancı keskin nişancıların tespit edilmesine yönelik bir soruyu, “Bu ciddi bir profesyonellik gerektiriyor. Ciddi hazırlanmış, belki birtakım istihbarat birimlerinin elinde eğitilmiş, birtakım güvenlik birimleri içinde bu işin eğitimini almış insanlar var ki bunu rahatlıkla yapabiliyorlar. Maalesef bunlar özellikle Kobani’deki PYD üzerinden verilen mücadele, IŞİD’e karşı verilen mücadele sırasında oldukça profesyonelleşmiş birtakım unsurların, bunların bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir kısmı da yabancı insanlar” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet İ Silahlı tören yaptılar AİHM’den Cizre talebine ret PKK’nin gençlik yapılanması Sivil Savunma Birlikleri (YPS) Yüksekova’da kuruluşunu ilan etti. 50 kadar silahlı PKK’linin üzerlerinde hücum yelekleri ve beyaz kamuflaj olması dikkat çekti. Kurtulmuş: İstihbarat eğitmiş zgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Ramazan Demir ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) Eşbaşkanı Gülşen Özbek, geçen günlerde bir evin bodrum katında mahsur kalan yaralıların hastaneye kaldırılması için tedbir talebiyle AİHM’ye başvurmuştu. Başvuruyu değerlendiren AİHM, tedbir talebini reddetti. Ö C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle