Katalog

Pazartesi 29 Şubat 2016 6 YAŞAM KORİDORUNA PATLAYICI DÖŞEDİLER Patlayıcı yerleştirilen sokak haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Tahliye için açılan Köprülü Sokak Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı 90. gününü doldurdu. Hasırlı mahallesinde aralarında bebeklerin, çocukların, kadınların ve yaralıların da bulunduğu 200 kişinin mahsur olduğu belirtilirken, valiliğin cuma günü son kez açtığını belirttiği güvenlik koridorundan çıkan olmadı. Aydın lar, sivil toplum kuruluşları, hukukçular ve siyasetçiler sivillerin güvenli bir şekilde tahliye edilebilmesi için sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını talep etti. Valilik görüntüleri Diyarbakır Valiliği ise 17, 18, 19, 23, 24 Şubat’ta 5 kez koridor açıldığını belirterek koridor tale binin “operasyonları sekteye uğratma çabası” olduğunu savundu. Valilik dün ise 26 Şubat’ta sivillerin çıkması için güvenlik güçlerinin açtığı koridorlara, PKK’liler tarafından el yapımı patlayıcının döşendiğine dair görüntüleri medyaya dağıttı. Valilik açıklamasında, “güvenlik güçleri tarafından var olduğu iddia edilen kadın, ço cuk ve yaşlı vatandaşların güvenli bir şekilde tahliyesi maksadıyla her türlü güvenlik tedbiri alınmış, ancak bunu fırsat bilen bölücü terör örgüt mensuplarınca bu saatlerde Köprülü Sokak bölgesinde sokak araları ve yollara el yapımı patlayıcı döşedikleri havadan çekilen görüntülere yansımıştır” denildi. l Yurt Haberler Nusaybin ve Sur’dan İKİ EVE DAHA ATEŞ acı haber: 2 ŞEHİTDÜŞTÜ Babama bir bakayım Şehit Çetin’in kızı Konya’da, cenaze uçaktan indirileceği sırada aprona koştu. Annesine sarılan Fatma Sema bir ara “Bakayım bi babama” deyip annesinden kurtuldu. Küçük kızı dedesi sakinleştirdi. Nusaybin’de saat 06.00 sıralarında Dicle Mahallesi Çağ zenlenecek törenin ardından memleketi Ankara’nın Polatlı ilçesinde toprağa verilecek. Bulvarı’nda konuşlu zırhlı Çalışkan’ın Ankara’nın Po polis aracına PKK’liler roke latlı ilçesindeki evine acı ha tatarla saldırdı. Özel harekât polisi Mustafa Çetin şehit ol Çetin ber gitti. Baba Mustafa Çalışkan ile anne Ayşe Çalışkan’a du. Çetin’in naaşı, memleke acı haberi askeri yetkililer ti Konya’ya gönderildi. Şehi iletti. Anne Çalışkan görev din annesi Kezban ve baba lileri görünce “Neden gel sı Süleyman Çetin, askeri ve diniz?’ diye sordu. Oğlu mülki yetkililerden acı habe nun şehit olduğunu öğre ri alınca sinir krizi geçirdi. Sur’da PKK’lilerin keskin Çalışkan nen anne Çalışkan’ın feryatları yürekleri dağladı. Şehit nişancı tüfeği Kanas ile açtı Çalışkan’ın sosyal medyada ğı ateşte ağır yaralanan Astsubay “Barışta oğullar babalarını gömer, Can Çalışkan, kaldırıldığı Diyar savaşta babalar oğullarını. Her gün bakır Asker Hastanesi’nde kurta takvimin üstünde farklı bir anlam rılamayarak şehit düştü. Şehidin yüklüyor” sözlerini paylaşması cenazesi bugün Diyarbakır’da dü dikkati çekti. l Yurt Haberleri ‘söylentisi daha beter’ Mardin’in geçen aylarda 7 kez sokağa çıkma yasağı uygulanan Nusaybin ilçesinde tansiyon düşmüyor. Bazı mahallelere hendekler kazılırken ilçede güvenlik güçleri ile PKK’nin gençlik yapılanması arasında çatışmalar yaşanıyor. Nusaybin Belediye Başkanı DBP’li Cengiz Kök, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yeniden sokağa çıkma yasağı ilan edilebileceği açıklamasının ardından ilçede tedirginlik oluştuğunu belirterek “Neredeyse 2 aydır yasak ilan edileceği konuşuluyor. Halkta tedirginlik var. Yenişehir, Dicle, Fırat ve Abdulkadirpaşa mahalleleri abluka altında. 34 aydır fiili anlamda bir yasak var. Kışla ve Zeynelabidin mahallelerinde de tedirginlik var. Bu mahallelerdekiler diğer mahallelere, köylere ve diğer ilçelere göç ediyor” dedi. l SELİN GÖRGÜNER İsKOÇ VEKİL: DEHŞETTİ Diyarbakır Sur’da Britanyalı sendika heyeti ile incelemelerde bulunurken gözaltına alınan Avam Kamarası’nın İskoç McGarry üyesi Natalie McGarry, yaşadıklarını “dehşet verici” olarak tanımladı. Cep telefonuyla bomba seslerini kaydettiği belirtilen McGarry, kimliğini soran özel harekâtçı polislere pasaportunu gösterdiği halde bölgedeki seyyar karakola götürülmüş, Britanya Büyükelçiliği’nin devreye girmesiyle yaklaşık 2 saat sonra serbest bırakılmıştı. McGarry, Londra’ya döndükten sonra başından geçenleri Twitter’dan paylaştı: “Tercümana ulaşmam engellendi ve sınır çizgisinin gerisindeki silahlarla dolu barakaya çekildim.” l Dış Haberler Gazetecilere Encü: Boğazımızagözaltı Ferhat Encü, olayın duyulmasının ardından eve gelen DİHA muhabirleri Ferzan Çatak, Mahmut Ravuna ve Azadiya Welat muhabiri Kadri Esen’in evden dışarı çıkarıldığını belirtti. Muhabirler gözaltına alındı. sarılıp tehdit ettiler Operasyonların sürdüğü İdil’de HDP’li vekilin kaldığı ev basıldı Operasyonların sürdüğü Şırnak’ın İdil ilçesinde bulunan HDP Şırnak Millet yazılı gerekçeyi okuyamadık. Hem de bombalar nerede? Söylemezhakaret ettiler, hem tehdit ettiler. sen kafana sıkarız. Nerede yaBoğazımıza sarıldılar. ‘Sizi istesek şadığımı sorunca ‘Roboski’ di vekili Ferhat Encü’nün kaldığı ev öldürürüz, gücümüzü gösteriyoruz, ye cevap verince bağrıp çağırdı dün polisler tarafından basılarak fistanlılar korksun bizden’ dediler. lar. ‘Teröristin, kaçakçının ya Encü’nün kardeşi Veli Encü ve ev Polislerden biri üzerine Türk bay kını Roboski neresi, hangi ülke sahibi gözaltına alındı. rağı asmıştı” dedi. de yaşıyorsun’ dediler. ‘Devlet HDP’li Encü, “2 defadır ev araması için geldiler. Zorla, üzerimize silah doğrultarak ev sahibini ve kardeşim Veli’yi darp ederek gözaltına aldılar. Kaldığımız ev kaymakamlık konutunun hemen yanında, 30 veya 50 metre mesafe vardır. ‘Bu evden bize ateş açılıyor’ diyerek geldiler. Sözlü gerekçe bu ‘Kafasına sıkalım’ Kafasına silah dayanarak gözaltına alındığını belirten Veli Encü ise twitter hesabından yaşadıklarını şöyle anlattı: “Beni götürdükleri aracın içinde bir saaten fazla kafama silah doğrultup beklettiler. ‘Silahlar nere size ne yaptı?’ diye soran birine ‘devlet benden ailemi aldı’ diye cevap verdim. Bunun üzerine ‘teröristler, kaçakçılar’ diye bağırdı, yine saldırdı. Kendi aralarında, ‘kafasına sıkalım şuraya atalım kimsenin ruhu duymaz’ diye söyleniyorlardı.” l Yurt Haberleri Kızını öldürene verilen cezayı mezarında okudu Bursa’da, geçen ağustos ayında sokakta yapılan kına gecesinde, tabancayla havaya rastgele ateş açmak isterken 17 yaşındaki Beyza Özer’in ölümüne, yanında bulunan babaannesi Hasane Sevinç’in de yaralanmasına yol açan 50 yaşındaki Ahmet Ülger’e 18 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verildi. Eşi Zübeyde Özer ile birlikte her gün kızının mezarına giden Ahmet Özer, bu kez üzerinde duvak koyduğu kabri başında, mahkemenin sanığa verdiği mahkumiyet kararını okudu. l DHA Evladını yitiren baba Ahmet Özer, “Yavrumun ölümüne neden olan kişi her yaşı için bir yıl hapis cezası aldı. Bu iş bu kadar basit mi?” dedi. ‘90 yıllık enkaz’ ve ‘90 yıllık arıza’ bütünleşmesi Bayan Erdoğan’ın, yani Emine Hanım’ın Türkiye Cumhuriyeti için kullandığı “90 yıllık enkaz” sözleri, benzeri bir başka “90 yıllık arıza” söylemiyle bütünleşerek gündeme denk geldi, iki gün arayla... Türkiye’ye iki siyasi kamp aynı gözle bakıyor: Yıkılması, çöktürülmesi, değiştirilmesi, ortadan kaldırılması; yerine ya yenisinin kurulması veya parçalanması gereken bir yapı. Önce Haberdar’da yayımlanan yorumunda Celal Başlangıç, Nusaybin’de Vali’nin bir “teknik arıza” lafını, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 90 yıllık teknik arızası”na dönüştürmeyi başarmış. Kürt meselesini kastederek tabii. Emine Erdoğan da “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık” dedi. Bakın ayrıntısına: “Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim, bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz...” Bu büyük tutku gerçekleşir mi?.. Bayan Erdoğan’ın metnini kim yazdı bilemem. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşuna karşı bu sözler, AKP’de sık dile getirilen kesin görüşüdür. “90 yıllık parantezi kapadık”tan tutun, “90’yıllık reklam arası bitti”ye kadar. Emine Hanım şimdi bunu 90 yıllık enkaza dönüştürdü. Hepsi aynı kapıya çıkar. Cumhuriyet öncesi şeriatçı, hilafetçi, güçlü dini siyasi damarın iktidar mücadelesinde reddedici tavrı. Bu sözler, aynı zamanda RTE’nin bakışıdır. “Başkanlık Rejimi”ne olan korkunç tutkusu, Cumhuriyeti tam değiştirme isteğinin bir parçasıdır. Bunu salt “en büyük kişisel güç sahibi” olmak için istediğini sanmayın. Bu aynı zamanda tarihsel ideolojik bir mücadelenin kesin bayrağını sahanın ortasına dikme isteğidir. Bir dönemi kapatacak ve yeni bir dönem açacaktır. Kendi adıyla ve ideolojisiyle... Büyük kin ve reddiye İlk dönem, bilim ve akıl üzerinde bir toplum, bir cumhuriyet, bir demokrasi, bir devlet ve ülke inşa etme fikrine ve mücadelesine da yanıyordu. Erdoğanlar ise bunu bir enkaz olarak nitelendiriyor. “Temizleyemedikleri” ve “asla temizleyemeyecekleri” bir dönem olduğunun farkındalar. Bu nedenle bu büyük kin ve tarihin en büyük inkârcılığı. Bu siyasalideolojik bir saldırıdır. Demokratik bir cumhuriyet inşasını sürdürmek yerine, hukuk ve yasa tanımayan, Anayasa Mahkemesi’nin bile kararlarını yerden yere vuran, bir Sultanlık rejimi inşasına yöneliyorlar. Bu mümkün değil. Hiç unutmam, Kanada’da yaşayan iki türbanlı kıza tv’lere çıkartılıp “Keşke İngiliz egemenliği içinde yaşasaydık” dedirtilmişti. Siyasal İslamın bugünkü iktidar pratiği, söylediklerinin tersine, ülkeyi bir enkaz yığınına dönüştürme eşiğine getirdi. Başkanlığa altın işlemeli halı Diğeri, Kürt ulusçuluğu etnik temelli “90 yıllık arıza” tanımı da, kurulan Cumhuriyeti reddetme konusunda, siyasal İslami ideolojik saldırıyla bütünleşiyor. Tarihsel olarak da zaten bu görüşlerini “Lozan’a reddiye, Sevr’e methiye” sloganı ile net dile getiriyorlar. “90 yıllık arızacılar” da terörle, cinayetle, bomba ve katliam yöntemleriyle, karşılıklı kıyımı ve acıları dayatarak, Kürt meselesini içinden çıkılmaz bir hale getirirken, başka bir enkaz yaratıyorlar. “Seni başkan yaptırmayacağız” dediklerinin başkanlık yoluna altın işlemeli halılar seriyorlar. Kürt meselesini, birlik içinde ve Anadolu’yu yeniden kavimlerin azap kapılarına dönüştürmeden, siyasal ve toplumsal diyalogla çözümünden gitgide uzaklaştırıyor ve “silahla çözeceğiz, öleceğiz, öldüreceğiz” siyah beyaz ikilemimengenesi içine tüm toplumu sıkıştırıyorlar. Mengene içinden ne çıkar? Hangi çözüm, hangi insanlık, hangi barış, hangi duygu?.. HHH Evet “90 yıllık” Cumhuriyetin, her iki cenahın büyük ve her türlü saldırısıyla geldiği, getirildiği nokta, hali pürmelâli budur. Cizre’de deliller karartılıyor iddiası Şırnak’ın Cizre ilçesinde operasyonlar 11 Şubat’ta biterken, sokağa çıkma yasağı kaldırılmadı. Veysi Bademkıran’ın cenazesinin yarısının Gaziantep’te yarısının Mardin’de bulunduğu belirtildi. Cizre’de enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, ceset parçalarının Dicle Nehri’ne atıldığı iddiaları üzerine Avukat Filiz Ölmez, çalışmaların durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Gazetemize konuşan avukat Ölmez, “Avukatlar ve bağımsız heyetle rin katılımıyla olay yeri incelemesi yapılmalıydı. Bu yapılmadığı gibi enkaz kaldırılarak oradaki bulgular da yok ediliyor. Sokaktaki mermilerin toplandığı söyleniyor. Dicle nehri kenarında ceset parçalarının olduğuna dair fotoğraflar var” dedi. Gözleri oyuldu iddiası Avukat Filiz Ölmez, “Dün toprağa verilen 15 yaşındaki Yasemin Çıkmaz’ın ailesi vücunun sağlam olduğunu ancak gözlerinin oyulduğunu söyledi” dedi. l Yurt Haberler ‘Suçlarınızı haykıracağız’ Roboski katliamında kardeşini ve yakınlarını kaybeden HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, Anayasa Mahkemesi’nin Roboskili ailelerin bireysel başvurusunu “evrak eksikliği” gerekçesiyle reddetmesine tepki gösterdi. Encü, “ Suçlarınızı yüzünüze yüzünüze hiç bıkmadan haykırmaya devam edeceğiz. Siz yaptığınız her eylemde giderek bataklığa saplanırken adalete ve insanlığa olan inancımızla bu acıların üstesinden geleceğiz” dedi. TISARHARRİIKNİNBUDİRKİAMDİNADREI İzmir Menemen’de, eski eşi 25 yaşındaki Filiz Aktaş’ı 2011’de tabancayla öldüren 50 yaşındaki Hayri Özel’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası veren mahkeme, annenin çoğununa 1,5 yıl önce kötü muamele yaptığı iddiasını haksız tahrik saydı, duruşmadaki iyi halden de cezayı 20 yıla indirdi. Yargıtay’ın kararı bozmasına rağmen direnen mahkeme, aynı gerekçeyle, aynı cezayı tekrar verdi. l DHA C MY B