19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CEREN GayrimenkulKUMBASAR [email protected] @cerenkumbasar TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Pazar 28 Şubat 2016 ‘Ev içine kralın bile giremeyeceği bir kaledir.’ EMERSON Almanlar ÇEŞME’yi keşfetti Alman devinin 30 milyon Avro’luk, 31 üniteli Türkiye’deki ilk yatırımı Çeşme’de Bu hafta size ilginç bir proje tanıtacağım. Bir Alman firmasının bir Türk ilçesinde gerçekleştirdiği İngilizce isimli bir proje. Projeyi ilginç kılan birçok özelliği var aslında. Öncelikle Türkçemize yeni kattığımız “butik” kelimesinin hakkını veren ölçekte ve farklı mimari tarzda bir siteden bahsettiğimizi söylemeliyim. Ancak proje denize sıfır olması ve Çeşme gibi son zamanların en popüler tatil yerlerinden birinde konumlanması dolayısıyla oldukça yüksek bir fiyat bandında satılıyor. Sea Homes’un en düşük fiyatı 390 bin Avro. Yeri gelmişken tatil beldelerindeki evlerin Türk Lirası’yla satılmamasını hâlâ mantıklı bul madığımı da belirtmeliyim. Zira bir inşaattaki hemen her kalem Türk Lirası’yla alınıyor. Haziran’da teslim Sea Homes, Mimar Rıfat Baltaoğlu imzası taşıyor. Stüdyodan penthouselara kadar birçok daire seçeneği var. Dairelerin metrekareleri 30 ile 245 arasında değişiyor. Sea Homes projesi 5 katlı tek blokta 31 daireden oluşuyor. Denize 70 metre uzaklıkta olan proje, Haziran 2016 da teslim ediliyor. İstanbul’un rezidans projelerinde olmasına alışık olduğumuz bütün otel hizmetleri de Sea Homes’ta planlanmış. 24 saat resepsiyon ve kameralı özel güvenlik hizmeti ile concierge, housekeeping, spa ve Şef Murat Bozok tarafından tasarlanmış restoran bu özelliklerden bazıları. Ayrıca, ulaşım, transfer, temizlik, catering, bebek bakıcılığı hizmetleri de dikkat çeken diğer hizmetler. Bu sayfaları takip edenler bilir, ben yazlık olarak kullanılacak evlere yatırım yapılmasını mantıklı bulan biri değilim. Proje geliştiricileri de aynı fikirde olacak ki, Sea Homes için bir kiralama sistemi geliştirmişler. Haftalık olarak kiralanabilecek projede şimdiden gelen yoğun istekleri kaydetmeye başlamışlar. Ancak henüz fiyatlar belirlenmemiş. Bu fiyatları da teslimden önce sizlerle paylaşıyor olacağım. lYapımcı firma: Homes 3+1 , 4+1, 5+1 lProje Tipi: Rezidans lMetrekare Alanı: 30 lKonut Sayısı: 31 245 m2 lArsa Alanı: 4000 m2 lTeslim Tarihi: Haziran lKonut Tipleri: 1+1 , 2+1 , 2016 SEKTÖRDEN Cannes’da Hatay tanıtımı Suriye savaşından en çok etkilenen şehirlerden biri olan Hatay, kentsel dönüşüm ve yatırım projelerini 1518 Mart’ta Mipim fuarında tanıtacak Fuar ayı başlıyor Mart ayı yıllardır gayrimenkul sektörünün en önemli fuarlarından biri olan Mipim ayı olarak bilinir. Özellikle konut sektörünün çok ilgi gösterdiği bu ay, bu yıl iki büyük fuarın yapıldığı ay olarak anılıyor. Zira Cityscape İstanbul da geri sayıma başladı. Hem Mipim’i hem Cityscape’i hem bu sayfadan hem de cumhuriyet.com.tr den takip edebileceksiniz. Mipim 1518 Mart’ta Cannes’da, Cityscape İstanbul 2426 Mart’ta İstanbul’da gerçekleşecek. Bu fuarlar için özel kampanyalar düzenleyeceğini bildiğimiz firmaların stantlarını mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Zira konut sektörünün sezonu açılıyor, avantajlardan yararlanmak lazım. Suriye savaşından en çok etkilenen şehirlerden biri kuşkusuz Hatay. Savaş öncesinde şehrin 360 bin turist ağırladığını söyleyen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, şehre yatırımcıları çağırmak için kolları sıvadı. İlk olarak dünyanın en büyük gayrimenkul fuarlarından olan Mipim’e katılarak hem projeler tanıtacak hem de şehrin deniz, yayla, termal ve tarihikültürel turizmini canlandırmaya çalışacak. Dört yeni proje Lütfü Savaş Cannes’da tanıtılacak projelerle ilgili, “Dörtyol ilçemizde, toplamı 150 milyon doları bulan otel ve alışveriş merkezi bulunduran bir projemiz var. Her ikisi için de yabancı yatırımcı talebi şimdiden oluştu. Antakya merkezinde Haraparası kentsel dönüşüm alanımız var. Toplam yatırım bedeli 180 milyon doları aşan; eski hal ve eski otogarı da içine alan. Burası için de talepte bulunan yatırım grupları var. Antakya merkezinde bir teleferik projemiz var. Alt istasyonunda dünyada eşine az rastlanır bir mo zaik bulundu. Projeyi bir arkeopark haline getirdik. Hem teleferik yatırımını, hem alt istasyonda yapacağımız arkeopark yatırımını Cannes’da konuşacağız. Belediyemizce finanse edilecek bu proje, şehrin turizmine katkı sağlayacak bir altyapı yatırımı... Aynı çalışmaları lojistik projeleri için de yapacağız” di ye konuştu. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı özellikle Suriye savaşı için de “Suriye’deki kriz, insani bir kriz. Savaş, ebediyen devam edecek değil. Tüm dünyaya, ‘biz Suriye değiliz, Hatay’ız, tüm ilçelerimizde farklı fonksiyonlarda gayrimenkul yatırım fırsatları var’ demek için gidiyoruz. içziYnaamdtıoraığnmru nmyysrloOsdaıscıayea.cvcDaelçrieatıtaOrrneaanıloliıtlnemdcdzrişağearnıçıokadı,rtkimiardkğb.nğ,ablidrydl.yoDişvieiedıuniezanouçğuderldoldride.iğsrruüaniğayeyutL.aorut’şntyüuiaülBnetrnnüddidatk’ıu.tunnğunueeıfösaBnraundüığemıdennaumHçHnüunoldışeSnıiealaknneakağaamestctlburarnearoönaeatjliun,iyirtyıelylkğkdhiteyf’’nazalrıidııeanuünjrayipi5,arkkiıYerliyabancı tüm yatırımcılara, uzun vadeli düşünmelerini, Hatay’daki fırsatları yakalamalarını tavsiye edeceğiz. Şartların bizim için en zor olduğu bir zaman diliminde, Türkiye’nin ticari ve sınai hayatında biz de varız, yatırım ortamında biz de bir oyuncuyuz demeye gidiyoruz” dedi. Devlet desteği varsa ithal ürün yok İMSAD Başkanı Fethi Hinginar devlet destekli projelerde yerli ürün kullanımının zorunlu olması gerektiğini vurguladı. dığım bir öneriyle bugün gündemimizde. İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar, Türkiye’de inşaat mal İnşaat sektöründe sayıca pek çok dernek, sivil toplum kuruluşu var. İnşaatın en büyük alt sektörlerinden biri olan inşaat malzemeleri sektörü de önemli bir dernek ça fından malumu ilan edip sadece bir kurumsal yapı içinde toplanmakla kalırlar. Fethi Kısa bir zemeleri kalitesinin yüksekliği ve fiyatının Hinginar düşüklüğüne rağmen müteahhit firmalar tarafından tercih edilmediğinin süredir takipte olduğum si altını çiziyor. Üstelik Hingi vil toplum örgütlerinden olan nar, Türk malzeme kullanan tısında toplanıyor; İMSAD. Bu İMSAD, işte bu dernek algı firmaların bile sadece projenin tür sektör çatılı dernekler ge sının dışına çıkan ve sektöre imajının daha kuvvetlenmesi nellikle sadece herkes tara çok fayda sağlayacağına inan için yerli ürünlerden daha ka litesiz ürünler kullanıp, ithal ürün kullanılmasının reklamının yapıldığını belirtiyor. Üstelik bu tespitle beraber, şahsen benim de çok haklı bulduğum bir öneriyi ortaya koyuyor; devlet destekli projelerde yerli ürün kullanmak bir zorunluluk haline getirilsin. F. Fethi Hinginar, “Kentsel dönüşüm projeleri muhtelif devlet teşviklerinden yararlandırılıyor. Kimi zaman müteahhitler projesini daha çekici hale getirmek için kimi za man da mal sahiplerinin taleplerinden dolayı yerli malzeme yerine ithal menşeili ürünler tercih ediliyor. Üstelik bu, reklam unsuru olarak da kullanılıyor. Dünyaya ürün satan, kalitesi dünya genelinde kabul görmüş bir sektör olmamıza rağmen, ne yazık ki, çoğu kez kalitesi bizim ürettiğimiz ürünlerden daha düşük olmasına karşın Avrupa menşeili diye lanse edilerek ‘daha kaliteli’ algısı yaratılmaya çalışılıyor” diye konuştu. KENDİNDEN MENKUL CEREN KUMBASAR Yanlış pazarlama stratejileri Günümüz tüketim anlayışında ve özellikle de gelişmekte olan toplumlarda ‘ne’ sorusunun cevabı ‘nasıl’ sorusundan sonra geliyor. Yani, ne sattığınızdan çok nasıl sattığınız, ne aldığınızdan çok neden aldığınız ön planda. Satın alınan ürünün özellikleri, kalitesi, alıcı nazarında o ürününün kimler tarafından alındığından daha sonra gelen bir tercih sebebi. Dünyada sürekli yenilenen pazarlama stratejileri de ürün her ne olursa olsun buna göre şekilleniyor. Philip Kotler gibi pazarlamanın “babası” sayılan biri bile, “Pazarlama dünyasına ayak uydurmakta zorlanıyorum” diyebiliyor. Türkiye konut sektörüne baktığınız zaman, çoğunlukla projelerin araştırılmış, araştırılma sonuçları analiz edilmiş ve buna göre pazarlama stratejisi geliştirilmiş bir planlamasının olduğunu söylemek çok zor. Üstelik bu durum sadece satış miktarına ve hızına yansımakla kalmıyor, proje reklamlarında, hatta satış ofislerinde bile çok net görülüyor. Pazar araştırmaları, stratejileri olmayan firmalar suçu reklam ajanslarına, medya planlamasına bağlıyor zira gerçekle yüzleşmek zor. Gerçek şu; pazarlama stratejik bir planlama gerektirir, zamana ve ürüne göre değişir, bu planlama da ancak detaylı ve sürekli bir araştırma sonucu hazırlanabilir. Yani pazarlama ve satış stratejisi sadece nabız yoklayarak ve deneyimlerden çıkartılan derslerle oluşturulamaz. Doğru strateji bilimsel çalışma gerektirir. Bütün reklamlar aynı Coca Cola’yı düşünün, Nike’ı, Adidas’ı. Sektöre yakın bir marka seçmek gerekirse Trumph’ı inceleyin. Bu markaların hepsi dünya lideri. Hepsi satış lideri. Ama yıllık bütçelerinin yüzde 3035’ini araştırmalara, analizlere ayırıyorlar. Kendi pazarları hakkında fikir sahibi olmadıklarından mı? Yoksa işlerine mi hâkim değiller? Elbette hayır. Bu markaların çoğu, bulundukları büyüklüğü, marka değerlerini koruyabilmeyi işte bu araştırmalara, planlamalara borçlular. Bir pazarlama stratejisinin en net hissedildiği yer reklam çalışmalarıdır. Türkiye’de ne garip ki pazarlama stratejilerini reklam ajansları hazırlar. Hal böyle olunca da neredeyse birbirinin aynı olan konut reklamları, mecburen hep aynı şeyi söylüyor. Her proje “ev değil hayat vaat ediyor” hepsi “yeni bir yaşam” sunuyor, hemen hepsinde “yok yok”. Koy bir fotoğraf zannedilmesi için hazırlanan bir illüstrasyon, at bir başlık, yaz üzerine “en iyi yatırım”, al sana bir reklam kampanyası. Sonrasında çalmayan telefonlar, gelmeyen müşteriler ve alınmayan konutlar. Strateji, bilimsel bir çalışmadır. Konut işi, Türkiye gibi toplumlarda ne sadece ihtiyaçtır ne sadece yatırım. Konut denilen şey bu coğrafyada yuvadır. Bu coğrafya insanının da en büyük ihtiyacı anlaşılmaktır. Kendinden olana hatta bazen kendinden zannedilene duyulan bağlılık da tam da bu sebepledir. İşte siz, üreticiler ne üretirseniz üretin bu bilgiler ışığında araştırmalar yaptırmazsanız, analiz raporları çıkartmazsanız hiç bir strateji sizi kurtaramaz. Bu ülke, değişime en kapalı ama değişimi en çok seven insanlardan oluşur. Yeni olan her şey bir değişiklik vadeder. İşte, konut gibi Türkiyeli insanlar için “dikili ağaç” olarak görülen bir üründe, sök konusu kitleyi araştırmalarla anlamaya çalışmaz ve hedef kitlenizi doğru ve bilimsel yöntemlerle analiz ettirmezseniz iş yaptığınız sektöre adeta ihanet etmiş olursunuz. Neyi neden ve kime ürettiğinizi bilmek, sektörün de, nihai alıcının da ve en sonunda üreticinin de rahat etmesine neden olur. Ancak bunun için her şeyi bilen patron anlayışından kurtulmak, pazar araştırmalarına ve fizibilitelere önem vermek, bilimsel verileri coğrafyamızın getirdiği duygusal sosyolojik tavırlarla harmanlamak gerekiyor. Bunu yapanlar büyüyor, Nef oluyor, Mesa oluyor yapamayanlar da büyük işler yapan patron şirketleri olarak kalıyor. KISA KISA 4 Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2015 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre şirketin 2015 yılındaki satış geliri 1 milyar 469 milyon TL, dönem kârı ise 283 milyon TL olarak gerçekleşti. 4 Kurumsal ve Ticari Bankacılık alanında başarılı anlaşmalara imza atan Finansbank’a, Bonds&Loans, Thomson Reuters Project Finance International, MidSEFF gibi dünyanın ve Türkiye’nin en prestijli kurumlarından ödüller yağdı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle