Katalog

Cumartesi 27 Şubat 2016 EDİTÖR: SARKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ HDP’nin gerisindeCUAKMOKHŞNUEURNŞİEYTREUT’E kalmayı hak etmiyoruz Genel başkana değil, MHP’nin aldığı oy oranına itiraz ettiklerini söyleyen Akşener, ‘Bizi mahkemeye genel merkez zorladı’ dedi MHP’nin teşkilatları kapatması sa muhalif harekette bir bölünme ve il ve ilçe yönetimlerini görev söz konusu olur mu? den almasının ardından Anadolu Özdağ, sözünün eri, dürüst ve tutarturuna çıkan MHP Genel Başkan adayı lı biridir. Aday olma hakkı vardır ama Meral Akşener, Ümit Özdağ’ın kurultay genel merkezin, tırnak içinde operas çağrısının da tırnak içinde yonu olarak görmek mümkün değil. “bir genel merkez operas l Milletvekili olduğunuz dönemyonu olmadığını” söylüyor. de neden kurultay çağrısında buAkşener, Cumhuriyet’in lunmadınız? sorularını şöyle yanıtladı: Biz, Sayın Genel Başkan ve eki KADINLAR OLMAZSA OLMAZ l “Ülkücülere bir kadın genel başkan olmaz” deniyor. Yorumunuz nedir? Bu sonradan uydurulan bir şey. Biz, iki geleneğe çok inanırız. Kadim Türk tarihinde ise kadın ve erkek eşittir. Yani hakan, yanında hatun olmadan yabancı büyükelçiyi karşılayamaz. Bir anlaşma metni ni hatunun imzası olmadan imzalayamaz. İki büyük medeniyet dünya tarihine damga l Sizce olağanüstü ku bine itiraz etmiyoruz. Bizim iti vurmuştur. Birisi Türkler, diğeri ise SELDA rultay toplanabilecek mi? GÜNEYSU Mahkemeden nasıl bir karar çıkacak? AKŞENER: İki ay süresince 548 imza topladık. Genel başkanı seçen delegenin razımız 11.9’luk oy oranı. HDP’nin gerisinde duran milletvekili sayısını ülkücü hareketin hak etmediğini düşünüyoruz. Bununla ilgili bir öze Roma’dır. Türk tarihinde kadın siyasetin içindedir. Siz ne zaman kadını çekerseniz, o zaman orada malum durumlar ortaya çıkar, bugünkü durumlar ortaya çıkar. yarısı verdi bu imzaları. Bizi mahkeme leştiri yapılması gerektiğini ye genel merkez zorladı. Bekledik, yanıt söylüyoruz. Konuşulmadan, HÜKÜMET UYANDI AMA... gelmeyince Sulh Hukuk Mahkemesi’ne emir kipiyle “Ben yaptım, gidildi. Sonra il başkanlıkları kapatıldı. oldu” demek olmaz. Bizim Bunu kabul etmemiz mümkün değil. “Genel başkan istifa etsin” l Genel Başkan Yardımcısı Ümit Öz gibi bir talebimiz de olmadı, dağ da kurultay çağrısı yaptı, partisin biz 11.9’un sebeplerinin ko deki görevinden de istifa etti. nuşulmasını istiyoruz. Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu’nu l Eski Merkez Bankası Baş (Kayseri Milletvekili) aradım. 24. Dönem kanı Durmuş Yılmaz’ı sizin Milletvekili Özcan Yeniçeri’ye ise ulaşa yanınızda görüyoruz. Eko madım. Tüm kurultay süreci çerçevesin nomiyi Yılmaz’a mı teslim l Başbakan olsanız teröre karşı nasıl bir politika izlerdiniz? Allah’ın sopası yok derler. Böyle zamanı gelince, küt diye kafaya iner. MHP’ye yıllardır etmedikleri hakareti bırakmayanlar böyle çarpılır işte. Önce çözüm süreci başlattılar sonra de yer alan ve bedel ödeyen arkadaşları edeceksiniz? “Terörle mücadele edelim” mız adına teşekkür ettim. Evet, ekonomiyi Durmuş dediler. Valilere ve kay l Özdağ’ın açıklamalarının ardından bazı yorumcular ve siyasiler “Özdağ, genel merkezin bilgisi dahilinde istifa etti...” yorumunda bulundu. Özdağ, genel başkan adayı olur Bey’e teslim edeceğiz. Sayın Yılmaz’ın yanı sıra MYK üyemiz Mustafa Erdem de yanımızda. Milletvekillerimiz de yanımızda. makamlara talimatlar verdiler. Kafalarını çevirdiler. Şimdi böyle bir terör mücadelesi inandırıcı olur mu? Hükümet uyudu. Şimdi uyandı ama... Nasıl toplayacaklar bilmiyorum. Akşener Davutoğlu’na iki soru Bütçe görüşmelerinde Kalın’ın erken seçim açıklaması ‘Meclis’e saygısızlık’ olarak nitelendirildi. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’na Saray’ın maliyetini ve Kaddafi’nin Erdoğan’a verdiği 250 bin doların akıbetini sordu TBMM’de başlayan bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yeni anayasa konusunda erken seçim olmayacağı açıklaması tartışma yarattı. Muhalefet Kalın’ın ifadesinin Meclis’e saygısızlık olduğunu vurguladı. 2016 yılı bütçe görüşmeleri dün başladı. AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı CHP’nin Erdoğan’a yönelik eleştirilerini “kaçak saray”, “orada oturan despot”, “diktatör” ifadeleri üzerine kurduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı köy hayatı yaşayacağım dese boşluğa düşersiniz. Ne konuşacaksınız?” dedi. Hükümet devleti soyuyor CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 1725 Aralık sürecine değinerek, “Bu parlamento bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanıklık etti” derken, şöyle devam etti: “Kim kabul eder 750 bin Avro’luk saati? Parlamentonun üzerine ağır bir gölge düşmüştür. Davutoğlu’ndan iki soruya net cevap istiyorum. Vergisini ödeyen bir vatandaş olarak o sarayın maliyetini buraya gelin anlatın.” CHP lideri, diğer sorusunu da eski Libya Devlet Başkanı Kaddafi’nin Erdoğan’a Başbakanlığı sırasında verdiği “insan hakları üstün hizmet ödülü”nün akıbeti oluşturdu. Erdoğan’ın ödülle birlikte verilen 250 bin doların şehit ya da gazi derneğine bağışlayacağını açıkladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “O parayı hangi derneğe verdiyseniz sizden açık ve net yanıt bekliyorum” diye sordu. ‘IŞİD’e eleman devşirdiler’ Konuşmasında terörle mücadele ve Ankara’daki patlamaya da yer veren Kılıçdaroğlu, “Dinamitlenen barış var. 8 ayda 358 şehidimiz oldu” derken, Ankara’daki saldırı konusunda yaşanan istihbarat zaafiyetini eleştirdi. CHP lideri, “Bir siyasi iktidar yönetme erkini kaybederse, ülkeye ancak kan ve gözyaşı getirir” dedi. Kılıçdaroğlu, “Bir bela yetmedi, ikinci belayı da bunlar getirdi. 70 ilden IŞİD’e eleman devşirdiler. Hükümetin aklını başına alması lazım. Burası vahabi zihniyetinin, ihvan anlayışının at koşturacağı bir alan değildir. Anadolu Müslümanlığı neyimize yetmiyor” diye konuştu. Kalın’ın erken seçim konusundaki açıklamaları bütçe görüşmelerinde tartışma yarattı. MHP’li Oktay Vural, “Kalın kendisine çok kalın gelecek ifadeler söyledi. Bu adam neyi temsil ediyor? TBMM’ye saygısızlık yapan kişiye haddini bildirmesini istirham ediyorum” diye konuştu. CHP’li Gök de Kalın’ın açıklamalarının Meclis’in iradesine saygısızlık olduğunu belirterek, “Bu Meclis’in üzerinde bir kumpastır” dedi. HDP’li Baluken de “Erken seçim yapılıp yapılmayacağı Cumhurbaşkanı’nın kendisi mi belirleyecek. Halkın iradesini hiçe sayan bir ifade kullanıyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 1330 kamu kurumu bulunduğunu, 2014’te bunların yalnızca 480’inin denetimden geçtiğini anımsattı. CHP lideri, “Denetlenmeyen kaç kamu kurumu var, 850. Değerli arkadaşlar buna ne diyeceksiniz?” dedi. Davutoğlu’ndan Kalın yanıtı Muhalefetin ısrarlı “Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kalın’ın erken seçim açıklamasına hükümet yanıt versin” taleplerine Başbakan Davutoğlu, konuşmasında “Bu Meclis en yetkili merci olmaya devam edecek” ifadeleriyle dolaylı olarak yanıt verdi. Davutoğlu, Meclis’in Ankara’daki saldırının ardından açık kalmasıyla bir destan yazıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanlığı sarayının maliyeti konusunda Davutoğlu, “Külliye milletin malıdır” yanıtını vermekle yetindi. Kılıçdaroğlu’nun AKP’nin lideri kim sorusuna da Davutoğlu, “Partinin kurucu ve efsanevi lideri Erdoğan’dır. Ondan sonra da ben onurla liderliğe geldim. Benim liderliğe gelişimde kaset oyunları olmadı” karşılığını verdi. ‘Banka hesabı’ GERGİNLİĞİ MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın terörle mücadele kapsamında, 7 ilçede kapatılan barikat sayısını 2 bin 40 adet olarak açıkladığını anımsatarak, “Bu kadar terörist bertaraf edilmiş diye sevinelim mi, silah ve patlayıcılar bu evlere, hendeklere taşınırken, PKK mevziler yaparken hükümetin üç maymunu oynamasına üzülelim mi” diye sordu. “Sarayın maliyetini merak ediyoruz” diyen HDP’li Ahmet Yıldırım da 1725 Aralık’la ilgili hiçbir araştırma komisyonunun açılmadığına dikkat çekti Yıldırım, “Cumhurbaşkanı’nın banka hesaplarına geçirdiği meblağları bilmiyorum” dedi. Söz alan AKP’li Bostancı, Cumhurbaşkanına iftira edildiğini belirtti. HDP’li Yıldırım da “3 milyar doların kaynağı nedir?” diye sordu. Bütçe tartışmayla başladı HDP’nin şerhinin raporda yer almaması nedeniyle usul tartışması yaşandı İhraç talebiyle disipline sevk edilen CHP’li Aylin Nazlıaka Kılıçdaroğlu ile tokalaştı. HABER VE FOTOĞRAFLAR: MAHMUT LICALI, FIRAT KOZOK, SELDA GÜNEYSU, SERTAÇ EŞ, NECATİ SAVAŞ. TBMM Genel Kurulu’nda 12 gün sürecek 2016 yılı bütçe görüşmeleri HDP’nin muhalefet şerhinin bütçe raporunda yer almaması nedeniyle usul tartışmasıyla başladı. Bütçe görüşmeleri heyecansız geçerken, Başbakan Davutoğlu ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun dışında parti lideri katılmadı. Bütçe görüşmelerine geçilmeden önce parti sözcüleri Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliye edilmesi konusunda açıklamalar yaptı. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, AYM kararının çok önemli olduğunu; HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, kararı coşku ve heyecanla karşıladıklarını, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise kararın mutluluk verici olduğunu dile getirdi. AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise “Süreç bü tünüyle hukuki bir süreçtir. Politik olarak olup biten işlere ilişkin farklı kanaatlerimiz, farklı yaklaşımlarımız olabilir ama hukuk hepimizi bağlar” dedi. HDP’li Baluken, komisyon başkanının şerhin çıkarmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Usul tartışmasının ardından Kahraman, HDP’nin şerhinin düzeltilmesi durumunda rapora eklenebileceğini ifade etti. HDP’li Ahmet Yıldırım, Kahraman’ın taraflı bir tutum sergilediği gerekçesiyle yeni bir usul tartışması açılmasını talep etti. Ancak Kahraman her isteyen vekilin usul tartışması açamayacağını savundu. Davutoğlu gelene kadar AKP’li vekiller görüşmelere ilgi göstermedi. Bakanların Davutoğlu’nu doğum günü dolayısıyla kutlaması dikkat çekti. haber 5 Can ve Erdem: Merhaba özgürlük... AYM’nin, Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği “hak ihlali” kararının ardından bir hareketlilik başlamıştı. Sevinç ve duygusallık gazetenin tüm servislerine yayıldı... O anda 12 Mart ve 12 Eylül günlerini düşündüm. 1981 yılında İzmir Sıkıyönetim Mahkemesi Savcısı Ayhan Sun’un bizim için verdiği “takipsizlik kararı”nı anımsadım... Zaman çabuk geçiyordu... Zindanda 90 günü aşkın süreç kimileri için “yattılar çıktılar” gibi boş tümcelerdir. Çün gür olduğu hücrelerinden şubat ayazında çıkacaktı. Bir ara Dilek Dündar ve Aslı Gül’ün gözlerine baktım... Gecenin karanlığında bir pırıltı gibiydi iki kadın... Dik durmasını bilen iki aydınlık yüzlü kadın. Erdem’in iki oğlu Deniz Gül ve Sarp Güney Gül çok üşümüşlerdi... Ben de üşüdüm, aracıma bindim... Kendi kendime konuşuyordum. İçimde büyüyen bir sıkıntı, bir başkaldırı... Behçet Aysan’ın “yitik za kü yaşam onlar için hiçbir de man peşinde” şiiri, sakız gibi ğer taşımaz. Bir hafta önce Can Dün dar için, yalan yazan tetikçiler AYM’nin “hak ihlali” kararının ardından AK trollere komut verdiler sanırım. Troller, AYM’yi en ağır dille eleştirdiler, ağıza alınmayacak şeyler yazdılar. Gülüp geçtim... Bu zavallılar insanlıktan payını almamış “kuş beyinli” bile değillerdi. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler onlar için insan hayatında önemli değildi. Vicdanları nasır tutmuştu; ruhları körelmiş, intikam, nefret duyguları ortaya dökülmüştü... Bir çamur atma kampanyası, doğrudan bir linç girişimi AYM’nin genel kurul üyesi yargıçları etkilemek için yapılı beyaz düşler içinde geçti... Şiirin tümünü anımsadım, o lavanta kokulu öpüşleri, sevgi ırmağını, bir yanıp bir sönen yıldızları hayatın bir yerine koydum. Yitik zaman peşinde koştuğum yılların içinde kaybolup gittim... Can Dündar ve Erdem Gül habercilikten zindana tıkıldılar. Harama el sürmediler, bankalardan milyon dolarlar çekip yalı satın almadılar... Çalmadılar, soymadılar... Paraları kasalara istiflemediler... Ne cemaatlerin ne de iktidarların tetikçisi oldular hayatları boyunca. Bilindik bir haber yaptılar... Yaptıkları haberi zaten kamuoyu biliyordu, fotoğrafları yayımlanmıştı gazetelerde... yordu. Orhan Erinç’le birlikte şu bat ayazında Silivri’ye doğru yok alırken, hayatımızdan çıkan renkleri; 12 Mart ve 12 Eylül “mahpusluk” günlerini, zindanlarda yatan meslektaşlarımızı, suçsuz insanları düşünüyordum. Hayat böyle geçip gidiyordu... Silivri Cezaevi’nin kapısının önündeki alana geldiğimizde saat akşamın dokuzuydu... Meclis’te gündeme getirilmişti! HHH Can ve Erdem sabaha karşı 03.20’de Silivri zindanından çıkarıldılar... Eşyaları torbaların içindeydi... Zülfü Livaneli, Nebil Özgentürk birlikte kalabalığı yarıp Can ve Erdem’le kucaklaştık... Sabaha karşı eve geldim... Uykum kaçmıştı. Kaybolan dalgalarda suların HHH Akreple yelkovan çok yavaş hareket ediyordu. Hava ise çok soğuktu, ayaklarım üşüyordu... Mayısa çok az zaman kalmıştı. İki ay sonra umudumuz, sevincimiz tomurcuklanacak, mayıs çiçekleri açacaktı renk renk... Can ve Erdem, tüm renklerin silinip donuk renklerin öz çiçeğini, umudun yüreklerde çiçeklenmesini, sevdayı, aşkı, temel hak ve özgürlükleri düşündüm... Bir orman yangınındaki gibi onurlu ve korumasız bir hayat vardı karşımda... Evrenin yedi rengini yok sayıp avunanlara; baskıya, şiddete karşı sunturlu bir küfür savurdum... Erdoğan’ın İstanbul Kısıklı’daki evinin önünde toplanan bir grup pankart açıp, sloganlar atarak Erdoğan’ın doğum gününü kutladı. Happy Birthday Reis Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu dün doğum günlerini kutladı. Erdoğan, İstanbul Kısıklı’daki evinden çıkarken pankart açan bir grup “Happy Birthday Reis” sloganları attı. Erdoğan da “Nasıl sizlerle beraber bu yolda yürüdüysek, bundan sonra da aynı şekilde kararlı bir duruşla yürümeye devam edece ğiz. Allah’ın bize verdiği ömrü bu yolda tüketmekte kararlılığımız var” dedi. AKP Eyüp İlçe Gençlik Kolları da üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun fotoğrafları bulunan ve “Davaya adanmış ömürler iyi ki doğdunuz” yazılı bir pankartı Haliç Köprüsü’ne astı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Erbakan’ın çocukluğu çizgi roman oldu Eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın yaşamı Milli Gazete çalışanlarınca çocuklar için çizgi romana dönüştürüldü. Hürriyet’in haberine göre Erbakan’ın çocukluğu, “Necmettin’in Dünyası” adı altında seri öykülerle anlatıldı. Seride, “Bahçede Kurulan Devlet”, “Necmettin Otomobil Yapıyor”, “Necmettin ve Mestan” ve “Necmettin ve Hediye Koç” öyküleri yer aldı. l Haber Merkezi Erdoğan’ın fotoğrafı gazete logosunda Bursa Şehir Gazetesi, yeni logosunda Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını kullandı. Logoda Türk Bayrağı’nın altına Erdoğan’ın fotoğrafı ve “Müslümanlar Kardeştir” yazısı yer aldı. Gazete yönetimi “Yeni Türkiye’nin vizyonunda habercilik yapacağımıza dair mesleki hedeflerimizi logomuza taşıdık” dedi. C MY B