Katalog

Pazartesi 5 Aralık 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Bir ayda 20 bin sigortalı çalışan işini kaybetti Ekonomik kriz en fazla çalışanı vuruyor. TemmuzAğustos 2016 arasındaki bir aylık sürede sigortalı çalışan 20 bin kişi ve 18 bin kamu emekçisi işten çakarıldı İşsizlik oranı 19 ayın zirvesine çıkarken, sigorta fazla azalan il de Ankara oldu. Türkiye İstatistik Ku lı çalışanlar her ge rumu (TÜİK) verileri çen gün işini kaybe ne göre işsizlik oranı diyor. Ekonomik kriz döneminde işverenin ŞEHRİBAN ağustosta yüzde 11.3 KIRAÇ olarak gerçekleşti. İşsi ilk gözden çıkardığı zik oranı böylece 2015 emekçiler oluyor. Sos Ocak’tan bu yana en yal Güvenlik Kurumu (SGK) yüksek düzeye çıktı. Türkiye Ağustos 2016 verilerine göre Ekonomi Politikaları Araştır TemmuzAğustos 2016 döne ma Vakfı’nın (TEPAV) SGK ve minde sigortalı ücretli çalışan rilerinden yaptığı derleme ise 20 bin kişi, kamu çalışanı sa her geçen gün işsizliğin da yısı ise 18 bin kişi azaldı. 4/a ha da tırmandığını gözler önü sigortalı ücretli sayısı en faz ne serdi. la azalan il ise 12 bin azalış ile Ankara oldu. Ankara’yı, 9 bin 45 sektörde düştü azalış ile Antalya, 4 bin azalış Türkiye genelinde Ağustos ile İstanbul, bin azalış ile Gazi 2016’da, Ağustos 2015’e göre antep ve Muğla takip etti. 88 sektörün toplamında 38 bin 4/c kamu çalışanı sayısı en artış görülmesine rağmen 45 sektörde sigortalı ücretli çalı Kadınlarda şan sayısında azalma görüldü. İstihdam azalışında ilk sırayı tablo kötü Ağustos 2016’da imalat sanayiinde is 75 binlik kişilik azalışı ile konaklama sektörü aldı. Bir yılda istihdamın en çok azaldığı 10 sektörün 4’ünü imalat sanayi sektörleri oluş tihdam edilen sigorta turuyor. lı ücretli kadın sayısın Oransal olarak da Ağustos 2015’e gö istihdam en hızlı or re 24 sektörün 8’inde ar mancılık ve tomruk tış, 16’sında azalış yaşan çuluk sektöründe dı. 24 sektörün toplamın (yüzde 49.9) azaldı. da Ağustos 2015’e gö Ağustos 2016’da ima re 13 bin, mevsimsellik lat sanayiinde sigortalı üc ten arındırılmış değerle retli çalışan sayısında Ağus re bakıldığında Temmuz tos 2015’e göre 40 binlik (yüz 2016’ya göre 1000 kişilik de 1.1), mevsimsellikten arın azalış gerçekleşti. Ağus dırılmış değerlere bakıldığında tos 2016’da sigortalı üc Temmuz 2016’ya göre imalat retli kadın istihdamında sanayiinde sigortalı ücretli ça Ağustos 2015’e göre 81 lışan sayısında 3 binlik azalış ilin toplamında 50 bin is gerçekleşti. 24 imalat sanayii tihdam artışı, mevsimsel sektörü içerisinde geçen yıla likten arındırılmış değer göre toplam 10 sektörde artış lere bakıldığında Temmuz görüldü. Son bir yılda 67 bin 2016’ya göre 7 bin istih artışla eğitim sektörü en çok dam azalışı yaşandı. artış yaşanan sektör oldu. Esnaf sayısı düşüyor Sigortalı çalışan sayılarının KOBİ’lere göre dağılımlarına bakıldığında; Ağustos 2015’e göre KOBİ sigortalı çalışan sayısı 106 bin azalırken, mevsimsellikten arındırılmış değerlere bakıldığında Temmuz 2016’ya göre 1000 kişi arttı. Türkiye ge nelinde esnaf sayısı Ağustos 2015’e göre 56 bin (yüzde 2.8) azalarak 1 milyon 962 bin olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış değerlere bakıldığında Temmuz 2016’ya göre esnaf sayısı 2 bin arttı. Ağustos 2016’da çiftçi sayısında Türkiye genelin de Ağustos 2015’e göre 117 bin (yüzde 19.1), Temmuz 2016’ya göre mevsimsellikten arındırılmış değerlere bakıldığında 30 bin artış gerçekleşti. 1 yılda çiftçi sayısı 19 ilde azaldı. Çiftçi sayısı en fazla azalan il 911 çiftçi ile Hakkâri oldu. Türkiye ölümde Avrupa birincisi Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Odası (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, iş güvenliğinin çalışma hayatının birinci önceliği olduğunu belirterek, “Ölümlü iş kazalarında maalesef Avrupa’da birinciyiz. Bu konuda işçi ve işverenler daha dikkatli olmalı” dedi. Türkiye’de son 5 yıl içinde 952 bin 238 iş kazası meydana geldiğini ifade eden Palandöken, “Bu kazalarda 6 bin 87 kişi hayatını kaybetmiş. Bu rakamlar yalnızca 4/1A kapsamında çalışan sigortalı işçileri kapsamaktadır. Kayıt dışı ve diğer kapsamdaki çalışanlar düşünüldüğünde rakamlar daha da artmaktadır” dedi. l Ekonomi Servisi Bütçe maratonu bugün başlıyor TBMM Genel Kurulu’nda 2017 bütçe görüşmeleri bugün başlıyor. 2017 Bütçe Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın görüşüleceği genel kurulda ilk gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşma yapması bekleniyor. 12 gün sürecek bütçe maratonunun yarınki oturumunda, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, MİT, MGK Genel Sekreterliği, Diyanet, RTÜK, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Hazine’nin bütçeleri görüşülecek. İlk iki gün, OHAL mağduriyetleri ve anayasa değişikliği konuları da gündeme gelebilir. l ANKARA Bir avuç kömür için bir ömür verenlerin günü 4 Aralık Madenciler Günü dünyada mücadele günü olarak coşkuyla kutlanırken, Türkiye’de iş cinayetlerinden dolayı acılarla, ölümlerle anılıyor Zonguldak’ta, “4 Aralık Dünya Madenciler Günü”nde, yerin metrelerce altında çalışan maden işçileri, çalışma zorlukları ve geçim dertlerinden dolayı tüm dünyada kutlanan günlerini hatırlamakta güçlük çekti. Maden işçileri kaza geçirmeden emekli olarak çocuklarına güzel bir gelecek hazırlamanın hayalini kuruyor. Türkiye’nin en büyük taşkömürü havzası Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) eylül itibariyle 9 bin 790 işçi yeraltında ve yerüstünde çalışıyor. Buna özel maden şirketleri ve ruh satsız kömür ocaklarında çalışarak geçimini sağlamaya çalışanlar eklendiğinde sayı 13 bini geçiyor. Zonguldak’ta TTK, özel ve kaçak ocaklarda her yıl ortalama 10 işçi hayatını kaybediyor. Yerin metrelerce altında, bir insan bedeninin güçlükle girebildiği derinliklerde kömür damarlarını kazarak üretime katkı sağlayan madenciler, çalışmaktan ve geçim derdinden tüm dünyada kutlanan madenciler gününü bile hatırlamakta güçlük çekiyor. Kilimli ilçesinde özel maden ocağında çalışan işçilerden 10 yıllık madenci 32 yaşındaki Ramazan Doğancı, “Madende ça lışmak gerçekten zor. Madencinin hayattan bir beklentisi olmuyor. Mesaisini sağ salim bitirerek evine gitmek tüm dileği. Madenciler kaza filan olduğunda söz konusu oluyor. Onun dışında akla gelmiyor. Kaza oldu mu 12 gün anılıyor sonra unutuluyor” dedi. Kaçak ocak sıkıntısı Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Vekili İsa Mutlu, “Kaçak ocakta çalışan yaklaşık 2 bine yakın işçi var. Zonguldak’ın kanayan yarasıdır bu” dedi. TMMOB Maden Mühendisleri Odası, 4 Aralık Dünya Maden ciler Günü’nün İzmit’te, Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçıp madencilere sığınan Santa Barbara’nın 4 Aralık tarihini bütün dünya madencilerine armağan ettiği gün olduğu belirtildi. Açıklamada, “Başta cenazelerinin üzerinden 17 gün geçmiş olmasına rağmen henüz ulaşılamayan Şirvan olmak üzere Soma’da, Ermenek’te, Şırnak’ta, Zonguldak’ta, Elbistan’da, Mustafa Kemalpaşa’da, Dursunbeyli’de, Gediz’de ve onlarca yerde yaşanan iş cinayetlerinde canlarını kaybeden, maden emekçilerini saygıyla anıyoruz” denildi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Bir trajedinin sonuna doğru Trajedi diyorum çünkü maddi koşullara (doğaya, “tanrılara”) karşı, tam bir kendini beğenmişlikle başladı. O zaman, Suriye’de rejim değişikliği projesinin büyük can, mal kaybına, yıkıma yol açacak, sonu belirsiz bir macera olacağını savunduk. Suriye Libya değildi Şam’da, 2011 Martı’nda demokratik taleplerle protesto gösterileri başladı; rejim kısa sürede reform olasılıklarını tartışır noktaya geldi. Ancak, muhalefet zayıftı, çok parçalıydı, lidersizdi. Rejim reformdan söz ediyordu, ama reformlardan önce muhalefeti bastırmaya kararlıydı. İnsanlar hapse atılacak, belki yüzlercesi ölecekti... O günlerde, bu protestoları fırsat bilerek Suriye’ye müdahale etmenin çok yanlış olacağını yazıyorduk. Suriye, Libya’dan farklı olarak, dağlık bir coğrafyaya sahipti. Sivil nüfus, bu dağların arasında, kenarlarında, kentlerde yaşıyordu. Havadan bombalamak olanaklıydı ama tali hasarın çok yüksek olması kaçınılmazdı. Esad rejiminin çok gelişkin bir hava savunma sistemi vardı. Suriye’nin nüfusu Libya’nınkinden 3.5 kat; ordusu, Libya ordusundan sekiz kat daha büyüktü; iki kat daha fazla uçağı, dokuz kat daha fazla tankı vardı. Rusya, Suriye’deki çıkarlarından vazgeçemezdi. “Suriye toplumunun büyük bir kesimi, Sünni İslamcı akımların önderliğindeki bir isyandan, rejimden korktuklarından daha çok korkuyordu”. İsyan Alevi nüfusu fiziki, Sünni burjuvaziyi de ekonomik olarak yok olma riskiyle yüz yüze bırakıyordu. Dahası Birleşmiş Milletler’de, Libya’ya müdahale etmeye olanak sağlayan karara benzer bir karar çıkarmak Rusya, Çin yüzünden olanaksızdı. Ancak dış müdahale geldi. İran’dan korkmaya başlayan Batı, Körfez monarşileri rejimini değiştirmeye karar vermişti. Barışçı protesto gösterileri hızla silahlı çatışmalara dönüştürüldü. Fantezi dünyasında yaşayan AKP rejiminin liderliğine, özellikle de zamanın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na göre rejimin 56 aylık ömrü vardı. Bu heyecanla Türkiye’nin sınırları açıldı, cihatçı isyancılara geçiş koridoru oldu. Muhalefetin demokratik, hatta sosyalist isyancıları kısa sürede cihatçı çeteler tarafından tasfiye edildiler. Demokratik baş kaldırma yerini mezhep savaşına bıraktı. Bu savaş, Suriye’yi aşan iki sonuç yarattı: IŞİD ve sığınmacılar dalgası. Bu ikisinin kesişmesi Avrupa’da ve ABD’de sağ popülist ırkçı yükselişi güçlendirdi; AB projesinin, hatta liberal demokrasinin geleceği üzerinde büyük bir soru işareti oluştu. Rusya Ortadoğu’ya oyun kurucu bir aktör olarak girdi. AKP rejimi burnunu sokmasaydı... Şimdi gelinen noktada Esad rejimi Halep’i geri alıyor, Şam’ı temizliyor. Bölgeyi iyi bilen analistler sıra İdlib’de, isyancılar artık yalnızca kırsal bölgelere sığınmak zorunda kalacaklar; Esad rejimi IŞİD’e, cihatçılarla karşı savaşmakta olduğundan, fiilen Batı’nın doğal müttefiki oluyor diyorlar ve ekliyorlar, ABD’de Trump ve Fransa’da yakında Villon, Rusya ile yakınlaşmaktan yana; Suriye ile ilgilenmeyecekler. AKP Türkiye’sinin Rusya karşısında takla atmaktan başı dönüyor, ekonomisi siyasi krizlerin, sığınmacıların basıncı altında eziliyor, ordusunun teknik ve moral yetersizliği, Başbakan’ın ağzından gözler öne seriliyor. Kürt sorunu, AKP rejiminin jeopolitik kâbusuna dönüşüyor. Eğer AKP rejimi Suriye’ye burnunu sokmasaydı, isyan yüzlerle ifade edilebilecek ölü sayısıyla kalabilecek bir yenilgiyle sonuçlanacaktı; 200 bin can kaybına, milyonlarca sığınmacıya yol açan, Batı’da İslamofobi, ırkçılık ve milliyetçilikmilitarizm üreten, Rusya ile Batı’yı karşı karşıya getiren bir trajediye dönüşmeyecekti. Bir Yunan trajedisinin sonunda tanrılar “kötüleri” cezalandır. Ancak karşımızdaki akan kana, ihanete; kötü, deli, saf kurban gibi karakterlerin bolluğuna bakınca, kötülerin batarken yanlarında iyileri de sürükledikleri bir Jacobean trajediye benziyor... Trakya’nın tanıtımı tek çatıda yapılacak Trakya Kalkınma Ajansı’nın desteği ve Kırklareli Üniversitesi koordinatörlüğünde, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illeri belediyeleri, il kültür ve turizm müdürlükleri, üniversiteleri ve Trakya Turizm İşletmecileri Derneği’nin katkılarıyla Trakya Turizm Rotası Projesi hayata geçiriliyor. Projede, Trakya’da yer alan Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde birbirinden bağımsız yürütülen projeleri tek çatı altında toplayarak, Trakya bölgesi turizm noktalarının ortak tanıtımının yapılması ve bölgenin gelişmesine katkı sağlanması hedefleniyor. Trakya Bölgesi; doğa, tarih, lezzet ve inanç turizmi envanterleri ile bölge halkı, seyahat acenteleri ve yerli ve yabancı turistler için turizm noktası haline getirilecek. C MY B