14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 5 Aralık 2016 I6Ste gerCekler haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ Aladağ’da 10’u öğrenci 12 kişinin öldüğü yangın faciasından yaralı kurtulan öğrencilerin anlattıkları, tarikat yurdundaki ihmalleri ve gizlenmeye çalışılanları gün yüzüne çıkardı Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar tarikatına ait kız öğrenci CUMHURİYET’İN ULAŞTIĞI İFADELERDEN yurdunda çıkan yangından yaralı kurtulan öğrencilerin ifade 4 Yangın merdiveninin kapısı kilitliydi lerine Cumhuriyet ulaştı. İfadeler, yangın merdiveninin kapısının kilitli olup olmadığına iliş 4 Görevli, ölenleri kilitli merdivene yönlendirdi 4 Yangın tatbikatı yapılmadı kin tartışmalara son noktayı koyarken, birçok ihmali ortaya serdi. 4 Yurdu denetlemeye kimse gelmedi 4 Daha önce elektrikler kesiliyordu Köprücük kö ALİCAN ULUDAĞ yünde oturan ve Aladağ’daki Sinanpaşa Ortaoku lu 6. sınıf öğren cisi 11 yaşındaki Y. K., bu yılın okul başlangıcında babasının kendisini yazdırdığı Süleyman cıların yurdunda kalmaya başla dığını anlattı. Yurtta toplam 29 kişi kaldıklarını belirten Y. K., her gün sabah namazından son ra hazırlanmaya başladıklarını, kahvaltı yaptıktan sonra oku la gittiklerini söyledi. Okuldan 16.0016.30 sıralarında dön düklerini anlatan Y. K., okuldan döndükten sonra namaz kılıp, Gülsüm, Fatma ve Merve hoca lardan ilim dersi aldıklarını söy ledi. Akşam yemeğinden sonra 3. kattaki etüt salonunda ders çalıştıklarını söyleyen mağdu re, yatsı namazına kadar burada kaldıkları, daha sonra yatakha neye geçtiklerini söyledi. Önce koku geldi Daha sonra olay anını anlatan Y.K., olay sırasında yemek yiyip derslerini çalışmak için 3. katta ki etüt salonuna çıktıktan biraz sonra elektriklerin kesildiğini söyledi. Kendilerinin bu sırada (yangında ölen) Sümeyye Yetim, Bahtınur Baş, Cennet Karataş, Nurgül Pertlek, (yaralı kurtu lan) Sema Karataş ile ders çalıştıklarını belirten Y. K., şunları kaydetti: “Elektrikler kesilince hep birlikte odanın dışına doğru gitmeye çalıştım. Bu sırada birisi yangın kokusu geldiğini söyledi. Biz de bunun üzerine ka Ölüm merdiveni pıya doğru değil odanın pence relerine doğru giderek pencereleri açtık. Yanık kokusu gelme Yangının çıktığı gün, oyun oynarken merdivenlere açılan kapının kilitli olduğunu ye devam ettiği için biz hep birlikte ‘Hocam yardım edin’ şek fark ettiğini söyleyen Y. K., “Oraya doğru gidenleri daha sonra görmedim” dedi linde bağırmaya başladık. Bu sırada pencereden aşağıya bakarken Mahmut Deniz isimli yurt Y. K., odada her yerin duman olduğunu, nefes ala Yurt denetlenmedi, kapının kilidi yoktu görevlisi aşağından bize yangın merdiveninin oraya gidin şeklinde bağırdı. Bizim bulunduğmuz etüt salonundaki arkadaşlarım bunun üzerine yangın merdiveninin bulunduğu kapıya doğru gittiler. Ben ise onlarla birlikte gitmek istemedim. Pencerenin önünde durmaya devam ettim. Yerler çok sıcak olduğundan ve bizim ayaklarımız yalınayak olduğundan ben pencerenin kenarındaki halının üzerinde durmaya devam ettim.” madığı için kafasını pencereden dışarıya çıkarıp nefes almaya çalıştığını anlattı. Bu sırada aşağıya bağırarak “yardım edin” dediğini aktaran Y. K., şöyle konuştu: “Aşağından beni duyanlar yerde battaniye açtılar ve bana atlamamı söylediler. Ben odadayken sırtım kapıya dönük olduğundan odanın sıcaklığından benim belim yandı. Ben de battaniyenin üzerine atladım. Ben aşağıya atladıktan sonra odanın yanan çatısı çöktü. Biz Yurtta 2 yıldır kalan Sinanpaşa YİBO Okulu 6. sınıf öğrenci N.Y.’ye savcılık ifadesinde benzer sorular yöneltildi. N.Y., iki yıllık süre içerisinde herhangi bir yangın tatbikatı yapılmadığını belirterek şunları anlatttı: “Ancak hocalarımız bize yangında ne yapmamız gerektiğini anlatmaktaydılar. Yurtta yangınla ilgili herhangi bir işaret ve lehva yoktu. Ben daha önce yangın merdiveni kapılarını hiç kullanma dım. Yangın merdivenlerinden aşağıya hiç inmedim. Ancak yurdun ikinci katında bulunan yangın merdiveni kapısının kolu hem geçen sene hem de bu sene yoktu. Bize yangın tüpü kullanma konusunda da bilgi verilmedi. Ben yurtta kaldığım süre içerisinde yurdun elektrik sigortaları bir iki defa atmıştı. Yurtta kalan hocalar gidip sigortayı açmışlardı. Ben yurtta kaldığım süre içerisinde yurdu denetlemeye kimse gelmedi.” 3. kez şartel attı Yangın sırasında 3. kattan atlayarak kurtulan 13 yaşındaki N. S., ifadesinde kimseden şikâyetçi olmadığını belirtirken, yangın merdiveninin kilitli olup olmadığını bilmediğini söyledi. Daha önce yurtta elektriklerin 3. kez gittiğini, hocaların gidip sigortayı kaldırdığını anlatan N. S., bu sırada çevre binalarda elektrik olduğunu söyledi. N. S., aşağıya atladığı sırada ne ambulansı ne de itfaiyeyi gördüğünü kaydetti. odadayken arkadaşlarım yan gın merdivenine doğru gittik kurtulan olup olmadığını bilmi mayı da bilmiyorum” yanıtı oyun oynadığımız için kızlar ten sonra bu arkadaşlarımı bir yorum.” nı verdi. dan saklanmak amacıyla 3. kat daha hiç görmedim. Biz odadayken yanımıza yardım etmek Oynarken fark etti Savcının yangın merdiveniy taki yangın merdiveninin kale ilgili sorusunu da yanıtlayan pısının yanına gittim. Kapının için öğretmen de gelmedi. Sa 11 yaşındaki Y., daha ön Y. K., şöyle konuştu: “Yurtta ilk önünde rengini hatırlamadığım dece aşağıda açılan battaniye ce yurtta herhangi bir yan kalmaya başladığımızda yan perde vardı. Ben kapıyı açmaya ye atladım ve kurtuldum. Pen gın tatbikatı yapılıp yapılma gın merdiveni kapılarını açma çalıştığıma kapının kilitli oldu cereden baktığım sırada itfaiye dığı sorusu üzerine, “Biz kal ya çalışmıştım. Ancak bu kapı ğunu gördüm.” binaya su sıkmaktaydı. Mah dığımız bu yurtta daha ön lar yangından önce kilitliydi, Savcılık, mağdureye mut Deniz isimli görevli yan ce herhangi bir yangın tatbi yangın sırasında da zaten yan şikâyetçi olup olmadığını sor gın merdivenine gelin şeklinde katı yapmadık. Yurtta yangın gın merdiveni kapılarına hiç du. Tutanağa önce mağdurenin söz söylediğinde nefes alama söndürme tüpleri vardı ancak gitmedim. Öte yandan yangı bir süre sessiz kalarak konuş dığım için oraya doğru gitme bu yangın ile ilgili işaret ve nın olduğu gün ben etüt salo madığı belirtildi. Savcılık, tek dim. Arkadaşlarım ağızlarına ya levha yoktu. Biz daha önce nuna gitmeden önce 3. kattaki rar sorduğunda ise “Konuşmak Yangın merdiveninin kapısının kilitli olması can kaybını artırdı. yazma tutarak merdivene doğ yangın tüpünü hiç kullanma yangın merdiveni kapısının ya istemiyorum” demekle yetindi. ru gittiler. Bu arkadaşlarımdan dık. Yangın tüpünü kullan nına gittim. Biz kızlarla o gün l ANKARA faciada 6 tutuklama Denetim yerine fişi çek Adana’nın Aladağ ilçesindeki yangın faciası ile ilgili aralarında yurt müdürünün de bulunduğu 6 kişi tutuklandı. Kozan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 14 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bunlardan 6’sı adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 8 kişi dün 2 ayrı grup halinde adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alındıktan sonra tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen şüpheliler den aralarında yangında kendi kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail U. ve adları açıklanmayan 4 kişi tutuklanırken, 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Faciadan yaralı olarak kurtulan 22 kişiden 15’i taburcu olurken 7 kişinin tedavisi sürüyor. Öte yandan Seyhan Belediye Meclisi, Aladağ’da yaşamını yitirenlerin ve yaralıların ailelerine 200 bin liraya kadar yardım yapma kararı aldı. l ADANA/DHA Milli Eğitim teşkilatı, faciadan “ders (!)” çıkardı SİNAN TARTANOĞLU Birçok il milli eğitim müdürünün “acil” çağrısıyla pansiyonlu okul müdür ve müdür yardımcıları ile yurtların güvenliği ve alınması gereken tedbirler için toplantılar yapıldığı ortaya çıktı. Güvenlik için alınması gereken tedbirlerin yanı sıra tartışmalı kararlar da alındı. Toplantı tutanaklarına yansıyan kararlar şöyle: l Yangın koruma planlarının güncellenmesi l Yangın merdiveni ve acil çıkış kapılarının sürekli kontrollerinin yapılması; öğrencilere, öğretmenlere, diğer personele eğitimler verilmesi, uyarı ve yönlendirme levhalarının açık ve görünür şekilde yapılması l Yangın söndürme sisteminin kontrolünün yapılması, hortumların denenmesi, bütün bunların resimlenerek tutanak haline getirilmesi l Mümkünse elektrik li şofbenlerin kaldırılması, mümkün değilse elektrikli şofbenlerin elektrik tesisatlarının emniyetli hale getirilmesi. l Özellikle elektrik ısıtıcılarının kullanılmaması l Yangına sebebiyet vermemek ve enerji tasarrufu sağlamak için elektrikli soba ve ocakların kullanılmaması. l ANKARA Niye battınız, biliyor musunuz? Yeniden anımsatayım... Önceki gün Hilton’da Genç Pediatristler Kongresi vardı. Kongre çantalarına giren Aziz Sancar ve Nobel Ödülü Öyküsü kitabının imzasında bulundum. Hepsi aslan gibi genç kızlarerkekler! Cumhuriyetin zımba gibi çocukları! Hepsi Türkiye’yi yarına, geleceği taşıyacak ana güç, ülkenin ana güçlerinden; her ne kadar sandıktan çağdaş bir iktidar çıkarmaya güçleri yetmiyorsa da! Sandıktan çıkan ise nüfus kalabalığı! Sohbet ettik şüphesiz... Yenilenmiş ve umudu artmış olarak ayrıldım; çıkışta ön tarafta bir modern metro vagonu sergileniyordu. İki gün önce bir gazetede çıkan haberi anımsadım. 10. Kalkınma Planı çerçevesinde demiryolları 25 bin km uzunluğa çıkacak. Ulaştırma Bakanlığı çok yüksek hızlı tren hattı, 5 bin yeni metro aracı için yatırım yapacak. Her ikisi de yüksek teknolojibilgi içeriyor. 5 bin araç! Nereden alıyoruz? Nereden alınacak ve kaç yüz milyon TL ödenecek? İstanbul’daki vagonların tamamı İspanya ve Güney Kore’den. İstanbul’da metro için ilk kazmayı vurduktan bu yana on yıllar geçti. Büyük şehirlerimizde hızla yayılıyor. Yüksek hızlı trenler de. Ve çoğunu ithal ediyoruz. Bugüne kadar vagonlara ne kadar para ödedik? Türkiye Vagon Sanayi şirketimiz var. Normal trenler için yolcu vagonları üretiyor ve ithal vagonların da bakım onarımını yapıyor. Bursa Belediyesi’nin desteğiyle bir şirket (Durmazlar) tramvay ve metro vagonu üretmeye başlamış, yarı fiyatına. Haber: İstanbul’da, Üsküdar ile Çekmeköy arasında ulaşımın süresini 27 dakikaya indirecek ÜsküdarÜmraniyeÇekmeköy metro hattının İspanya’da üretilen vagonlarından ikisi daha TIR’lardan alınarak dev vinçlerle raylara yerleştirildi. İzmir metrosu için Çin’de yapılan 85 vagonun bu yıl geleceği belirtiliyor. Gayrettepe’den İstanbul 3. Havalimanı’na gidecek raylı sistemin ihale bedeli bir milyar Avro. Kim kazanacak dersiniz? İstanbul’daki tüm metro vagonları ithal. Sadece bir örnek üzerinde duruyorum. Hızlı trenler için yüksek teknoloji gerekiyor. Kaliteli metro vagonu üretimi için de. Dolayısıyla dünyanın dört bir tarafından yüksek teknoloji mal ve hizmetlerini satın alıyoruz. Türkiye ArGe’ye 6 milyar, Volkswagen 15 milyar Ülkede bunu merkezi olarak teşvik edecek bir proje ve programlama yok. Türkiye’nin ArGe’ye, özel ve kamu, yıllık harcadığı para 6 milyar dolar. Sadece Volkswagen şirketinin yılda harcadığı ise 15 milyar dolar (www.herkesebilimteknoloji.com). 15 yıldır iktidardalar. Ülkenin büyük ölçekli mal ve hizmetlerde, orta ve yüksek teknolojide dışa olan bağımlılığını azaltacak, üretimi burada kuracak, Türkiye’nin beyin ve yetenek gücünü burada gerçekleştirecek bir politikaları yok. Pardon, var da lafta! (Son bir teşvik var, onu sonra yazacağım.) Nedeni ne sizce? Özellikle kamu kurumlarının ithalatında kurulan mekanizmalar, iktidara, özellikle siyasetin finansmanı için önemli paylar yaratıyor. En azından yüzde 10! Alım satım hızlı olur, hemen olur, payı hemen alınır. İyi bir tüccar kısa yoldan bu yolla milyarları istifler. Ülkede iktidarda iyi tüccarlar oturuyor! Ne yani, programlar koyacak, “Yılda 200 vagon garantili alımlı, yüksek teknoloji hızlı trenmetro vagonları üretimi için gerçekleştirilecek proje için ihaleye çıkıyoruz” veya “şu şu şirketleri ortaklığa davet ediyoruz” diyecek... Ay ne kadar zor iş.. ve bizim kazancımız ne olacak buradan!? Veya ithal edilen, mesela önemli ölçüde kimya sanayisini ilgilendiren ürünlerin mümkün olanını burada üretecek ArGe teşvikleri ve satın alma garantileri verecek (İthalat 32 milyar dolar, ihracat 18 milyar dolar, açık 14 milyar)... Milyar dolarlar taşa toprağa İnşaat yüksek bina patlaması var. Yüksek teknoloji gerektiren asansörler burada mı yapılıyor sanıyorsunuz? Yazmıştım: Türkiye’nin ihracatında ve imalatında yüksek teknolojinin payı komik vaziyette: Yüzde 3’ün altında... RTE’nin 100 öyküsü var, hepsi inşaat üzerine! Taşa toprağa alayı! Değer ve para üretmeyen... Rahmi Koç durmadan yazdıklarımı doğruluyor: Yatırımlar taşa toprağa gitti, rekabette 78 yıl yerimizde saydık... Paralar aktı, nereye, AVM’lere (350 kadar, dış tüketim mabetleri), yollara, köprülere... Dolarları bozdurun (ki onları da yiyip bitirelim, köprüyü dolarla ödeyeceğiz!)... Türkiye’yi de batırdınız! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle