14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 YIL Pazartesi 5 Aralık 2016 2 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 1. GÜN 14 ARALIK 2016 2. GÜN 14 ARALIK 2016 07:30 MARKA 2016 Kayıt ve Ekspres Kahvaltı 08:15 11:00 MARKA 2016 Hoş Geldiniz BJ CUNNINGHAM Tüm Zamanların MARKA Konferansı Moderatörü Zaman: Lüksle Eşsiz Bir İlişki LÉA DASSONVILLE Van Cleef & Arpels Saat Pazarlama Direktörü Vekili İnovasyon ve Yaratıcılık: Marka Başarısının Can Damarı PETER WALSHE Kantar Millward Brown, Brandz Global Başkanı Bir Global CMO’nun Penceresinden... LALE SARAL DEVELİOĞLU Yıldız Holding, Pladis Global Pazarlama Başkanı Bir Yürek, Bir Ağaçİlham Dolu Bir Sanat Projesi NAZIHA MESTAOUI Sanatçı Kolektif Travmanın Açtığı Ruh Yarası: Anlamak, İyileştirmek... PROF. DR. KEMAL SAYAR Psikiyatr, Yazar BALÇİÇEK İLTER Gazeteci, Televizyon Programcısı Günümüzde İletişim: Gerçek Ötesi Bir Dünyada Sesinizi Duyurmak MARK BORKOWSKI Halkla İlişkiler Gurusu 11:00 MARKA Ara / 11:30 Konferans Salonuna Dönüş 11:30 13:15 MARKA 2016 Hoş Geldiniz AYŞEGÜL YÜREKLİ ŞENGÖR Yürekli CEO, MARKA Konferansları Kurucusu Gelecekten Sonrası ALEXANDRE CADAIN Araştırmacı, Girişimci Tutkuyu Seçmek! RIZA TANSU TANSU Kurucu, Tasarımcı AYŞE ARMAN Gazeteci, Yazar Yeni Bir İş Devrimi: Sosyal Girişimcilik ÜMİT BOYNER Boyner Grup Başkan Vekili Bir Sanatçının Aktivist Rolü AKALA Rapçi, Şair, Gazeteci 13:15 MARKA Öğle Yemeği / 14:15 Konferans Salonuna Dönüş 14:15 16:15 Dünyada ve Türkiye'de Ne oldu, Ne olacak? Toplumsal Dip Dalgaları Anlamak BEKİR AĞIRDIR KONDA Araştırma Genel Müdür AHU ÖZYURT Haber Editörü, Gazeteci Günümüz İstanbul Yaşamının “Yeni İncelikleri” ARZU ULUDAĞ EMAAR Türkiye Satış, Pazarlama & Leasing Direktörü ÖZGE ULUSOY Model, Sunucu, Oyuncu SAFFET EMRE TONGUÇ Gazeteci, Yazar Sürdürülebilir İyilik TOMS RIFAT ELHADEF TOMS Türkiye Başkanı Moderatör: AYŞE ARMAN Türkiye’nin Gündem Haritası ÇAĞLAR GÖĞÜŞ Hürriyet İcra Kurulu Başkanı “Eyvah Şirketim Zirvede!” M. CEM TOPÇUOĞLU TBWA Orta&Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Haddini Bil! TUBA ÜNSAL Oyuncu 16:15 MARKA Ara / 16:45 Konferans Salonuna Dönüş 16:45 18:00 “İyi” Olan Kazanacak! GAMZE ÇUHADAROĞLU Danone Grup Genel Müdürü Yıldızlar Konuşuyor, Duyuyor Muyuz? Astroloji ve Türkiye’nin Yakın Geleceği EBRU CİNEK Vedik Astrolog Moderatör: BALÇİÇEK İLTER “Video” Marka İletişim Oyununu Nasıl Değiştiriyor? SERDAR EKREM ŞİRİN Muse Kurucu, CEO Paylaşım Ekonomisine Hazır Mıyız? NEYRAN BAHADIRLI UBER Türkiye Genel Müdürü 07:30 MARKA 2016 Kayıt ve Ekspres Kahvaltı 08:15 11:00 Miras & Gençlik Aşısı RAMDANE TOUHAMI Girişimci, Yaratıcı Direktör Marka İletişiminde Tasarımın Gücü BEN EVANS Londra Tasarım Festivali Direktör Yeni Dinamik: Pazarlamada Toplumsal Fayda Gözeterek Kazanan Marka Olmak TÜLİN KARABÜK Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Var Mısın, Yok Musun? ZEYNEP YALIM UZUN Unilever Başkan Yardımcısı ‘Omo’ Bu Ne Cüret! Bir Yaşam ve Yönetim Biçimi Olarak Cüretkarlık MEHMET KUTMAN Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı, CEO Moderatör: AYŞE ARMAN Değişen Tüketicinin İzinde Değişen Moda Sektörü... CAROLINE RUSH İngiliz Moda Konseyi İcra Kurulu Başkanı DYLAN JONES GQ İngiltere Genel Yayın Yönetmeni 11:00 MARKA Ara / 11:30 Konferans Salonuna Dönüş 11:30 13:15 İtibar Yönetimi OYA ÜNLÜ KIZIL Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Grup Direktörü Son Teknoloji Trendleri: Sırada Ne Var? KINVARA BALFOUR Avrupa'nın Moda, Kültür, Teknoloji Trend Danışmanı Kriz Yönetiminin Püf Noktaları: Hızlı, Kararlı, Korkusuz... SANİ ŞENER TAV İcra Kurulu Başkanı Sosyal Medyada Genç Tüketiciyle Etkileşim AMBER ATHERTON Girişimci 50. Yıl Bir kuşaktan Bir Kuşağa ZÜLFÜ LİVANELİ Yazar, Besteci Moderatör: AYŞE ARMAN 13:15 MARKA Öğle Yemeği / 14:15 Konferans Salonuna Dönüş 14:15 17:30 Mimarlığın Dönüştürücü Gücü AMANDA LEVETE ALA Mimarlık – Kurucu Tasarım ve Marka Felsefesi Olarak ‘Netlik & Sadelik’ CHRISTOPHE PILLET Tasarımcı Dijitalden Sonra Ne Var? TONY CHAMBERS Wallpaper* Genel Yayın Yönetmeni Türkçe “Yıkılıyooo!” BÜLENT ECZACIBAŞI Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı GÜLSE BİRSEL Senarist, Yazar İstanbul ve Yaşama Özpetek Dokunuşu FERZAN ÖZPETEK Yönetmen Moderatör: AYŞE ARMAN Sadece Fatma Turgut FATMA TURGUT Müzisyen Moderatör: BALÇİÇEK İLTER “Sosyal Medya Fenomeni” ve Marka İlişkisi AHMET AKIN Kramp Kurucu Ortak, Ajans Başkanı ASLI İNANDIK Oyuncu, Müzisyen, Dublaj Sanatçısı 150 Yıllık Bir Marka Kahramanı GÖKHAN EGENE Brown Forman Türkiye Genel Müdürü MİRGÜN CABAS Gazeteci, Televizyon Programcısı Kayıt ve Konuşmacı detayları için: Tel: (0212) 265 30 00 15 yıldır Ana Sponsor Sponsorlar 360° Medya Sponsoru Medya Sponsorlarımız Katkıda Bulunanlar Medya Ortakları Yürekli, bu program akışında değişiklik yapma hakkını saklı tutar. 17 yıldır Resmi TV Sponsoru Teknik Destek Kurtulmuş nasıl ‘Kurtulmuş’ oldu? Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bizim için bağımsızlık, gâvura gâvur diyerek karşısına dikilebilmektir” dedi. Kastamonu’da partisinin yerel yönetimler istişare ve değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmanın bu kilit cümlesi, bir başka AKP’linin (Tülay Babuşçu) Cumhuriyet’i kastederek serdettiği (90 yıllık) “reklamarası” mecazının daha da uzun bir zaman dilimine göndermeyle işlerlikte olduğuna delil sayılabilir. Kurtulmuş, ağzından “güm” diye çıkan sözün ağırlığını fark etmişçesine müteakiben sarf ettiği sözlerle onu “tartmaya” çalışmış sanki; “Gâvur, gayrimüslime verilen isim değildir, bizim lügatimizde gâvur, despota, zalime, insanlara karşı zulüm edene, emperyaliste verilen isimdir” diyerek… Bu “tevil”, nafiledir. Söylenen söylenmiş, anlaşılacak anlaşılmıştır. HHH Hemen herkesçe bilindiği üzere “Bundan sonra gâvura gâvur denmeyecek” sözü, 1839 Tanzimat Fermanı’nı tanımlama yolunda popülerleşmiş bir ifadedir. İmparatorluğun gayrimüslim tebaasına yasalar önünde eşitlik getiren fermanın neyin nesi olduğuna cevap kısa ve özlüce böyle verilmiştir. Tanzimat, bir yandan Osmanlı’nın yeni bir toplum olmaya, tarımcı bir imparatorluk devletinden modernendüstriyel bir “ulusdevlet”e doğru siyaseten yol alış arzusunda ilk adım olarak değerlendirilebilir. O yüzden tebaayı “vatandaş” kılma yolunda bir çaba olarak da değerlendirilebilir gayrimüslimlere eşitlik ilkesi… Ama Tanzimat, diğer yandan ve daha gerçekçi bir yaklaşımla Osmanlı’nın Batı kapitalizmine bağımlı şekilde dâhil olmasını kurumsallaştırma yolunda atılmış bir adımdır. Bu bakımdan 1838’de İngiltere ile gerçekleştirilen ticaret antlaşmasının devamı niteliğindedir ve fermanın ilanında Avrupa devletlerinin ağırlığı hissedilir. Elbette bunlar boşlukta olmamıştır. İmparatorluğun içerisine düştüğü ekonomik çıkmaz ve askeri çaresizlik, daha somut olarak Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın İstanbul’un kapısına kadar dayanmış olması ve bu badirenin İngiltere sayesinde atlatılması, Tanzimat’ın altyapısında yer alan etmenlerdir. HHH Numan Kurtulmuş, aslında AKP’nin “Yeni Türkiye”sinin tarih inşasında sadece Cumhuriyet’i paranteze alıp “Fetret” saymakla yetinmeyerek o parantezi Osmanlı’nın “en uzun yüzyılı”na da genişleteceğini, işte Tanzimat’la özdeş bir ifadenin “değillenmiş” formunu ağzından bakla gibi çıkararak deklare ediyor. Aynı konuşmasındaki şu sözler, bu iddiamızı desteklemekte: “Tek parti zamanı, ondan sonraki siyasi dönemin önemli kısım larında devleti temsil eden bir elit zihniyet, milletin tarzından, düşüncesinden farklı hareket ediyor ve 300 yıllık modernleşmemizin en önemli sorunu olarak devlet adına milleti şekillendirmeye çalışıyor. Bu sadece Cumhuriyet tarihimizde değil, Osmanlı’nın son dönemindeki yönetici elitlerin en büyük hastalığıdır.” Durum net: AKP’nin “postseküler yeniOsmanlıcı” tarih inşası, Cumhuriyet’in yanı sıra iki Meşrutiyet ve bir Tanzimat’ı (ve hiç kuşkusuz 18’inci yüzyılın Lale Devri’ni de) içine alan koca bir parantezle şekillenecek. Sorun şu ki bu parantezi, (şimdi dizisini yaparken fellik fellik oynayacak adam aradıkları) Sultan II. Abdülhamid döneminde açmak, sonra İttihat ve Terakki’nin seğirttiği dönemde tekrar kapamak durumundalar. Sultan Vahdettin için tekrar bir kısa açma, sonra tekrar kapama!.. Bu şekilde öyle görünüyor ki bir “Açkapa”, “Kapaaç” komutuyla yürütülüp oyuncak edilecek bir tarih kurgusu ile karşı karşıya olacağız. HHH Türkiye’de muhafazakâr tarihçilik ve siyaset erbabı, Kemalist Cumhuriyet rejimini tarihimizi bir “kopuş” temelinde inşa etmekle; yani SelçukluOsmanlı İslâm mirasını göz ardı edip, “Malazgirt”e arkasını dönüp yüzünü “Ergenekon”a çevirmekle eleştirmiş, yermiş, suçlamıştır. Bu eleştiri geçerli olsa bile 1930’ların sonundan başlayarak “muhafazakârmodernist” kalem erbabının çabalarıyla ve bu çabaların sağsiyaset bünyesinde dikkate alınmasıyla “kopuş” aşılmış, “Ergenekon”dan “Malazgirt”e, oradan Cumhuriyet’e uzanan iyikötü bir “sentezci” anlayış statükoya hâkim olmuştur. Aksi takdirde ne Necmettin Erbakan’ın, ne Turgut Özal’ın, ne Tayyip Erdoğan’ın, ne de Numan Kurtulmuş’un nasıl var oldukları açıklanabilirdir!.. Eğer Numan Kurtulmuş’un mevzubahis konuşmasındaki gibi, “milletin tarihinden, köklerinden kopartılması, Türkiye’nin kökleriyle, değerleriyle, medeniyetiyle uzaklaştırılması, arasının koparılması” projesi uygulanmış olsaydı… Bırakın gâvura gâvur dememeyi, acaba Kurtulmuş’a “Kurtulmuş” dememiz bugün ne kadar mümkündü, onu sormak lâzım!.. HHH Cumhuriyet’i kuranların tarih inşasını yanlış bulabilirsiniz. Bu, “yeni bir hayat” arayışı içinde “gelenekten kopuş” seçeneğinden istim alan radikalmodernist ve jakoben bir tarih inşasıdır da diyebilirsiniz. Diyemeyeceğiniz tek şey, bunun “intikamcı” bir anlayışa dayandığıdır. Sizin “Yeni Türkiye”niz ise intikamcı bir tarih inşası yolunda sade Cumhuriyet’i değil, Osmanlı’yı bile parça pinçik edecek, öyle görünüyor!.. UZMANLAR UYARIYOR Soğuk havada kalbinize dikkat Soğuk hava ve aşırı rüzgâr, kalp sağlığını olumsuz etkiliyor. Üstelik bu ikisine aynı anda maruz kalmak, vücut ısısında ani değişimlere neden olup kalp krizi riskini artırıyor. Uzmanlar, soğuk havalarda vücudun daha fazla kan akımına ihtiyacı olmasının kalbin atım hacmini ve hızını artırdığını, bunun sonucunda kalp ritm bozuklukları ve kalp krizi vakalarının daha sık görüldüğünü söylüyor ve ekliyor: “Kalp hastalarının ani sıcaksoğuk değişimlerine karşı önlem almaları, iyi giyinmeleri, özellikle göğsün direkt soğuk hava ve rüzgârı almamasına dikkat etmesi gerekir.” Dr. Koray Akay, kalp hastalarında önemsiz görünen bir gribal enfeksiyonun akciğerleri etkileyecek önemli bir soruna dönüşebileceğini belirterek “Bu sebeple kronik kalp hastaları soğuk ortamlardan uzak durmalı ve kışın dışarı da çok vakit geçirmemeli” diyor. Kapalı yerde spor yapın Soğuk havalarda damarların büzüşmesi sonucu, kalp hastalarının göğüs ağrısı hissedebileceğini kaydeden Kaya, “Açık alanlarda yapılan sporlar sırasında ani ölümler meydana gelebilir. Kronik kalp rahatsızlığı bulunan kişiler kış sporlarından, sahillerden, orman alanlarından uzak durup spor salonlarını tercih etmelidir.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle