15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 31 Aralık 2016 haber ‘Tek adam’a vize4 EDİTÖR:ALPERİZBUL TASARIM:ŞÜKRANİŞCAN ‘Anayasa hükmünde kararname’ “Anayasa hükmünde kararname” hukukta pek sık rastlanan bir kavram değil. Bu konuda etraflı bilgi edinmek isteyen okurlarıma Yard. Doç. Tolga Şirin’in Güncel Hukuk dergisinde yayımlanan “Anayasa Hükmünde Kararname” başlıklı makalesini salık veririm. Kavram ilk kez Hitler Almanya’sında 1933 yılında ortaya çıkıyor. 1933 Şubat’ında, Reichstag yangınının sorumluluğunu komünistlerin üstüne atan Naziler, komünistlerle mücadele etmek bahanesiyle, kişi özgürlüğü, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, iletişimin gizliliği gibi temel hak ve özgürlükleri askıya alan, federe devletlerin yetkilerini merkezde toplayan, birtakım suçlara ölüm cezaları getiren olağanüstü hal kararnameleri çıkarma yetkisini, o zamanki devlet başkanı Paul von Hindenburg’a veren “yetkilendirme kanunu”nu (Ermaachtigungsgezest) parlamentoya kabul ettiriyorlar. Naziler, bu arada toplumsal muhalefetin önde gelen isimlerinin gözaltına alınması, milletvekillerinin tutuklanması, boşalan milletvekilliklerinin kendi adamları tarafından doldurulması sürecini başlatmışlardır. HHH Ardından Naziler yapılan seçimlerde iktidara gelmiş ve devlet başkanı olmuş olan Adolf Hitler’e parlamentonun katılımı olmadan, anayasada tanınmış özgürlükleri kısıtlama yetkisi veren kanunlar çıkarma yetkisi tanımışlardır. Bunlar kanun hükmünde kararname (KHK) olmanın da ötesinde anayasada öngörülen kimi özgürlükleri kısmen veya tamamen ortadan kaldırdıklarına göre, artık anayasal hüküm ifade eden anayasa hükmünde kararname (AHK) durumundadırlar. Peki, Türkiye’de durum nedir? Türkiye’de de şu anda AHK uygulaması vardır. Anayasanın 120. maddesinde öngörülen “olağanüstü hal” ilanı ile birlikte, hükümet 121. maddeye dayanarak kanun hükmünde kararnameler çıkarabilmektedir. 15 Temmuz ertesinde bu yetki geniş biçimde kullanılmış ve anayasada öngörülen temel hak ve özgürlükler kısmen veya tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda KHK’ler anayasal güvence altında olan özgürlükleri ortadan kaldırdığına yani anayasanın kimi güvencelerini geçersiz kıldıklarına göre, artık AHK yani anayasa hükmünde kararname durumundadırlar. Şu anda Meclis komisyonunda görüşülen anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı’nın kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini OHAL dönemlerinde daha da genişletilmesi teklif edilmektedir. HHH Şimdi başkanlık sistemiyle öngörülen yeniliklerden biri de bu kararnamelerin Meclis’te görüşülme süreçlerinin 1 aydan 3 aya çıkarılmasıdır. Anayasanın 121. maddesi, çıkarılan KHK’lerin Meclis’te görüşülmesini amirdir. Ama fiiliyatta bu hükmün de kıymeti harbiyesi yoktur. Nitekim, çıkarılan 557 adet KHK’nin, 247’si hâlâ parlamentoda görüşülmemiştir. Görülüyor ki, getirilmek istenen düzende, Cumhurbaşkanı’na OHAL ile, anayasada tanınan kimi hak ve özgürlükleri yasal yoldan çiğneme hakkı veriliyor. Yani anayasada düzenlenmiş hak ve özgürlüklerin başkanın keyfi kararları karşısında hiçbir güvencesi kalmıyor. Eğer öneri kabul edilirse, anayasal özgürlükler şaka haline gelecektir. Bir noktada yanılmayalım. O anayasal özgürlükler şu anda da şaka konumundadırlar. Hükümet 121. maddeye dayanarak çıkardığı KHK’lerle, temel hak ve özgürlükleri şu anda da hükümsüz kılabilmektedir. Demokratik ülkeler, temel hak ve özgürlüklerin yasama veya yürütme tasarrufları aracılığıyla çiğnenmesine karşı çare olarak anayasal denetim mekanizmalarını geliştirmiş bulunmaktadır. Ama, Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz ertesi OHAL’e dayanarak çıkarılan KHK’lerle ilgili başvuruda denetlenme yetkisi olmadığı yönünde karar vererek kendi kendini saf dışı bırakmıştır. Bu durumda, öngördüğü temel hak ve özgürlüklerin hiçbir güvencesi kalmayan anayasa oyuncak konumuna düşmüştür. Türk usulü başkanlık sistemi işte budur. Zaten bu durum, resmen başkanlık sistemine geçilmeden de şu anda fiilen yürürlüktedir. 18 maddelik teklif için milletvekilleri 100 saati aşkın mesai yaptı. CHP’nin tüm muhalefetine karşı komisyon ‘Türk tipi başkanlık’a geçit verdi Kardan adama polis müdahalesi! Ankara’da önceki gün başlayan yoğun karın ardından HDP Genel Merkezi önüne yapılan kardan adam polislerin tutumundan nasibini aldı. Zafer işareti ve sıkılı yumruk şekliyle, atkı ve şapka ile yapılan kardan adam “direnen kardan adam” olarak isimlendirildi. Kardan adamın yapılmasının ardından bina önüne gelen polisler, kardan adamın önce ellerini kırdı. Polislerin bu tutumundan önce kardan adamın fotoğrafını çekerek durumu telsizle üstlerine bildirdiği öğrenilirken, HDP çalışanlarının tepki göstermesi üzerine, polisler kardan adamı şikâyet gerekçesiyle yıktıklarının bilgisini verdi. HDP Genel Merkezi sosyal medya hesabından kardan adamın ellerinin polisler tarafından kırılmasını “Yaramaz polisler Genel Merkezimizin önündeki kardan adamın zafer işaretine ve yumruğuna tahammül edemedi” ifadeleriyle duyurdu. HDP, sosyal medya hesaplarından da “Kardan adamımıza dönük ‘yaramaz polislerin’ saldırı anı. Tutuklamadıklarına mı şükredelim, bilemedik” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet ÖNCE SONRA Tutuklu HDP’li kadınlardan fotoğraf Haklarından yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, eski Milletvekili Ayla Akat Ata ve görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın cezaevinde çektirdikleri ilk fotoğraflar paylaşıldı. Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde bulunan Figen Yüksek dağ, Gülser Yıldırım, Ayla Akat Ata ve Gültan Kışanak’ın cezaevinde birlikte çektirdiği fotoğraflar DBP tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Fotoğraflar, “KHK ile kapatılan KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat: Tüm kadınlara sevgilerimi iletiyorum” ve “Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Gültan Kışanak’tan direnen tüm kadınlara selamlar” notu ile paylaşıldı. l DİYARBAKIR/ DHA DBP’li Fırat’a AKP il başkanını sordular! Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından DTK’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Barış Grubu üyesi Seydi Fırat’a emniyetteki sorgusunda AKP İl Başkanı Muhammed Akar’ın kim olduğu soruldu. Fırat ile 2013’te Azadî İnisiyatifi Koordinatörlüğü görevini yapan, daha sonra 2015’te AKP İl Başkanı seçilen Akar arasındaki telefon görüşmesi, Fırat’ın Akar’ı DTK’deki toplantıya çağırması hakkında emniyette Fırat’tan bilgi istendi. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Tutuklu siyasilere yeni yıl tebrik kartı HDP ve DBP Diyarbakır il örgütleri, aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın da bulunduğu tutuklu siyasetçilere yeni yıl kartı gönderdi. Diyarbakır Ofis Postanesi’nden gönderilen kartlarda “Bu karanlık günlerin geride kalması, savaşın son bulması, ülkemizde onurlu ve kalıcı barışın gerçekleşmesi dileği ile yeni yılınız kutlu olsun” dileği yazıldı. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet 2016’da 3 bin DBP’li tutuklandı DBP, 2016 yılında parti yöneticileri üyeleri ve belediye başkanlarına yönelik tutuklamalarla ilgili verileri açıkladı. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in 6 aylık tutukluluğunun ardından 7 Ekim’de serbest bırakılmasından sonra, 6 Kasım’da DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, 28 Aralık’ta ise DBP Eş Genel Başkan yardımcısı Seydi Fırat tutuklandı. DBP üyesi 3 bin 87 kişi tutuklanırken, 10 bine yakın kişi ise gözaltına alındı. 1 Eylül’den bu yana DBP’li 106 belediyeden 51’ine kayyım atandı. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Türk’ün durumu kötüleşiyor AYŞE YILDIRIM Avukatı Erdal Kuzu ve CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün sağlık durumunun endişe verici olduğunu söyledi. 20 Kasım’da gözaltına alınan, 24 Kasım’da ise tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen Ahmet Türk, kalp pili taşıyor. Sadece bunun için bile aylık rutin kontrollerinin yapılamadığını söyleyen avukatı Erdal Kuzu, Türk’ün yaşına bağlı başka hastalıkları da olduğunu açıkladı. En son dört gün önce Türk’ü ziyaret ettiğini söyleyen Kuzu, “Sağ gözünde katarakt oluş muş. Doktor kataraktın ilerlediğini ve mutlaka ameli ‘YAŞAMI yat olması gerektiğini söylemiş. Olsa bile sonrasında REİDSİKLİEYOR’ Kuzu, “Rapor henüz çıkmadı ama ‘cezaevinde kalabilir’ şeklinde çıkma ihtimali yüksek. Umarım heyet bizi hijyen koşulları gerekiyor. yanıltır” diye konuştu. Ne yazık ki cezaevinde bu Rapor olumsuz çıkar mümkün değil” dedi. sa bu kez Türk’ün Adli Tıp Türk’ün sağlık koşulla Kurumu’na sevkini isteye rının gündeme getirilmesi ceklerini vurgulayan Kuzu ni istemediğini vurgulayan şöyle devam etti: “Ağır sağ Kuzu, şunları söyledi: “Yaşamının ris lık sorunları olmasına rağmen cezae ke edilmesi söz konusu. Bugüne dek vinde tutulması başlı başına ihlal.” hastalık nedeniyle yaptığımız tahliye Türk’ü cezaevinde iki kez ziyaret talepleri reddedildi ne yazık ki.” eden CHP İstanbul Milletvekili Şafak Son olarak dört gün önce savcılığın Pavey de “Sağlığı giderek daha kötüle Türk’ü sağlık durumunu tespit etmek şiyor. Acil ve adil bir karar alınmasını için heyet raporu hazırlanmak üze bekliyoruz. Sağlık katliamını önlemek re bir hastaneye sevk ettiğini bildiren için bunu yapmak zorundayız” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçen aylarda, TBMM’deki grup toplantısında yaptığı açıklama ile başlayan ve ardından AKP’nin teklifi olarak Meclis’e sunulan başkanlık sistemiyle ilgili anayasa değişikliği önerisi üzerinde Meclis Anayasa Komisyonu çalışmalarını tamamladı. AKP ile MHP’nin üzerinde uzlaştığı ve 21 madde olarak TBMM Anayasa Komisyonu’na getirilen anayasa değişikliği teklifi, komisyondaki görüşmeler sonrasında 18 maddeye düşürüldü. Teklifin geneli üzerindeki görüşmeler ise 5 gün sürdü. Milletvekilleri 10 gün boyunca 100 saati aşkın mesai yaptı. CHP’nin neredeyse tam kadro olarak katıldığı komisyon görüşmeleri dün sabaha karşı tamamlandı. Komisyonda kabul edilen birinci maddeye göre; yargının “bağımsızlık” ilkesine “tarafsız” ibaresi eklenerek madde “Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır” şeklinde düzenlendi. Kabul edilen teklife göre Meclis’teki milletvekili sayısı da 550’den 600’e çıkarıldı. 18 yaşında vekil Komisyonda kabul edilen teklifin dikkat çeken maddelerinden biri de milletvekili seçilme yaşının 25’ten 18’e indirilmesi. Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de 5 yılda bir aynı günde yapılması kabul gördü. AKP’lilerin tepkisini çeken bir diğer madde ise “yedek milletvekilliği” maddesiydi. Görüşmeler sırasında bu madde iptal edildi, ancak buna karşın Meclis’in denetim yetkileri şu şekilde düzenlendi: “TBMM, belli bir konuda Meclis araştırması ve genel görüşme yapabilir; milletvekilleri yazılı soru sorabilir. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinilmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ilgilendiren belli bir konunun TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesidir. Genel görüşme ve Meclis araştırmasına yürütme adına herhangi bir temsilci katılamaz. Yazılı soru; yazılı olarak geç 15 gün içerisinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.” Karşılıklı fesihe geçit Kabul edilen teklifle “Cumhurbaşkanının parti üyesi olmasının önündeki engel” de kaldırıldı. Bu maddede yer alan “doğuştan Türk vatandaşı olanlar Cumhurbaşkanı seçilir” ifadesi de “Türk vatandaşı olanlar” şeklinde yeniden düzenlendi. Değişiklik ayrıca Cumhurbaşkanı ve TBMM’ye de “karşılıklı fesih yetkisi” veriyor. Teklifin çok tepki çeken maddelerinden birisi de “Cumhurbaşkanı’na OHAL yetkisi veren” maddesiydi. Komisyonda bu madde de kabul görürken, düzenlemeye göre OHAL kararnamelerinde Meclis onay süresi de bir aydan 3 aya çıkarıldı. Ayrıca OHAL gerekçelerine “seferberlik” de eklendi. Bu teklifle “ülkenin kararnamelerle yönetilmesine de vize verilmiş oldu.” Anayasa değişiklik teklifine göre TBMM’nin de üye tam sayısının 5’te 3 çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verilebilmesinin önü açıldı. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler de birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin de 3 Kasım 2019’da yapılması kabul gördü. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle