16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 31 Aralık 2016 14 haber/yorum EDITÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘Haddini bil’ Atatürk heykeli ile uğraşan, Rusların işgali sona erdirip kentten çekilmelerini “kurtuluş” sayan Rize Belediye Başkanı (adını yazmaya gerek yok, çünkü insanlık tarihinde nokta kadar yeri olmayacak) ulusal kurtuluş nedir, bilir mi? O kurtuluşu başlatan ve yürütenler kimdir, bilir mi? Anlayacağını pek sanmıyoruz ama, kendisine yine de çok basitçe açıklayalım: Ulusal kurtuluş, adını anmaya gerek olmayanın Rize’de bugün belediye başkanı seçilebilmesine neden olan olaydır. O kurtuluşu Atatürk başlatmıştır. Yürütenler de yurtsever Kuvayı Milliyecilerdir. Zihni Derin, o yurtseverlerdendir ve Kurtuluş Savaşı sürerken Kurtuluş Savaşı’nı yürütenlerin kurduğu hükümet tarafından Tarım Genel Müdürlüğü’ne getirilmiştir. Rize bugün çay ile anılıyorsa, çay ile yaşıyorsa, işte o Zihni Derin’in sayesindedir. 1924’te Çay Yasası çıkarılıp Rize çay üretiminin odağı olmuşsa, Atatürk ve Zihni Derin gibi yurtseverlerin sayesindedir. Önüne gelene “Haddini bil” diye bağıranlaradır sözümüz: Rize Belediye Başkanı aklını başına alsın, yatıp kalkıp Atatürk ile yurtseverlere dua etsin. Danıştay’dan yükselen ışık Bir toplum aydınlanmaya görsün. İstediğin kadar başını karanlığa gömmeye çalış, bir yerden mutlaka bir ışık bulup aydınlığa çıkacaktır. Alın size bir ışık: Okullarda kızların başlarının örtülmesine ilişkin yönetmelik değişikliği için yapılan başvuru üzerine Danıştay Başsavcılığı, geçen günlerde dosyaya ilişkin düşüncesini açıkladı. Başsavcılığın, 2014/11160 esas sayılı dosya ile ilgili düşüncesindeki şu bölüm çok önemli: “Dava konusu düzenleme ile ortaokul ve liselerde başın açık olması gerektiğine ilişkin ilke; toplumumuzun ‘dini konulardaki’ aşırı hassasiyeti ve dış güçlerin bu tür inanç farklılıklarını, ayrıştırma ve çatışma yaratmak için çok tehlikeli bir silah olarak kullandığı (yakın tarihimize bakıldığında din ve dini unsurların kullanılarak insanların topluca ve kolayca yönlendirilerek ne kadar büyük ve acı olaylara sebep oldukları görülecektir) dikkate alınmadan ortadan kaldırılmakta ve Medeni Kanunumuzun 11. maddesine göre henüz ergin olmayan kız öğrencilerin eğitim öğretim gördükleri okul içerisinde başlarını dini kurallara göre örtmelerine olanak tanınmaktadır.” Savcılık, bu düşünceden hareketle uluslararası sözleşmelere de dayanarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda kızların başlarının örtülmesini öngören yönetmeliğin iptalini istedi. Bakalım, Danıştay 8. Dairesi davada nasıl bir karar verecek… İlter Ertuğrul İlter Ertuğrul’u tanıyan bilir. Bu ülkenin taşı toprağı için, halkın malı, madenleri, kamusal değerleri, emekçilerin hakları için canını dişine taktı. Bu yüzden hep işsiz kalırken uğruna ömrünü adadığı onurlu yolda ayağı sürçmedi. Bedeni çevremizi saran batağa dayanamadı, yurt toprağına karıştı. Bilinci bizimle kaldı. Kazıklar düşünsün Bu dünyaya kazık çakmaya gelmedik. Yeterince acı ve hüzün yaşatıyorlar zaten kazıklılar. İyi insan olalım, sevgiye dönelim yüzümüzü. Kötülüğe bürünüp kazık gelmiş, kazık gidecekler düşünsün. Yeni yılınız kutlu olsun. 31 aralık 2016 SAYI: 33323 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.48 06.31 06.52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08.22 13.14 15.31 08.03 12.59 15.19 08.21 13.21 15.46 Akşam 17.54 17.42 18.09 Yatsı 19.20 19.07 19.31 Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] Türkiye’deki bu hal, Fransa’daki o hal değildir ENİS COŞKUN Başta Cumhurbaşkanı ve AKP’li siyasetçileri nirengi alan medyadaki yandaş yorumcular sürekli “Fransa’da da OHAL var ve uzatılıp duruyor, hem de bizdeki gerektirici hallerden daha hafif koşullarda ilan edilmişti” örneklemesi yapıyorlar. Böylece OHAL ilanı ve uygulamalarını haklı göstermeye çalışıyorlar. Fransa’da anayasanın 36. maddesi, Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilecek ve 12 günü aşması halinde parlamentonun iznine tabi bulunacak sıkıyönetim olanağını tanımıştır. Sıkıyönetimde sivil idarenin bazı yetki ve görevleri askeri idareye devredilir. Öte yandan anayasa cumhurbaşkanına bazı hallerde olağandışı yetkiler kullanma olanağını da 16. maddesiyle vermiş bulunmaktadır. Fransız hukukunda yasa ile düzenlenmiş bir başka yönetim hali daha vardır. Bu da acil hallere (l’état d’urgence) ilişkin 3 Nisan 1955 tarih ve 55385 sayılı yasadır. Şu anda Fransa’da da uygulanıyor denilen aslında işte bu yasadır. İlk kez 1955 yılında, Cezayir Kurtuluş Cephesi’nin bombalı eylemleri nedeniyle uygulanan yasa daha sonra 1958, 1961 gene Cezayir nedeniyle, daha sonra 1984 Yeni Kaledonya, 2005’te Paris banliyölerinde başlayan ayaklanmalara karşı nihayet 2015 Kasımı’nda IŞİD bombalı eylemleri üzerine yeniden yaşama geçirildi. Bu yasa kamu düzenini ağır biçimde bozucu yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, ya da doğal bir afetin meydana getireceği felaket nedeniyle başvurulması gereken acil önlemlerin alınmasına olanak veren bir yönetimi öngörmektedir. Yasa tehdit ve tehlikenin etkin biçimde bertaraf edilmesi, meydana gelen zararların hızla giderilmesine Fransa’da Türkiye’de olduğu gibi kanun gücünde kararnamelerle on binlerce kişi işten çıkarılıp, kişi ve kurumların mal varlıklarına el konulmamış, medya kapatmaları, gazeteci tutuklamaları, belediyelere kayyım atamaları yapılmamıştır. Ordunun, kolluğun, mülki idarenin, yargının kimyasıyla oynanmamıştır. Eğitim kurumları ve mensuplarına yönelik iktidar partisinin felsefesi doğrultusunda müdahaleler ve baskılara gidilmemiştir. şılık yazılı, sözlü basın ile sinema ve tiyatrolar yasaklanamaz ve denetle nemez. Görüldüğü gibi Türkiye’de oldu ğu gibi kanun gücünde kararname lerle on binlerce kişi işten çıkarılıp, kişi ve kurumların mal varlıklarına el konulmamış, medya kapatmala rı, gazeteci tutuklamaları, belediye lere kayyım atamaları yapılmamış tır. Ordunun, kolluğun, mülki idare nin, yargının kimyasıyla oynanma mıştır. Eğitim kurumları ve mensup larına yönelik iktidar partisinin fel sefesi doğrultusunda müdahaleler ve baskılara gidilmemiştir. Böyleyken gerek parlamentoda ge Fransa’da OHAL, 2015 Kasım ayındaki Paris saldırılarından sonra ilan edilmişti. rekse dışında büyük bir muhalefet görülmektedir. Aralarında işçi ve hizmet etmek üzere sivil idareyi güçlendirmek ve gerektiğinde birtakım kamu özgürlüklerini de konu, yer ve zamanla bağlı olarak sınırlamak olanağını tanımaktadır. Bu acil hal kararını hükümet, sıkıyönetimde olduğu gibi, 12 gün için alabilir. 12 günden sonra uzatılması ancak parlamentonun çıkaracağı tanınmış yetkileri azaltan ya da artıran düzenlemeleri içeren özel bir yasa ile olabilir. Hükümet yasadaki düzenlemelere uygun olarak alacağı kararlar hakkında Meclisi ve Senatoyu sürekli ve geciktirmeden bilgilendirir. Meclis ve Senato da her zaman hükümetten uygulamanın nasıl cereyan ettiği hakkında ek bilgi isteyebilir. maz. Bu nedenle, Türkiye’deki uygulamanın aksine, kendisinden sonra ileriye yönelik kalıcı kararlar ve önlemler alınamaz, uygulamalar yapılamaz, kalıcı etki yaratacak kurallar konulamaz ve kurumlar oluşturulamaz. Ancak, yargıç kararı olmaksızın gece ya da gündüz her türlü mekânda arama yapmak. Ancak milletvekillerinin, avukat, yargıç ve savcıların ya da gazetecilerin işyerlerinde idari emirle arama yapılamaz. Şüpheli kişiler hakkında idari yakalama önlemine başvurulabilir, ikamet ettiği yerden uzaklaştırılmasına, kamu güvenliği ve düzeni için tehlike oluşturduğuna dair inandırıcı ciddi nedenlerin olması halinde dene memur sendikaları, Yargıç ve Savcılar Sendikası, avukatlar sendikası, insan hakları birlik ve derneklerinin bulunduğu 100 kuruluş ortak bir bildiriyle acil durum yönetiminin kaldırılmasını istediler. Yargıtay başkanı adli denetim eksikliğinin tehlikesine çok açık ifadelerle işaret eden bir konuşma yaptı. Bu muhalefet toplumsal bir oydaşlaşma yaratmış hükümetten de bu yönde sinyaller verilmeye başlamıştır. Bütün bunlar ortadayken, Türkiye’deki OHAL ile Fransa’daki Acil Durum Yönetimini ne (Türkiye’dekine benzeterek AHAL diye kısaltalım ki karışıklık olmasın) yapısal olarak ne de uygulama olarak karşılaştırmak ve özdeşleştirmek gerçeği yansıtmamaktadır. Hele de Fransa’daki Vurgulanması gereken önemli bir timli serbestlik koşullu ev hapsi ka AHAL’i Türkiye’deki OHAL için ör özellik de uygulama sona erdiğinde rarı verilebilir, yurtdışına çıkış yasa nek ve bahane olarak kullanmak ka yasanın verdiği yetkiler, alınan ön ğı konulabilir. Terör bağlantılı inter ba bir aldatmacadan başka bir şey lemler de sona erer. Sonraya sark net sitelerinin bloke edilmesine kar değildir. Kayyım sığınmaevini kapattı Skandal karar Tecavüz davasında mahkeme ‘rıza var’ dedi Diyarbakır’da 17 yaşındaki Ş.Y’yi kaçırıp, cinsel istismarda bulunarak hamile bıraktığı iddiasıyla, 25 yıl hapis istemiyle tutuklu yargılanan sanık A.K., “Reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkiye girmekten” 4.5 yıl hapse mahkum edilerek tahliye edildi. Savcının mütalaası doğrultusunda mahkeme, tecavüze uğradığını söyleyen mağdurun kendi rızası ile ilişkiye girdiğine hükmetti. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Ş.Y., kendisine ilaçlı su içiren A.K’nin (30) cinsel istisma rına uğradığını söyledi ve devlet koruması altına alındığı yurtta bir kız bebek doğurdu. Mağdurla cinsel ilişkiye girmediğini ileri süren A.K. çocuğun kendisinden olduğu kan testiyle ortaya çıkınca tutuklandı. Savcılık, önce A.K’nin 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Son duruşmada ise savcı, birlikteliğin rıza doğrultusunda olduğunu kaydederek A.K’ye 2 yıla kadar hapis cezası istedi. Sanığı “Reşit olmayan kişiyle cinsel ilişki” suçundan, 4.5 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, A.K’yi tahliye etti. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın tutuklanmasının ardında İçişleri Bakanlığı tarafından atanan kayyım, Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanı Sevgi Özdin görevinden alınmış yerine Figen Üzen atanmıştı. Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nda yapılan bu değişiklikten sonra Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Müdürlüğü’ne bağlı Rojin Yaşam Merkezi bünyesinde faaliyet yürüten sığınmaevi kayyım tarafından kapatıldı. Erkek şiddetine maruz kalan yaşamı tehlikede olan kadınlara hizmet veren sığınmaevinde onlarca kadın kalıyordu. l Yurt Haberleri Yazar, hekim, araştırmacı Engin Tonguç yaşamını yitirdi İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Kurucu Başkanı Dr. Engin Tonguç, 88 yaşında yaşama veda etti. Tonguç’un cenazesi, 31 Aralık Cumartesi günü Soma Çarşı Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Soma Belediye Mezarlığı’nda eşinin yanında toprağa verilecek. İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Başkanı Işık Kansu, Tonguç’un gerçek bir Cumhuriyet aydını olduğunu belirterek, “Engin Tonguç, babası İsmail Hakkı Tonguç’un yolunda yürüyen, başı dik, geleceğe güvenen, yaşamı boyunca halkın bilinçlenmesi ve sağaltılması için çaba gösteren adı gibi engin bir yurtseverdi. Işıklı yıldızlar onunla olsun” dedi. Engin Tonguç, İsmail Hakkı Tonguç ve Nafia Tonguç’un oğlu olarak Ankara’da dünyaya geldi. Ankara Tıp Fakültesi’ni bitiren Tonguç, Hamburg Tıp Fakültesi’nde iç hastalıkları uzmanlık öğrenimi gördü. SSK Ankara Ulus Hastanesi’nde iç hastalıkları uzmanı olarak çalıştı. 1977’de Ankara’da Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin Başhekimliğine atandı. 19781980’de yaptığı SSK Genel Müdür Yardımcılığı görevi sırasında iş hekimliğinin geliştirilmesi, meslek hastalıkları hastanelerinin açılması, tamgün yasasının çıkartılması, SSK’ye ilaç fabrikası alınması, özel dal kliniklerinin kurulması, eğitim hastanelerinin çoğaltılması için çalıştı. 1980’de emekli oldu. l ANKARA/Cumhuriyet 29.12.2016 tarihinde İstanbul kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ÖZDEM ERTÜRK C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle