Katalog

Cuma 30 Aralık 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Açlık sınırının altında zam Hükümet, işveren tarafı ile anlaşarak asgari ücrete 104 lira zam yaptı. Zam beklentilerin çok altında kaldı. Asgari ücret TÜİK’in yaşam maliyetinin de açlık sınırının da altında Hükümet, işveren tarafının da desteği ile yaklaşık 6 milyon işçinin bir aylık geçim ücreti olan net asga ri ücrete 104 lira zam yaparak, 1300 liradan 1404 liraya çıkardı. 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak bu ücret 4 kişilik ailenin açlık sı nırı olan 1432 liranın da, TÜİK’in bir işçi için belirlediği aylık ya şama maliyeti olan 1668.90 liranın da, Türkİş’in istediği 1600 liranın da al tında kaldı. Döviz kurundaki yükse MUSTAFA liş, enflasyondaki ÇAKIR artış beklentisine karşın asgari ücre te yapılan zammın günlüğü yine çaysimit parasını aşamadı. Asgari Ücret Tespit Komisyo nu dün son toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yaptı. Toplantı sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meh met Müezzinoğlu yeni asgari üc reti açıkladı. Hükümet ve işveren lerin oy çoğunluğuyla belirlenen karara komisyonda işçileri tem sil eden Türkİş muhalif kaldı. Yı lın tamamı için tek bir asgari üc ret belirlendi. 104 lira zam yapı lan net asgari ücret 1300 liradan 1404 lira 6 kuruşa çıktı. Brüt as gari ücret de 1777 lira 50 kuruş oldu. Asgari ücretin işverene ma liyeti toplam 2 bin 88 lira, 56 ku AGİ ve işsizlik maaşına ayar Asgari ücrete zam gelmesiyle işsizlik maaşının üst ve alt limiti de yükseldi. Öte yandan zamla birlikte asgari geçim indirimi (AGİ) ücreti de arttı. 2017’de bekâr bir çalışana ödenen AGİ tutarı 133 TL oldu. İşsizlik maaşı hesaplanırken son dört aylık brüt maaş dikkate alınıyor. Ancak kendi brüt maaşını ne kadar olursa olsun, brüt asgari ücretin yüzde 80’ini geçemiyor. Alt limit de brüt asgari ücretin yüzde 40’ı olarak belirlendi. Buna göre, 2017’de işsizlik maaşının üst limiti, 1.318 liradan 1.421 TL’ye yükseldi. En düşük işsizlik maaşı da 659 lira iken 710 TL oldu. 2017’de bekâr bir çalışana ödenen AGİ tutarı 133 TL oldu. Bekâr bir çalışanın AGİ’si 133 lira olurken evli ve eşi çalışmayanın 159 TL, evli ve eşi çalışmayan 1 çocuklu çalışanın da 179 TL’ye çıktı. Evli ve eşi çalışmayan 4 çocuklu bir çalışan 226 lira AGİ alacak. l Ekonomi Servisi ruş olarak hesaplandı. Asgari ücrete yapılan 104 liralık zammın günlüğü 3.46 liraya denk geliyor. Bu parayla da ancak çay ve simit alınabiliyor. Yıldırım: Vergi kaybı olmayacak Bu yıl asgari ücretten vergi kaybı olmaması için düzenleme yapılmıştı. Ancak bu düzenleme sadece bekâr işçiler için geçerli olmuştu. Gelir vergisi ilk dilimi hesabında dikkate alınan aylık brüt kazancın üst sınırı sadece 400 lira artırılarak 13 bin liraya çıkarıldığı için asgari ücretli daha erken yüzde 20’lik gelir vergisi dilimine girmiş olacak. Buna göre asgari ücretlinin yıl başından itibaren aldığı brüt ücretlerin toplamı temmuzdan sonra 13 bin lirayı aşacağı için asgari ücretli bu aydan sonra yüzde 20 vergi ödeyecek. Başbakan Binali Yıldırım ise dün akşam yaptığı açıklamada vergi dilimi değiştiği için asgari ücrette düşme olmayacağını duyurdu. Yıldırım “Bin 404 lira, ocakta da aralıkta da aynı olacak. O farkı Maliye Bakanlığı marifetiyle karşılayacağız” dedi. Yıldırım zammın devlete maliyetinin 10 milyar TL olduğunu açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu işverenlere verilen desteğin devam edeceğine ilişkin Başbakan’ın “Destek olacak ancak miktarı belli değil” görüşünü hatırlattı. İşverenlere işçi başına 100 lira asgari ücret desteği verilmişti. Müezzinoğlu, aynı desteğin devam edip etmeyeceği konusunda gelecek yıl aynı oranda olmasa da uygulamanın devam edeceğini ifade etti. Türkİş karşı Karara muhalif kalan Türkİş karşı oy gerekçesi hazırladı. Gerekçede işçi kesiminin talebinin komisyonda işveren ve devlet kesimi temsilcileri tarafından dikkate alınmadığı, asgari ücretin pazarlık konusu yapıldığı ve düşük belirlendiği vurgulandı. Bu yaklaşımın gelir eşitsizliğini ve adaletsizliği daha da büyüteceğine işaret edilen gerekçede, “Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır” denildi. Gelir vergisi tarifesindeki oranlar nedeniyle ücretlilerin bu yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalacağına dikkat çekilen gerekçede şöyle denildi: “Asgari ücretliler üzerinde bile taşınmaz boyutlarda vergi yükü bulunmaktadır. Aynı şekilde sosyal güvenlik için kesilen prim asgari ücretli için yüksektir. Ancak işverenlerin sosyal güvenlik primi 5 puan indirimi uygulaması yanında işgücü maliyeti artışını karşılamak için ayrıca teşvik verilmektedir.” l ANKARA Asgari ücretin payı iyice düştü Türkiye İstatistik Enstitüsü önemli bir düşüş yaşandı. Eski se (TÜİK) tarafından riye göre 2009’da milli gelir serilerin yüzde 48 olan As de yapılan revizyon gari ücretin Ki asgari ücretin milli şi Başı Milli Gelire gelire oranını da dü (AÜ KBMG) oranı şürdü. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK OBülcyaüyktaş 2015 yılında yüzde 46’ya gerilemişti. Yeni seriye göre çok daha vahim bir AR) tarafından ya tablo ortaya çıkar pılan çalışma, asgari ücretli dı. Yeni seriye göre 2009’da nin milli gelirden aldığı pa yüzde 46 olan AÜ KBMG yın daha da düştüğünü gözler oranı 2015 yılında yüzde önüne serdi. Çalışmaya göre, 38’e gerilemiş oldu. TÜİK revizyonu sonrasında 2015 yılı için 24 bin 976 TL 20. sırada olan Kişi Başı Milli Gelir 29 Asgari ücretin Avrupa Bir bin 885 TL’ye yükseldi. liği ve OECD ülkelerine kı Böylece yıllık asgari üc yasla oldukça düşük olduğu retin milli gelire oranında zaten bilinen bir gerçekken son durumla birlikte tablonun ne kadar kötü olduğu iyice ortaya çıkmış oldu. OECD 2015 verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye 26 OECD ülkesi içinde 20. sırada yer alıyor. Asgari ücreti Türkiye’den düşük ülkelerin sadece Meksika, Şili, Çekya, Slovakya ve Macaristan olduğu görülüyor. Diğer ülkelerin tümünde asgari ücretle çalışanlar Türkiye’de asgari ücretle çalışanlardan yüksek gelir elde ediyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de durum pek farklı değil. AB ülkeleri, satın alma gücü paritesine göre Türkiye’nin 2 ile 2.5 kat daha yüksek asgari ücrete sahip. Güven dört yılın dibinde Tüketici, reel kesim ve hizmet sektöründe güvenin azalmasının etkisiyle ekonomik güven endeksi yüzde 18.5 azaldı ve 2012’den beri en düşük seviyeyi gördü Turizmin kaderini ilk üç ay çizecek Turizm sektörünün durumunu değerlendiren Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, 2017 beklentilerine ilişik özellikle ilk üç ayın belirleyici olacağını vurguladı. Dünyadaki terör olaylarında genel olarak bir sönme olduğunu söyleyen Ayık, “Suriye krizi çözüldüğünde bu yılki sayıların üzerine çıkarız. Ama bu bizi tatmin eder etmez bunu süreç belirleyecek. Önümüzdeki yılın özellikle ilk üç ayında yaşayacağımız gelişmeler bunu belirleyecek. Profesyonel düzeyde Türkiye’yle iş yapan tüm aktörler bu isteklerini her platformda belirtiyor, yeter ki var olan ortam turizmin yapılmasına uygun hale gelsin” diye konuştu. Dünyaya barışın gelmesi gerektiğinin altını çizen Ayık, “Çünkü bizim sektörümüz ancak huzur ortamında yapılabilecek bir olgudur” yorumunu yaptı. l Ekonomi Servisi Kasımda doluluk oranı yıllık bazda yüzde 1.1 düşüşle yüzde 55.2 oldu. Söz konusu rakam geçen yıl yüzde 55.8’di. Turist sayısı 16 aydır düşüyor Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı kasımda yüzde 21.4 azalarak üst üste 16’ncı ayda da gerilemiş oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre bir önceki aydaki gerileme yüzde 25.8’di. 10 aylık turist girişi 2015’in aynı dönemine göre yüzde 30.9 azaldı. Kasımda Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 1 milyon 353 bin 280 kişi oldu. OcakKasım ayları arası yıllık düşüş de yüzde 39.9, yabancı turist sayısı 24.1 milyon. Türkiye Otelciler Birliği’nin “Kasım 2016 Ülke Performans Raporu”na göre de otel dolulukları düşüşünü sürdürdü. Türkiye 11 ayda dolulukta Avrupa’daki en büyük düşüşü kaydederken oda gelirlerinde ciddi kayıp yaşadı. l Ekonomi Servisi Ekonomik güven endeksi, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 18.5 azalarak 86.55’ten 70.52 değerine geriledi. Endeksteki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi) ve hizmet sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen ekonomik güven endeksini açıkladı. İmalatta geriledi Tüketici güven göstergesi ile mevsim etkilerinden arındırılmış reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait normalleştirilmiş alt endekslerin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşan endeks hesaplanmaya başladığı 2012 yılından bu yana en düşük seviyeyi gördü. Aralık ayında tüketici güven endeksi 63.38 değerine, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi 103.6 değerine ve hizmet sektörü güven endeksi 93.35 değerine geriledi. Diğer yandan perakende ticaret sektörü güven endeksi 96.13 değerine, inşaat sektörü güven endeksi ise 76.15 değerine yükseldi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 2017... Karanlıktan aydınlığa... Tamam zor bir yıl olacak. 2016’da yaşananların yaşanacakların habercisi olduğunu biliyoruz. Bize sürreel gibi gelen, yok artık bu kadar da olmaz dedirten her şeyin bal gibi yaşandığını ve yaşanacağını da iyice anladık. Siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel her alanda genele hâkim olan çürümüşlüğün içindeyiz. Üstelik bu çürümüşlük yaşamlarımızı derinden etkiliyor. Hepsi tamam. Tamam da... Umutsuzluk yılı değil 2017. Üstelik bireye, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar, bilgili ve bilinçli olma gereğinin, sorumluluğunun yüklendiği bir dönemdeyiz. Yaşadığımız ve yaşayacağımız topraklar burası. Başka gidecek yerimiz yok, üstelik gitmek isteyen de yok. Öyleyse... Neyin nasıl yapılamadığı değil, neyin nasıl yapılabileceği üzerine kafa patlatmak zorundayız. Nokta. Büyük çoğunluğun kendini “daimi kurban” olarak gördüğü bir toplumda yaşıyoruz maalesef. Söylenmeyi, şikâyet etmeyi seven; sorumluluk almayı ise fazla istemeyen bir toplum. Eğer kendini “kurban” olarak görürsen bir şey yapmak istemezsin; birkaç adım atacak olursan karşılaştığın engeller karşısında hemen pes edersin. İnsanın hevesini kıran, önüne set çeken engellerden çok fazlasıyla mevcuttur bu ülkede. Otoriteler, siyasi iktidarlar iyi bilirler bu durumu. Bundan beslenirler. Üstelik şimdi karşımızda hiç olmadığı kadar büyük bir dikta rejimi var. Buna karşın.... Şu gerçeği unutmamalıyız: Bu ülke aydınlığa çıkabilecekse eğer; Hiçbir şey yapmadan sürekli yakınanlar, Boşverip kendi keyfine ya da küçük yaşam alanına kapananlar, Tepkisini sırf sosyal medyada göstererek rahatlayanlar ve bunun bir işe yaradığını sananlar, Usanıp kapağı başka bir ülkeye atmaya çalışanlar sayesinde değil, Kendi alanında yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışanlar, Toplumsal etki alanlarını genişletmeye, başkalarının da yaşamlarına dokunmaya çalışanlar, Bıkmadan doğruları tekrarlayan, gerçekleri gözler önüne sermeye devam edenler, Bu uğurda hapis yatanlar sayesinde çıkacak... HHH 2016 son günleri. Yıllardır aynı gazetede birlikte çalıştığım arkadaşlarım, dostlarım sadece fikirleri yüzünden, gerçekleri dile getirdikleri için hapisteler. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör... Gazetemizin emektar kantincisi Şenol, sadece Cumhurbaşkanı yüzünden yolların kapanmasını eleştirdiği ve bir polis memurunun “CB Şişli’de artık ona bir çay ikram edersin” sözüne “Hayır ona çay falan ikram etmem” dediği için Silivri’de tutuklu. 2017’ye hücrelerinde giriyorlar. Hak etmiyorlar bunu; tıpkı 4.5 ay tutukluluğunun ardından tahliye edilen yazar Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay gibi... Buruk bir yeni yıl başlangıcı olacak hepimiz için... Barışın ve insanca yaşamın yakın olacağı günler dileğiyle... HHH Dalai Lama’nın bir sözü vardır: Bu gezegenin daha fazla başarılı insanlara ihtiyacı yok. Bu gezegenin acilen barış kurucularına, şifacılara, doğru yenilikçilere ve her türlü sevenlere ihtiyacı var. Doğru. Ama başarılı insanlara, başarılı uygulamalara da ihtiyaç var. Ya da belki en doğrusu öncelikle başarının doğru tanımına. Başarılı insan, başarılı öğretmen, başarılı iş insanı, başarılı yönetici, başarılı siyasetçi... Herhangi bir anlam kaymasına yol açmayacak şekilde evrensel bir tanım oluşturulabilir mi acaba? Gelir testi için son 4 gün Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun, Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçlarını da kapsıyor. 2016 Haziran ve önceki dönemlerine ait genel sağlık sigortası prim borcu olanlar, gecikme cezası ve gecikme zamları silinerek borç aslını ödeyecek. Bu ödeme sistemi de vade farkı uygulamaksızın peşin ya da 12 aya taksit şeklinde gerçekleştirilecek. 2 Ocak 2017 gelir testi yaptırmamış olanlar için müracaatlarda son tarih olarak belirlendi. Kanun, daha önce gelir testine girmeyenlere, 2 Ocak’a kadar testi tamamlamaları halinde borçlarının faiz ve gecikme cezası silinerek anaparayı taksitle ya da peşin ödeme imkânı tanıyor. Uygulama, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nda gerçekleştiriliyor. 2 Ocak’a kadar testi yaptıranlar kısmi aftan yararlanabiliyor. l Ekonomi Servisi C MY B