14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 30 Aralık 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Gazeteciliğe gözaltı haber 11 Ahmet Şık, haberleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındı Gazetemiz muhabiri Ahmet Şık, ‘örgüt propagandası’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni, yargı organları YANDAŞ MEDYA Hedef gösteriyordu nı, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama’ iddiasıyla dün İstanbul’da gözaltına alındı. Şık, gözaltına alınırken, Twitter’da, “Gözaltına alınıyorum. Bir tweet’le ilgili olarak savcılığa götürülecekmişim” diye yazdı. Şık ve avukatlarına ‘dosya gizli’ denildi. Ancak, Şık hakkındaki iddialar, Anadolu Ajansı (AA) ve Sabah gazetesi tarafından duyuruldu. Ahmet Şık, dün sabah saatlerinde gözaltına alındı. Sağlık kontrolünün ardından Emniyet’e götürülen Şık’a ve avukatlarına, hangi gerekçeyle suçlandığı ve neden gözaltına alındığıyla ilgili hiçbir bilgi verilmedi. Savcılık, avukatlara, avukat görüş kısıtı ve gizlilik kararı verdiğini söyledi. Ancak Şık hakkındaki iddialar, AA tarafından ayrıntılı bir şekilde haberleştirildi. Dosya tweet doldu AA, Şık’ın suç delili olarak gösterilen bazı tweet’lerini şöyle sıraladı: “Suikastçinin Nusra’cı değil FETÖ’cü olduğunu kanıtlama gayretindeki iktidar ve yancıları katilin polis olduğu gerçeğini ne yapacaksınız?” “Katil devlettir deyince bozuluyorsunuz” “İktidar nezdinde savaş gerektirecek durumun adı artık belli. O da rejim değişikliğine konulacak son noktadır” “Savaş, PKK ile ülkenin belirli bir bölgesinde arada kesintiler olsa da 1984’ten bu yana var” Ahmet Şık, gözaltına alınmadan önce yandaş medyada, yazılı ve görsel basında hedef tahtasına oturtuldu. Şık’ın sosyal medya hesabında paylaştığı, “Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat’in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak erdemdir” sözlerini Yeni Akit, “Gülen’i deşifre eden Şık da mı İmam’ın Ordusu’na katıldı?” başlığıyla vererek Şık’ı FETÖ’cü ilan etmeye çalışmıştı. Şık’ın kardeşi Bü Kitapları yargılanıyor Ahmet Şık, 3 Mart 2011 tarihinde, şimdi FETÖ soruşturması kapsamında firari olan savcı Zekeriya Öz’ün yürüttüğü Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı. 6 Mart 2011’de “Ergenekon terör örgütüne üye olma” suçundan tutuklandı. Polis evinden alırken “dokunan yanar” demişti. Üzerinde çalıştığı kitap taslağına el konuldu. Şık’ın “İmamın Ordusu” adını vermeyi planladığı, devlet içinde Fethullah Gülen örgütlenmesini konu alan kitabı “000 Kitap – Dokunan Yanar” adıyla 16 Kasım 2011’de yayımlandı. Şık, 12 Mart 2012 tarihinde Nedim Şener’le birlikte tahliye oldu. Türkiye, 8 Temmuz 2014’te, AİHM’de, OdaTV davasından Ahmet Şık ve Nedim Şener’in “özgürlük ve güvenlik hakkı” ile “ifade özgürlüğünün” ihlal edildiği gerekçesiyle tazminata mahkum oldu. Şık, 2015’te yazdığı “Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda” adlı kitabı nedeniyle yargılanmış ve beraat etmişti. lent Şık’ın Barış Bildirisi’ni imzalayan 1128 akademisyenden biri olması ve daha sonra Akdeniz Üniversitesi’ndeki görevinden Ahmet Şık gazetecidir ihraç edilmesini de yandaş medya Şık’ın aleyhinde kullanmakta gecikmedi. Meslektaşları ve hukukçular başta olmak üzere çok dan endişe ediyoruz. Bu ‘kara yılı’ sonlandırırken, attığı tweet’ler gerekçesiy HDP’li Paylan Meclis’e taşıdı sayıda kişi Ahmet Şık’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada “2016’nın son gününde, halen sayı ları 150’ye yaklaşan gazeteci tu le gazeteci Ahmet Şık da bu anlayıştan yine nasibini aldı ve yeni yıla gözaltında giriyor. Oysa, Ahmet Şık, GAZETECİDİR” denildi. Yazarımız Özgür Mumcu, Twitter’da “Ahmet Şık’ı son tutuk HDP’li Garo Paylan, TBMM Anayasa Komisyonu’nda söz alarak Şık’ın gözaltına alınmasını gündeme getirdi. Paylan, “Ahmet Şık gazetecidir. Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı ilk önce Şık tutuklanır ya da öldürülürdü. Bu siyasi operasyondur. Gazeteciler, siyasetçiler bırakılmalıdır. Artık darbe geleneğinden vazgeçin” dedi. AKP’li Naci Bostancı, “Siyasi operasyon iddiası doğru değildir. Umarım bir an önce bırakılır” dedi. Ahmet Şık tuklu bulunmakta. Cumhuriyet Gazetesi’nin çaycısı bile tutuklanmaktan kurtulamadı. Tutuklu gazetecilerle ilgili iddianameler hazırlanmadığı, suçlamalar netleşmediği için, bu tutukluluk sürelerinin daha da uzayacağın layan hakim şimdi nerde? Ben olsam bir düşünürdüm” dedi. Avukat Aslı Kazan, “Ahmet’i yine böyle bir karanlık sabahta FETÖ’cü savcının talimatıyla FETÖ’cü polisler gözaltına almışlardı; zaman değişir, zulüm değişmez!” diye yazdı. Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin ve oyuncu Mehmet Ali Alabora da Twitter’da “Ahmet Şık gazetecidir” diye yazdı. Gazeteci Hilmi Hacaloğlu, “Ahmet Şık vicdandır. Ahmet Şık cesarettir. Ahmet Şık, meslek namusudur. Ahmet Şık dosttur. Ahmet Şık adamdır. Ahmet Şık gazetecidir” dedi. “Cizre’de evlerin bodrumlarında ya kılanlarla İstanbul’da bombayla parça lananları kıyaslayacağına ikisine de iti raz et” “Sırrı Süreyya Önder’e isnat edilen fiil suçsa, sarayda oturandan başlayarak da ha bir dolu sanık olması gerekmez mi” “Tahir Elçi’yi tutuklamak yerine kat letmeyi tercih ettiler, katil sürüsü bir mafyasınız” “ABD ve AB’nin cihatçı teröre karşı müttefikimiz dedikleri PYD’nin terör ör gütü olduğunu kanıtlamaya çalışanlar olağan şüpheli olmaz mı?” Haberleri de listede AA’ya göre, soruşturma, Şık’ın gaze temizde yayımlanan 14 Mart 2015 ta rihli “Ya Apo Kandil’e ya biz İmralı’ya” başlıklı, Cemil Bayık röportajı, 8 Tem muz 2015 tarihli “Bizimki gazetecilik sizinki ihanet” başlıklı yazısı, 9 Tem Gözaltı dış basında muz 2015 tarihli “MİT TIR’ları savcısı: MİT, Reyhanlı’ya göz yumdu, onlara bilgi vermesek engellerdik” ve 13 AKPGülen Şubat 2015 tarihli “TIR’daki sır aydınlandı” başlıklı haberleri ile 2326 Eylül 2014 yılında Heybeliada’da düzenlenen ilişkisini basın özgürlüğü çalıştayındaki açıklamaları nedeniyle başlatıldı. Üç günlük soruşturma Şık’ın avukatları, savcılığa dilekçe ile başvurarak, gözaltı kararının masumi anlatıyordu AFP: Çok sayıda kitabı bulunan Şık, ülkenin en tanınan gazete yet karinesini ihlal ettiğini vurguladılar. cilerinden biri ve Ergenekon soruştur “Tebligat yapılmaksızın sabahın erken maları sırasında 375 gün cezaevinde saatlerinde evinde yakalanarak gözaltına alınması hukuka aykırıdır” denilerek, Şık’ın birçok temel hakkının ihlal edilme ihtimalinin doğduğu vurgulandı. Emniyet müdürlüğünde Şık ile görüşmek isteyen avukatlarının “işlemlerin devam ettiği” bahanesi ile görüştürülmediği anlatıldı. Soruşturmanın 3 gün önce başlatıldığı ifade edilen dilekçede, gözaltı kararının, gözaltına alındıktan sonra emniyette tutulmasının ve avukatları ile görüştürülmemesinin hiçbir yasal dayanağının olmadığı belirtildi. Şık’ın gözaltına alınmasından sonra emniyete giden avukatlara, saat 09:30 civarında, “işlemlerin devam ettiği, biraz sonra görüştürülecekleri” bilgisinin verildiği ifade edilerek, şöyle denildi: “Kısıtlama kararından bahsedilmedi. Avukatlar 1.5 saat bekletildikten sonra, kendilerine ‘kısıtlama kararı olduğu’ sözlü olarak söylendi. Ancak karar avukatlara verilmedi.” l İSTANBUL / Cumhuriyet DIŞARISI DA AÇIK CEZAEVİ Gazetemiz muhabiri Ahmet Şık’ın gözaltına alınmasının ardından gazetemize destek ziyaretleri gerçekleşti. Gazetemize gelen Halkevleri ve DİSK’e bağlı Emekliler Sendikası üyeleri adına ortak açıklama yapan Emekliler Sendikası Aksaray Şube Başkanı Necati Bereket, “Tutuklanan gözaltına alınan arkadaşlarımıza bir mesajımız var, üzülmesinler dışarısı da açık cezaevi oldu. İfade özgürlüğümüz yok. Verilen mücadele demokrasi mücadelesidir” diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Sezgin Tanrıkulu ve Şişli İlçe Başkanı Veli Çellik, Özgür Gündem davasını izledikten sonra, gazetemizi ziyaret etti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ve Haber Koordinatörümüz Aykut Küçükkaya ile görüşen milletvekilleri, Ahmet Şık’la dayanışma duygularını iletti. Ahmet Şık’la görüştüğünü söyleyen Yarkadaş, “Ahmet kapıya gelenlere kimlik soruyor. Güvenlik şubeden geldiklerini öğreniyor. Avukatını çağıracağını söylüyor. Avukatlar gelene kadar polis kapıyı zorluyor. ‘Attığı tweetlerden dolayı hakkınıda gözaltı kararı olduğunu’ söylüyorlar. Esas mesele referandum öncesi işi kazaya bırakmak istemiyorlar. Tam sessizlik yaratmak istiyorlar” diye konuştu. kaldı. Temmuzdaki darbe girişiminden sorumlu tutulan Fethullah Gülen, bu soruşturmaya büyük destek vermişti. Şık’ın İmam’ın Ordusu adlı kitabı, Gülen destekçilerinin Türk bürokrasisine nasıl sızdığını ve iktidar partisiyle ittifak kurduğunu anlatıyor. Reuters: Önde gelen Türk gazeteci Ahmet Şık, bir Twitter paylaşımı yüzünden gözaltına alındığını duyurdu. En az 81 gazetecinin hapiste olduğu ülkede, temmuzdan beri medyaya yönelik baskıların boyutu Türkiye’nin batılı müttefikleri ve yabancı yatırımcıları alarma geçirdi. İnsan hakları örgütleri ve muhalefet partileri, siyasi kökeni yasaklanmış bir İslami partiye dayanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimini ülkedeki tüm muhalefeti susturmak için kullandığını söylüyor. Yetkililerse Gülen taraftarlarının demokrasiye oluşturduğu tehdidin, medyaya yönelik baskıları haklı çıkardığını savunuyor. Şık uzun zamandır Gülen’i eleştiriyor. Tek böbrekle tek başına Washington Post: Türkiye’nin devlete bağlı haber ajansı, polisin ülkenin önde gelen araştırmacı gazetecilerinden birini sosyal medyada pay laştığı bir dizi mesaj sebebiyle gözal Şenol Buran, Silivri’de kaldığı tek kişilik koğuşun çok soğuk olduğunu söyledi tına aldığını duyurdu. Türk yetkililer, son 6 ay içinde sosyal medya üzerin ‘Erdoğan’a çay vermem’ dediği gerekçesiyle, koruma polisinin şikâyeti üzerine, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla tutuklanan gazetemizin kantin işletmecisi Şenol Buran, altı gündür Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde. Buran’ın tek başına tutulduğu koğuş ise oldukça soğuk. Doğuştan tek böbreği olan Buran, soğuk ortamdan olumsuz etkileniyor. Buran, eşi Yasemin Buran ile önceki gün açık görüş yaptı. ‘Babam ne zaman gelecek?’ Yasemin Buran, dört buçuk yaşındaki kızlarının her gün babasını sorduğu nu belirterek, “Adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyoruz” dedi. Eşinin, tek kişilik, ufak bir kalorifer peteğinin olduğu odada tutulduğunu ve üşüdüğünü anlattı. “Petek çok küçük olduğu için yetersiz. Dolayısıyla üşüyor. Ben gördüğümde kat kat giyinmek zorunda kalmıştı. Odada kapının altından da soğuk geliyormuş” diye konuştu. Eşinin doğuştan tek böbrekli olduğunu belirten Buran “Doktor eşime ‘her zaman soğuktan korunacaksın’ demişti. Şimdi Silivri’de sağlık sorunu yaşanabilir” dedi. Buran, yaşananları şaşkınlıkla karşıladıklarını belirterek şöyle devam etti: “Hem ben hem de Şenol çok şaşkınız. Üzgünüz. Bir an önce bu haksızlığın giderilmesini istiyoruz. Şenol, kendisine destek veren herkese teşekkür ediyor. Yabancı basında bile haber olduğunu öğrenince, ‘sevinsem mi üzülsem mi bilemedim’ dedi... İki çocuğumuz var. Biri 4 buçuk yaşında. Biri dört gün sonra 1 yaşına girecek. Küçük olan farkında değil ama büyük kızımız her gün ‘babam nerede, babamı hiç göremeyecek miyim, ne zaman gelecek’ diye anneannesine soruyor. Beni üzmek istemediği için sanırım, bana hiçbir şey sormuyor.” l İSTANBUL /Cumhuriyet den terör örgütlerini desteklediği veya yetkililere hakaret ettiği gerekçesiyle 1656 kişiyi tutukladı. BBC: İstanbul’da polis önde gelen araştırmacı gazetecilerden Ahmet Şık’ı sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına aldı. Şık’ın Fethullah Gülen’in yaşamını ve icraatlarını inceleyen İmam’ın Ordusu kitabı yasaklanmıştı. Spiegel Online: Türkiye’deki darbe girişiminden sonra onlarca gazeteci tutuklandı. Polisler şimdi de muhalif gazeteci Ahmet Şık’ı gözaltına aldı. l Dış Haberler Tanrılar ve danslar ve içerideki arkadaşlar Bugün... En azından bugün... Güzel şeylerden bahsedesim var. Kafalarını çıkarmak için yağmur yolu gözleyen salyangozlardan... Evdeki yeşillik artıklarını biriktirip ellerimle yedirdiğim iyi huylu bir katırdan... “Sende Ahmed Arif’in şiir kitabı var mı?” diye soran yaşlı köylü komşumdan... Sağanak yağmurla birlikte cılız da olsa nihayet akmaya başlayan derelerden... Ağır ağır toprağı delip kendini gösteren ilk kış çiçeklerinden... Bomboş kumsalın en güneşli yerinde sırt sırta yaslanıp uyuyan bir kediyle bir köpekten... Bugün... En azından bugün... Güzel şeylerden bahsedesim var. O yüzden Ahmet Şık’tan bahsetmek istemiyorum. Gerçekten ama gerçekten gazetecilik yaptığı için şu melun devirde başı bir türlü beladan kurtulamayan arkadaşımdan, meslektaşımdan... Faşizmin ahtapot kollarından, vampir dişlerinden, sinsi niyetlerinden... Alıcı kuşlar gibi tepemizde dolaşan tehditlerinden... Hiçbirinden... Bahsedesim yok. Ya da her zerresi mayın döşeli bir meselede aklına susmak değil sadece yazmak gelen; Fikrini kalemine akıtmaktan çekinmeyen; Ne pahasına olursa olsun düşünmeyi, hem de dilediği gibi düşünmeyi, bir insanlık hakkı olarak sahiplenen arkadaşlarım, meslektaşlarım Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan’dan da bahsedesim yok. Hele iki aydır haklarında iddianame bile hazırlanmadan cezaevinde tutulan on çalışma arkadaşımdan; Onların adaletten yoksun bir belirsizlik esaretinde heba edilen kıymetli zamanlarından, hayatlarından, akıllarından, duygularından, varlıklarından bahsedesim hiç yok. Sanki olağanüstü bir dönemden geçilmiyormuş gibi; Sanki iktidar ülkedeki sanatın içini oyup; Açılan boşluğa kendi cehaletini ve kinini doldurmuyormuş gibi; Yersiz ve zamansız inceliklerle ödüllerin alınıp verilmesinin zehrinden de dem vurmayacağım. Onun yerine kendimi yollara vuracağım. En yakındaki en yüksek dağa tırmanacağım. Çıktıysa eğer biraz nergis toplayacağım. Ya da deniz kenarında dalgaların hemen yanı başında bir kayaya oturup uzaklara bakacağım. Güneşin doğduğu yere sırtımı verip, yüzümü güneşin battığı yere döneceğim. Geride bıraktığımız yılda kaybettiklerimizi önüme koyup; Bir ufka bakacağım, bir bu kayıplar bize neler öğretti, ona bakacağım. Ben, yılın şu son günlerinde, izninizle, içerideki arkadaşlarımın adına, bir başıma, kırlarda, dağlarda, deniz kenarlarında dolanacağım. Nietszsche, dans eden bir tanrıdan bahseder. Oralarda dolanırken tanrılar ve danslar üzerine uzun uzun düşüneceğim. Nietzschze bir de “Beni öldürmeyen şey güçlendirir” der. Hâlâ daha ölmediğimize göre... Nihayetinde... Benim bugün, en azından bir gün, azıcık güçlenesim var. ÇYDD üyeleri birlikte Cumhuriyet okudu Gazetemizi susturmaya yönelik operasyon kapsamında 10 yazar ve yöneticimizin tutuklanmasına tepkiler sürüyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) 1718 Aralık günlerinde Antalya’da düzenlediği şubeler toplantısında da gazetemize destek eylemi yapıldı. ÇYDD şubelerinden toplantıya katılan dernek yöneticileri ve gençler hep birlikte Cumhuriyet okudu. ÇYDD üyeleri, Cumhuriyet okuyarak özgür basına ve Cumhuriyet gazetesine yapılan baskıları protesto ettiklerini söylediler. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle