23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 3 Aralık 2016 4 Bu Suriye adamı yerinden eder Tayyip Bey iktidarına kadarki Cumhuriyet hükümetleri, Ortadoğu konusunda Osmanlı’nın geçmiş tecrübelerinden çıkardığı dersten de yararlanarak, hep sakınımlı davranırlar, komşularıyla iyi ilişkileri sürdürmeye çalışırken, bölgesel sorunlara taraf olmamaya, Ortadoğu batağından uzak durmaya özen gösterirlerdi. Menderes’in Bağdat Paktı dönemi ve Irak’ta Nuri Sait ve Faysal’ın darbe ile devrilmelerine karşı, ABD’nin son anda “Ne yapıyorsunuz? Kendinize gelin!” diyerek durdurduğu askeri müdahale girişimi, TC’nin “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden yola çıkan geleneksel politikasıyla çelişen bir istisna olarak kabul edilebilir. Ortadoğu bataklığına düşmenin ne büyük bir tehlike olduğunu bilen Cumhuriyet diplomasisi, bölge ülkelerinin toprak bütünlükleri ile istikrarlarının kendisi için ne denli yaşamsal olduğunun da bilincindeydi. Bu sağlamcı politikanın temel ilkesi bölgeye laik yaklaşımdı. Tayyip Bey’i iktidara taşıyan ılımlı İslam modeliyle birlikte Ankara’nın Ortadoğu politikası bu doğrultudan çıkarak, BOP’un eşbaşkanlığı çizgisine girdi. BOP’un, Türkiye dahil bölge ülkelerinin sınırlarını değiştireceği Condoleezza Rice tarafından açıkça yazılmış olmasına rağmen, Tayyip Bey BOP’un eşbaşkanı olduğunu iftiharla ilan etmekten çekinmedi. HHH Tayyip Bey BOP doğrultusundaki politikasını, Osmanlıcılık özlemlerini de katarak, bölgedeki Sünni İslamcı güçlerin ağabeyi rolüyle bir arada sürdürmeye kalkmıştı. Tayyip Bey birbiriyle bağdaşmayan bu iki rolü aynı anda oynamaya çalışırken, komşu Suriye’deki karışıklığın önlenmesi, istikrarının ve bütünlüğünün korunması için elinden geleni yapmak yerine, yangına körükle koşmuş, Suriye’nin mezhep çatışmalarıyla parçalanmasına katkıda bulunmuştur. Suriye’de yangının gelişip, bacayı sarmasının Türkiye’yi de etkilemesi kaçınılmazdı. Nitekim öyle de oldu. Suriye’de şeriatçı cihatçı ayaklanmacılara insan malzeme ve silah yardımı yapan Türkiye bu politikasının sonucunda, kendi sınırlarının da kevgire dönmesi, Gaziantep örneğinde olduğu gibi, kimi kentlerinin IŞİD üssü haline gelmesi durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Suriye’deki terörün bulaşmasının da etkisiyle Türkiye’deki etnik ve mezhepsel terör artmıştır. Bu arada Türkiye Tayyip Bey’in BOP eşbaşkanlığı iddialarına karşın, bölgedeki ABD politikalarının uygulanması için araç olmayı bile becerememiş, bu durum da, Sam Amca’yı bölgede PYDYPG gibi yeni ve daha elverişli enstrümanlar aramaya itmiştir. Tayyip Bey’in Suriye politikası en sonunda, IŞİD ve diğer Sünni terör örgütleriyle ilişkileri dolayısıyla, zaman zaman teröre destek vermekle suçlanan Ankara hem Şam, hem Washington, hem Moskova, hem Tahran, hem Brüksel, hem İslam Birliği ile aynı anda ters düşme durumunda kalmıştır. HHH Tayyip Bey, 30 Kasım 2016 günü Suriye politikasının Esad’ın gitmesine endeksli olduğunu itiraf etmiş, ama yukarıda sözünü ettiğimiz, tüm merkezlerin tepkisi üzerine bir gün içinde geri adım atmak ve söylem değiştirmek zorunda kalmıştır. Politikasını zayıflamış Esad yönetiminin yerinde kalamayacağı varsayımına dayandıran Tayyip Bey bir yıl içine Emevi Camii’nde namaz kılmayı kurarken, geçen bir yıl uluslararası alanda Esad’ı güçlendirmiş, hiç değilse birçok çevre için ehveni şer haline sokmuş, buna mukabil, Ankara’yı da uluslararası alanda gittikçe daha yalnızlaştırmıştır. Tayyip Bey’in, içeride baskısını git gide arttıran totaliter tutumu, Brüksel ile ilişkilerindeki hırçınlığı, AB ile ABD’de İslamofobinin yükselişiyle eşzamanlı rejimi daha fazla İslamileştirme yönelişleri de Suriye politikasına eklenince, ortaya ilginç bir görüntü çıkıyor. Herkes Suriye’deki karışıklıklar sonunda, Esad’ın gitmesini beklerken, gelişen olayların başkalarının sonunu hazırlaması olasılığı gittikçe artıyor. ‘Türksat’ın önemini sonradan gördüler’ TBMM Darbe Araştırma Komisyonu üyeleri, dün Türksat AŞ’yi ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Türksat AŞ Genel Müdürü Cenk Şen komisyona yaptığı sunumda, darbe girişimi gecesi yaşananları anlattı. Şen, 15 Temmuz gecesi Türksat’ın aslında unutulan bir kurum olduğunu, TRT yayınının kesilmesinin ardından darbecilerin Türksat’ın önemini gördüklerini söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL/ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yeni sistem yeni ucubeler yaratacak AKP’nin hazırladığı ve MHP’nin kabul ettiği cumhurbaşkanlığı sistemini içeren anayasa değişikliği gerçekleşirse, yeni fiili durumlar ve sorunlar getirecek AKP ve MHP’nin ‘sistem krizinin çözülmesi’ için üzerinde uzlaştığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a göre dizayn edilmiş, kendi si başkanlık ama adı “Cumhurbaşkan lığı” olan sistemi öngören anayasa de ğişikliği, 2007 yılında Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini ge tiren anayasa değişikliği gibi yeni fiili durumlar ve komplike sıkıntıları bera EMİNE KAPLAN berinde getirecek. AKP, 2007 yılında Cum hurbaşkanlığı seçimin deki 367 krizi üzerine “Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin” çıkı şında bulunmuş, muhalefetin “Halk ta rafından seçilen cumhurbaşkanı ile baş bakan arasında kriz yaşanır. Sistem tı kanır” uyarılarını dinlememiş ve ana yasa değişikliği yoluna gitmişti. Tayyip Erdoğan’ın ilk kez halk tarafından seçil mesinin ardından da eski Başbakan Ah met Davutoğlu ile aralarında sürekli kriz yaşanmış, süreç Davutoğlu’nun istifasıy la sonuçlanmıştı. Erdoğan için getirilen cumhurbaşkanlığı sistemiyle seçilecek Cumhurbaşkanı’nın partisiyle bağının devam etmesi ve genel başkan olmasının yolunun açılmasıyla ülkede “ilkler”in yaşanması gündeme gelecek. Kulisler de, gündeme gelebilecek bazı olasılıklar şöyle sıralanıyor: İktidar partisi genel başkanı ve Cumhurbaşkanı: Anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanlığı seçimi ile mil letvekili seçimleri aynı gün iki sandık ta yapılacak. Eğer cumhurbaşkanının ge nel başkanı olduğu parti, TBMM’de ço ğunluğu sağlarsa yasaların çıkarılması ile yasamayürütme arasında bir sıkıntı çıkarmaz. Böyle bir tabloda, iktidar par tisinin genel başkanı hem genel başkan hem de cumhurbaşkanı olarak partisinin grup toplantılarına ve kamplarına katıla bilecek. Partide oluşturulan politikalar, cumhurbaşkanının kuracağı kabineyle uygulanacak. Muhalefet partisi genel başkanı ve MHP rengini belli etti Anayasa değişikliği teklifinde varılan uzlaşma sonucu, aylardır “MHP referandum için hayır mı evet mi diyecek” sorusunun da yanıtı belli oldu. MHP, eğer metnin yazımı sırasında bir kriz çıkmazsa, teklife hem Meclis’te hem de referandumda “evet” diyecek. AKP’nin ise teklifi 316 milletvekilinin oyuyla Meclis’e sunacağı ve “Bizde fire yok” mesajı vereceği ileri sürülüyor. MHP’nin Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma yetkisiyle ilgili olarak “Kendisine bağlı kuruluşlara yönelik iç düzenleme ile sınırlandırılsın” ve “Fesih yetkisi sadece Meclis’te olsun” önerisinde ısrar edeceği dile getiriliyor. Pürüzlü iki maddede de uzlaşıldığı ve metnin yazımı sırasında kriz çıkmaması durumunda MHP’nin Meclis’te de referandumda da “evet” diyeceği belirtiliyor. l SELDA GÜNEYSU/ANKARA cumhurbaşkanı: Seçimlerde halk, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde farklı tercih kullanarak seçilecek cumhurbaşkanının partisine Meclis’te çoğunluğu sağlayacak milletvekilini vermeyebilir ve parti muhalefete düşebilir. Böyle bir durumda, “Muhalefet partisi genel başkanı ve cumhurbaşkanı” olması gibi bir tablo ortaya çıkabilir. Cumhurbaşkanının partisi muhalefette kalacağı için bir Bakanlar Kurulu oluştursa da Meclis’te yasaları, uluslararası anlaşmaları ve bütçeyi geçiremeyebilir. MHP’nin, karşılıklı fesih düzenlemesi ne ‘evet’ demesi durumunda ise cumhurbaşkanı, iktidar olacak milletvekili sayısına ulaşamazsa seçim yoluna gidebilir. Seçim sistemiyle Meclis’teki çokseslilik sona erer: AKP, anayasa değişikliğinin ardından yeni sisteme göre seçim sistemini de değiştirmek istiyor. MHP’nin dar bölge sistemine karşı çıkması nedeniyle ağırlıklı olarak ‘daraltılmış seçim sistemi’ üzerinde duruluyor. Bu sistemde, mevcut yüzde 10’luk barajın yüzde 5’lere kadar düşürülmesi seçenekler arasında yer alıyor. Ancak bu sistem, muhalefet partilerinin daha az, ik Erdoğan için olağanüstü kongre Anayasa değişikliğinin referanduma sunulması ve kabul edilmesi durumunda yeni sistemin 2019 yılında yürürlüğe girmesi üzerinde durulurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, partinin genel başkanı olmak için 2019 seçimlerini beklemeyeceği dile getiriliyor. Referandumun hemen ardından Erdoğan’ın partinin genel başkanı olabilmesi için olağanüstü kongreye gidilebileceği kaydediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel başkan seçilmesi durumunda, milletvekili olmadığı için Başbakan Binali Yıldırım, 2019 yılına kadar grup başkanı ve Başbakan olarak görevini sürdürebilecek. Partide, ‘Erdoğan’ın genel başkanlığına vize verdi’ algısının oluşması durumunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin zorda bırakılmaması için Erdoğan’ın genel başkanlığı için 2019 yılına kadar bekleyebileceği görüşünü dile getirenler de bulunuyor. tidar olan partinin ise daha çok milletvekili çıkarmasını sağlıyor. Seçim sisteminde yapılacak değişiklikle Meclis’e 2, en fazla 3 partinin girebileceği değerlendiriliyor. Liderlerin adaylık sıkıntısı: Yeni sistemde, cumhurbaşkanı aynı zamanda milletvekilliği için aday olamayacak. Bu durumda, siyasi parti liderlerinin ‘kazanamama riskine’ karşı cumhurbaşkanlığı için aday olmaması, aday olması halinde ise kazanamaması durumunda kendi partilerinde iç karışıklık yaşanması gündeme gelecek. l ankara Erdoğan 15 dakikada kCurtulmamış!CUMİDHYDUAİARLBNAAANŞMLKAEADNIMIa’Nrnmı ITaariysy’tipe umhurbaşkaErdoğan’ın kaldığı ote ginç ayrıntılar yer aldı. Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helikopterle Marmaris’ten Dalaman’a, oradan le saldırı düzenleyen darbeci da uçakla İstanbul’a ulaşmasının ayrıntıla askerlerin buraya saat 03.20’de ulaştığı, rına yer verildi. bu saatte ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimi gece İstanbul’a ulaşmış olduğu belirtildi. Erdo si Muğla’nın Marmaris ilçesinden heli ğan “Marmaris’te 15 dakika daha kalsay kopterle ayrılan Cumhurbaşkanı Tayyip dım öldürülecektim” demişti. Erdoğan’ı İstanbul’a getiren TCATA uça Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele 15 ğının, kimliğinin gizlenmesi için İzmir Ad Temmuz gecesi saldırı düzenleyen 1’i fi nan Menderes Havalimanı’ndan THY8451 rari 37 darbe girişimcisi askerin aralarında koduyla kalkarak saat 00.40’ta Dalaman bulunduğu 47 sanık hakkında hazırlanan Havalimanı’na indiği ve 01.43’te de bura iddianamede, o gece yaşananlarla ilgili il dan THY8456 koduyla havalandığı orta ya çıktı. Darbeci askerlerin ikisi Cougar biri Skorsky tipi 3 helikopterle İzmir’deki Çiğ li 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan sa at 02.00 sıralarında havalandığı, Marma ris’teki otele vardığı saat olan 03.20’de ise Erdoğan’ın İstanbul’a ulaşmış olduğu be Darbe gecesi Erdoğan’ı İstanbul’a götüren ATA uçağı. lirtildi. Erdoğan ise, “Marmaris’te 15 dakika daha kalsaydım öldürülecektim. An be an her şeyden haberim vardı” demişti. CHP’Lİ BARIŞ YARKADAŞ: Halka rağmen yasa çıkaramadılar AKP, yurt faciasının yaşandığı gece TBMM’ye getirilen ‘emekli akademisyenlere maaş kıyağı’ niteliğindeki yasa tasarısını geri çekti. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, haberi Twitter’dan duyurdu. Yarkadaş şöyle yazdı: “Milli Eğitim Bakanlığı’na ait yasa tasarısı Meclis’te görüşüldü. 3 gün süren çalışma az önce tamamlandı. Tasarının tamamı oylanmadan hemen önce, AKP emekli akademisyen vekillere ballı maaş öngören maddeyi geri çekti. Halkın tepkisi karşısında geri adım attı. Sonuçta halk kazandı. Adana’da çocuklar yanarken 5 bin 500 TL’lik ballı maaşın peşine düşenler, halkın hafızasına kazındı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Mavi Marmara’da para geldi savcı ‘dava düşsün’ dedi Mavi Marmara davasında duruşma savcısı, İsrail ve Türkiye arasındaki anlaşmayı gerekçe göstererek, davanın düşürülmesini talep etti. İsrail eylül ayı sonunda anlaşma kapsamında tazminat olarak ödemeyi kabul ettiği 20 milyon doları Adalet Bakanlığı’nın hesabına yatırmıştı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeMavi Marmara gemisine, Akdeniz’in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin davanın duruşması mahkemeye gelen evrakın okunmasıyla başladı. Daha önce sanık avukatlarınca yapılan reddi hâkim talebinin üst mahkemece reddedildiğine dair kararın mahkemeye geldiği, yine Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması’nın Türkçe metninin de celse arası mahkemeye ulaştığı belirtildi. Bunun üzerine duruşma savcısı Türkiye ile İsrail arasında anlaşma gereği davanın düşürülmesini talep etti. Gün boyu zaman zaman gergin geçen duruşmada bir kadın "Adalet yok" diye bağırdı. Salonda bulunan izleyiciler de tekbir getirerek sloganlar atmaya başladı. Gerginliğin sürmesi üzerine çevik kuvvet polisi duruşma salonuna girdi. Gerginlik sırasında baskında yaşamını yitiren Çetin Topçuoğlu'nun eşi Çiğdem Topçuoğlu baygınlık geçirdi. Duruşma 9 Aralık’a ertelendi. İddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau A.G. Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer A. Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ve toplam18 bin 32’şer yıla kadar hapis isteniyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet ANKARA VALİLİĞİ’NİN KARARI Başkanlık karşıtı miting yasaklandı Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun 4 Aralık Pazar günü düzenleyeceği Tandoğan Meydanı’ndaki “Cumhuriyetimiz ve Parlamenter Sistem İçin Halk Buluşması” mitingi Ankara Valiliği tarafından yasaklandı. ADD Başkanı Tansel Çölaşan, “Valiliğin iki gün kala mitinge izin vermeyişi çağdaş devlette olması gereken kişi güvenliğini sağlayamadıklarının itirafıdır” dedi. Valilik kararına tepki gösteren ADD Genel Sekreteri Öner Tanık, “Tek yanlı propagandası yapılan başkanlık sistemine ‘hayır’ demek için düzenlediğimiz miting için valilik kabul edilebilir gerekçe göstermemiştir. Getirilmek istenen yasama, yürütme ve yargının tek kişinin elinde toplanmasını sağladıklarını öngören başkanlık sistemiyle halka deli gömleği giydirilmek istenmektedir” dedi. ‘Atatürk’e sessiz yürüyeceğiz’ Çölaşan, ülkede hâlâ demokrasi vardır umudunu taşıdıkları için 22 gün önceden başlayarak miting için çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu: “Halkın gerçekleri öğrenmesini istemediklerinden, korktuklarından mitinge izin vermediler. Böyle bir yönetim var. Biz de Türk devletinde halkın şikâyetlerini yapabildikleri tek makam olan Atatürk’ün mozolesine o gün gideceğiz, saygı duruşunda bulunacağız. Basın açıklaması yapmakta ve Atatürk’e ziyaret yapmakta herhalde bir sakınca yoktur. Biz Atatürk’e sessiz yürüyeceğiz. Laik, demokratik, hukuk devletini koruyacağız diyeceğiz.” ÇYDD Ankara Şube Başkanı Ayfer Yüksel ise “Başkanlık sistemi Türkiye için en önemli tehlikedir. Başkanlık sistemi kurucu ilkeler değiştiriliyor. Laik demokratik hukuk devletinin yerine geçecek değişikliğe asıl izin vermeyeceğiz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle