15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.5240 1.5 kuruş 3.6820 1.7 kuruş 10.45 0.09 puan 76.699 329 puan 8 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Şimşek’ten döviz uyarısı ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 868.66 7.27 lira 129.60 1.1 lira Çarşamba 28 Aralık 2016 Şirketlerin döviz açığının sıkıntı yaratacağına dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, kur hareketlerinin yatırımı ve şirket kârlarını olumsuz etkileyeceğini de belirtti Bu yılın ekonomik olarak zor bir yıl olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, şirketlere kur uyarısında bulundu. Yükselen kurların yatırımları olumsuz etkileyeceğini söyleyen Şimşek, bir iki gün içerisinde Finansal İstikrar Kurulu’nun kendisinin başkanlığında toplanarak kur riskini ve etkilerini tartışacaklarını açıkladı. Kur tarafındaki gidişatın enflasyona etkisinin yanında gecikmeli de olsa cari açığın sınırlayıcı etki yapacağını belirten Şimşek, asıl olarak şirketlerin döviz açığının önemli olduğunu, dövizdeki yükselişin yatırımları ve şirket kârlarını olumsuz etkileyeceğinin de bir gerçek olduğunu belirtti. Şimşek ayrıca, “Liranın değer kazanmasıyla birlikte insanlar zamanında dövizle borçlanmayı cazip bulmuşlardı, şu anda bu bir sorun. Şirketlere dönük de (döviz borçlanmada) bazı sınırlamalar var, bunları da çalışıyoruz; yarın öbür gün Finansal İstikrar Kurulu (FİK) toplanacak, yeterli mi tartışacağız. Şu anda Bankalar için kötü haber Türkiye 3. çeyrekte Türkiye ekonomisinde toparlanmaya ilişkin uzayan endişeler de göz önüne alındığında, önümüzdeki yıla ilişkin Türkiye bankacılık sektörüne ilişkin risklerin arttığı belirtildi. Societe Generale hisse senedi analisti Alan Webbom, 2017’de Türkiye bankacılık sektörü kârlarının yüzde 6.1 düşeceği tahmininde bulundu. Webbom’un seliş ve artan tahvil faizlerinin, Türkiye bankalarının düşük değerlemeleri ve hükümetin orta vadeli yapısal reform vaatlerinin cazibesine kapılan yatırımcılar için yeni endişeler olduğu belirtildi. Fitch notu düşürebilir Webbom 22 Aralık tarihli raporda, 2017’de Türkiye bankacılık sektörü kârlarının yüzde 6.1 düşeceği beklentisine yer verdi. belirtti. Raporda, “Bankaların sermayelerinde Türk Lirası’ndaki zayıflıktan ve IFRS 9 muhasebe düzenlemelerinden kaynaklanan aşınmanın sürmesi ihtimali gözardı edilemez. İlave olarak, Fitch’in, 19 Ağustos’ta Türkiye’nin kredi notu görünümünü “negatif”e düşürmesinin ardından, kredi notunu düşürme riski de var. Bu durum döviz cinsi karşılıklar ve Türkiye tahvil pozisyonları için daha yüksek risk ağırlıkları oluşması yüzde 2.7 küçüldü Türkiye İstatistik Kurumu iki hafta önce açıklamadığı mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış çeyreklik büyüme verilerini dün açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.7 daraldı. TÜİK değiştirilmiş ölçüm yöntemi ile hesaplanan büyüme verilerini 12 Aralık’ta açıklamıştı. Yıllık büyüme verileri açıklanmış, ancak arındırılmış çeyreklik de Türkiye banka Webbom, 2017’de kredi de nı hızlandırabi ğişimler açıklanmamıştı. TÜİK ta larına ilişkin ra recelendirme Kuruluşu Fitch’in lir” değerlen rafından dün yapılan açıklama porunda, dolar/ Türkiye’nin kredi notunu düşür dirmesi yaTL kurundaki yük me olasılığının bulunduğunu da pıldı. ya göre, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ki mevcut risk (kurda) açık pozisyonun yönetilmesi, özel sektöre nasıl yardımcı oluruz çalışıyoruz” dedi. Şimşek, piyasalarda psikolojinin çok etkili olduğunu, herşey piyasaya bırakılırsa 20082009 açık ve net örnekler olmak üzere istenmeyen sonuç lar çıkabileceğini söyledi. Makro ihtiyati tedbirlerin önemini vurguladı. Şimşek, liranın bundan sonraki seyrinin fon akışlarıyla şekilleneceğini belirtirken sermaye kontrollerinin hiçbir şekilde düşünülmediğini ifade etti. l Ekonomi Servisi olarak yüzde 2.7 daraldı. İkinci çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 1.1 artan GSYH, birinci çeyrekte yüzde 0.4 daraldı. TÜİK 12 Aralık’ta yeni hesaplama yöntemine ve baz yılına göre GSYH büyüme rakamlarını açık lamış, GSYH’nin üçüncü çeyrekte geçen yıla kıyasla yüzde 1.8 daraldığını belirtmişti. Mehmet Şimşek Çalışana vergi şoku Erdal Karamercan Eczacıbaşı’nda nöbet değişimi Eczacıbaşı Topluluğu’nda Üst Yöneticilik (CEO) bayrağı el değiştiriyor. 2003’ten bu yana CEO’luk görevini sürdüren Dr. Erdal Karamercan, bayrağı Atalay Gümrah’a devrediyor. Halen Yapı Ürünleri Grubu Başkanı olarak görev yapan Atalay Gümrah, 1 Şubat 2017’den itibaren CEO’luk görevini üstlenecek. Erdal Karamercan ise yeni dönemde Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Holding Başkanlık Kurulu Üyesi olarak Topluluğun yönetimine etkin biçimde katkıda bulunmaya devam edecek. Kariyerine 1992’de Eczacıbaşı Topluluğu’nda başlayan ve Ekom Dış Ticaret bünyesinde Bölge Sorumlusu olan Gümrah, 1967’de Giresun’da doğdu. Gümrah, 1986’da Galatasaray Lisesi, 1991’de Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olmasının ardından, yine aynı üniversitede 1994’te Endüstri Mühendisliği yüksek lisans eğitimini tamamladı. l Ekonomi Servisi En düşük oto vergisi 646 lira Bazı vergi ve harçlar, Maliye Bakanlığının 2017 yılı için yüzde 3,83 olarak belirlediği yeniden değerleme oranında hesaplandı. 2017’de Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), en düşük 646 liraya, en yüksek de 23.586 liraya çıkarıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğlere göre, 2016 için 46 lira olan Özel İletişim Vergisi, gelecek yıldan itibaren 47 lira olacak. MTV Genel Tebliği’ne göre 13 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 san timetreküpe kadar olan otomobillerin halen 623 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 646 lira olacak. Aynı yaş grubundaki motor silindir hacmi 1301 santimetreküp ile 1600 santimetreküp arasındaki otomobillerin vergisi de 997 liradan 1035 liraya yükselecek. 4001 santimetreküpün üzerindekilerin vergisi de 23 bin 586 liraya çıkacak. Büyükşehir belediyelerinde ve diğer belediyelerde çevre temizlik vergisi tutarları yüzde 25 artırılarak belirlenecek. Hükümet gelir vergisinde oranı düşük tuttu. İşçi ve memur çok daha fazla vergi ödeyecek. Ücret zammı cebe girmeden vergiye gidecek. MUSTAFA ÇAKIR Hükümet yüzde 15’lik gelir vergisi ilk diliminde dikkate alınacak brüt kazancın üst sınırını sadece 400 lira artırarak 12 bin 600 liradan 13 bin liraya çıkardı. Yıl içinde gelirin 13 bin lirayı aşması halinde yüzde 20 vergi alınacak. Bu da milyonlarca memur ve işçinin daha yılın ilk yarısında bir üst vergi dilimine girerek daha fazla vergi ödemeleri anlamına geliyor. Hükümet gelir vergisi genel tebliğini yayımladı. Brüt kazancın üst sınırı 2017’de yüzde 3.17 arttı. 30 bin lirada sabit tutuldu. Yüzde 15’lik ilk dilimin sadece 400 lira artırılması işçi ve memurları yakından etkileyecek. 2017’de brüt maaş ve ücretlerin yıl içindeki toplamının 13 bin lirayı aşması halinde çalışanlar bir üst vergi dilimine girecek. Yüzde 15 değil de yüzde 20 oranında gelir vergisi öde yecek. Memurlar toplusözleşme gereği 2017 yılının birinci altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında da yüzde 4 oranında zam alacak. Memurun yıllık zammı yüzde 7 olacak. Hükümetin gelir vergisinde yüzde 15’lik vergi diliminde kazancın üst sınırını yüzde 7 yerine sadece yüzde 3.17 oranında artırması nedeniyle memurlar daha fazla vergi ödeyecek. Maaşlara yapılan zam da vergiye gidecek. Zam yüzde 7 Halen bekâr bir işçi için net 1.300 lira olan asgari ücret, brüt 1.647 lira olarak uygulanıyor. Bu yılki brüt asgari ücret dikkate alındığında asgari ücretli ağustostan itibaren yüzde 20’lik vergi dilimine girecekti. Hükümet, sadece bu yıl için geçici bir düzenleme yapmış ve asgari ücrette vergi nedeniyle kayıp olmaması için değişikliğe gidilmişti. Benzer bir düzenlemenin 2017 için yapılıp yapılmayacağı belli değil. l ANKARA İktisat ve Toplum dergisi (İTD) yayın hayatında yedinci yılını doldurdu. İTD, Türkiye’nin ve küresel ekonominin gerek güncel iktisat siyasasına, gerekse politik ekonomi alanında sunduğu kuramsal yazılarla iktisat yazınımıza çok önemli bir katkı sağlamakta. “İktisat” politikasının sadece “borsa faiz kur üçgeninden” ibaret kılındığı günümüzün dar analizlerinin aksine, geniş ve kapsamlı bir makro ekonomi anlayışına yer veren çalışmalarla İTD ulusal iktisat yazınımızda çok büyük bir boşluğu doldurmakta. İTD’nin Aralık 2016 sayısı Keynes’e ve Keynesgil düşüngüye ayrılmış durumda. Bu özel sayı, Meghnad Desai, Yılmaz Akyüz, Şevket Pamuk, Hasan Ersel, Ahmet Ertuğrul, Hüseyin Özel, Turan Subaşat ve Bayram Ali Eşiyok’un yazılarıyla zengin bir “Keynes derlemesi” sunuyor. Buna ek olarak, küresel ekonominin 2007 sonundan başlayarak içine sürüklenmiş olduğu büyük durgunluğun Keynesgil öğreti açısından kapsamlı bir değerlendirilmesiyle karşılaşıyoruz. Ali Eşiyok’un nitelemesiyle, Keynesgil “Al nansal balonla çözmekle meşgul ken, bu dönemde Çin, Alman ya ve Japonya sorunu ticaret yo luyla ihraç etmeye yönelmişlerdir. ABD bu ülkeler için önemli bir pa zar haline gelmiş, dış açıkları pat layarak milli gelirinin yüzde 6’sına kadar çıkmış, ABD’nin ipotek ba İktisat ve Toplum lonu, bu ülkelerdeki talep sorununa da çare olmuştur.” “Yeni yüzyılın başından itiba dergisi 7 yaşında ren Almanya sürekli olarak ‘rekabetçi deflasyona’ başvurarak ücretleri verimliliğin arkasına çek miş, Avro’nun reel efektif değeri ni düşürüp içsel (endojen) devalü tın Çağ”dan, Neoliberal “ortaçağ”a giden yolu Yılmaz Akyüz Hoca bakın asyona giderek ticarette rekabet gücünü arttırmıştır. Bu sayede özellik nasıl özetlemiş: le Avro bölgesinin çevresinde kalan ve “Durgunluk sorunu aşırı tasarruftan daha sonra krize giren üye ülkelere kar değil eksiktüketimden kaynaklanmak şı büyük miktarlarda dış ticaret fazlası tadır (...) Eksiktüketim nedeniyle orta vermeye başlamıştır. Bu çevre ülkele ya çıkan talep ve işsizlik sorununa ge rinin dış açıkları, önemli ölçüde Alman nellikle iki yoldan çözüm aranmıştır: İl bankalarından sağlanan kredilerle kar ki, finansal balonlar yaratarak harcama şılanmıştır. Bu açıklar ve borçlar daha ları artırmaya çalışmak, ikincisi ise işsiz sonra ortaya çıkan krizde önemli bir rol liği ticaret fazlası yaratarak ihraç etmek. oynamıştır.” 2007’ye kadar ABD talep sorununu fi “2007’den sonra ABD ve AB’nin krize girmesi, Çin’in ihracata dayanan büyümeyi sürdürmesi olanağını ortadan kaldırmıştır. Çin bu durum karşısında, ücretleri ve hane halkının gelirlerini yükselterek eksiktüketim sorununu çözmeye çalışmak yerine borçlanmaya dayalı bir yatırım balonu yaratmayı tercih etmiştir; yani içdış talep dengesini sağlamaya çalışırken yatırımtüketim dengesini elden kaçırmıştır.” “Çin ve Almanya gibi dünya ekonomisinin ve ticaretinin önemli bir bölümünü sağlayan ülkelerin eksiktüketim sorununu sürekli olarak ihracata dayanarak çözme olanakları hayli sınırlıdır. Bu, sorunu diğer ülkelere ihraç etmek anlamına geldiği için çatışmacı bir çözümdür ve bunda ısrar edilmesi, dünya ticaret sisteminde önemli çatlamalara yol açabilir. Gelişmiş ülkelerde küreselleşmeye ve serbest ticarete karşı oluşmaya başlayan sosyal tepki, eninde sonunda bu çatışmayı kaçınılmaz kılabilir özellikle ekonomik durgunluğun bir norm haline geldiği göz önüne alınırsa ...” İktisat ve Toplum dergisine nice yıllar dileyerek... Ekonomide resmi itiraflar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2017 Bütçe Kanunu’nu birkaç gün önce onayladı. Resmi Gazete’de yayımlandı. Gelecek yıl için AKP iktidarına 645.1 milyar TL harcama yetkisi verildi. Dünkü yazıda işledik. 2017 bütçesinin 999 milyon 769 bin Avro’luk kısmı, davet yöntemiyle yapılan bir ihalede seçilen iki firmaya gidecek. 33 km. uzunluğundaki Gayrettepe3. havalimanı metro projesinin verildiği KolinŞenbay ortaklığına. HHH Bütçeler yürürlüğe girmeden önce Bakanlar Kurulu, bütçeye yön veren çok önemli bir belgeye daha imza atarlar: Program. Ekonomi bürokrasinin her zamanki gibi yoğun mesaisiyle hazırlanan 2017 programı da 30 Ekim’de yayımlanmıştı. Şu an bizi yöneten erkin tamamının imzasını taşıyan bu programda, somut verilere dayalı öyle tespitler var ki, açılış, miting alanlarında atılan hamasi nutuklarla taban tabana zıt. Veriler, makro dengelerden bütçeye, bankacılıktan işsizliğe, ekonominin aklınıza gelebilecek her alanından. Hazine garantili ve kredi borcu üstlenilen KamuÖzel İşbirliği (KÖİ) yatırımları konusunda şöyle deniliyor mesela: l KÖİ projelerinin uzun yıllara yayılan yüksek tutarlarda mali yük oluşturma potansiyeli dikkate alınarak proje süreçlerinin stratejik bir yaklaşımla ele alınması, kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması kapsamında önemini korumaktadır. l KÖİ mevzuatında önemli düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen, mevzuatın çerçeve bir yasayla bütüncül bir yapıya kavuşturulması ihtiyacı devam etmektedir. l Nitelikli etütlere ve projelerin bütçeye olan yüklerini analiz eden çalışmalara dayalı olarak, KÖİ’nin geleneksel yöntemlere göre daha avantajlı olmasına ve muhtemel yük ile sorumlulukların kamu ve özel kesim arasında dengeli bir şekilde dağılmasına dikkat edilecektir. Tersinden okuyalım Bu ifadeleri tersinden okuduğumuzda ortaya çarpıcı bir tablo çıkıyor aslında. Uzun süredir belli aralıklarla gündeme getirdiğimiz Hazine garantili projelerdeki kamu yararına aykırı konuların, resmi dille yazılmış hali. 2017 programından yukarıda alıntı olarak aktardığım bölümlerin kısa özeti şudur: Mevzuatın çerçeve yasası yok. Nitelikli etütler ve projelerin bütçeye yüklerini analiz eden çalışmalar yok. KÖİ’ler geleneksel yöntemlere göre daha avantajlı değil. Muhtemel yük ve sorumluluklar kamu ve özel kesim arasında dengeli bir biçimde dağıtılmamış. Vergi hedefleri Yazıyı bitirirken yine 2017 Programı’ndan bu yılın başında konulan vergi hedefleri ile bu yılın seyrini anlatan birkaç tespit aktaralım: l Bu yıl, yurtiçi tasarruf oranının, 2015’e göre yüzde 0.8 puan azalarak yüzde 13.5 olacağı tahmin ediliyor. Bu gelişmede kamu tasarrufunun 1.7 puan azalması ön plana çıkmaktadır. l Gelir vergisi tahsilatı bütçe hedefinin 2.5 milyar TL altında kalarak 965 milyar TL olacak. l Kurumlar vergisi tahsilatının milli gelire oranı, kur ve faiz oranlarındaki gelişmeler nedeniyle beklentilerin altında gerçekleşecek. l Dahilde alınan KDV tahsilatı, 2016 yılı bütçe tahmininin 1.6 milyar TL altında kalarak 49.6 milyar TL düzeyinde kalacak. l Petrol ve doğalgaz ürünlerinden elde edilen ÖTV tahsilatı, bütçe tahmininin 1.1 milyar TL üzerine çıkarak 56.3 milyar TL olacak. Bu gelişmede akaryakıttan alınan ÖTV’ye eylülde yapılan artış etkili oldu. l Tütün ürünlerinden elde edilen ÖTV tahsilatı bütçe tahmininin 3.1 milyar TL üzerine çıkarak 33.1 milyar TL olacak. Bu artışın temel nedeni, sigaraların perakende satış fiyatlarına yapılan 1 TL zam. l Alkollü içkilerden alınan ÖTV tahsilatının, bütçe tahminini 0.7 milyar TL altında gerçekleşmesi bekleniyor. Bu gelişmede de turizm sektöründe yaşanan olumsuzluklar nedeniyle tüketimde yaşanan düşüşün etkili olacağı belirtilmiş. Vestel, 70 milyon Avro yatırım yapacak Vestel Beyaz Eşya Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 70 milyon Avro tutarlı çamaşır ve kurutma makinesi fabrikası kurmak için yatırım çalışmalarına başladı. Şirket, bu kapsamda finansman temini için banka ve finansal kuruluşlarla görüşmelere devam ediyor. 750 bin adet/yıl çamaşır makinesi ve 750 bin adet/yıl kurutma makinesi üretim kapasitesine sahip olacak yeni bir fabrika kurulması için yatırım çalışmalarına başlanan söz konusu yatırımın Haziran 2018’de tamamlanması planlanıyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle