14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Aralık 2016 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ Provokasyon haber 11 Putin, suikastın Suriye’deki barış çabalarını hedef aldığını söyledi. Rusya’da ‘güvenlik zaafı var’ değerlendirmesi yapıldı Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’un suikast sonucu yaşamını yitirmesinin ardından Moskova’dan yapılan ilk açıklamada bunun bir “terör eylemi” olduğu vurgusu yapıldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Büyükelçi Karlov’un alçakça öldürüldüğünü belirterek saldırının MoskovaAnkara arasında ilişkilerin normalleşmesine yönelik süreci bozmaya yönelik bir provokasyon amacı taşıdığını söyledi. Suikastın ardından ilk açıklamayı yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Karlov’un katledilmesini “terör eylemi” olarak gördüklerini belirterek, saldırının BM Güvenlik Konseyi’nin gündemine taşınacağını ifade etti. ? Rusya Devlet Başkanı Putin, suikasta ilişkin istihbarat raporlarını inceledikten sonra açıkla ma yaptı. Putin “Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi’nin öldürülmesi, Türkiye’yle iyi ilişkileri ve Suriye’deki çözümü bozma yönünde yapılan bir provokasyon. Rus Büyükelçi’ye yapılan saldırıya verilecek cevap, terörizme karşı savaşı güçlendirmektir” dedi. ‘Cezasız kalmayacak’ Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev, Karlov’un öldürülmesinin cezasız kalmayacağını söyledi. Medvedev “Uluslararası hukuka göre, elçinin öldürülmesi ciddi bir cinayet. Bu uygarlık ilişkilerinin dışına çıkan bir cinayet ve Rusya bunu cezasız bırakmayacak. Bunu organize edenlerle ilişkisi olanların hepsi hesap verecek. Sadece elçiyi kurşunlamadılar, barış ve insan hayatını yüksek değerler olarak sayan herkese kurşun sıktılar” diye konuştu. Medvedev’in Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı te lefon görüşmesinde de “Bu terör eylemi, uluslararası ilişkilerdeki olağanüstü hal” dediği belirtildi. ‘Korunmalıydı’ DHA’nın haberine göre, Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Frants Klintseviç, “Türk güvenlik güçlerinin büyük hatası var. Böyle bir üst düzey diplomatın korunması için önlemler alınmalıydı” dedi. Gözler bugün Moskova’da Peş peşe bombalara tanıklık eden Türkiye, bu defa başkentinde Rus Büyükelçisinin suikast sonucu Çankaya’nın göbeğinde ölümüne tanıklık etti. Dışişleri, sorumluların adalet önüne çıkarılacağı sözünü verirken suikast düzenlendiği sırada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TürkRusİranlı meslektaşları ve ikili ilişkiler için Savunma Bakanı ile birlikte yapması planlanan görüşmeler için Moskova yolundaydı. ‘Adalet’ sözü Suikastın ardından Dışişleri’ndan yapılan açıklamada “Bu elim olay en geniş şekilde ve Rusya’dan üç talep tüm boyutlarıy la tahkik edi lecek olup, sorumlular Türk adaletinin önüne çıkarılacak Çavuşoğlu Putin’le konuşan Erdoğan ‘Ortak komisyon kurulması, güvenlik tedbirlerinin artırılması ve cenazenin Rus uçağıyla alınmasının’ kabul edildiğini açıkladı tır. Karlov, gerek şahsi ge rek mesleki özellikleriyle tüm devlet kademesinin takdirini kazanmış müstesna bir diplomattır. Anısı her zaman bizimle olacaktır. Bu saldırının TürkiyeRusya dostluğunu gölgelemesine izin vermeyeceğiz. Bu saldırı, terörün en iğrenç ve barbarca yüzünü göstermiştir” denildi. Suikast Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Büyükeçisi Andrey Karlov’a yönelik suikastin TürkiyeRusya ilişkilerini bozmaya yönelik bir provakasyon olarak de Erdoğan Üçlü buluşma Suikast sırasında Bakan Çavuşoğlu, RusyaİranTürkiye Dışişleri Bakanlarının buluşması için Moskova’ya gidiyordu. RusyaTürkiye ikili ilişkileri çerçevesinde Çavuşoğlu’nun yanı sıra Savunma Bakanı Fikri Işık da dün akşam Moskova’ya gidecekti. Işık’ın suikast nedeniyle Rusya seyahati saatinin bugün sabaha alındığı belirtildi. Yolda öğrendi Çavuşoğlu Rusya’ya ayak basar basmaz Rus meslektaşı Lavrov’u aradı ve duyduğu üzüntüyü aktardı. Diplomatik kaynaklara göre Çavuşoğlu “Dostluğumuzu zedelemeye yönelik bir saldırı” mesajı verdi. Türk kaynaklar Lavrov’un da “Bunun farkındayız” yanıtını verdiğini aktardı. Çavuşoğlu Moskova’da yaptığı açıklamada, “Halep’ten masum insanların kurtarılması ve siyasi çözüm için çabalarımız görüldü. Bu saldırı iki ülkenin işbirliğini bozmaya yöneliktir. Karlov iyi bir diplomat, mükemmel bir insandı” dedi. l ANKARA Rusya’da şok etkisi yarattı. Moskova’da Rus Dışişleri Bakanlığı önüne akın eden halk Karlov’un anısına çiçek bıraktı. ‘Akıl almaz ölüm’Dünyadan tepki yağdı. ABD, ‘SORUŞTURMAYA DESTEğe HAZIRIZ’ DEDİ AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Twitter hesabından paylaştığı mesajda “Büyükelçi Karlov’un akıl almaz ölümüyle ilgili Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’a AB’nin taziyelerini ilettim” dedi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland da mesajında şu ifadeleri kullandı: “Şoktayım. Avrupa Konseyi olarak hepimiz Rusya’ya dayanışmamızı sunuyoruz.” BM Genel Sekreteri Ban Kimun suikastı kınadı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, saldırının hiç bir meşru gerekçesi olamayacağını söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü, saldırıyı kınadıklarını duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ülkesinin Rusya ve Türkiye’ye saldırıya ilişkin soruşturmada destek vermeye hazır olduğunu belirtti. ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby de “Kaynağı ne olursa olsun şiddet eylemini kınıyoruz” ifadesini kullandı. ABD, Britanya, Almanya, Avustralya büyükelçileri de saldırıyı sosyal medya üzerinden kınadı. Şam yönetiminden yapılan açıklamada, “Bu saldırı bir kez daha terörizmi yok etmek için tüm çabaların daha da genişletilmesi gerektiğini ortaya koymuştur” denildi. İran: Vahşi eylem İran Dışişleri Sözcüsü Behram Kasımi’nin açıklamasında “Bu eylem, radikal ve tekfiri gruplara bağlı teröristlerin, herhangi bir uluslararası değer ve hukuku tanımadıklarını gösterdi. Onlar, ülkeler arasında ihtilaf yaratmak ve bölgede daha fazla istikrarsızlık yaratmak için bu tip vahşi eylemlere başvurabiliyorlar” ifadelerine yer verildi. ğerlendirerek, “Ama bu provakasyona gelmeyecek kadar Rusya yönetimi ve Türkiye yönetimi de irade sahibidir” dedi. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in soruşturmanın ortak yürütülmesi, büyükelçilik ve başkonsolosluk gibi yerlerde güvenlik tedbirlerinin artırılması, Karlov’un cenazesini kendi uçaklarıyla almak gibi talepleri olduğunu açıkladı. Erdoğan “Bizim açımızdan müşterek olarak yapılmasında herhangi bir sıkıntı yok, olabilir dedik” diye konuştu. Erdoğan terörle mücadelede dayanışmanın daha güçlü olmasında mutabık kalındığını vurguladı. ‘Barış çabalarımızı aksatamayacak’ Başbakan Binali Yıldırım, olayın; Rusya ile Türkiye arasında gelişmekte olan ilişkileri bozmaya yönelik olduğunu söyledi. Türkiye’nin Rusya ile bölgede barışı tesis etmeye yönelik çabalarına vurgu yapan Yıldırım, “Bu olayların, çabalarımızı aksatmayacağı inancını taşıyorum” dedi. Yıldırım, “Bu alçak terör eyleminin faili ve arkasındaki karanlık çevreleri açığa kavuşturmak için her türlü ça Diplomatları hedef alan eylemler bagösteriliyor”diyekonuştu. Kılıçdaroğlu kınadı CHP Genel Başkanı Kemal Kı lıçdaroğluda da “Haince bir su 1 İsrail Başkonsolosu Elrom öldürüldü 17 Mayıs 1971’de İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom, karışanlar hakkında verilecek ölüm cezası ile ilgili tasarıyı geriye yönelik uygulamakla tehdit etti. Çayan ve arkadaşları 22 Mayıs 1971 günü 2 İngiltere BAŞKONSOLOSU Short YAŞAMINI YİTİRDİ 20 Kasım 2003’te bomba yüklü araçla Tepebaşı’ndaki İngiltere ki ABD Başkonsolosluğuna gelen üç kişi ile polis noktasında bulunan güvenlik görevlileri arasında çatışma çıktı. Saldırıda, biri koruma görevli ikast sonucu kaybettiğimiz Büyükelçi Karlov’un ailesine ve dost Rus halkına taziyelerimi iletiyorum” mesajını paylaştı. Harbiye’deki Seyhan Apartmanı’nda sabaha karşı Elrom’u şakağından üç Başkonsolosluğu’na ve Levent’teTürkiye Halk Kurtuluş PartisiCep kurşunla vurarak öldürdü. Elrom’un ki HSBC binasına El Kaide tarafın si, üç polis öldü, saldırıyı yapan üç kişi de öldürüldü. Gökçek: FETÖ’cü hesi üyeleri Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir tarafından kaçırıldı. Çayan, konsolosun serbest bırakılmasına karşılık arkadaşlarının salıverilmesini istedi. Nihat Erim hükümeti talepleri kabul etmediği gibi Elrom serbest bırakılmadığı takdirde terör olaylarına cesedi Nişantaşı’nda boş bir dairede bulundu. Bir hafta sonra, Çayan ve Cevahir, İstanbul Maltepe’de bir evde kuşatıldı. Evde bulunan 14 yaşındaki bir kızı rehin alan Çayan ve Cevahir, 1 Haziran’da eve yapılan operasyonda Cevahir hayatını kaybetti, Mahir Çayan ise yakalandı. dan saldırı düzenlendi. Saldırılarda İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Roger Short ve 30 kişi yaşamını yitirdi. 3 ABD Konsolosluğu’na silahlı saldırı 9 Temmuz 2008’de İstinye’de 4 ABD BüyükelçiLiğine canlı bomba Şubat 2013’te Ankara’daki Amerika Büyükelçiliği’nde DHKPC üyesi bir canlı bomba xray cihazından geçerken saldırı gerçekleştirdi. Biri canlı bomba 2 kişi öldü. Ankara Büyükşehir belediye Başkanı Melih Gökçek, “Daha önce Rus uçağını düşürten güçler kimse bu olayın failleri de onlardır. Tıpkı FETÖ’nün Güneydoğu’da Rus uçağını düşürmesi gibi” ifadesini kullandı. Anayasal diktatörlük Halk egemenliğinin temsili bir kişide vücut buluyorsa, bu rejimin adı otokrasidir. Birkaç kişi veya bir zümrede vücut buluyorsa, rejim aristokrasidir. Egemenlik herkeste vücut bulabiliyorsa, o zaman rejime demokrasi denir. Alman filozofu Immanuel Kant, 18. yüzyılın son çeyreğinde, mutlakiyetçi monarşilerin iktidarlarının çatırdamaya başladığı bir dönemde dile getirdiği bu tespitini, otokratı tanımlayarak tamamlar: Otokrat, hükümranın bütün kuvvetleri elinde tutan yegâne şef olduğu rejimdir. Otokrat kelimesi, eski Yunanca kökenlidir. “Otokrates”, gücü başka hiçbir güce dayanmayan, dolayısıyla iktidarının yegâne kaynağı kendisi olan kişiyi tanımlar. Daha ileri dönemlerde, otokrat kelimesi mutlak gücü elinde tutan hükümdarı tarif etmek için kullanıldı. Rus imparatorluğunda, çar veya çariçe zaman zaman “bütün Rusların avtokratı (otokratı)” olarak resmen adlandırılıyordu. Daha sonra otokrat kelimesi, günlük dilde, davranışları tiranlık derecesine varan bir siyasal lideri veya şahsiyeti tanımlamaya da başladı. İradesini mutlak biçimde herkese dayatmak isteyen kişiye, Batı dillerinde otokrat denir. Otokrat, bir aileye, bir cemaate veya bir şirkete bu şekilde hükmedebileceği gibi, ülkeye de hükmedebilir. Otokratın hükümdar olduğu rejim anlamına gelen otokrasi, tek kişinin gücü, iktidarı elinde tuttuğu, dolayısıyla iktidarın şahsi ve mutlak olduğu rejimdir. Otokrasi, diktatörlüğün bir türüdür. Diktatörlükten önemli farkı, gücün bir şahısla ilgili olması, onda vücut bulmasıdır. Mutlakiyetçi hükümranlığın en önemli göstergelerinden birisi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin olmamasıdır. Kâğıt üzerinde varmış gibi gözükse de bir dizi önlemle bu ayrılığın fiilen bütünlüğe dönüşerek çalışması öngörülmüştür. Diğer niteliği, seçimlerin serbest olmamasıdır. Muhalif çevre ve kişilere karşı uygulanan düzenli baskı, özgürlüklerinin kısıtlanması, seçimlerin öncesinden seçim sonucunu belirler. Bunu basın özgürlüğünün yok denecek noktaya gelmesi tamamlar. Bir başka özelliği, yürürlükteki anayasa ve yasaların bile fiili durumlarla sürekli ihlali, olağanüstü yasaların egemenliği olarak tezahür eden keyfi yönetimdir. Bu olağanüstü yetkiler, halk egemenliğini şahsında ve eksiksiz temsil eden bir kişinin elinde toplandığı zaman, otokratik hâkimiyet tesis edilmiş olur. Bu halin olağanlaştırılması, yani anayasanın ve yasaların bu keyfi yönetime kanuni kılıf sunmak, fiili durumu yasal görünüme kavuşturmak için değiştirilmesi, rejimin mutlakiyetçi ve otokrat niteliğini değiştirmez. Anayasal diktatörlük veya otokrasi mümkündür. Almanya’da Birinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Weimar Cumhuriyeti anayasasının 48. maddesi “istisna hali”ni tanımlıyordu. Alman hukukçular 1920’lerde bu tanımın farklı yorumları çerçevesinde bir tartışma başlattılar. İstisnai durum nedir, bunu ilan etmekle kim yetkilidir gibi sorulara yanıtların arandığı bu tartışmalarda, 1924’te ilk kez “anayasal diktatörlük” kavramı önerildi. İstisna halinin anayasaya dayandığı ve süreklilik içerdiği, dolayısıyla hukuk devletinden kanun devletine geçildiği bir rejimi tanımlıyordu bu terim. Daha sonra Nazi tecrübesiyle unutulur gibi oldu ama ABD’de 1948’de bazı hukukçular bu kavramı gündeme getirdiler. Esas 11 Eylül saldırısı sonrasında, ABD’de terörle mücadele gerekçesiyle ilan edilen özgürlük kısıtlayıcı yasalara gerekçe olarak bazı hukukçular tarafından yeniden dile getirildi. Olağanüstü yetkilerin birçok kuruma dağıtılması ve süreklilik kazansalar bile olağanlaştırılmamalarını öneriyorlardı. Günümüzde birçok ülkedeki diktatörlük rejimlerinin asli ve kalıcı niteliği anayasal diktatörlük terimine uyuyor. Bu diktatörlüklerin bir kısmı otokrat nitelikte. Yani mutlak iktidar esas meşruiyetini, kan, kabile, zümre veya parti bağından değil, hükümranın kendi şahsından alıyor. İktidarın esas kaynağı hükümranın kendisi olduğu için, rejim neredeyse bütünüyle o kişinin iktidarda kalmasına bağlı olarak ayakta durabiliyor. Bu da rejimin baskıcı niteliğini katlıyor. Dayatılmış adımlarla ve yangından mal kaçırırcasına otokratik hükümranlık ve anayasal diktatörlük yolunda yürürken bu tür rejimlerin başka ülkelere ne getirip ne götürdüğüne de bakılabilir. Sonucun toplumun ortak geleceği açısından son derece endişe verici olduğu söyleyebilirim. Suikasttan sonra da eylem Suriye hükümet güçlerinin Doğu Halep’i tamamen ele geçirmesinin ardından Türkiye’deki Rus konsoloslukları önünde başlayan protestolar Büyükelçi Andrey Karlov’a yönelik suikasta rağmen devam etti. Beyoğlu’ndaki Rusya Başkonsolosluğu önünde bir grup Suriyeli, Halep’te yaşananlara dikkat çekmek için dün gece eylem yaptı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle