Katalog

Pazar 18 Aralık 2016 10 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Karanlık giderek artıyor7YILÖNCEYAŞAMINASONVERENYarbayAliTatar’ınAĞABEYİAHMETTATAR: Allah’ın lütfu Terörün lütfu Hafta sonu. Tamam, pek çoğunuz için hafta sonu, tatil, dinlenme, çoluk çocukla gün geçirme... Ama bizim için değil. Bütün işgünleri gibi bir işgünü. Üstelik epey sıkışık bir gün. Dahası havada kar var. Dağıtımda aksama olasılığı yüzünden yazıyı akşam saatlerine sarkıtamazsınız. Yani yazıp, bitirip bir an önce Yazıişleri’ne yollamak gerek. Deniz Yarbay Ali Tatar yapılan haksızlık ve hukuksuzluğa dayanamayarak yaşamına son verdi. Hukuk mücadelesini yürüten yakınları ise aydınlık günleri umutla bekliyor 19 GÜNDE ÇÖKEN KUMPAS Tatar’ın ölümünün ardından “19 gün sonra” savcılık kayıtlarına satırı satırına şu not düşülecekti: “Dosyada mevcut Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 07/01/2010 malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz’ şeklinde yazı bulunan notun şüpheli Ali Tatar’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Soruşturma başlatılmasına esas alınan ihbar mektubuna konu edilen, şüpheli Tatar’ın “...Sizlerin başını eğecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dik tutun. Ben, bana yapılan bu haksızlık ve hukuksuzluğu kaldıramam. Yaşadığım bu hukuksuzluk sonucu o deliğe bir daha girmektense mezara girmeyi tercih ederim. Bu şekilde ölmeyi hiç is AKüyçküuktkaya sı için de onurla taşımaya devam edeceğiz. Adalet arayışımız devam ediyor. Ali ve o dönem kaybettiğimiz canlar adına adalet istiyoruz ve bunun takipçisiyiz. Davamıza sahip çıkıyoruz. n Ali Tatar hayatta olsa “Amirallere Su Zaten “Pazar günleri için biraz hafif, biraz uçuk, mümkünse neşeli yazılar yazılmalı” diyen meslek âdetini unutalı çok olmuş. Ve siz bir hafta sonuna “Kayseri’de bombalı araç saldırısı. 13 yurttaş canını yitirdi, 48’i de yaralı” haberi ile başlıyorsunuz. Üstelik haberin sonunda bir uyarı da var: Şimdilik. Yani ölü sayısı artabilir; ölümle dirim arasındaki yaralılardan bazıları “ölüm” tarafına düşebilir. tarihli raporunda şüpheliler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın kullandıkları ikametgâhta ele geçirilen, üzerinde ‘Alb. Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapılacak operasyonun detay ve tarihlerini Levent Bektaş, Orhan Yücel Albay üzerinden iletecek. Size teslim edilen muvazzaf teğmenler ve askeri öğrencilerin uyuşturucu satışına göz yumduğu, bu suretle uyuşturucu satışını kolaylaştırdığı iddiasını teyit eden delil ve emare bulunmadığı, bu suçla ilgili olarak hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.” temezdim. İnsanın kendi eliyle hayatını sonlandırmasına önce ben karşı çıkardım. Ama kader böyleymiş, hakkınızı helal edin.” Tarih: 19 Aralık 2009... Eski Deniz Kuvvetleri Komutanları emekli oramiraller Metin Ataç ile Eşref Uğur Yiğit’e yönelik suikast girişiminde bulun ikast” davasından yargılanacaktı. FETÖ operasyonlarında Ali Tatar’la ilgili soruşturmayı yürüten savcı Süleyman Pehlivan tutuklandı... Bu davanın ilk duruşmasında Ali adına oradaydık ve müdahiliz dedik. “Siz kabul etseniz de etmeseniz de; tahta parmaklıkların önünde ya da gerisinde olsak da, fark etmez; biz burada “Kim yapmış. Üstlenen örgüt belli mi” soruları sizi öfkelendiriyor. Soranları “Çok mu önemli. Ne fark eder” diye azarlıyorsunuz. Oysa daha Dolmabahçe Stadı’nın bitişiğindeki kalleş saldırı üstüne yazılıp çizilenlerin mürekkebi kurumadı. Ve cuma gecesi kar tipisiyle uyuyan İstanbul, güneşin gülümsediği bir sabaha uyandı. Kanmayın. Eskiler tipinin ardından açan güneş için “Kar topluyor” derler. ‘Kerbela’yı yaşıyoruz’ duğu iddiasıyla ikinci kez gözaltına alınmak istenince Beylerbeyi’ndeki lojman evinde yaşamına son vermeyi seçen Deniz Yarbay Ali Tatar ailesine bu satırlarla veda etmişti. Onun ne kadar haklı olduğu yıllar sonra herkesin yüzüne bir tokat gibi çarptı. Kumpaslara esir düşen Türkiye’de Deniz Yarbay Ali Tatar’ın ölümünün üzerinden tam 7 yıl geçmiş... Koca 7 yıl!.. yız” dedik. Bu dava daha sonra Kafes ve Poyrazköy davaları ile birleştirildi. “Poyrazköy Davası” olarak anılmaya başlanan sürece, daha sonra hayatta olsa merhum Türkan Saylan’ın da yargılanacağı ÇEV ve ÇYDD davaları da birleştirildi. İstanbul’da süren bu davanın duruşmalarını elimizden geldiğince bizzat takip ettik. Poyrazköy Davası 2 Ekim 2015’te beraatla sonuçlan Doğru. Tatar ailesi ve sevenleri bu dı. Anadolu 5. Ağır Ceza Mah Havada kar kokusu var. gün Ankara’da Ali Tatar’ı bir kemesi 83 sanığın beraatına ka Hafta sonu. kez daha büyük bir özlemle ana rar verirken, sahte delil üreten, Türkiye, Erciyes’in eteklerinden cak. Biz de ailenin ağabeyi Ah kullanan tüm kamu görevlileri gelen haberle uyandı. Havada kan kokusu var. Siyasal literatürde güvercin barışı simgeler. Şahin savaşı... Şahin alıcı kuştur. Can alıcı... Havada kar, ülkede kan kokusu var. Ülkede güvercinler hapiste. Gün, şahinlerin günü... HHH Alevi dernekleri 34 Mart toplantısı için İstanbul’da buluştu. Toplantıda inanç özgürlüğü talebi ve ‘asimilasyon politikalarına son’ çağrısı yapıldı met Tatar’la 7 yılı konuştuk... n 7 koca yıl nasıl geçti? Parçalı bulutlu bir iklimde ya şıyoruz. Gökyüzü ikide bir kararıp içimizi daraltıyor. Sonra tekrar aydınlanıyor. Hep böyle kalsın derken, tekrar karardığını görüp hüzünleniyoruz. O kadar sık tekrarlanıyor ki bu gel git hakkında da suç duyurusunda bulundu. O günü ne Ali Tatar, ne Türkan Saylan, ne de yargılama sürecinde işini kaybettiği için Somali’ye çalışmak için gidip bir patlamada hayatını kaybeden Başçavuş Saddettin Doğan göremedi. Ama Ali’nin bacısı Hürriyet’in “Ali’nin ruhu bu 15 Temmuz için “Allah’ın lütfu” dediler. Şimdi de “terör örgütlerinin lütfu” Alevi Bektaşi Federasyonu inanç komisyonu ön rağmen yürüdüklerini kaydetti. deyiz. Kerbela’daki zulüm döAşıkların, zakirlerin bağlaması nemini yaşıyoruz. Bu dönem ler; umutsuzluk bu ülkenin ta rada, bu salonda” diye haykırışına toprağına siniyor. Oysa ka şını mutlaka duydular. Fotoğrafranlıklara değil, aydınlıklara yo larda kalan gülen yüzleri mutla deseler yeridir. cülüğünde pirler, dedeler, ana nın kırılıp türlü işkenceler gör den bir olmadan diri olmadan ğunlaşmak zorundayız. Her sa ka aydınlandı. Bir kez daha unu Güvercinleri hapse tıkmak için bahane ve fırsat arayanlara gökten lütuf yağıyor. Demokrasiyi boğmak için şahinler kanatlarıyla lütuf taşıyor. Dünyaya ve yaşama namluların ucundan, “gezden, gözden, arpacığın silme tepesinden” bakanlar kanlı, kalleş saldırılarla kirli, kanlı ideolojilerin değirmenine su taşıyorlar. İstanbul’dan, Kayseri’den yükselen acı çığlıkları Halep’te çocuk lar, baba erenler, dervişler, zakirler, aşıklar, sadıklar, muhipler “yola revan oluyor” şiarıyla 34 Mart’ta İstanbul’da bir araya gelecekler. Türkiye’nin birçok kentinde de bu kapsamda toplantı yapılacak. İlk toplantı İstanbul Alibeyköy Cemevi’nde Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Bursa, Kocaeli ve Yalova illerinden gelen katılımcılarla gerçek düğünü dile getiren Güzelgül, “Çok eskiye bile gitmeye gerek yok, bugün bu salonda içimizde olan yolun rehberleri içerisinde bile bu zulmü görenler var. Biz eşit yurttaşlık istiyoruz. İnancımız ayrılığa uğramasın. İbadethanelerimiz resmen tanınsın ve hukuki sorunlar giderilsin. Devlet inancımızı tahrip etmekten vazgeçsin. Çocuklarımıza okul kurtulamayız. Cenaze erkanlarımız Sünnileştiriliyor. Süreklerimiz yok edilip cemlerimiz tekleştiriliyor. Onun için ya ulularımızın yolunda gideceğiz ya da Türk İslam sentezinde yok olacağız” dedi. ‘Yaftalamayın!’ Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Rıza Eroğlu ise bah güneşin mutlaka doğduğunu hatırlayıp umudumuzu hiç kaybetmemeli; gerçeği canlı tutmalıyız. Çünkü olup bitene çoğu zaman engel olamıyoruz. İşte tam hava dönüyor gerçekler ortaya çıkıyor derken, daha koyu bir karanlığa tekrar giriyoruz. Cemaatin ayarını bozduğu adalet mekanizması yine haklı haksız tanımıyor. Hukukun yi tulmadıklarını hissedip huzur buldular. Ama başta Ali’nin ve bu karanlık süreçte yaşamlarını kaybeden Murat Özenenalp’in, Cem Çakmak’ın, Kuddusi Okkır’ın, Erhan Göksel’in, Uçkun Geray’ın ve 83 yaşında bu zulümle karşı karşıya kalan İlhan Selçuk’un ruhunun huzur bulması adaletin yerini bulmasıyla olacaktır. Bunun takipçi hıçkırıklarına karışıyor. leştirildi. larda Sünnilik öğretilmesin ve Kayseri’de hayatını kaybeden ne rafa kaldırıldığı günler yaşı siyiz... Ve... Ve gazeteci bir pazar yazısı için masaya oturmuş; öfkesinin, kederinin, acısının ve ille de çaresizliğinin bedelini bilgisayarın tuşlarından çıkarıyor... Vuruyor, vuruyor, vuruyor... Toplantıda açılış konuşmasını yapan Alibeyköy Pirsultan Abdal Cemevi Başkanı Hüseyin Güzelgül, Alevilerin geçmişten bu yana ibadetlerini gizli yaptığını, dernek kuramadıklarını belirterek, tüm zorluklara asimile edilmeye çalışılmasın. Dergâhlarımızın geri verilmesini istiyoruz” diye konuştu. Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Nurettin Yıldız da “Muaviyenin tekrar zuhur ettiği bu dönemde çok kıymetli bir cem askerleri andı. Eroğlu, “Ülkeyi yönetenler eleştiri yapanları içeri atmaktan vazgeçsin. Yan bakan bile içeri alınıyor. Suçluları alın ama suçsuz insanları terörist ilan etmeyin.” l İSTANBUL/Cumhuriyet yoruz. Sadece içeridekilerin değil hepimizin temel hakları tehdit ediliyor. Yine adalete güven ayaklar altında. Çünkü biz çabuk unutuyoruz. Yaşananlara sadece kendi küçük penceremizden bakıyor ve empati yap n FETÖ çatı davasına Ali Tatar’ın kardeşinin ‘katiller’ haykırışı damga vurdu... O an neler düşündünüz? Halkımızın çoğu cemaatin gerçek yüzünü 15 Temmuz’da gördü. Ancak biz bunları mıyoruz. Birlikte yaşamanın te 2009’dan beri anlatmaya çalışı Cumartesi Anneleri: Tek umudumuz barış melininhukukolduğunu;dayanışmanın toplumsal barışın olmazsa olmazı olduğunu unutuyoruz. Biz tüm bunların unutul yorduk. 15 Temmuz öncesinde çatı davaya müşteki sıfatıyla dahil olduk, ifade verdik. Bu kararlılıkla Ali Tatar’ın bacısı, bir sa 612. kez Galatasaray’da topla larının bulunduğu dövizler taşınnan Cumartesi Anneleri, ka dı. Bu haftaki eylemde 24 Ekim “Yıllardır ülkemizde kara bulutla ke ve insanımız kaybediyor. Şidrın dağılmasını isterken her geçen det şiddeti doğuruyor. Gücü elin duğu 19 Aralık 2009’da yedi yıl at yerinde sabit oturmaktan raönceki karanlığa kurban verdik hatsız olan, şikâyet eden cemaAlimizi. Karanlığı yırtan bir çığ atçilerin yüzüne “Katiller” di yıp yakınlarının akıbetini sordu 2016 tarihinde polisler tarafın gün, her sabah yeni kara bulutlar de bulunduranlar, ülkeyi yöneten lıktı Ali’den yükselen ses. Fa ye haykırdı. Bu haykırışın anla ve barış çağrısı yaptı. dan Ankara Batıkent’te gözaltına la uyanıyoruz. Biz artık ülkemiz ler, emniyeti, yargıyı ve medya kat karanlığı kalıcı kılmaya çalı mı “Biz buradayız, yaptıklarını Cumartesi Anneleri, kayıp ya alındığı iddia edilen Müjgan Ekin, deki halkların endişe ile yaşama yı elinde bulunduranlar bu ülke şan kara cüppeli yarasalara rağ zı unutmadık, meydanı boş san kınlarının akıbetini sormak ve fa 1991 yılında Şırnak’ta gözaltın masını istiyoruz. Bizlere bu müca ye savaşı dayatmayın. Güç eliniz men, hukuk meşalesini yakma mayın; adil yargılanmanız, ama illerin yargılanması için 612’nci da kaybedilen Agit Akipa ve İbra delenin karşısında hâlâ kan, şid de bir yol açın, barışa bir yol açın. yı becerdik o günlerde. Meşale almanız gereken en yüksek ce kez Galatasaray Lisesi önünde bir him Demir’in akıbeti soruldu. Ge det, savaş dayatılıyor” diye konuş Acının önüne geçebilecek her şey miz gün geçtikçe parladı, yüre zalar için takipteyiz” hatırlatma araya geldi. Üzerine kırmızı ka çen hafta Beşiktaş’ta ve bugün tu. Sabah saatlerinde Kayseri’de elinizde bir adım atın. İnsanlar ğimizdeki acı ile harlandı, bü sıydı. Bu yargı sırası bekleyen ranfillerin bırakıldığı “Failler bel Kayseri’de gerçekleşen bombalı yaşanan bombalı saldırıya de bir mezar taşına hasret, mücadele yüdü. Bütün engellemelere rağ lere de bir uyarı. Umarım mesa li kayıplar nerede” pankartı açı saldırılar kınandı. ğinen Kaya, “Giden bizim kanı ediyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor” men bu meşaleyi söndürmeden jımızı almışlardır. Adalet istiyo lan eylemde, kayıpların fotoğraf HDP Milletvekili Hüda Kaya, mız, giden bizim canımız. Bu ül dedi. l İstanbul/Cumhuriyet bugüne taşıdık. Bundan sonra ruz ve hiç vazgeçmeyeceğiz. C MY B