Katalog

KULTUR Benli’den ‘Yukarı Çukurova’ resimleri Geçen yıl Bindallı Sanat Evi’nde “Kırmızı Toprak” adlı sergisiyle sanat izleyicisiyle buluşan ressam Orhan Benli, son dönem eserlerini “Yukarı Çukurova” adlı sergisinde buluşturdu. Geçen çarşamba günü Ankara’daki Sepa Sanat’ta ziyarete açılan sergi 22 Kasım’a kadar devam edecek. Adres: Mutlukent, 2074. Sk. (94. Sk.) Çankaya, Ankara. 18 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Tarihte MustafaVYöernheotmeveennP:aul Kemal gibi bir figür yok Tokyo Film Festivali’nde buluştuğumuz “Temel İçgüdü” ve “Robocop” filmlerinin ünlü yönetmeni Paul Verhoeven, Türkiye için endişelenen yönetmenlerden. ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR “Temel İçgüdü” ve “Robocop” misali sefası sürülmüş, “Showgirls”le cefası çekilmiş şanlı bir filmografisi var. Kendi deyişiyle “gayretli bir adam”. Bu yıl Cannes’ın en çok konuşulan ve övgü toplayan ve bu hafta ülkemizde de vizyona giren filmi “O Kadın / Elle” vesilesiyle buluştuğumuzda “Dönüşüm muhteşem oldu” kıvamında espriler yapıyor. Yuvarlak masa sohbetinde bir araya geldiğimiz Paul Verhoeven pek neşeli ama Türkiye deyince endişelerini saklamıyor. Üstelik en çok da Mustafa Kemal’in filmini çekemediğine hayıflanıyor. n Bu filmle yeniden baş tacı ediliyorsunuz, nasıl hissediyorsunuz? Sanırım yanlış bir şeyler yaptım! Yeniden benden nefret edilmesini sağlamam gerek! Şaka bir yana o kadar uzun süredir övmüyorlar ki, şaşkınım. Çok tartışmalı bir konu olduğu için bu kadar iyi tepki beklemiyordum açıkçası. Aslında filmi ABD’de çekmek istemiştik ama yıldız bir isme ihtiyacımız vardı ve kimse kabul etmediği için Avrupa’ya döndük. n ABD’de çekseydiniz farklı olur muydu? Amerikalılar intikam hikâyesine bayılıyor. Oscarlı “Diriliş” örneğin, bambaşka yerlere de gidebilirmiş ama intikam filmi olmuş. Bu filmde de kadının tecavüzcüsünden hemen Çetinkaya intikam almasını beklerlerdi. Oysa hayat karmaşıktır. n Bu kadına nasıl yaklaştınız? Kadınların yanındayım! Güçlü kadınları seviyorum ve filmlerimde de böyledir. Gerçi kadın düşmanı da dediler bana, feminist olarak da suçladılar. Bu filmde de kadın kurban olmayı kabul etmiyor. Ama neticede kadın değilim ve bu kadını anlamak adına Isabelle (Huppert) yardımcı oldu. Beni yönlendirdi hatta tecavüzcüsünün kim olduğunu anladığı sahneyi öyle oynadı ki, gerisini çekmeye gerek duymadım! n Türkiye’ye gelecek misiniz bu aralar? Aslında ben Mustafa Kemal’in filmini çekecektim! İstanbul’da önemli görüşmeler yaptık, çok yol aldık. Ama sonrasında ülkenin poli Piyanist İdil Biret’ten ’e destek Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret gazetemiz okurları ve çalışanlarıyla dayanışmak için, konser dolayısıyla bulunduğu Kıbrıs’tan bu dayanışma fotoğrafını paylaştı. Fotoğrafta İdil Biret, ‘Teslim Olmayız’ manşetli Cumhuriyet gazetesini koltuğunun altına alarak gülümsüyor. Çetinkaya tik ikliminin değiştiğini ve bu projeyi bir süre ertelemeye karar vediklerini açıkladılar. Çok üzüldüm çünkü Mustafa Kemal gibi değerler çok az var tarih sayfalarında. Demokrasinin doğru dürüst pratik bile edilmediği, dünya süper güçlerinin pastayı paylaştığı, ülkenin her taraftan sıkıştırıldığı bir dönemden söz ediyoruz. Yıkılan bir imparatorluğun parçalarını bir araya getirebilmiş ve bunu halkın desteğiyle yapabilmiş. Hem cephede savaş, hem de memlekette kadın haklarından okuma yazmaya devrimler yapacaksın, büyük iş! Yok öyle bir figür tarihte. Hatalar yapılmış elbette ama çok erken gitmiş, yaşasaydı bunları da düzeltirdi inancındayım. ‘Medeni’ veya değil, diğer ülkelerin kanlı tarihlerine bakar mısınız. Şu anda olanlar akıl dışı! ISABELLE HUPPERT: ‘Nuri Bilge benzersiz bir yetenek’ Isabelle Huppert oynadığı her rolü değiştiren, dönüştüren benzersiz bir oyuncu mâlumunuz. Bu hafta vizyonumuza giren “O Kadın / Elle”deki performansı da yönetmen Paul Verhoeven işbirliğiyle benzersiz bir seyirliğe dönüşüyor. Tecavüze uğrayan ama kendini kurban olarak görmeyi reddeden hatta bildik koşulları tersine çeviren iş kadını Michele Leblanc’ın ruh hallerinde gezinirken karakteri anlamaya kalkışmamış, bilakis “Tanımasam da olur. Çoğu oyuncunun aksine böyle bir derdim yok. Gerçek hayatta kimi hemen anlıyoruz ki! İçgüdülerimle, o andaki hislerim ne söylüyorsa öyle oynamayı seviyorum, anlamayı değil. Belki de oynamıyorum, sadece tepki veriyorum” diyor, galiba alçakgönüllü davranmaya çalışıyor. Türkiye’ye de yabancı değil, Cannes’da başkanlığı yaptığı jüride yer alan Nuri Bilge Ceylan sinemasına da. Ceylan’ın bir filminde oynamayı çok istemiş ama “Bakalım, kısmet” diyor. Takdirini “Sinemaya dair şahane bir duygusu var, elle tutulamaz hislerin ve insani açmazların peşine düşüyor. Bulunmaz bir yetenek!” sözleriyle ifade ediyor. kultur@cumhuriyet.com.tr Pazar 6 Kasım 2016 müş olacağım. Çok önceden planlanmış 5 günlük bir Pa ris yolculuğu... Birbirinden il ginç sergileri, oyunları, opera Gelin görün ları izlemek için tasarlanmış bir yolculuk... sokaklar kan Gelin görün ki... İçim dışım kan içinde... “Bir de bana şiirlerin Neden söz açmaz diye soruyor Bugün (bu yazıyı yazdığım cumartesi sabahı) Fransa’nın belli başlı tüm ga sunuz zeteleri ve radyo haberleri ay Düşlerden, yapraklardan nı tümce üzerine kurulmuştu: Doğduğun ülkenin koca ya “Türkiye’de şimdi sıra parla nardağlarından? mentoda!” Gelin görün sokaklar kan Ülkemde parlamentonun Gelin görün bir kısmı yok sayılırken, mil Sokaklar kan letin bir bölümünün sesi sus Gelin görün kanı turulurken milletvekilleri yaka Sokaklar boyunca akan” paça alınıp götürülürken... Neruda’nın bu dizeleri yine Gazetedeki arkadaşlarım, kafamın içinde dönüp duru yıllardır “Tehlikenin farkında yor. (Türkçesi Hilmi Yavuz’a mısınız?” diye haykıran arka ait hani bir süre önce teröre daşlarım hapse atılırken... yardım ve yataklık suçlama Üstelik FETÖ’cülükten yar sıyla içeri alınıp sonra serbest gılanan (on ayrı davadan yar bırakılan şair Hilmi Yavuz’a...) gılanan) savcı Cumhuriyet’e Sevgili Okurlar, FETÖ davası açmışken... Bu Sokaklarımız, parlamento gerçeği ortaya çıkaran Barış muz, kentlerimiz, kasabaları Pehlivan’a soruşturma açıl mız kan içinde. mışken... Kan her zaman göze gö Tüm dışarıdaki gazeteciler rünmüyor. Kimi zaman tele gibi benim de epostam mağ fonla gelen haberde, kimi za dur olanların çığlıklarıyla kilit man bir çocuğun şaşkın ba lenirken... kışında, dilinizin ucundaki bir Ülkemde insanlar korkunç tümceyi yutmanızda, dostla bir travma yaşarken... rınızın hapse tıkıldığını öğren Sizlere Paris’teki sergiler diğinizde... den, 2010 Yılının Leyla Gen Kan her zaman kırmızı ak cer Şan Yarışması birinci mıyor. Kimi zaman kara sa si Pretty Yende’nin Bastil kalların, kara dudakların, kap le Operası’ndaki “Lucia di La kara dişlerin arasından sızı mermoore” temsillerindeki yor... Kimi zaman şehvetle olağanüstü başarısından söz Kürtlere karşı kin ve öfke ku edemem... san demeçlerde ve manşet Belki sonra... Belki bu “Şok lerde sırıtıyor... ve Dehşet” günleri sona erdi Kanı kan temizler diyenlere ğinde... inanmayın sakın! Kanı sadece NOT Umut Nöbetleri ve sadece karşılıklı konuşma, ni başlatan Sevgili Mete Ak diyalog çözer. Ama konuşa yol... Bakın yaşam böyle bir bilmek için diyalog için söz şey... Tüm hayatınız boyunca cüklerin, kelimelerin özgür ol binlerce yazınız anımsanmaz ması gerekir. da... Bir haksız tutuklamaya Yasaklanan, hapsedilen, öfkelenir, hapishanenin önü yok sayılan sözcükler, sade ne bir iskemle koyar “Umut ce kanı, şiddeti, savaşı kö Nöbeti”ne başlarsınız, bu du rükler. ruşunuzla adınız efsaneleşir... HHH Sevgili Gönül Ülkü... Ne Sevgili Okurlar, mutlu size, güldürdüğünüz Sizlere bu satırları, sonba her insanın bir parçası oldu har yapraklarının her yeri kap nuz, onlara hayatı sevdirdi ladığı ve sapsarı bir ışıkla yı niz... kadığı güneşli bir Paris’ten İkisini de unutmayacağız. yazıyorum. Siz bu yazıyı oku Ailelerine, yakınlarına seven duğunuzda, İstanbul’a dön lerine sabırlar diliyorum. C MY B