23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 6 Kasım 2016 10 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN CHP’den Cumhuriyet Bedenim gazetede yüreğim Silivri’de Benden 5 günlük gözaltı süresince İstanbul Terörle Mücadele nezarethanesinde yaşadıklarımızı anlatmamı beklemiyorsunuz değil mi? “Görmemişin 5 günlük gözaltısı olmuş, tutmuş yazıya dökmüş” deyip alay edeceklere fırsat yaratmaya hiç niyetim yok... Kanıt bulamadıkları için tanık ifadelerinden suç yaratmaya kalkıştıklarından ve bunun için Cumhuriyet sanıklarına karşı “savcı tanıklığı” onursuzluğunu kabullenip sayfalar dolusu FETÖ, PKK, CIA üyesi olduğumuza ilişkin yalanlarını art arda sıralayanların adlarından söz edip bu köşeyi kilitletmeye de hiç niyetim yok. Hırsları zekâlarının, yeteneklerinin ve ahlaklarının fersah fersah üstünde olanları onursuzlukları ile baş başa bırakmak en iyisi... Evet, aynı anda PKK ve FETÖ örgütlerine hizmet edilmesi gibi “sıcak buz”a, “köşeli daire”ye benzeyen iddialara dayanılarak FETÖ üyeliğinden hakkında dava açılmış, şüpheliden sanık mertebesine terfi etmiş, hakkında iki kez ömür boyu hapis cezası istendiği kanıtlı, belgeli bir hukuk diplomalının(!) önümüze koyduğu dosya için herhangi bir tanım bulamıyorum. “İçi boş” desem “boş”a haksızlık; savcının tanıklarının yalanlarına dayalı bir dosya önüne gelince dokuz arkadaşım hakkında tutuklama kararı verilmesini ise eleştirilmeye bile değmez buluyorum. Boş verin. Kimilerini tanıdığınız, kimilerinin adını bile duymadığınız 13 Cumhuriyet çalışanı beş gün cep telefonsuz, bilgisayarsız, dünyadan habersiz keyifli günler geçirdik. Kahkahalarımız nezarethanenin soğuk duvarlarını ısıttı. Arkadaşlarımın gözlerinin ışıltısı loş koridorları ışığa boğdu. Gencecik polis memurlarının çaktırmadan yanıma yaklaşıp “Abi internetten yazılarını hep okurum. Ama şimdi kâğıt gazeteyi de düzenli alıyorum” dedikten sonra kendi cep telefonundan Cumhuriyet’in birinci sayfasını gösterdiğinde yüreklerimizi nasıl ısıttığını anlatamam. Nal gibi harflerle “Teslim olmayız” diye kükreyen gazetedeki genç arkadaşlarımı uzaktan nasıl da bağrımıza bastığımızı bir bilseniz... Cumhuriyet’in yayın ilkeleri pek açık: Demokrasiyi, özgürlükleri ve laikliği savunmak. Buna gazeteciliğin evrensel ilkelerini, “Doğru haber, bağımsız yorum”u ekleyin. Sonra da göğsünüzü gere gere “İşte Cumhuriyet gazetesi” deyin. HHH Beni ve Hikmet Çetinkaya’yı tutuksuz yargılanmak üzere bıraktılar. Ama yurtdışına çıkış yasağı da koydular. Anlaşılan “tarihi eserlerin” yurtdışına çıkarılmasına ilişkin yasağı uyguluyorlar. Geri kalan dokuz arkadaşımı tutukladılar, Silivri zindanına yolladılar. Başlığı tekrarlayacağım: “Bedenim gazetede, ama yüreğim Silivri’de.” Orada başının gölgesini önünü düşürmeyen, diz çökmeyen, boyun eğmeyen dokuz arkadaşım, dokuz kapı yoldaşım, dokuz yiğit ve iyi gazeteci yatıyor. Bu yazı bir mesajla bitsin, size iletmem istenen bir mesajla. Genel Yayın Yönetmenim, can arkadaşım Murat Sabuncu’nun mesajı: “Halkımızın ve okurlarımızın önünde saygıyla eğiliriz ve başka hiç kimsenin önünde eğilmeyiz...” Schulz’dan Yıldırım’a: Ortak değerlerle işbirliği yürütmeliyiz Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz gazetemizin 9 yöneticisinin ve HDP milletvekillerinin tutuklanması üzerine Başbakan Binali Yıldırım’ı aradı, ortak değerleri ve karşılıklı çıkarları vurguladı. Avrupa’daki bazı çevrelerin önyargılar üzerine talihsiz beyanlarda bulunduğu, Türk kamuoyunun bundan rahatsız olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım ise tutuklamaları; “Bu hain terör şebekelerine destek verenlerin, her kim olursa olsun, yargı sürecinden bağışık olmalarının hiçbir hukuk devletinde mümkün olmadığını, bu bağlamda bağımsız mahkemelerce alınacak kararlara herkesin saygı duyması gerektiğini” ifade ederek savundu. Başbakanlık’tan yapılan bilgilendirmeye göre Schulz, “TürkiyeAB işbirliğinin ortak değerler ve çıkarlar temelinde daha da derinleştirilmesinden yana olduğunu” söyledi ve “Tüm Avrupa için önemli bir ortak olan Türkiye’deki gelişmelerin doğal olarak Avrupa kamuoyu tarafından yakından takip edildiğini, birbirimizi iyi anlamanın büyük önem taşıdığını” ifade etti. Yıldırım ise Schulz’a, “Avrupa’daki bazı çevrelerin yanlış ve eksik bilgilerden hareketle, bazı temelsiz önyargılarla ülkemiz hakkında talihsiz beyanatlarda bulunduklarını, yargının bağımsız olduğunu ve işlemlerini kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde gerçekleştirdiğini” söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet bildirisi hazırlığı Gazetemiz yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasının ardından programını iptal ederek Ankara’ya dönen Kılıçdaroğlu dün akşam MYK’yi topladı, bugün de PM ve vekillerini ‘acil’ toplantıya çağırdı Berlin ve Paris de ayakta Gazetemiz yazar ve yöneticileri ile HDP eş başkanları ile milletvekillerinin tutuklanmasına tepki yurtdışında devam ediyor. Berlin’de biraraya gelen yüzlerce kişi muhalif kesimlere yönelik saldırıları protesto etti. CHP Fransa teşkilatı Fransız devriminin simgelerinden Paris’teki Bastille Meydanı’nda bir protesto gerçekleştirdi. CHP Fransa Birliği Başkanı Uğur Güven, “Cumhuriyet Gazetesi’ni teslim etmeyeceklerini” söyledi. Batı basını: Baskı artıyor Gazetemizin yazar, çizer ve yöneticileri ile HDP’li milletvekillerinin tutuklanması Batı basınında büyük yankı buldu. Batılı basım yayın organları ve ajanslar haber ve başlıklarından Türkiye’nin demokrasiden hızla uzaklaştığına vurgu yaptı. Reuters: “Türkiye’nin müttefikleri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhaliflere hoşgörüsüzlüğüyle ilgili endişeleri artırdığını, Avrupa ile çatışmaların yaşandığı SuriyeIrak arasında tampon bölge görevi gören NATO üyesi Türkiye’nin siyasi yönelimi konusunda Batılı müttefiklerin endişelerini tırmandırdığını” belirtti. AFP: HDP’nin ardından Cumhuriyet gazetesi için çıkan tutuklama kararlarının Türkiye’nin Batılı müttefiklerini alarma geçirdiğini aktardı, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürürlüğe sokulan OHAL’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhaliflerine karşı kullanılması sebebiyle uluslararası alarm durumu büyüyor” dedi. Gerilim tırmanırken Türk yetkililerin sosyal medya ve mesajlaşma servislerine kısıtlama getirerek şimşekleri daha da fazla çektiğini, internet kullanıcılarının VPN’ye başvurmak zorunda kaldıklarını belirtti. “Türkiye’nin en eski ulusal gazetesi tutuklamaların ardından meydan okuyor” başlıklı haberinde ise Cumhuriyet gazetesinin “Atatürk’ün Osmanlı’nın yıkıntılarından kurduğu modern laik ulusun sıkı savunucusu olduğu”, “yaklaşık bir asırdır yayında olduğu” ve ”hakkında açılan davaların üstüne gelen tutuklamalara meydan okuyarak susturulamayacağını ilan ettiğini” belirtti. Büyük endüstriyel holdingler tarafından sahip olunan ve bu yüzden hükümetin etkisine açık olmakla eleştirilen diğer gazetelerden farklı olarak Cumhuriyet’in sahibinin bağımsızlığını garanti edecek şekilde bir vakıf olduğunu aktardı. BBC: Cumhuriyet gazetesindeki tutuklamaların “Cumhurbaşkanı ‘Bunu dünyaya nasıl açıklayacaklar’ ‘Cartooning for Peace’ (Barış için Karikatür) inisiyatifi Türkiye’deki gazeteciler, çizerler ve ifade özgürlüğü için bir kampanya başlattı. Tutuklanan gazetemiz çizeri Musa Kart’ın “Bunu dünyaya nasıl açıklayacaklar? Sadece karikatür çizdiğim için bugün gözaltına alınıyorum. Yıl lardır bu ülkede yaşadıklarımızı karikatüre dönüştürmeye çalışıyorum. Ama inanın şu an kendim bir karikatürün içerisinde yaşıyorum, öyle hissediyorum” sözleri hatırlatılan sitede, dünyanın dört bir yanından çizerlerin Türkiye ile ilgili karikatürleri paylaşıldı. Erdoğan’ı eleştirenlere yöneltilen suçlamalar dizisindeki son halka” olduğunu söyledi. Son dönemde aldığı basın özgürlüğü ödüllerine dikkat çekerek Cumhuriyet gazetesinin hâlâ Erdoğan’ı eleştirebilir durumda kalan az sayıdaki medya organından biri olduğunu vurguladı. Bild: “Diktatör Erdoğan, bunun sonu nereye varacak” başlığını attı, “Basın özgürlüğünün ortadan kalkması, sürekli OHAL, işkence, bunun sonu neye varacak” diye sordu. Tam sayfa ayrılan haberde “Başkan Erdoğan her geçen gün gittikçe diktatörleşiyor“ denildi. “Sonu nereye varacak” ara başlığında ise “Erdoğan Kürtlere savaş açmıştır. HDP parlamentoda 6 milyona yakın seçmeni temsil ediyor. HDP’li milletvekillerinin gözaltına alınmasının ardından Diyarbakır’da patlama oldu. Türkiye bu denli bir iç savaşa sürüklenmemişti ve Avrupa kararını vermek zorunda.” Corriere della Sera: Sebahat Tuncel’in polis tarafından sürüklendiği fotoğrafla birlikte manşetten verdi. Gazete, “Baskı: Kürt yanlısı liderler hapiste” üstbaşlığı ile “Türkiye’de tutuklamalar. Avrupa’dan suçlama: Demokrasi yara aldı” başlığını kullandı. Wall Street Journal: “Kürt liderlerin tutuklanması Türkiye’yi sarstı” başlığı altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın si yasi muhalefete karşı bu son hamlesi nin Kürt yanlısı siyasilere yönelik bu güne kadarki en önemli adım olduğu nu, Türkiye’yi daha fazla istikrarsızlı ğın beklediğini, nitekim TL’nin dolar karşısında rekor de ğer kaybettiğini sı raladı. Gazete inter net erişiminde so run yaşandığını, sos yal medyaya erişimin engellendiğini, Başba kan Binali Yıldırım’ın buna güvenlik gerek Bild çesi gösterdiğini aktardı. Washington Post: “Türkiye’de baskının çapı genişledi” başlıklı haberinde HDP’li vekillerin tu tuklanmasının insan hakları savunucu ları tarafından Türkiye’nin bitmeye yüz tutan demokrasisine son saldırı ola rak kınandığını, Washington ve AB baş kentlerinin yanı sıra BM’den de kınama yağdığını belirtti. New York Times: Kürt medyası ve siyasetine yönelik baskıları tüm ayrın tısıyla sıralayarak Ömer Taşpınar’ın “Kürt sorununun daha da kötüye gitme si sayesinde Erdoğan’ın elinde OHAL’i süresiz uzatmayı meşrulaştıracağı se bepler olacak. MHP ile ittifakı daha güçlendirip başkanlık sistemi için ana yasal değişikliğe gereken Meclis çoğun luğunu elde edecek” görüşünü aktardı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gazetemiz yönetici, yazar ve çizer lerinin tutuklanmasının ar dından dün İzmir ve Balıke İKLİM ÖNGEL sir programlarını iptal ederek Ankara’ya döndü. Kılıçdaroğlu bugün için ise parti yetkili kurullarını acil toplantıya çağırdı. MYK’de tek gündem maddesi gazetemize yönelik operasyon ve milletvekili tutukla maları olurken, bugün gerçekleşecek ge niş çaplı toplantıda başta gazetemize yö nelik operasyon olmak üzere basın özgür lüğüne ilişkin bir deklarasyon yayımlana cak, tutuklamalara karşı nasıl bir yol ha ritası izleneceği belirlenecek. Dün akşam MYK’ye acil toplantıya ça ğıran Kılıçdaroğlu, bugün de genel mer kezde, Parti Meclisi üyeleriyle birlik te milletvekillerinin de hazır bulana cağı geniş çaplı bir toplantı gerçekle şecek. Edinilen bilgiye göre, gazetemi ze yönelik operasyonun ana gündem maddesini oluşturduğu toplantıda Kılıç daroğlu kurmaylarının görüşlerini al dı. Cumhuriyet’e ve demokrasiye sonu na kadar sahip çıkılacağının ifade edildiği MYK’de, ‘’Cumhuriyet’e yapılan operas yon kabul edilemez. Cumhuriyet’in FETÖ ile ilgili olmadığını onlar da biliyor. AKP FETÖ ile el ele kol kola yürürken, Cumhu riyet Gazetesi FETÖ ile mücadele ediyor du. Cumhuriyet’teki tutuklamalar, turnu sol kâğıdı oldu’’ görüşleri öne çıktı. Yol haritası belirlenecek Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında PM üyeleri ve milletvekillerinin de bulunacağı toplantı bugün Genel Merkez’de gerçekleşecek. Edinilen bilgiye göre toplantının en önemli gündem maddesi; gazetemize yönelik operasyonla tutuklananlar olacak. Toplantıda, iktidarın basına uyguladığı baskılar ve HDP’li vekillerin tutuklanması ele alınacak. Basın özgürlüğüne yönelik baskılara karşı bir deklarasyon yayımlanacak, tutuklamalar karşısında izlenecek yol haritası belirlenecek. l ANKARA ‘Tutuklamalar kabul edilemez’ HAKAN DİRİK CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’den ayrılmadan önce Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gazetemiz yazar ve yöneticilerinin tututkalanmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu “9 gazeteci arkadaşın tutuklanması asla kabul edilecek bir eylem değildir. Hiç kimse başka bir gerekçe aramasın. ‘Yargı bağımsızlığıymış’, ‘Yargıya müdahale edemiyoruz’ gibi gerekçelerin arkasına sığınmaya kimsenin hakkı yoktur. Çünkü bilinmektedir ki yargı siyasi otoriteden talimat alarak karar vermektedir. Daha önce incelenmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün görüşü ortaya çıkmışken olayı yeniden kaşıyarak 9 kişiyi hapse atmak bizim kabul edeceğimiz bir uygulama değildir” dedi. Kılıçdaroğlu, 9 gazeteci ve HDP’li vekillerin tutuklanmasına işaret ederek, şunları söyledi: “Türkiye’nin itibarı büyük ölçüde zedelenmiştir. Şu anda dünya ayaktadır, ‘Ne oluyor Türkiye’de?’ diye... Sayın Binali Yıldırım’a çok açık bir çağrı yapıyorum; demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, medya özgürlüğüne sahip çıkınız. Cumhuriyet gazetesi ne yaptı? Cumhuriyet gazetesi bir yerlere bomba mı yerleştirdi? Vakıf yöneticileri FETÖ ile işbirliği mi yaptılar? ‘Benim dediğimi yazacaksın, benim gibi düşüneceksin, benim gibi konuşacaksın, benim istediğim gibi davranacaksın’... Böyle bir anlayış diktalarda vardır.” l İZMİR DEVLET BAHÇELİ’DEN HDP YORUMU: Kararı sabırla bekleyin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’li milletvekillerinin tutuklanması ile ilgili olarak, “Herkes Türk adaletinin vereceği kararı sabırla beklemelidir. Ümit ve temennimiz ihanetin cezasız kalmaması, işlenmiş suçlara söz, davranış ve eylemleriyle ortak olanların hak ettiklerini bedeli ne olursa olsun bulmalarıdır” dedi. Bahçeli, aralarında eş genel başkanlarının da olduğu HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öngören anayasa değişikliğini anımsatan Bahçeli, değişikliğin 53 HDP’linin de bulunduğu 142 milletvekilini doğrudan ilgilendirdiğini belirtti. Anayasaya göre “herkesin kanun önünde eşit olduğunu” dile getiren Bahçeli, “HDP’li milletvekillerinin mahkemeye çağrılmaları aylardır milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir. Buna rağmen HDP’liler sanki imtiyazlı, sanki ayrıcalıklı bir zümre gibi hareket ederek Türk adaletine meydan okumuşlar, çağrılara itibar etmemişler, mahkemeye gitmemişlerdir” dedi. HDP’lileri PKK’ye güzellemeler yapıp sürekli desteklemekle suçlayan Bahçeli, “HDP’lilerin yargı önüne çıkarılmaları doğru, yerinde ve meşru bir karardır. Bundan hiç kimse rahatsız olmamalı, olan varsa da öncelikle kendi niyet ve fıtratını sorgulamalıdır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ALMAN DİPLOMATİK KAYNAKLAR UYARDI: Gerilim hızla tırmanıyor Cumhuriyet gazetesi ve HDP’ye yönelik operasyonların ardından Ankara ile Berlin arasındaki gerginliğin arttığı iddia edildi. DW Türkçe’ye konuşan Alman diplomatik kaynaklar, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde son birkaç aydır büyük gerilim yaşandığını belirtti. Habere göre Türkiye’yi ziyaret etmek isteyen Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier’in tarih önerilerine Ankara’dan “geç ve olumsuz” yanıt gelirken Steinmeier ile Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu arasında yapılması planlanan telefon görüşmesi de iki kez “son dakikada” iptal edildi. Steinmeier’ın telefonda bekletildiği ve Türk tarafının programı gerekçesiy le görüşmelerin son anda iptal edildiği, Alman Bakan’ın uzun zamandır gerçekleştirmek istediği ziyaret için haftalar öncesinden bir tarih önerdiği, Ankara’nın ise söz konusu tarihten iki gün önce “bize uygun değil” yanıtı verdiği aktarıldı. Resepsiyon restleşmesi Almanya’nın yeniden birleşme günü olan 3 Ekim’de tüm dünyadaki Alman temsilciliklerinde verilen resepsiyonlara, hiçbir başkentte Türk büyükelçiler katılmadı. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna da Almanya’dan üst düzey katılım olmaması dikkat çekti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle