02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Ouchy Film Ödülleri’ne Türkiye’den iki aday İsviçre’nin Lozan şehrine bağlı Ouchy’de düzenlenen Ouchy Film Ödülleri’nin aday listesinde Türkiye’den iki isim de yer aldı. Oyunculuğuyla tanıdığımız Pınar Öğün, yönettiği “Exhibit” adlı kısa filmiy rildi. Ödüllerin aday listelerinde dikkati çeken diğer isim ise Hasan Kalender’in yönettiği “About Arif / Tecahüli Arif” filmindeki rolüyle Deniz Özkan oldu. Yarışmaya Özkan Türkiye’den, Pınar Öğün ise bir süredir ya [email protected] le “En İyi Yönetmen” ödülüne aday göste şadığı İngiltere’den katılıyor. Pınar Öğün 16 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Çarşamba 30 Kasım 2016 Deniz Özkan Sahile vuran kapitalizm EMRAH KOLUKISA Başka zaman olsa romantik hayallere dalacağınız güzellikte bir sahil... Berrak mı berrak bir su, geride, çok geride gökyüzünde süzülen kuşlar. Ufuk çizgisi belli belirsiz ve denizden göğe dönüşen manzarada silik mavi bulutlar. Görüntünün bu romantik ahengini bozan ise denizin sahille kavuştuğu yerde yüzükoyun yatan, özdeş takım elbiseleriyle uzandıkları zemine ters düşen iki yetişkin erkek cesedi; iki ölü işadamı. Neyi anımsatıyor bu fotoğraf bize diye soramıyoruz bile, o denli canlı ki hafızamızda Aylan bebeğin kahredici görüntüsü. Başka bir dünya mümkün Yukarıda bahsettiğimiz “Stranded / Kıyıya Vurmuş” başlıklı bu dev fotoğraf Salt Galata’da açılan “Kim Kimi Güverteden Atar” başlıklı sergiden bir detay. Çağrıştırdıkları, anımsattıkları bir yana, bu fotoğraf net bir şekilde kapitalizmin cesedinin kıyıya vurmasına dair bir tespit, öngörü ya da temenni, bakış açınıza göre. Bize sorarsanız suni teneffüs bile yapılamayacak kadar geç kalınmış bir durum var ortada; acil müdahale gerekiyor ama artık kapitalizmi kurtarmak için değil, insanlığı kurtarmak için. Bırakın kapitalizmin cesedi vurduğu kıyıda çürüyedursun, biz yeni tahayyüllere, yeni bir dünya düşüne doğru evrilmek için Oliver Ressler’in asıl önerisine bakalım ve SALT Galata’nın ana sergi alanında, tam da “Stranded” fotoğrafının arka tarafındaki bölüme geçip yan yana yerleştirilmiş üç videoyu izleyelim. “Occupy, Resist, Produce / İşgal Et, Diren, Üret” başlığıyla sergilenen bu videolar, biri Milano’da, biri Roma’da, biri de Selanik’te yer alan ve her biri de içinde çalışan işçiler tarafından idare edilen fabrikaların öyküsünü anlatıyor bize. Üretim, yeniden üretim, paylaşım üzerine yeni bir tasavvur arayanların, sömürü düzeni yerine yeni, hakça bir düzen arayanların izleyip üzerinde düşünmesi gereken işler. Ressler hayli politik Avusturyalı sanatçı Oliver Ressler’in SALT Galata’da açılan “Kim Kimi Güverteden Atar?” başlıklı sergisi zengin açılımları ve eleştirel gücüyle ziyaretçileri derinden etkiliyor ‘Kıyıya Vurmuş’ adlı dijital baskı çalışması. ‘Ekonomi Yaralı Bırakın Ölsün’ adlı dijital baskı çalışması. bir sergi oluşturmuş anlayacağınız. Tüm binaya yayılan sergi Oliver Ressler’in SALT Galata’da göç, sınırlar, yurttaşlık, sermaye ve alternatif ekonomileri irdeleyen fotoğraf işleri, duvar yazıları, filmler ve enstalasyonlarından oluşan sergisi sadece ana sergi alanına değil, tüm binaya yayılacak şekilde yerleştirilmiş. Ana salonda yukarıda sözü geçen işler dışında “The Economy is wounded let it die! / Ekonomi yaralıbırakın ölsün” başlıklı dev bir fotoğraf, Avrupa’daki mültecilerin varlığından hareketle savaş, terör, ekonomik darboğaz gibi meseleleri sorgulayan “Emergency Turned UpsideDown / Acil Durum Tepetaklak” başlıklı soyut animasyon film ve SALT tarafından sanatçıya sipariş edilmiş “There are no Syrian refugees in Turkey / Türkiye’de Suriyeli mülteci yok” başlıklı film de yine ziyaretçileri bekliyor. Bunların dışında binanın çeşitli katlarında da yine fotoğraf ve video yerleştirmeleri de var ki, kurumun bir banka binasının üzerine inşa edilmiş olduğu bilgisinden hareketle bu yayılmanın serginin kapitalizm eleştirisini öne çıkaran içeriğine tastamam uygun düştüğünü söylemek yanlış olmaz sanki. Sadece bununla da kalmıyor yayılma üstelik; Dolmabahçe’de yer alan dev reklam panolarında görebileceğiniz “Too Big To Fail / İflas İçin Çok Büyük” yazısı da bir akşamüstü ansızın karşınıza çıkabilir, şaşırmayın. Oliver Ressler’in 15 Ocak’a kadar sürecek sergisini SALT Galata’nın her katında ziyaret edebileceğinizi hatırlatır, videoların hakkını vermek adına bol vakit ayırabileceğiniz bir zamanda görmenizi öneririz. Yaşadığınız ülkeye, hayata ve olası geleceklere dair, size iyi gelecektir. Oliver Ressler Mülteci değil misafir “Türkiye’de Suriyeli Mülteci Yok” adlı filmden, “İnsanları görüyorum ama insanlık yok” mesajlı duvar yazısı. Oliver Ressler’in SALT’ın isteği üzerine çektiği “Türkiye’de Suriyeli mülteci yok” filmi serginin belki de en ilginç işlerinden biri. Adını duyar duymaz kafanızda bir itiraz cümlesi oluştuğunu biliyoruz (“Türkiye’de Suriyeli mülteci olmaz mı, yaklaşık 3 milyon mülteci var hem de” diyorsunuz, değil mi?) ama hatırlarsanız hükümetimiz onları mülteci statüsüne sokmadı ve ülkemizde “misafir” olarak ağırlandıklarını açıkladı. İşte Ressler’in 2015 ve 2016’da 3 kez Türkiye’ye gelerek yaptığı çekimlerden oluşan bu film ülkemizde bulunan Suriyelilerle yapılmış röportajları içeriyor. Her ne kadar Suriyelilere misafir desek de son günlerde Avrupa’yı teh dit etmek için Türkiye’nin elinde bir koza dönüştükleri gerçeğini de unutmamak ve Ressler’in tam da AvrupaTürkiye ilişkileri ekseninde ele aldığı meseleyi izlerken bir de o perspektifi hesaba katmak yerinde olur kanısındayız. Öte yandan ülkemizde yaşayan Suriyelilerin çektiği sıkıntıları, gündelik hayattaki olağandışı rutinlerini ve memlekette yaşanan gelişmeler karşısındaki ref lekslerini (örneğin bir Suriyeli 15 Temmuz gecesi ilk iş Arapça konuşmayı kestiklerini ve saklanacak yer aradıklarını anlatıyor) görmek açısından da bir hayli çarpıcı bir iş Ressler’in filmi. Uzay Yolu’nun artık kitabı var ‘Solom Pompeipolis’in dünya prömiyeri yapıldı Alfa Yayınları’ndan çıkan “Uzay Yolu Kitabı” aynı adlı efsane dizi etrafında şekillenen tüm mevzuları ele alıyor. Popüler kültürün efsanelerinden “Uzay Yolu” 50 yılı aşkın süredir tüm dünyada milyonlarca insanı peşinden sürükleyen, TV ve sinema aracılığıyla dünyanın dört bir yanına yayılan ve bilimkurguya aşina herkesin yakından bildiği ikonik bir marka artık. Ve şimdi bu efsanenin bir kitabı var: Alfa Yayınları etiketiyle piyasaya çıkan “Uzay Yolu Kitabı” bu efsane dizinin etrafında şekillenen tüm mevzuları derinlemesine ele alıyor ve meraklısı için çok ilginç, zihin oyalayıcı ve yer yer meydan okuyan bir araştırma alanı açıyor. “Uzay Yolu” macerasını hem kurgusal düzlemde hem de kendi öznel evreni içinde ele alan kitap başlangıç noktasını evrenin de başlangıcı sayılan Büyük Patlama’ya koyuyor ve 13.8 milyar yıl öncesinden başlıyor. “Uzay Yolu”na dair az bilinen bilgilere yer veren kitap karakterlere ve “Uzay Yolu” evrenindeki farklı dünyalara dair de derinlikli bilgiler içeriyor. 24’üncü yüzyıla kadar gelen ve Kaptan’ın Seyir Defteri’nden de bölümler içeren kitapta çok sayıda fotoğraf, grafik ve alıntı var. Ayrıca kitabın sonunda geniş bir sözlük ve “Uzay Yolu” dizisinin tüm bölümlerinin sıralandığı bir dizin ve çekilmiş tüm sinema filmlerinin künyeleri de yer alıyor. Bilginizi test edin Birleşik Gezegenler Federasyonu’nun hangi yıl kurulduğunu biliyorsanız siz sıkı bir “Uzay Yolu” takipçisisiniz demektir. Worf’un Kuantum Akışı’nın nasıl ortaya çıktığını biliyorsanız bir puan daha ek leyin kendinize. Peki ya Kaptan Jonathan Archer’ın sadık köpeği Porthos’u henüz altı haftalıkken kimden aldığını biliyor muydunuz? Olumlu yanıt verenler (pes doğrusu) uzman sıfatını hak ettiler demektir. Ama gerçek “Uzay Yolu” hayranları (bkz. Sheldon Cooper ve arkadaşları) kendi aralarında Klingon ca konuşanlardır elbette. Yukarıda saydığımız tüm bu irili ufaklı bilgilere sahip olmayanlar da üzülmesin deriz, zira artık merak ettiğiniz her şeyi ve çok daha fazlasını Paul Ruditis başyazarlığında hazırlanan “Uzay Yolu Kitabı”nda bulabileceksiniz. Unutmayın, “Uzay, Son Sınır”, hemen sonrasındaysa bu kitap var. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi dünyaca ünlü flüt sanatçısı Halit Turgay’ın bestelediği “Solom Pompeipolis” flütarp konçertosunun dünya prömiyeri gerçekleştirildi. Konser, Mersin’deki Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) toplantı salonunda yapıldı. Günlerce önceden bilet ve davetiyeleri tükenen konserin ilk bölümünde şef Burak Tüzün yönetiminde sahneye çıkan MEÜ Devlet Konservatuvarı Akademik Oda Orkestrası, geçen yıllarda yaşamını kaybeden kompozitörbesteci Nevit Kodallı’nın eserlerini seslendirdi. Konserin ikinci bölümünde ise Halit Turgay, 4 yıl önce arp sanatçısı Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde “Yılın çıkış yapan genç sanatçısı” seçilen Merve Kocabeyler ile sahneye geldi. Kocabeyler ve Turgay, “Aratos”, “Roma Terası” ve “Soloi Pompeipolis” adlı konçertoları, MEÜ Devlet Konservatuvarı Akademik Oda Orkestrası eşliğinde çaldı. Yaklaşık bir saat süren konçertonun sonunda salonu dolduranlar, Halit Turgay’ı performansından dolayı uzun süre alkışladı. Flütüyle seslendirdiği konçertoyla sanatseverlerden tam not alan Turgay, konserin bitiminde kendisine destek veren herkese teşekkür etti. l DHA Halit Turgay Sekiz ses bir orkestra Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri bu akşam 19.30’da Festival Strings Lucerne Octet (sekizli) oda müziği topluluğunu ağırlayacak. Solist sanatçılardan oluşan ünlü topluluk, konserde F. Mendelssohn Bartholdy “Yaylı Çalgılar için Sekizli” ve G. Enescu “Yaylı Çalgılar için Sekizli” eserlerini seslendirecek. Gotham’da zafer ‘Moonlight’ın Bağımsız sinema dünyasının en iyileri Manhattan’da açıklandı Bağımsız sinemanın ödüllendirildiği Gotham Ödülleri Manhattan’da düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi. Oscar töreniyle sona erecek ödül sezonunun başlangıcı da sayılan Gotham Ödülleri’nin sunuculuğunu bu yıl üstlenen isimse oyuncu KeeganMichael Key oldu. Törende ‘En İyi Film Ödülü’ eylül ayında ilk kez gösterildiği Telluride Film Festivali’nden bu yana büyük övgüler alan “Moonlight” adlı filme gitti. Oscar’ın da en büyük adaylarından biri olacağı düşünülen “Moonlight” geceyi ‘En İyi Senaryo’, ‘İzleyici Ödülü’ ve tüm oyuncu kad rosu için verilen ‘Özel Jüri Ödülü’ ile birlikte toplam 4 ödül alarak kapattı. “Manchaster by the Sea” adlı filmdeki per formansıyla Casey Affleck ‘En İyi Erkek Oyun cu’ seçilirken, Fransız oyuncu Isabelle Hup pert “Elle” adlı filmdeki rolüyle ‘En İyi Kadın Oyuncu’ oldu. ‘En İyi Çıkış Yapan Yönet men Ödülü’, “Krisha” adlı filmiyle Trey Ed ward Shults’un olur ken, ‘En İyi Çıkış Ya pan Oyuncu Ödülü’ “The Witch”teki ro lüyle Anya Taylor Joy’a verildi. ‘En İyi Belgesel Ödülü’ ise ‘Moonlight’ “O.J.: Made in America” adlı yapıma gitti. ANMA Değerli Varlığımız Canımız, Babamız, Dedemiz, Aile Büyüğümüz, Örnek İnsan, Örnek Gazeteci Pek çok spor gazetecisini mesleğe kazandırmış, Cumhuriyet Spor Servisi Kurucuları’ndan Türk Spor Gazeteciliğinin Duayen İsmi Abdülkadir Yücelman’ı Aramızdan Ayrılışının 7’nci Senesinde Sevgiyle, Saygıyla, Rahmetle anıyor, Büyük bir özlemle arıyoruz. Yaşamında her zaman yanında yeralan tüm yakın dostlarıyla 1 Aralık 2016 Perşembe günü saat 13.00’de Eyüp Sultan’daki Aile Kabristan’ında O’nu bir kez daha anacağız. Yer: Teleferik yanındaki otoparkta buluşma C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle