02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] Salı 29 KASIM 2016 EDİTÖR: AYFER ARSLAN Tasarım: BAHADIR AKTAŞ DOLAR 3.4310 0.18 kuruş AVRO 3.6270 0.3 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET 10.67 0.21 puan 74.990 589 puan 879.56 7.27 lira ALTIN 24 AYAR 131.25 1.1 lira KkaOrşBıI’kleorrurımskalesrıze Yangın, doğal afet ve hırsızlık gibi riskler işyerlerinin adeta kâbusu. Ancak önlem alma konusunda işletmeler bir o kadar duyarsız. KOBİ’lerin yaklaşık yarısı sigortasız çalışıyor Türkiye’de sosyo ekonomik ve kültürel faktörlerin etkisiyle sigor ta bilinci çok yüksek değil. Ki şi başına düşen sigorta prim leri Avrupa ülkelerinde 1902 dolarları bulur ken Türkiye’de 150 dolar sevi yesinde. ABD ve İngiltere’de ise kişi başına dü AYFER ARSLAN şen sigorta primi 5 bin dolara yak laşmış durumda. Sadece bireysel değil, kurum sal sigortalar pazarında da ta lep çok düşük. Türkiye’de işlet melerin yüzde 99’unu oluştu ran küçük ve orta ölçekli işlet melerin (KOBİ) yaklaşık yüzde 50’si sigortasız olarak faaliyet gösteriyor. İtibar kaybı Türkiye’de 3.2 milyonun üzerinde küçük ve orta ölçekli işletme olduğu tahmin edilirken bu işletmeler ekonomide yüzde 75’in üzerinde bir ağırlığa sahip bulunuyor. Türkiye’de toplam istihdamın yüzde 78’ini karşılayan KOBİ’ler, toplam katma değerin yüzde 55’ini, toplam satışların yüzde 65.5’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini, toplam ihracatın ise yüzde 60.1’ini gerçekleştiriyor. “Boyutu ve mali gücü ne olursa olsun hiçbir işletme sigorta korumasına ihtiyaç duymayacak kadar zengin değil” görüşünü dile getiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ülger, “KOBİ’lerin varlıklarını devam ettirebilmek için sigorta korumasına gereksinimleri yadsınamaz. Beklenmeyen bir felaketle, yıllar süren çabalar sonucu oluşan birikimlerin bir anda yok olmaması, üretime ara verilmesi nedeniyle pazarın kaybedilmemesi, yaratılan markanın itibar kaybına uğramaması için KOBİ’ler açısından üretim çarklarının en kısa sürede döndürülmesi büyük önem taşıyor” dedi. Kamu spotu şart Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, işletmelerde sigorta penetrasyonunun arttırılması için sigorta sekörü paydaşlarına ilave olarak, devlet kurumlarının da bilinci arttırmaya yönelik çabalarının daha fazla olması gerektiğini savundu. Ayhan, şunları söyledi: “Sigorta kavramı ilk ve ortaöğretim ders kitaplarında da yer alarak küçük yaşlardan bilincin yerleşmesi sağlanmalı. Yetişkinler için ise medya kamu spotları vasıtasıyla sigortanın faydaları anlatılmalı. Sigorta acentelerimizin de sigortalılara sadece belli ürünlerde değil, tüm branşlarda poliçe yapmasını sağlayacak yönlendirmeler yapılması büyük önem taşıyor.” Ramazan Ülger Türkiye’de 3 milyonun üzerinde küçük ve orta ölçekli işletme bulunuyor. KOBİ’lerin ekonomideki payı yüzde 75. Felakette akla geliyor Ülger, toplumsal yapının ve kaderci anlayışın, sektörün bilinirli ğini etkilediğini belirterek, şöyle devam etti: “Sigorta bilin cinin eksikliği nedeniyle ne yazık ki deprem, sel, su baskını gibi doğal afetlerden sonra ya da standartlara uygun malzeme ve ekipman kullanmayan işletmelerde meydana gelen infilak, yangın gibi büyük zarar oluşturan olaylarda sigortanın faydaları gündeme geliyor. Kişi ya da kurumların bu faydaları göz ardı ederek sadece zorunlu kalındığında, örneğin kredi kullanıldığında, sigorta yaptırmaları durumunda sigortanın faydalarından tam anlamıyla yararlanmak mümkün olmamaktadır. Bu noktada özellikle acente ve broker dağıtım kanalına çok önemli görev düşüyor.” Kaynaklar yetersiz KOBİ’leri ‘ekonominin can suyu’ olarak tanımlayan Mine Ayhan da, işletmelerde sigorta bilincinin artmaya başladığını, ancak bunun tam istenen noktada olmadığını söyledi. Bu konuda sigorta sektörüne büyük görev düştüğünün altını çizen Ayhan, “Şirket olarak, KOBİ’lere yönelik alternatif ürünler sunarak, tüm işkollarını kapsayacak en uygun teminatlarla poliçeler tanzim ediyoruz. Yaşam döngüleri sırasında yangın, doğal afet, hırsızlık, iş durması, 3. şahıslara verilebilecek zararlar vb. birçok risk ile karşılaşan işletmelerin yeterli kaynağa sahip olmadıkları durumlarda faaliyetlerini yerine getirmesini sağlamak büyük değer taşıyor. Bu noktada sigorta sektörü devreye giriyor. Türkiye’de tanzim edilen poliçe sayısına dikkat çekmek gerekirse 2014 verilerine göre, Türkiye’de tanzim edilen toplam ticari poliçe sayısı 1.562.168, sınai poliçe sayısı ise 196.965 adet. Bu veriler ışığında her iki işyerinden birinin sigortasız olduğu ortaya çıkıyor” diye konuştu. Suni depremler artıyor Petrol ve doğalgaz üretimini artırmak için kullanılan yöntemler depremleri tetikliyor Petrol ve doğalgaz üretiminde kullanılan “frac hidrolik kırılma, yani “fracking” yönteminde toprağa su kIng” yöntemi, sismik hare bazlı tazyikli bir sıvı pompa ketliliği artırıyor ve suni dep lanıyor. Bu şekilde yüzeyin al remlere yol açıyor. Sigortacı tındaki kayalarda çatlaklar Gazetesi’nde yer alan haber oluşturuluyor ve suni kuyular de, son yıllarda ABD’nin Okla açılıyor. Eskiden bu yöntem homa eyaletinde bir yılda ger le sadece dikey kuyular oluş çekleşen ortalama deprem sa turulurken, günümüzde yatay yısı yükseldi. 2008’den bu ya kuyular da oluşturulabiliyor. na, büyüklüğü 3’ün üzerin Pompalanan sıvının açtığı ku de olan ortalama deprem sayı yular sayesinde üreticilerin sı yılda 2’den günde 3’e çıktı. petrol ya da doğalgaz çıkar Bunun sonucunda, Oklahoma ması kolaylaşıyor. Ancak bu sismik hareketliliğin en fazla uygulamaların doğanın den olduğu eyalet haline geldi. gesini bozarak sismik hare Swis Re’nin raporuna göre, ketliliği artırdığı belirtiliyor. Dokumacılık ile uğraşanların sayısı giderek azalırken, Denizli’de buldan bezi dokumacılığı ise yöresel özellikleriyle dikat çekiyor. Havadan hasar tespiti Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol kapsamında, depremin yaşanmasının ardından ilk 24 saat içerisinde hasarlı bölgeler havadan fotoğraflanacak. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı “Bir afet sonrasında hasarlı bölgelerin havadan yapılacak çekimleri vasıtasıyla elde ettiğimiz verilerle şu an DASK bünyesinde yürüttüğümüz Afet Risk Yönetim Sistemi Projesinin önemli bir bileşeni olan finansal analiz ile fark algılama ve tahmin yazılımının önemli bir girdisi bu protokolle sağlanmış olacak” diye konuştu. El sanatına destek K. Çağlayan Bakaçhan Çağrı merkezi ödül getirdi Garanti Emeklilik, Contact Center World Awards 2016’da “Best Contact Center” kategorisinde “Dünyanın En İyi Çağrı Merkezi” seçildi. Garanti Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı K. Çağlayan Bakaçhan, “Sektörde bir ilk olma özelliği taşıyan ‘Sesle Yönlendirme’ uygulaması ile eski nesil teknolojilerin neden olduğu zaman kaybının önüne geçiyoruz” diye konuştu. Anadolu Sigorta, yaklaşık 6 yıldır düzenlediği ‘Bir Usta Bin Usta’ projesi ile Türkiye’de kaybolan meslekleri yaşatmayı hedefliyor Anadolu Sigorta, 2010 yılında hayata geçirdiği ‘Bir Usta Bin Usta’ projesi kapsamında 2017 yılında 5 ilde kaybolmaya yüz tutan meslekleri canlandırmak amacıyla kurs düzenleyecek. Gelecek yıl Balıkesir’de ‘El Yapımı Sabun Üretimi, Denizli’de ‘Buldan Bezi Dokumacılığı’, İstanbul’da ‘Şile Bezi Yapımı’, Karaman Taşkale’de ‘Zili Dokumacılığı’ ve Sinop’ta ‘Model Gemi Yapımı’ kursları yapılacak. Ulusal ve uluslararası alanda çok sayıda ödül alan ‘Bir Usta Bin Usta Projesi’ kapsamında 7 yılda 35 mesleki eğitim düzenlendi ve 658 usta adayına eğitimler verildi. Kursiyer ler, MEB onaylı usta öğretici niteliğindeki kurs bitirme sertifikalarını alarak mezun oldu. Böylece kurslar aracılığıyla bir yandan yerel mesleklerin kaybolması engellenirken diğer yandan gençlere de yeni iş olanakları yaratıldı. 5 ilde, 5 ayrı kurs Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün teknik danışmanlığında yürütülen proje kapsamında her yıl 5 ilde, 3 ila 6 ay arasında değişen eğitim programlarıyla 5 mesleki kurs düzenleniyor. Proje ile 10 yıl boyunca 50 mesleğin ve toplam bin usta adayının desteklenmesi hedefleniyor. Bu arada Balıkesir’de uzun yıllardan beri yapılan el yapımı sabun üretimi yüzde 100 zeytinyağından elde ediliyor. Denizli Buldan bezi dokumacılığı ise Buldan ilçesine özgü geleneksel bir dokuma türü. Rahat, hafif, doğal bir giysi olma özelliğiyle geniş kullanım alanı olan Şile Yöresi’ne özgü Şile bezi, üzerinde baskı ve el işlemeleriyle süslenerek değişik amaçlarda kullanıma sunuluyor. Karaman Taşkale’deki Zili dokumacılığı ve Sinop’taki gemi yapımı da yöresel el sanatları içerisinde büyük bir öneme sahip bulunuyor. G20 faturasında büyük şüphe Doların hızlı yükselişi ekonomide kalıcı tahribata yol açıyor. Büyüyen tehlikeye karşı, iktidar çevreleri parlak bir çözüm buldu: Vatandaş dolar bozdur, dolar yak. Vergilerinin nasıl harcandığıyla zerrece ilgilenmeyen kitlelerin, vatanseverlik ile döviz bozdurma arasında bağ kurmasına dair söylenecek birçok şey olabilir. Bugün onlardan birine, 2016 bütçe görüşmelerinden güncel bir anekdota yer verelim. HHH G20 zirvesinin bir yıl önce Antalya’da toplandığını anımsarsınız. Türkiye ev sahipliğindeki 2015 zirvesine, dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan ülkelerin devlet ve hükümet başkanları katılmış, hatta Suudi Kralı, Halkbank’ın (işletmenin kredi batağına saplanması nedeniyle) satın aldığı Mardan Palace’ı kapatarak 18 milyon dolar ödemişti. G20 öncesinde, devletin zirveye yapacağı harcamalar için bir torba kanuna özel madde kondu. Buna göre ihaleler Kamu İhale Kanunu dışına çıkarılmış, kurumlara doğrudan alım yapma yetkisi tanınmıştı. 563 milyon TL’lik fatura Tam bir yıl sonra, o harcamaların bilançosu ortaya çıktı. Harcamalardaki abartı bir yana, kurumların hesapları arasında büyük bir fark düşündürücü. Konu, geçen cuma TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında gündeme geldi. G20 harcamalarının boyutları ve bilanço farkı CHP milletvekili Bülent Kuşoğlu ile Maliye Bakanı Naci Ağbal arasında hararetli diyaloglara sahne oldu. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, üç gün süren G20 Zirvesi’nin bütçeye maliyeti 563 milyon TL’ydi. Kuşoğlu, bunun “anormal bir rakam” olduğunu söylüyor ve şu hesapla açıyor: “Yani 1.000 dolarlık odalarda kalsalar üç gün, 1000 kişi kalsa 3 milyon dolar yapar, 5’le çarpın 10 milyon dolar yapar. 20 milyon dolar olsun. 563 milyon lira, 200 milyon dolara yakın. Böyle bir maliyet olabilir mi?” Dışişleri Bakanlığı’nın bunun cevabını veremediğini söyleyen Kuşoğlu, Maliye Bakanı’ndan açıklama istiyor. Bakan Ağbal, G20 harcamalarının kendi bakanlığından aktarılan kaynaklarla yapıldığını belirtiyor. Fakat toplam harcamanın 409 milyon milyon TL olduğunu söylüyor. Dışişleri harcaması sorunlu Ağbal, Plan Bütçe Komisyonu’nda, toplam harcama olarak aktardığı 409 milyon TL’nin dağılımını ise şöyle veriyor: Dışişleri Bakanlığı: 263 milyon TL Kültür ve Turizm Bakanlığı: 75 milyon TL Emniyet Genel Müdürlüğü: 67 milyon TL Çalışma Bakanlığı: 1.8 milyon TL Ekonomi Bakanlığı: 850 bin lira, Maliye Bakanı, bu harcamaların önemli bir kısmının kalıcı nitelikte olduğunu vurguluyor. Örnek olarak da toplantı adresine giden güzergâhtaki yol, sinyalizasyon çalışması, aydınlatma, Mobese, siber güvenlik harcamalarını vererek, bu kalemlerin G20 için yapılsa bile nihayetinde kalıcı yatırıma dönüştüğünü söylüyor. Gelgelelim, Dışişleri Bakanlığı’nın 263 milyon TL harcamasının çok yüksek olduğunu Bakan da teslim ederek “Burada kritik olan Dışişleri Bakanlığı’nın yapmış olduğu organizasyon harcamaları. Arkadaşlara söyledim, onun da detaylarını ayrıca getirecekler” diyor. Fakat sorun Dışişleri harcamasının yüksekliği ile sınırlı değil. Kuşoğlu’nun Dışişleri’nin 2015 kesin hesap cetveline bakarak aktardığı 563 millyon TL ile Maliye Bakanı’na bilgi aktaran çalışma arkadaşlarının sunduğu 409 milyon TL arasındaki büyük fark: 154 milyon TL. Hoş, bu farkın da ortalama bir aylık örtülü ödenek harcaması olduğunu söylerseniz, siz de haklı görünebilirsiniz. Ama o zaman da çıkıp TL’yi özendirme kampanyalarından söz etmeye hakkınız olmaz. Otokoç’tan 150 milyon liralık tahvil ihracı Otokoç Otomotiv, üçüncü tahvil ihracını gerçekleştirerek toplamda 150 milyon TL’lik hacme ulaştı. Otokoç Otomotiv, borsa dışında nitelikli yatırımcılara yönelik bu yılki üçüncü tahvil ihracını gerçekleştirdi. Otokoç Otomotiv’in toplam ihraç tutarı, 10 Kasım tarihinde gerçekleştirilen 728 gün vadeli 50 milyon TL’lik ihraç ile toplamda 150 milyon TL’lik hacme ulaştı. Konuya ilişkin açıklama yapan Otokoç Otomotiv Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Dr. M. Önder Kutman, “Tahvil ihraçlarından sağlanan fonu özellikle, araç kiralama işimizdeki büyüme stratejimize destek sağlamak için kullanmayı hedefliyoruz. Toplamda, 150 milyon TL’ye ulaşan tahvil ihraçlarımıza piyasa şartlarına göre 2017 yılı içinde de devam etmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle