02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Öldü sanılan IŞİD’li ‘Türkiye’de teslim oldu’ New York Times gazetesine göre IŞİD’in Budist kökenli Avustralyalı militanı Neil Prakash, haftalar önce Türkiye’ye geçip yetkililere teslim oldu. 2013’te Suriye’ye gidip Ebu Halid el Kambodi adını alan ve Anzak Günü’ne yönelik engellenen saldırı planlarına dahil olduğu iddia edilen Prakash için 2015’te ABD Suriye’de ilk kez ABD askeri öldü Suriye Demokratik Güçleri’nin Rakka operasyonuna eşlik eden ABD Özel Kuvvet as kerlerinden biri Ayn İsa’da geliştirilmiş bir patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralanarak öldü. Suriye’de IŞİD’e kar ordusu “Irak’ta hava saldırısında öldürüldü” demişti. Prakash şı savaşırken ölen ilk ABD askeri oldu. Cumartesi 26 Kasım 2016 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 FARC’a kısıtlama arttı [email protected] Kolombiya hükümetiyle FARC’ın imzaladığı yeni anlaşma, suçunu itiraf edene de sıkı özgürlük kısıtlaması, kişisel kazanç halinde af kapsamına almama getirdi Ankara memnun Türk Dışişleri, Kolombiya’da ye ni barış anlaşması imzalanmasını tebrik etti. Dışişleri’nin yazılı açıklamasında, yeni anlaşmanın imzalanmasının memnuniyetle karşılandığı, bunun kalıcı barış ve istikrar yönünde atılmış önemli bir adım olduğu dile getirildi. “Sürecin bundan sonraki aşamalarının da başarıyla tamamlanması samimi temennimizdir” diyen Ankara, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Kolombiya’daki barış sürecindeki liderliği nedeniyle 2016 Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Santos’u telefonla arayarak tebrik etmişti. Ülkemiz, Kolombiya’daki barış sürecinin çeşitli veçhelerine katkıda bulunmaya devam edecektir” vurgusu yaptı. Kolombiya hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri leri korundu. Bu kez referanduma sunulmaması öngörülen anlaşma Kongre’de onaylanınca 5 gün içinde gerillalar silah (FARC) arasındaki yeni ba sızlanma bölgelerine gidecek. rış anlaşmasında imzalar önceki gün atıldı. Referan 150 günde silah teslim dumda reddedilen ilk Bütün silahlarını 150 gün içinde anlaşmanın 57 mad BM’ye teslim edecek FARC, bütün desi tamamen revize malvarlığı envanterini hükümete edildi. İlk anlaşmanın teslim edecek. Para, çatışmanın FARC’ın silah bırakıp si kurbanlarına verilecek tazminat yasi parti haline gel için kullanılacak. Geçiş dönemi mesi ve suçlarını iti adaleti için 10 yıllık bir sü raf eden gerillala re belirlendi. Özel mahke rın ceza alsalar melerin yabancı yargıçla bile hapis yat ra yer vermeyecek, sade maması fikir ce Kolombiyalı yargıçlar dan oluşacak olması en büyük değişiklik. Yeni ta Anlaşmayı Devlet Başkanı Santos nıma göre komutanlar ast rütbeli militanların işle (solda) ile FARC dikleri suçlardan sorumlu lideri Timochenko imzaladı. tutulabilecek. FARC üyeleri hakkındaki uyuşturucu suçlamaları teker teker ele alınacak. Eğer uyuşturucu satışından elde edilen para silah, yiyecek gibi ihtiyaçlar için kullanıldıysa af getirilebilecek. Bu gelir kişisel refah amacıyla kullanıldıysa cezai sorumluluğu olacak. Savaş suçları işlediğini itiraf eden ve işbirliği yapana 58 yıl arası “özgürlük kısıtlaması” uygulanacak. Ceza süresi her dava için ayrı ayrı belirlenecek. Özgürlük kısıtlaması için seçilecek bölge, küçük bir köyden daha büyük olamayacak. Kısıtlamalar ilk anlaşmadakinden daha sıkı olacak. Barış anlaşmasının tamamı değil sadece insan hakları ve uluslararası savaş hukukuyla ilgili maddeleri anayasanın parçası olacak. İlk anlaşmayı reddeden cephe yenisini de protesto gösterileriyle karşıladı. Retçilerin lideri eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe, Kongre’de yaptığı konuşmada, FARC’a dokunulmazlık tanımanın devam ettiğini söyleyip yeni anlaşmanın da referanduma sunulmasını istedi. Kartal ve Koç için MİT’e suikast soruşturması Fransa’da PKK kurucularından Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’in öldürülmesiyle ilgili MİT suçlanırken, bu kez Almanya’da Federal Savcılığın MİT’in suikast komplosunu soruşturduğu öne sürüldü. Federal Savcılığın soruşturmasını duyuran kamusal kanallar NDR ve WDR, Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi ( KongraGel) Eşbaşkanı Remzi Kartal ve Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK) Eşbaşkanı Yüksel Koç hakkında MİT’in planladığı suikastların önlendiğine dair haber yaptı. “Denge TV muhabiri” kisvesiyle Kürt siyasilerle görüşen M. F.?S. adlı kişinin MİT’e çalıştığı ve Bremen’deki “suikast timi” için bilgi topladığı iddia edildi. Eski eşinin topladığı istihbaratı teslim ederek Kürt yayın organlarına ihbarda bulunması, onların da ellerindeki bilgileri Alman makamlarıyla paylaşmasının ardından soruşturma geldi. Eski eş, Alman polisinin korumasına alındı. Konu Alman meclisinin kapalı oturumunda ele alınacak. Ağustosta “MİT’in Almanya’daki 6 bin ajanı ve muhbiri Türkiye kökenlileri izliyor” haberi de büyük tartışma koparmıştı. Fransa’da Putin atışması Fransa cumhurbaşkanlığı seçimi nin ikinci turunda aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in rakibi olması beklenen merkez sağcı Cumhuriyetçi Parti’nin adaylık yarışı Rusya’ya kilitlendi. Eski başbakanlar François Fillon ve Alain Juppe son TV düellosuna çıktı. Fillon, “Fransa dış politikasını, çıkarlarını savunacak biçimde şekillendirmeli. Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Rusya politikası saçmalık. Rusya’yı sertliğe ve kendini tecrit etmeye itiyor. Suriye savaşını bitirmek için Ruslarla müzakere etmeli, İran’la konuşmalıyız ve bir tür statükoya izin verecek geçici bir anlaşma sağlanması gerektiğini kabul etmeliyiz” dedi. Juppe ise çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Fillon’a düzdüğü övgüler karşısında “biraz şaşırdığını” söyleyip “Putin, Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını seçmiş” diye konuştu. Anketlere göre izleyicilerin yüzde 70’i Fillon’u, yüzde 28’i Juppe’yi “daha inandırıcı” bulundu. Bu arada Başsavcılık 1 Aralık’ta SuriyeIrak’taki IŞİD’den emir alarak saldırı düzenleme komplosu yapan bir hücrenin çökertildiğini duyurdu. Fillon Juppe Arakan’dan kaçıyorlar Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar’daki Arakan bölgesinde geçen ay karakollara yönelik saldırılara misilleme olarak başlatılan yeni operasyondan yine Müslüman nüfusa “etnik temizlik, katliam ve toplu tecavüz” haberleri geliyor. BM, askeri operasyondan 30 bin Arakanlı Müslümanın kaçtığını duyurdu. Sınıra yığılan binlerce Arakanlı Müslümanı almayan Bangladeş, Myanmar’dan insanların kaçmasını durduracak adımlar atmasını talep etti. Bangladeş’te zaten on yıllardır şiddetten kaçan yüz binlerce Arakanlı yaşıyor. Sınıra giden BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilisi John McKissick, “etnik temizlikten” söz ederek “Myanmar’da bu insanları öldürüyorlar, çocuklarını katlediyorlar, kadınları Myanmar’da katliam ve toplu tecavüzlerle ilerleyen operasyondan kaçanlar Bangladeş sınırına yığıldı. Demokrasi ikonu Aung San’a tepki var. na tecavüz ediyorlar, evlerini yakıp yıkıyorlar, nehri geçip komşu ülkeye kaçmaya zorluyorlar” dedi. Arakan köylerinin yerle yeksan olduğuna dair uydu görüntüleri de yayımlandı. Ağabeyi ve 18 yaşındaki kız kardeşi Samira birlikte kaçan 20 yaşındaki Habiba, askerlerin Uygur’a yurt hapsi Ankara’nın üye olmak istediği Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) kurucusu Çin, Uygurların nüfusun yüzde 45’ini oluşturduğu Şinciang Özerk Bölgesi’nde (Doğu Türkistan) pasaportlara el koymaya başladı. “Radikal” Uygurları hem Çin’deki saldırılarla hem de Türkiye üzerinden Suriye’ye cihada gitmekle suçlayan Pekin, pasaportları toplamasını “terörle mücadeleyle” gerekçelendirdi. kendisine ve kız kardeşine tecavüz ettiklerini, bunu başka pek çok genç kıza yaptıklarını, babalarının öldürüldüğünü ve köydeki bütün evlerin yakıldığını söyledi. Askerlerin kendilerini “Bir daha sizi buralarda görürsek öldürürüz” diye tehdit ettiklerini aktaran Habiba, “Burada açlıktan ölecek haldeyiz. Ama en azından bizi öldürmek ya da işkence etmek için peşimizden gelen yok” dedi. Myanmar’ın vatandaşlığı da esirgediği Müslümanların makus talihinin askeri cuntanın Nobel Barış Ödüllü Aung San Suu Kyi’nin liderliğinde sivil hükümete izin vermesinin ardından değişmesi umuluyordu. Ancak Müslümanlara yönelik insan hakları ihlalleri karşısında sessiz kaldığından demokrasi ikonu Aung San’a uluslararası tepki var. y‘İKsaarnaidgil’eıdn’eı İsrail’de çarşamba günü Kudüs dahil 13 noktada başlayan orman yangınları kontrol altına alınamıyor. Üçüncü büyük şehir Hayfa’ya da sıçrayan yangın yüzünden 80 bin kişiye evlerini tahliye etmeleri talimatı verildi. Başbakan Benyamin Netanyahu, yangını “terör eylemi” diye niteledi. Hükümet ortağı olan aşırı sağcı Yahudi Evi Partisi lideri, Eğitim Bakanı Naftali Bennett yangınlardan Arapları sorumlu tutup “Sadece bu ülkeye ait olmayan lar ülkeyi yakma kapasitesine sahiptir” dedi. İki aydır süren kuraklığın ardından gelen yangınlarla ilgili kundaklama şüphesiyle 16 kişiyi gözaltına aldı. Ardından Kaide bağlantılı Filistinli Selefi örgüt Masadat el Mücahidin, sorumluluğu üstlenme iddiasında bulunurken “Yahudilerin aramızda yeri yok, geldikleri yere dönsünler” dedi. Türkiye, Filistin, Rusya, Yunanistan, İtalya, Hırvatistan ve Kıbrıs, İsrail’e 10 söndürme uçağı gönderdi. Yolsuzluğun adı Temer Brezilya’da Kongre’nin solcu Dilma Rousseff’i seçim öncesi bütçe açıklarını örtbas ettiği gerekçesiyle devlet başkanlığından azletmesinin gerisindeki isim olan ve yardımcısı sıfatıyla yerine başkanlık koltuğuna oturan sağcı Michel Temer’de yolsuzluk skandalı bitmiyor. Temer’in Kongre ile ilişkilerden sorumlu bakanı Geddel Vieira Lima’nın tarihi koruma bölgesinde bina inşası projesinin gerçekleşmesi için kültür bakanlığına baskı yaptığı ortaya çıktı. Bunun üzerine istifa eden Lima, Temer’in 6 aylık başkanlığında yolsuzluktan istifa eden 6. bakan oldu. Temer hakkında soruşturma açıp açmamayı değerlendirdiğini duyuran başsavcılık, devlet başkanı hakkında soruşturma açmak için anayasa mahkemesinden yetki isterse Temer’in azli süreci için düğmeye basacak. Bu arada Kongre de halihazırdaki büyük rüşvet ve zimmetine para geçirme vakalarına af getirerek üyelerini Petrobras soruşturmasından aklayacak bir tasarı üzerinde çalışıyor. Yadeanmid’edniy‘hoarlsatra Türkiye’ye yeniden “hasta adam” diyorlar. “Avrupa’nın hasta adamı” değil de sadece “hasta adam”… İtalyan TÜSİAD’ı Confindustria’nın gazetesi “Il Sole 24 Ore”nin Ortadoğu uzmanı Alberto Negri; Avrupa’nın diplomasi belgelerinin Erdoğan’ın stratejisinin tam ne olduğunu belirleyemediğini, otoriter savruluşu karşısında alınacak önlemleri tanımlayamadığını söylüyor. Ancak sözü edilen belgelerin, “Türkiye’yi müşahade altındaki bir hasta” olarak betimlediğini ekliyor. Yüz yıl öncesinde olduğu gibi. Bir asır öncesiyle paralellik yalnız “hasta adam” tanımıyla bitmiyor. “Avrupa nezdinde batılan borçlar” da, gene AKP iktidarında “altın çağ” diye tanımlanan Osmanlı’nın son dönemini çağrıştıran bir tablo çiziyor. Avrupa’nın tokadı “Avrupa Parlamentosu’nun, AB müzakere sürecinin dondurulmasına ilişkin bağlayıcı olmayan kararı üzerinde fazla geyik yapmadan önce şu rakamları hatırlamakta fayda var: Özel Türk şirketleri Avrupa’ya, boğazına dek borçlu. Avrupalılar, eli mahkum Eski Kıta ile anlaşmak zorunda olan Erdoğan’a böylece (AP oyu ile) bir tokat atıyorlar. Çünkü Erdoğan’ın retoriklerine rağmen Avrupa’nın yatırımları ve kredileri olmaksızın Türkiye durur!” diyor Negri. Bitmedi. Gazete, “Türk ekonomisinin durmasına” yol açacak rakamları şöyle özetlemiş: “Türk ekonomisine sıçrama yaşatan paralar nereden geliyor: AKP’nin görevde bulunduğu 2002’den bu yana Türkiye’deki yabancı yatırımların yüzde 75’i Avrupa’dan, yüzde 15’i ABD, diğer yüzde 15’i Asya’dan geliyor. Körfez’den gelen yüzde 7 de buna dahil. Katar’ın bankacılık, finans sektöründeki yatırımlarına rağmen, itici gücün ardında şeyhlerin paraları olduğu hikâyesi mitos. İhracatın yüzde 45’i ayrıca gene Avrupa’ya, yüzde 22’si Ortadoğu ve Körfez’e, yüzde 7.5’i Asya’ya gidiyor. Erdoğan, Şangay Beşlisi’ne girmeye kalksa Avrupa ile olan ihracatı tehlikeye girer.” Bu tabloyla Ankara’nın ellerinin bağlı olduğunu belirten yazı, Erdoğan’ın Suriye’deki genişlemecilik hayallerinin gerisinde de “bu Avrupa ekonomisine bağımlılığı kırmak” arzusunun olduğunu not ediyor; RTE’nin, Suriye’de Şii İran’ın liderliğini kırarak, Türkiye’ye paralar akıtacak Körfez krallıkları nezdinde rakipsiz Müslüman lider olmayı düşlediğini belirtiyor. Neye niyet, neye kısmet hesabı şimdi AP’de Türkiye ile müzakereleri dondurmak için parmaklar kalkarken, kimin elinin kimin cebinde olduğu bilinmeyen Suriye’den şehit haberleri geliyor. Avrupa’nın “hıyanetine” karşı “Şangay Beşlisi” kartı tam çıkarılırken, Rusya korumasındaki Suriye güçlerince yapıldığı iddia edilen bir saldırıda Türk askerleri şehit düşüyor… Türkiye 24 saatte adeta hem Batı’dan, hem Doğu’dan sıkıştırılıyor. ‘Ne senle, ne sensiz!’ Ankara’daki asabiyetin temelinde bu yapı var. AKP iktidarının gerçekte “AB üyeliği” gibi bir hedefi hiç olmadı. Müzakereler zaten yıllardır donmuştu. Altı yıl önceki bir AB toplantısında unutmuyorum, İtalya’nın eski dışişleri bakanlarından Emma Bonino; “Yeni başlık açılmazssa, süreç bloke olur. Bu da sürecin çürümesi demektir. İleri gitmeyen süreç, gerilemeye mahkumdur!” demişti. Aynı toplantıdaki Davutoğlu, “çürüme”ye hassasiyet göstereceğine, nispet yaparcasına mutlulukla “stratejik derinlik” dizaynını anlatmıştı. Diyeceğim o ki AP zaten fiiliyatta donmuş/“çürümüş” bir sürecin “dondurulması tavsiyesinde” bulunuyor… Erdoğan, Binali Yıldırım, Çavuşoğlu, Ömer Çelik… sıraya girip üst perdeden arka arkaya “karar yok hükmündedir!” demeçleri vereceklerine, sahiden de bu karar yokmuş gibi omuz silkebilirlerdi. Ama silkemiyorlar. Niye? Çünkü Avrupa’ya “bir hasta”(!)nın koşullarıyla bağımlı olduklarını biliyorlar. İşadamlarının gazetesiyle başladığımız yazıyı, Vatikan çevrelerinin gazetesi “Avvenire” ile bitirelim. “Gelin de Ecevit Türkiyesi’ni aramayın!” diyor; “TürkAvrupa çıkmazı” başlıklı başyazısında “Avvenire” ve ekliyor: “AB Türkiye için o zaman büyük fırsat olarak görülüyordu, Erdoğan sade İstanbul’un belediye başkanıydı. Ama ‘minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker’ dizeleri nedeniyle hapis cezası almış bir militandı aynı zamanda. Günün birinde nasıl biri olacağı belliydi. AvrupaTürkiye ilişkileri bu gidişle ‘ne senle, ne sensiz’e dönüşeceğe benziyor.” AB dönem başkanı Fico gazetecilere küfür etti AB Dönem Başkanı Slovakya Başbakanı Robert Fico yolsuzluk hesabı soran gazetecilere ağızını bozdu. Gazetecilerle davalık olmasıyla tanınan Fico’ya, Slovakya’nın AB dönem başkanlığı döneminde kamu ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı suçlamaları soruldu. Fico, bu iddiaların Slovakya’nın AB dönem başkanlığını lekelemek için saldırı olduğunu öne sürüp “İçinizden bazıları Slovak düşmanı o..... çocukları, bu sözlerimin de arkasındayım” dedi. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle