22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 26 Kasım 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Deli İbrahim’ örneği haber 5 Marmara Üniversitesi’nde öğrencilerle buluşan Kılıçdaroğlu, ‘Bir ülkenin kaderini tek kişiye bağlamak çok tehlikelidir’ diye konuştu Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kılıçdaroğlu dün Marmara Üniversitesi’nin Hisarüstü Kampusu’nda öğrenciler Kulübü’nün ev sahipliğinde le bir araya geldi. “15 Temmuz ve Parlamen Burada 15 Temmuz darbe ter Sistem” başlıklı konfe ALİ ransta konuşan CHP Genel AÇAR girişimi ve parlamenter sisteme ilişkin konuşan Kılıç Başkanı Kemal Kılıçdaroğ daroğlu, darbeye karşı açık lu, başkanlık sistemine değinerek, lamalarını gerek 4 partinin altına “Anayasalar bir partinin mutfağın imza attığı TBMM bildirisinde, Ye da hazırlanmaz. nikapı mitinginde ve ilk gece yap Bir kişiye bir tıkları açıklama ile ortaya koyduk ülkenin kade larını söyledi. rini teslim et Darbenin parlamenter sisteme mek kadar yönelik gerçekleştirildiğini ve ar tehlikeli bir dından ilan edilen OHAL süreci şey yoktur. ne destek vermeyerek ne kadar Başkan dedi kararlı bir adım attıklarını anla ğiniz kişi, her tan Kemal Kılıçdaroğlu, “Çıkarılan zaman aklı ba KHK’lere baktığınız zaman Ma şında bir kişi ol rif Vakfı Mütevelli Heyetine huzur mayabilir. Birisi hakkı bu KHK’ler ile çıktı. Rektör nin hatasını lerin atanması KHK ile kaldırıldı. birisinin Bunların darbe ile ne ilişkisi var. denetle İyi ki OHAL uygulamalarına des mesi ge tek vermemiş ve demokrasinin ya rekir” de nında durmuşuz” dedi. di. Başkanlık sistemine ilişkin baş tan beri bunun bir rejim değişikliği olduğunu söylediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “Başkanlık için ABD örnek gösteriliyor. Eyaletler var, başkan en zayıf halkadır, her eyaletin parlamentosu var yasa çıkarır ve uygular. Türkiye’de eyaletler sistemi yok. Bunu amaçlıyorlarsa kamuoyuna deklare etmeleri lazım. Bir kişiye bir ülkenin kaderini teslim etmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Hitler bunun en tipik örneğidir. Bütün yetkiler verildi. Hitler önce Almanya’yı sonra bütün dünyayı kana buladı. Osmanlı tarihinde de olmuştur bu. Padişah balıklara altınlar, paralar atmıştır mesela. Deli İbrahim dediğimiz pek çok kişi gelip geçmiştir. Başkan dediğiniz kişi, her zaman aklı başında bir kişi olmayabilir. Birisinin hatasını, bir başkasının denetlemesi gerekiyor. Anayasalar, OHAL dönemlerinde ve bir partinin mutfağında hazırlanmaz. Anayasalar toplumsal uzlaşı metinleridir. Demokratik, özgür bir ortamda tartı şılarak anayasa yapılmalı” ifadelerini kullandı. Milli iradeyi kullanan 3 erk bulunduğunu ve buna 4. güç olarak medyanın eklendiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Medyaya hep beraber Fatiha’yı okuduk. Yapmamız gereken Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmak. Gazeteciler baskı nedeniyle ya kendilerine otosansür uyguluyor ya da gözaltına alınıp tutuklanarak hapse atılıyor. 142 gazetecinin tutuklu olduğu ülkede demokrasiden söz edemezsiniz.” ‘4 Mayıs darbesi’ Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden alınmasını da anımsatan Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz darbesinden söz ediyoruz. Ama 4 Mayıs darbesini hiç aklımıza getirmiyoruz. Seçimle gelen bir Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu Saray’a davet edildi. Elinden istifa dilekçesi alındı kapının önüne kondu. Bunun 28 Şubat sürecinden ne farkı var” dedi. l İSTANBUL AKAM ARAŞTIRMASI Yargıya güven yüzde 2.9’da! Avrasya Kamuoyu Araş tırma Merkezi (AKAM), Türkiye’nin nabzını tutan bir araştırma raporu hazırladı. 917 Kasım tarihleri arasında 30 il, 78 ilçede 4 bin 240 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, yargıya olan güven sadece yüzde 2.9. Halkın yüzde 97.1’i “yargıya güvenmiyorum” dedi. Medyaya yönelik baskı ve tutuklamaların da sorulduğu ankette, katılımcıların yüzde 95’i medyaya olan güvenlerinin azaldığını belirtti. Bugün seçim olsa... Ankete göre, bugün seçim olsa kararsızların dağılımıyla AKP yüzde 45.59, CHP yüzde 30.34, MHP yüzde 11.21, HDP yüzde 11.36 oy alırken, yine bugün “Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa Erdoğan’a oy veririm” diyenlerin oranında ciddi bir düşüş gözlemleniyor. 10 Ağustos 2014’te yüzde 52 ile cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’a destek yüzde 36.5’e düşmüş durumda. Anket sonucuna göre 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu olanların başında Fethullah Gülen cemaatinin olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 72. Katılımcıların yüzde 39’u ise hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbe girişiminden sorumlu tutuyor. “AKP’de FETÖ’cü bakan var mı” sorusuna ise katılımcıların yüzde 56.2’si “AKP içinde ‘FETÖ’ ile bağlantılı bakan ya da milletvekili olduğunu” yönünde yanıtladı. Araştırmada, halkın yüzde 74.4’ünün “Kürt sorununun askeri tedbirler ile değil diyalog yolu ile çözülmesi gerektiğini” savunduğu ortaya çıktı. “Türkiye’nin AB üyesi olmasını istiyor musunuz” sorusu yöneltilen katılımcılardan yüzde 58’i “Evet”, yüzde 42’si ise “Hayır” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Kapıları açarız’ tehdidi AP’nin ‘Müzakereler durdurulsun’ kararına tepki gösteren Erdoğan, Batı’ya mültecileri anımsatıp ‘Bana bak, ileri giderseniz sınır kapılarını açarız’ dedi Almanya: fayda getirmez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’yi sınırları açmakla tehdit etmesine Almanya’dan yanıt gecikmedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, mülteci anlaşmasının iki tarafın da çıkarına olduğunu belirterek “Mültecilerle ilgili B planı yok. Taraflar sözlerine bağlı kalmalı” açıklamasını yaptı. Merkel’in sözcüsü Ulrika Demmer de “AB, taahhütlerini yerine getiriyor. Tehditler fayda getirmez” dedi. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok da Türkiye’nin mülteci anlaşmasını sonlandıracağına inanmadığını belirtti. Brok, Türkiye’nin ekonomik gelişiminin büyük ölçüde AB ile iyi ilişkilere bağlı olduğunu savundu. Chatham House Türkiye analisti Fadi Haukra da, “Dürüst olalım, müzakere süreci durmuş durumda. Bu nedenle Erdoğan’ın referandum ya da Şanghay Beşlisi’ne katılma tehditleri popülist söylemler. Türkiye’yi AB kulübüne alacak samimi bir süreç içinde olmadığından AB’den gelen açıklamalar da boş ve popülist” dedi. Erdoğan’dan Putin’e Suriye telefonu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin telefonda görüştü. Kremlin’den yapılan açıklamada, Putin ve Erdoğan’ın Suriye krizinin çözümü konusunda görüş alışverişi yaptığı ifade edildi. Türk tarafının talebi üzerine gerçekleştiği belirtilen görüşmede, Suriye’de Türk askerine yapılan saldırının da konuşulduğu ifade edildi. AKTAY: İlişkilerin devamından yanayız AKP Sözcüsü Yasin Aktay, AB ile ilişkilerin sürmesi gerektiğini belirterek, “AB ile Türkiye’nin ilişkilerini koparması iki tarafa da zarar verir. Ancak olumsuz bir adım gelirse olacakların sorumlusu biz olmayız” dedi. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de, “AB bir başarı hikâyesi. Yaklaşık 510 milyon insan huzur ve refah içinde yaşıyor” tweet’ini attı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun “Türkiye ile müzakereler durdurulsun” kararına tepki göstererek “Toplanmışlar 3040 kişi verilen bildiriye ‘Hayır’ diyor, geri kalan 300400 kişi ‘Evet’ diyor. Ya topunuz ‘Evet’ dese ne yazar” dedi. Adalet ve Kadın Kongresi’nde konuşan Erdoğan, AP’nin kararını değerlendirecek olan AB’ye seslendi. Erdoğan “Hiçbir zaman siz insanlığa iyi davranmadınız. Aylan bebekleri sahile vurduğu zaman siz almadınız, 3 milyon mülteciyi bu ülkede besleyen biziz, verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Bana bak, ileri gidersiniz sınır kapılarını açarız!” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Bunu başka yaptırımlar takip edecek” açıklamasını da eleştiren Erdoğan, “AB’yi uyarırken milletimiz ve tüm insanlık adına yürüttüğümüz bu mücadelenin bedeli olduğunun farkındayız. Ana muhalefet partisi lideri olan kişi de kalkmış tehdit ediyor. Zavallıya bak, 53 yıldır AB’nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uyguluyor, ne yaptık bittik mi, çöktük mü, dik durduk” dedi. 15 Temmuz’un ‘Menfezci Paşa’sı Kuzu itirafçı oldu! Darbe girişimi gecesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele düzenlenen saldırıyı organize ettiği öne sürülen, Çiğli 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığı’nın imamı Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak için itirafçı oldu. İzmir F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kuzu’nun zaman zaman ifadesine başvurulduğu ortaya çıktı. FETÖ soruşturmaları kapsamında, aralarında Zaman gazetesi eski Genel Müdürü Recep Uzunallı ve işadamlarının bulunduğu 9 kişi için gözaltı kararı verildi. Çorum’da açığa alınan ortaokul müdür yardımcısı Ergülü Yıldız (47) intihar etti. Konya’da gözaltındaki 20 akademisyenden 10’u tutuklandı, 10’u serbest bırakıldı. Tutuklu bulunan Hakan Şükür’ün babası Selmet Şükür ile Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım, sağlık sorunları nedeniyle elektronik kelepçeyle ev hapsi kararıyla tahliye edildi. l DHA Kılıçdaroğlu’nun kardeşi FETÖ yürüyüşü başlattı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, “Aydın’ın, Fethullahçı Terör Örgütü’nden temizlenmesi ve örgüt elebaşı Fethullah Gülen ile yandaşlarının hesap vermesi” amacıyla düzenlendiği SökeDidim yürüyüşünü başlattı. Celal Kılıçdaroğlu, ağabeyi Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü söyleyerek, “Ağabeyimle bir kere görüştüm olumlu baktı. ‘İyi yapıyorsunuz. Herkes görevini yaparsa zaten FETÖ temizlenir’ dedi” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Komisyon, Erdoğan ve Yıldırım’ın ayağına gidecek TBMM Darbe Araştırma Komisyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın komisyona çağrılması yerine, ziyaret ederek dinleme kararı aldı. Komisyon Başkanı AKP’li Reşat Petek, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın komisyona davet edilmesinin uygun olmadığı yönünde bir karar aldık. Ama her iki makamdan komisyonumuza bir davet gelirse o çerçevede ziyaret etmemiz mümkün” dedi. Petek, komisyon üyelerinin Erdoğan ve Yıldırım’ın dinlenmesine yönelik taleplerine ilişkin şöyle konuştu: “Darbecilerin hedefindeki kişiler onlar. İlk andan itibaren 15 Temmuz’da yaşadıklarını ve FETÖ ile ilgili görüşlerini çeşitli platformlarda paylaşıyorlar. Bilgi edinilmek istenilen konuları yazılı olarak kendilerine ileteceğiz. Yazılı olarak cevap vermelerini bekleyeceğiz. Kendi takdirlerine sunacağız ve sonucuna göre hareket edeceğiz.” l ANKARA Özgürlüğe kapı açmak... Havada yağmur sıkıntısı var. Kentin üzerine yine gri bulut düştü... Bir karamsarlık var içimde... Duygularım dalgalı bir deniz gibi... Fırat Kalkanı operasyonunda, hain saldırıda dört şehidimiz beş yaralı askerimiz var. TSK, bu saldırıyı Suriye’nin yaptığına işaret etti. Dolar tarihi bir rekor daha kırdı. Bunlar yetmezmiş gibi Avrupa Parlamentosu “müzakereler dondurulsun” dedi. Hükümet, AP’nin “müzakereler dondurulsun” kararını pek önemsemiyor, Başbakan Binali Yıldırım “Zaten aramız sıkı fıkı değildi” deyip noktayı koyuyor. Bakanlar ise “bizim için yok hükmünde bir karar” açıklaması yapıyor. AP’nin almış olduğu bu kararı doğru bulmuyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu ortam karşısında, demokrasi mücadelesine katkı sağlayacak bir karar değil. Kimileri farklı düşünüyor AP’nin verdiği karara. Özetle denilen şu: “AP’nin bu karar aracılığıyla Türkiye’ye basın özgürlüğü, demokrasi, milletvekillerinin tutuklanması konusunda bir mesaj verdiğini anlıyoruz.” Peki, Türkiye bu mesajı alıp demokratik adımlar mı atacak? Türkiye zaten alınan kararı “yok hükmünde saydı”, aynı gün 43 yıllık siyasetçi Ahmet Türk Mardin’de tutuklandı. CHP’li Deniz Baykal Mardin’e gitti, Türk’ün eşi Mülkiye Türk’ü ziyaret etti. Ahmet Türk, 12 Eylül’den sonra gözaltına alındı, aradan 36 yıl geçti, yine aynısı başına geldi. Hayatı Meclis ve zindanlarda geçen sakin, ağırbaşlı bir siyasetçiydi; ülkesini seven, içten bir kişiliğe sahipti. Ahmet Türk gibi siyasetçiler giderek azalıyor benim ülkemde. Onların yerini alan kabalık ve çirkinlik, inceliği, güzelliği yaşamın her kesitinde ne yazık ki boğuyor... HHH Sıkıntılı bir günün ortasında yakın tarihin sayfalarında hayata ilişkin görüşleri içeren notlarıma bakıyorum. Toplum için, egemenliğin tek buyurganın eline geçmesinin anlamını kavrayabilmek, hayata o pencereden bakıp olup bitenleri izlemek o denli zor muydu? Topun icadı, zamanına göre boyutları kavranamayacak kadar büyük bir bilimsel teknolojik atılımdır, desem bir yanılgıya mı düşerim? Top, derebeylerin şatolarını yıktı, kale duvarlarını yerle bir etti, merkezi krallıklar kuruldu; hem de ne “müstebit” krallar çıktı ortaya. Top, gücün tek buyurganın eline geçmesine yaramıyor muydu? Başlangıçta evet! Uzun sürede hayır! Merkezi krallıklarda pazarın derebeylik sınırlarını aşması, ticaretin ülke çapında boyutlanmasını İlhan Selçuk yıllar önce “Yeni Dünya Düzeni” yazısında anlatırken şöyle diyordu: “Tüm bunlar burjuva sınıfının palazlanmasına neden oldu. ‘Tanrısal düzen bozulmaz, kral öldü, yaşasın kral’ diyenler düş kırıklığına uğradı. Bir açıdan Fransız devriminin kökenindeki silah toptur, yıkılan her duvardan özgürlüğe kapı açılır. Bilim teknikte her adım, bir yeni ufkun müjdesi sayılmalıdır.” Bugün Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor... Bu kan gölünden çıkarı olan küresel güçler o bataklığa, yangına Türkiye’yi soktu. Kendi çıkarlarından başka bir düşündükleri yok. NATO üyesi Türkiye’nin bu zor günlerde AP ülkelerinin böyle bir karar vermelerini içime sindiremiyorum. Çünkü daha çok demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere gereksinimimiz var bizim. HHH Nobel Ödülü kazanan ilk Müslüman bilim insanı Prof. Abdülselam’ın ünlü sözü çarpıcıdır: “Uyanık olsaydık, ‘bilimsiz teknoloji’ sloganını bize satan kişilerin uğursuz amellerini fark edebilirdik.” Bugün Ortadoğu’da Müslümanlar Müslümanı boğazlıyor. Kapitalizm bu yüzden Tanrısal bir düzen değildir, incelikli olmak bir anlamda duyarlı olmakla eşanlamlıdır. Yazımı noktalarken, Silivri’de yatan Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör’ün bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını diliyor, alınlarından öpüyorum... ‘Dinleme’ kararını tek hâkim verecek ‘Cinsel istismar’ önergesinin çıkarıldığı yargı torbası, dinleme kararları, çocuk istismarı suçları gibi konularda yeni düzenlemeler getiriyor TBMM Genel Kurulu’nda, ‘cinsel istismar’ maddesi çıkarılarak kabul edilen torba tasarı, çocuklara cinsel istismar cezalarının artırılması, dinleme kararlarının ağır ceza mahkemeleri yerine sulh ceza hakimleri tarafından verilmesini öngörüyor. TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün kabul edilen yasa tasarısı şu düzenlemeleri öngörüyor: Çocuklara istismar cezası artıyor: TCY’nin “çocukların cinsel istismarı” başlıklı 103. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenleniyor. Buna göre, çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamayacak. Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir ci sim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacak. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza 18 yıldan az olamayacak. Kadın örgütleri, 12 yaş kriterinin 1215 yaş arasına rıza getirdiği gerekçesiyle bu düzenlemeyi eleştiriyor. ‘Tekme’ye tutuklama Ayşegül Terzi düzenlemesi: Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar, tutuklama yasağı kapsamından çıkarılacak. Böylece 2 yıla kadar hapis cezası öngörülen vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlarda da tutuklama kararı verilebilecek. Dinleme kararları: İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine, ağır ceza mahkemesi yerine sulh ceza hâkimi karar verecek. Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma ile iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu bakımından da uygulanabilecek. l ANKARA /Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle