Katalog

Salı 22 Kasım 2016 4 Oyun bitti Avrupa Parlamentosu’nun bugün, Türkiye ile üyelik müzakere sürecinin dondurulmasını önermesi bekleniyor. Bilindiği gibi, karar yetkisi aralık ayında toplanacak olan AB liderler zirvesinde. AP istişari nitelikte bir organ, ama ağırlığı zaman içinde artmış ve karar organlarını etkiler konuma geldiğinden, aralık ayındaki AB liderler zirvesinde de üyelik müzakerelerinin geçici olarak askıya alınması kararının verileceği düşünülüyor. AB içinde, özellikle son dönemlerde, şiddeti artan sağ rüzgârların da etkisiyle, zaten güçlü bir Türkiye karşıtı hava var. Sağ ve aşırı sağ politikacıların kışkırtmasıyla güçlenen bu akım, Türkiye’deki Sünni İslamcı rejimin faşizan yapısı tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktığından beri iyice gemi azıya almış durumda. Üyelik müzakerelerinin geçici olarak askıya alınması, özde bir şeyi değiştirmeyecek. Tam üyeliğe varmasını kimsenin zaten beklemediği sürecin “dostlar alışverişte görsün” kabilinden sürdürüldüğü herkesin malumuydu. Ama yine de geçici dondurma oyununun bittiğinin açıkça ilanı açısından önemlidir. HHH Şimdi aklıma Strasbourg’daki Parlamento’nun tarihi 2004 toplantısı geliyor. Üyelik müzakerelerine yeşil ışık yaktığı düşünülen o oturumda görüntü muhteşemdi. Avrupa parlamenterlerinin büyük çoğunluğunun olumlu oy kullandığı oturumda, üyelerin kameralara gösterdikleri tabelaların büyük bölümünde, Türkçe “evet” ibaresi yer almaktaydı. Bunlar yazılı ve görsel medyamızda çok geniş şekilde yer aldı. Kimileri zil takıp oynuyor, meydanlarda haykırıyorlardı: Avrupa... Avrupa duy sesimizi! / ... Bu gelen Türkiye’nin ayak sesleri!.. Oysa gelen giden falan yoktu, oynanan büyük bir oyundu. Oyunun baş kahramanı, jönü Tayyip Erdoğan’dı. Brüksel’deki 17 Aralık 2004 toplantısından Ankara’ya dönüşünde başkentte havai fişeklerle karşılanan Tayyip Erdoğan “Türkiye’yi AB’ye sokan lider” olarak kutlanmakta ve kutsanmaktaydı. Oysa Türkiye’nin AB’ye girdiği falan yoktu. Aslında her şey büyük bir aldatmacaydı. Çünkü Brüksel, Türkiye ile üyelik müzakere sürecini başlatırken Ankara’ya, kalıcı derogasyonlar uygulayacağını, sürecin tam üyelikle sonuçlanmasının kesin olmadığını, sürecin başarıyla sonuçlanması halinde bile üyeliğin her ülkenin oyuna bağlı olacağını bildirmişti. Müzakereler sürerken de AB ülkeleri Türkiye’nin üyeliği konusunu halkoyuna sunacakları yolundaki kararlarını birbiri ardından açıkladılar. Zaten referandum koşulu olmasaydı bile, uygulanacak derogasyonlar tam üyeliğe varılmasını önleyecekti. Bu durum Tayyip Bey’e anlatıldı. Bu koşullarda müzakere sürecinin kabul edilmesinin, tam üyelik hakkından feragat anlamını taşıyacağı belirtildi ve kendisine metni imzalamaması önerildi, hatta CHP’nin o dönemdeki Genel Başkanı Baykal, bu koşulları reddeden politikasını destekleyeceklerini de iktidarın başına iletti. HHH Tayyip Bey, bu uyarı ve önerilerin hiçbirine kulak asmadı. Kendince haklıydı da. Çünkü o tam üyeliği istemiyordu ki. İstediği sadece müzakere sürecinin başlamasıydı. Türkiye’de rejim değişikliğinin ön şart olan dengelerin allak bullak edilmesini sağlamak için bir süreliğine, Türkiye’yi Avrupa ile bütünleştiren adam imajına ihtiyacı olduğundan, Erdoğan bütün şartları kabul etti. Müzakere sürecini aldı, amacına ulaştı. Artık Avrupa’ya ihtiyaç kalmadığında da oyun bitti. 2004’ün oyununun “Türkiye’yi Avrupa’ya taşıyan iyi adamı” Tayyip Erdoğan, 2016’nın “Türkiye’yi Avrupa’dan koparan kötü adamı”dır artık. Ama Reis’te oyun bitmez, bir de bakarsınız ki, 2017’de Türkiye’nin zaten istenmediği Avrupa’ya üyeliğini halkoyuna sunar ve ret oylarıyla “Türkiye’yi Avrupa sultasından kurtaran, dünyaya meydan okuyan önder” oluverir. “Bu oyun da tutar mı” demeyin! Şimdiye kadar neler tuttuğuna göre bu neden tutmasın? Pir, NATO PA alt komite başkan yardımcısı seçildi İstanbul’da yapılan NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) 62. Genel Kurulu’nda dün Alt Komite seçimleri yapıldı. Seçimler sonucunda, HDP’nin NATO PA üyesi milletvekili Ziya Pir, alt komitenin başkan yardımcılığına seçildi. Pir, Diyarbakır’da 4 Kasım’da gözaltına alınmış, Sulh Ceza Hâkimliğince yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakılmıştı. Pir, “Oybirliği ile yabancı parlamenterler beni başkan yardımcısı seçtiler. Benimle ilgili yurtdışına çıkış yasağını da biliyorlardı” dedi. Pir, kişisel Twitter hesabında ise “Hay Allah... görevim gereği sık sık yurtdışına çıkmalıyım ama yurtdışı yasağım var!!!” diye yazdı. l DHA Ensar sayesinde suçlama düştü! haber EDİTÖR: ALPER İZBUL Tekin, hakkındaki fezlekede yer alan suçlamanın, hükümet Ensar Vakfı’nı kurtarmak için yasayı değiştirince ortadan kalktığını açıkladı CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “kaçak eğitim kurumu işlet yi’ suç olmaktan çıkardılar. Bu nasıl bir rezalet. Onun yüzü hürmetine hepimizi kurtardı mekten” kendisine fezleke dü lar” diye anlattı. Şu an tartışılan zenlendiğini ancak Ensar Vak önergenin de kendisine bu ola fına da aynı gerekçeyle düzen İKLİM lenen bir tutanak nedeniyle de ÖNGEL yı anımsattığını dile getiren Tekin, “Ben komisyondaki AKP’li ğiştirilen yasa sayesinde hak milletvekillerini bilirim, haya kındaki suçlamanın düştüğünü söy tın içinden gelen insanlar. Kamuoyu ledi. nu, kendi ailelerini, kendi çocukları CHP’li Tekin bir grup gazeteciyle nı rahatsız edecek bir önergeye imza yaptığı sohbette gündeme ilişkin de atmaları ancak siparişle olur, bir kişi ğerlendirmelerde bulundu. yi kurtarmak için yapılabilir. Bırakın Tekin, “kaçak eğitim kurumu iş muhalefetin, kamuoyunun tepkisini, letmekten” kendisine fezleke düzen kendi çocuklarına, eşlerine hesap ve lendiğini söyledi. Olayı, “Zaman geç remeyecekleri bir önerge. Hatırı sayı ti, savcılığa gideceğiz, ifademizi vere lır birini kurtarma projesi olabilir. Ta ceğiz. Pardon dediler, fezlekeniz düş kip edip göreceğiz” dedi. tü. Bize açılan fezlekedeki aynı gerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çeyle bir vakfa da tutanak tutulmuş, eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Binali Ensar. Bunun üzerine hemen bir ya Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’a çağ sa çıkarıp ‘kaçak eğitim yeri işletme rıda bulunan Tekin, “En çok rahatsız olması gerekenler Emine Hanım’dır, Semiha Hanım’dır. Ben hanımefendilerden bu saate kadar bir şey göremedim. Eşlerine büyük olasılıkla tepkilerini göstermişlerdir ama aynı tepkiyi kamuoyuna da sunmalarını bekliyoruz” diye konuştu. 1725 Aralık Komisyonu’nun çok ciddi bir çalışma yaptığını belirten Tekin, önemli deliller elde edildiğini kaydetti. Ancak tarihte ilk kez bir komisyon çalışmasının devlet arşivinde olmadığını söyleyen Tekin, “Hiç suç yoksa bu delilleri neden kararttınız” diye sordu. İdam tartışmalarına da değinen Tekin, “Reza Zarrab’la bu kadar yakın ilgilenmek, idam tartışması yaratmak, AB’yle sürekli kavga etmek... AİHM’den bir an önce çıkmak için yapıyorlar. Uluslararası yargıya gücümüz yetmiyorsa masayı devirelim, hesabı ödemeyelim” dedi. l ANKARA Görevden alan bakanın kızı CHP’de Tekin, Kemal Kılıçdaroğlu’nu 1996 yılında görevden alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in kızı Esra Çelik’in CHP’ye katılacağını söyledi. Cumhuriyet’e konuşan Esra Çelik ise bugüne kadar siyasete eğiliminin olmadığını ancak ülkenin gidişatından ürktüğünü ve endişelendiğini dile getirdi. CHP’nin kendisine en yakın parti olduğunu söyleyen Çelik, Kılıçdaroğlu’nu görevden alan bir bakan kızının CHP’ye katılmasına ilişkin “Benim dışımda gelişmiş bir paradoks. Babamla Kemal Bey arasında tatsız şeyler yaşanmış ama bu ikisini bağlayan bir durum” ifadelerini kullandı. ‘Biz terörün önünde setiz’ Erdoğan, NATO’ya ‘Türkiye terörle mücadelede başarısız olursa dünya kan ve ateşe bulanır’ sözleriyle seslendi Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile NATO Parlamenterler Asamblesi sırasında temaslarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dost acı söyler. Irak’ta ve Suriye’de bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostlarımızın ürettiği silahlar çıktı. Seri numaralarına kadar bu silahlar mevcut” dedi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise 15 Temmuz darbe girişimine dikkat çekerek, “Bu hepimize aslında şunu hatırlatmalı; demokrasi ve özgürlükler dikkate alınmalı, kıymeti bilinmeli, her zaman mutlaka savunulmalı” dedi. Erdoğan NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) 62. Genel Kurulu’nun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını ifade ederek, “Kimsenin egemenlik haklarıyla bir sorunumuz yok. Biz sadece tecrübelerimiz ışığında, terör örgütlerini bizzat kaynağında imha etmeye çalışıyoruz. Türkiye, terör örgütleriyle, Avrupa başta olmak üzere dünyanın geri kalan bölümü arasında adeta bir set gibidir. Türkiye’nin terörle mücadelede başarısız olması halinde terör örgütleri dünyayı kana ve ateşe bulayacaklar. Biz diyoruz ki, gelin bu seti zayıflatmak yerine güçlendirelim. Terörizmle ilgili Türkiye’ye verilen her destek, o ülkenin kendi güvenliğini güvence altına almasına katkı sağlayacaktır” diye konuştu. 15 Temmuz’dan bu yana, eli kanlı FETÖ terör örgütüyle kararlı bir şekilde mücadele yürüttüklerini kaydeden Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na uygun olarak, 20 ‘Hukukun üstünlüğüne ters uygulamalar var’ NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Micheal Turner da iki gündür gerçekleştirdikleri toplantılarda bazı üyelerin Türkiye’nin demokratik değerlere bağlılığı ve hukukun üstünlüğüne ters uygulamalarıyla ilgili endişelerini dile getirdiklerini anımsattı. Turner, “Sayın Cumhurbaşkanı, yapılan sunumlardan anladığımız kadarıyla, yargı süreciyle mutlaka bu kişilere karşı süreçlerin devam ettirilmesi gerekiyor. Bu yargı süreçleri, hukuk sınırları içinde, kamuya açık ve kanıta dayalı olmalı diye düşünüyorum” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Temmuz’da ilan ettiğimiz olağanüstü hal çerçevesinde, darbe girişimini izlerini silmek, terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için gereken her önlemi alıyoruz. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün korunması için bu süreç, anayasal sınırlar içerisinde, temel hak ve özgürlükler gözetilerek sürdürülüyor” diye konuştu. ‘Silahlar Batı ülkelerine ait’ Terör örgütlerinden ele geçirilen silahların bazı Batı ülkelerine ait olduğunu tespit edildiğinin altını çizen Erdoğan, “Burada ben bir gerçeği açıklamak zorundayım. İlgili ülkeler gücenmesin. Dost acı söyler. Teröristlerden dostlarımızın ürettiği silahların çıktığını söylemeliyim” dedi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise 15 Temmuz darbe girişimine dikkat çe kerek, “Bu hepimize aslında şunu hatırlatmalı; demokrasi ve özgürlükler dikkate alınmalı, kıymeti bilinmeli, her zaman mutlaka savunulmalı. Demokrasi, bireysel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü NATO’nun temel değerleridir” dedi. NATO’ya ‘iltica’ uyarısı NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile önceki gün akşam yemeği yiyen Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, ittifak karargâhlarında görevli Türk subaylarından FETÖ bağlantılıların iltica girişimlerinin kabul edilmemesini istedi. Stoltenberg ise konuya ilişkin Türkiye’nin hassasiyetini anladığını belirterek, “5 Temmuz darbe girişiminin ciddiyetini ve vahametini parlamentoyu ziyaretimde de gördüm. Bu konuda Türkiye’nin yanındayım” şeklinde konuştu. l Ankara/Cumhuriyet NUMAN KURTULMUŞ: Tekliflerini getirsinler görüşelim Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, tartışma yaratan cinsel istismar düzenlemesi ile ilgili olarak, “CHP ve MHP’nin tekliflerini ifade etmelerini bekliyoruz. Yarın (bugün) Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Somut olarak gelirlerse gözden geçirilir” dedi. Kurtulmuş, CHP ve MHP’den teklif gelmemesi durumunda teklifin aynen geçirilip geçirilmeyeceği ile ilgili soruya yanıt vermedi ama, “Bu eleştirileri yapanların başka teklif getirmesi o teklif sahiplerinin sorumluluk alanındadır. Yeni bir şey konuşmak için ortada yeni bir teklifin olması lazım” diye konuştu. Somut teklif istedi Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu’nun ardından gazetecilerin karşısına çıktı. Kurtulmuş cinsel istismar düzenlemesiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Farklı grupların kanaat ve değerlendirmeleri titizlikle gözden geçiriliyor. Bu yapılan düzenleme ihtiyaca binaen. Törelerden kaynaklanan gerekçelerle gündeme getirildi. Tecavüz suçlarını kapsamıyor. CHP ve MHP’nin tekliflerini ifade etmelerini bekliyoruz. Yarın (bugün) Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Af değildir. Başka teklifleri varsa somut teklifi varsa getirsinler. Çok net söyledim. Parlamentoya gelen tekliften başka bir teklif yok. Kendi tekliflerini getirsinler.” Okullara kamera Okulların emniyetinin sağlanması konusunun Bakanlar Kurulu’nda ele alındığını anlatan Kurtulmuş, bu kapsamda okulların 24 saat kamera sistemiyle izleneceğini söyledi. Kurtulmuş, “Bunun özellikle çocuklarımızın güvenli bir şekilde okullara gidip gelmesi bakımından, çok önemli bir adım olduğunu kamuoyuyla paylaşmak isteriz” dedi. l Ankara/ Cumhuriyet Numan Kurtulmuş C MY B