02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 22 Kasım 2016 2 Her seçeneği okuyun eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ TEOG merkezi sınavların ilk oturumları yarın yapılacak. İki güne yayılan sınavlarda toplam 6 test yer alacak. Uzmanlar, sınavlar öncesinde öğrencileri uyardı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) ilk dönem merkezi sınavları yarın başlıyor. Birinci gün Türkçe (20 soru), Matematik (20 soru), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (20 soru), İkinci gün oturumlarda ise; Fen ve Teknoloji (20 soru), T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (20 soru) ve Yabancı Dil (20 soru) sınavları gerçekleştirilecek. İSTEK Uluğbey Okulları PDR Bölüm Başkanı Köksal Bayazıt’ın, öğrencilere 10 önerisi şöyle: 1Boş bırakmayın Sınav kitapçığını aldığınızda öncelikli olarak kitapçığın sayfalarını gözden geçirin, bu soruları kabaca göreceğiniz için sizle 2ri rahatlatır. Sınava kendi okulunuzda kendi sınıflarınızda girecek olmanız bir avantajdır ancak yine de sınava en az yarım saat erken git 3meniz yararlı olur. Sınavlarda 20 soru yer alıyor ve 40 dakika süre veriliyor. Bu süre soruların hakkıyla okunmasını sağlayacak kadar yeterli. Bu nedenle soruları dikkatle okuyun 4acele etmeyin. Sınavlarda yanlış doğruyu götürmediği için yapamadığınız soru olursa en sona bırakın ve tüm soruları yanıtladıktan sonra tekrar anlayıncaya kadar okuyun ve yine de doğru yanıtı bulamıyorsanız size en yakın gelen yanıtı işaretleyin. 5Sakın boş bırakmayın. Sınav başladığında soruları beklediğiniz kolaylıkta olmayabilir. Öncelikle bildiğiniz ve emin olduğunuz soruları yanıtlayın. Yanıtında çelişkiye düştüğünüz soru varsa işaretle belirleyip mutlaka sona bırakın. Unutmadan tekrar çözmek için uğraşın ve bulduğunuz ve Eleme yöntemiyle çözün Bahçeşehir Okulları PDR Bölüm Başkanı Özen Yazğan’dan derslere özel öneriler: l Türkçe: Türkçe dersinde bu yıl da okumaanlama becerisini ölçen soruların ağırlıkta olacağı söylenebilir. Bu doğrultuda soru kökünden başlayarak sözcük, cümle ve paragraflar, dikkatle analiz edilerek ve seçenekler üzerinden eleme yöntemiyle çözülmelidir. l Matematik: Çarpanlar ve Katlar konusu müfredat programına yeni dahil edildiğinden öğrencilerin karşısına birçok soru çıkmaktadır. Öğrenciler, kazanımların ışığında çalışmalarını tamamlamalı, bilgi kirliliği olmaması bakımından kazanıma uygun olmayan soru modellerinden uzak durmalıdırlar. l Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: Okumaanlama ve yorumlama becerisini ölçen sorularda cevap düşünülürken, sadece verilen ayet, hadis ya da paragrafa göre düşünülmeli ve her cevap seçeneği mutlaka okunmalıdır. l Fen Bilimleri: Önceki senelerden farklı bazı kazanımlardan sorumlu olacak öğenciler grafik ve tablo içerikli soruları dikkatli analiz etmelidir. Deney soruları bilgiyi değil çıkarım yapma gücünü sorgular; bu sorularda tüm ifadeler doğru olsa bile cevap için sadece deney sonuçlarının dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır. l T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük: Dersimize ait kavramları bilmek, paragrafta bu kavramlara yönelik soru geldiğinde bilgiyi o doğrultuda yorumlamak öğrencilerin paragrafı anlamalarında ve yorumlamalarında kolaylık sağlayacaktır. Kronoloji sorularında eğer verilenlerden bilinmeyen varsa önce emin olunan yazılarak seçeneklerden eleme yoluyla da doğru cevaba ulaşılabilir. l Yabancı Dil: Öğrencilerin verilecek tablo veya paragrafların içerisinde olması muhtemel bilinmeyen kelimelere odaklanmaktansa kendisinden beklenen yorumlama becerisini kullanarak doğru cevaba ulaşmaları önem taşımaktadır. Bu nedenle öğrencilerimizin soruları dikkatle okumaları ve konuyu bütünsel olarak anlamaya çalışıp ona göre cevap vermeleri gerekmektedir. 6ya tahmin ettiğiniz yanıtı işaretleyin. İki şık arasında kaldığınızda soruyu dikkatle okuyun ve ilk olarak doğru olduğunu düşündüğünüz şık hangisiyse onu işaret 7leyin. Sınavlar iki gün boyunca üçer oturumda yapılacak. Bu oturum araları 30 dakika gibi uzun bir süre. Bu süreyi rahatlamak, tuvalet ihtiyacınızı gidermek, canını zın istediği bir yiyecek ve içeceği almak için kullanın. Arkadaşlarınızla bitirmiş olduğunuz sınav hakkında konuşmayın. Unutmayın başarısız geçen bir sınav sonrası gireceğiniz sınavda çok daha başarılı olabilirsiniz 8bu nedenle moralinizi bozmayın. Özellikle Matematik ve Fen ve Teknoloji gibi işlem gerektiren ve not almanız gereken sınavlarda soru kitapçığını not defteri gi bi kullanın. Yazarak soruları çözme 9ye çalışın. Yanıtladığınız soruları hemen optik forma işaretleyin, birebir işaretlemek sizi kaydırma yap 10ma riskinden koruyacaktır. Sınav için verilen süre bitmeden sınavdan çıkmayın, erken bitirmiş olsanız da bu süreyi tekrar kontrol için sonuna kadar kullanın. Proje okula karşı 15 bin imza Toplanan imzalar, Öğretmenler Günü’nde Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edilecek. Deniz Ülkütekin Proje okul uygulamasına karşı mücadele eden veliler, önümüzdeki dönemde yapacakları eylemler hakkında açıklamalarda bulundu. 24 Kasım’da proje okul uygulamasına karşı topladıkları 15 binden fazla imzayı Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edeceklerini söyleyen veliler, mücadeleyi eğitimin her alanına taşıyarak, her veliye ses olmayı hedeflediklerini belirttiler. “Veli İnisiyatifi’’ adına konuşan Hülya Şen, “Milyonlarca insanımız bizimle aynı endişeleri paylaşıyor. Gidişattan kaygısı olan halkımız bize büyük bir sorumluluk yükledi. Topladığımız imzalarla 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Ankara’ya, Milli Eğitim Bakanı’na gideceğiz. Halkımızın endişe ve taleplerini kendisine ileteceğiz” dedi. Alternatif şura Hülya Şen, proje okul uygulamasına asla boyun eğmeyeceklerini vurgulayarak “Mevcut uygulamalardan rahatsızlık duyan bütün grupların buluşacağı daha geniş bir platformda demokratik hak arama mücadelemizi sürdüreceğiz. İlgili tarafların katılımıyla alternatif Milli Eğitim Şurası düzenleyeceğiz” diye konuştu. Öğrenci velisi Gürcan Çilesiz ise eğitimde tek tipleştirme operasyonunun lise ayağını Eğitim BirSen ve Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD) oluşturduğunu belirterek, bu kurumların okullardaki faaliyetlerini “projem” adı altında yürüttüklerini, bu durumun da oldukça manidar olduğunu söyledi. Çilesiz, “Biz bu senaryoyu biliyoruz. Daha önce de yurtiçinde ve yurtdışında eğitim bir cemaate ihale edilmişti. O cemaatin nasıl bir canavara ve terör örgütüne dönüştüğünü 15 Temmuz gecesi hep birlikte dehşetle izledik” dedi. Pedallar KOAH’a karşı çevrildi İzmit’te 8 yıldır yapılan bisiklet turu bu kez KOAH hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenlendi. Dünya KOAH Günü için yaklaşık 150 bisiklet tutkunu Yahyakaptan’da bulunan Hanımeli Kültür Merkezi önünde toplandı. Grup daha sonra yaklaşık 6 kilometre pedal çevirerek temiz havanın önemine dikkat çekti. l DHA YÖK ilanla rektör arıyor YÖK 19 üniversite rektörlüğü için ilana çıktı. Duyuruda, rektör aday adaylarının doldurması icin CV de yayımlandı. Her üniversite için 3’er aday belirlenecek SİNAN TARTANOĞLU OHAL KHK’si ile rektör adaylarının belirlenmesi için üniversitelerde kurulan seçim sandıklarının kaldırılmasının ardından YÖK, 19 üniversite için ilana çıktı. Aday olmak isteyen profesörlerin, aday olduğu üniversitede görevlisi olmasının gerekmediğinin belirtildiği ilanda örnek CV de yer aldı. Adayın doldurması istenen CV’de; uluslararası yayınlar, uluslararası çalışma deneyimi gibi hanelerin olduğu görüldü. Formda adaylardan en fazla 300 karakter içinde “Sizi rektör olmaya sevk eden temel nedenler” ve “rektör adayı olarak potansiyelinizi ve vizyonunuzu ortaya koyacağını düşündüğünüz en çok 3 çalışma” gibi soruları yanıtlaması istendi. Formda rektör adayının yabancı dil bilgisi için “ileri, orta, temel” seviyelerden birini işaretlemesi istendi. Formdaki, başvurduğunuz rektörlük görevi ile ilgili misyonunuz ne” sorusu dikkat çekti. OHAL KHK’si ile üniversitelerde seçim sandıkları kaldırıldı. Rektör adaylarını YÖK’ün belirleyeceği, Cumhurbaşkanı’nın ise atayacağı yeni sistemde 19 üniversite rektörlüğü için ilana çıkıldı. Başvurular YÖK’e YÖK, Ardahan, Artvin Çoruh, Bartın, Batman, Bitlis Eren, Çankırı Karatekin, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, İzmir Bakırçay, İzmir Demokrasi, Karamanoğlu Mehmetbey, Kırklareli, Kilis 7 Aralık, Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Osmaniye Korkut Ata, Siirt, Yalova üniversitelerini rektör ataması yapılacağını duyurdu. Duyuruda, “İlgilenenler, 21 Kasım tarihinden 28 Kasım mesai bitimine kadar YÖK Başkanlığı’na başvuruda bulunabillirler” ifadeleri kullanıldı. ‘Her üniversiteden olabilir’ Açıklamada, aday aday için başvuruda bulunacaklar için aranan koşullar da sıralandı. Buna göre aday adayının en az üç yıldır profesör olması, devlet memuru koşullarını taşıması ve 67 yaşını tamamlamamış olması başvurması için yeterli olacak. Rektör adayının rektör olmak istediği üniversitede çalışıyor olması gerekmeyecek. CV’leri bile tek format Duyuruda aday adaylarının doldurması için CV de yayımlandı. Formda adayın akademik derecelerde ve idari görevlerde kaç yıl çalıştıkları, “ileri, orta, temel” seviyelerinde yaban cı dil durumları, yayınları, katıldıkları uluslararası çalışma gibi bilgiler soruldu. Ayrıca formda, 300 karakter içinde yanıtlamak üzere “rektör adayı olmaya sevk eden temel sebepler”, “Şimdiye kadar yapmış olduğunuz çalışmalar içinden rektör olarak potansiyelinizi ve vizyonunuzu ortaya koyacağını düşündüğünüz en çok 3 çalışmayı belirtiniz ve çalışmaların amacı ve kapsamı hakkında özet bilgi veriniz”, “başvuru yaptığınız üniversite ile ilgili olarak öngördüğünüz proje ve tasarılar varsa bunlardan ikisini amacı ve kapsamı ile birlikte yazınız” ve “başvurduğunuz rektörlük görevi ile ilgili misyonunuzun ne olacağını belirtiniz” haneleri de yer aldı. Başvurudan sonra mülakat Adayları tek tek değerlendirecek YÖK, “uygun gördüğü” adayları YÖK Genel Kurulu’na davet edecek. Burada adaylara, “Rektör adayı olduğunuz üniversitenin sorunları sizce neler? Sizin çözüm önerileriniz neler? Tasarladığınız yeni projeleriniz var mı” gibi sorular yöneltecek olan YÖK Genel Kurul üyeleri, her üniversite için belirlediği 3’er adayı cumhurbaşkanına gönderecek. l ANKARA Tutuklanmaya gelenler Üzerimizde görünür bir baskı olmadığı zaman, kararlarımızı özgür biçimde, kendi bağımsız irademizle verdiğimizi sanırız... Oysa herkes doğuştan, biri ırk/milliyet, öteki din/mezhep olarak iki kimliğe ve bu kimliklerin kendisine yüklediği değerlere, ilkelere ve davranış biçimlerine sahiptir... Üstelik bu yetmiyormuş gibi, sonradan, ait olduğumuz veya ait olduğumuzu düşündüğümüz grubun ya da grupların değerleri, kuralları, ilkeleri de bizi yönlendirir... Elbette doğuştan sahip olduğumuz kimliklerle sonradan bizi etkileyen grubun ya da grupların kimlikleri farklı, bazen çelişik bile olabilir... Hatta “Özgür irademizle” bütün bunların dışında başka kimlikler de seçebilir, farklı tutum ve davranışlar benimseyebiliriz... Ama sonuç olarak, “Özgür ve bağımsız irade” dediğimiz yetimiz, aslında, bizim doğumdan itibaren maruz kaldığımız koşullanmaların bir toplamı, bir sonucudur. HHH Bu yazı, hapse gireceğini bile bile yurda gelenleri veya kaçma fırsatı olduğu halde kaçmayanları irdelemeye, anlamaya çalışan yazılarımın dördüncüsü olacak. (Elbette sözünü ettiklerim, kendilerine haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik yapıldığını düşünen ve siyasal/ideolojik nedenlerle hapsedilenler.) Gerek Birinci Silivri Trajedisinde yurtdışından hapse girmeye gelen subayların, gerekse ikinci Silivri Trajedisinde gelenlerin bu davranışlarının arkasında yatan en önemli belirleyicinin “Kendilerine saygı” olduğunu daha ilk yazıda vurgulamıştım. “Kendine saygı” ne demek? Kendi kişiliğini oluşturan değerlere, o güne kadarki tutum ve davranışlara uygun olmak demek. Peki, kendi kişiliğini oluşturan değerler nereden geliyor? Toplumdan ve ait olduğu veya ait olduğunu düşündüğü gruptan veya gruplardan! Hapse gelen subaylar bunu “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefini korumak” için, “Hapisteki arkadaşlarına ihanet etmiş olmamak için” yapmışlardı... Meral Camcı’nın söylediği şu sözler de doğrudan doğruya ait olduğu grubun değerlerine bağlılığı vurgulamaktadır: “Bu açıklamayı birliktelik ve dayanışmamıza verdiğim kıymete ve bunun bana verdiği moral güce istinaden yapıyorum. Akın Atalay’ın yaptığı açıklamaların üç maddesi de aynı doğrultudadır: Gazetemizin başını öne eğdirmemek, Cumhuriyet gibi köklü bir geçmişe, onurlu duruşa ve haklı bir saygınlığa sahip bir gazetenin, başkan vekili ve İcra Kurulu Başkanı üzerinden ‘kaçaklık’, ‘firar’, ‘suçlu’ gibi olumsuz iftiralara maruz kalmasına neden olmamak, Kaçma şüphesiyle tutuklanan dokuz arkadaşımızın aleyhinde olacak şekilde ‘bakın işte bazıları nasıl kaçtıysa, serbest kalırsa bunlar da kaçabilir’ şeklinde bir mazereti kullanabilmelerini engellemektir.” HHH Kendine saygı diyoruz... Kimlik diyoruz... Toplumsal normlar diyoruz... Grup değerleri diyoruz... Tutarlılık diyoruz... Onları bu davranışa iten güdünün adı Ahlâktır! Öğretmenler korku içinde Eğitimİş, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle öğretmenlerin ekonomik durumlarını ortaya koyan bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 50’si görevden alınma korkusu yaşıyor, yüzde 50’si yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşünüyor. 43 ilde 707 öğretmenle görüşülerek yapılan araştırmanın bazı sonuçları şöyle: l Yüzde 83’ü mesleğinden elde ettiği geliri yetersiz buluyor. l Yüzde 75’ine göre, borçları nedeniyle mesleki verim düştü. l Yüzde 82’sine göre, kazanılan para ile çocukların gıda ihtiyaçları rahat bir şekilde karşılanamıyor. l Yüzde 71’i çocuklarının dengeli beslenemediğini belirtmiş. l Yüzde 52’si gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirtmiş. l Yüzde 79’u öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemediğini belirtmiş. l Yüzde 86’sı devlet okullarında eğitimin niteliğinin düştüğünü belirtmiş. l Yüzde 66’sı öğretmenler odasında kendisini özgürce ifade edemediğini belirtmiş. l Öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine tam olarak motive olamadığını belirtmiş. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle