17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 21 Kasım 2016 6 ‘Donduracağız, çünkü hükümet samimi değil’ AP’den Türkiye ile ‘müzakereleri dondurma’ kararının çıkması beklenirken AP Türkiye raportörü Piri, ‘Türkiye, gazeteciler için en büyük hapishaneyken, 10 milletvekili hapisteyken bunun dürüst bir süreç olduğunu AB vatandaşlarına da Türk vatandaşlarına da anlatamam’ dedi 2005 yılında reform hamleleriyle AB ile müzakerelere başlayan Türkiye’nin 53 yıllık mücadelesinde önemli bir geri adım için düğmeye yarın ba sılıyor. Avrupa Parlamentosu Tür kiye ile 11 yıldır süren müzakere leri sürdürüp sürdürmemeyi oy layacak. AnkaraBrüksel arasın da ‘diyalog’ için va rılan mutabakata karşın Türkiye’nin AP Raportörü Kati Piri’yi kabul etme mesi süreci tetikle DUYGU GÜVENÇ di. AP yarın Türkiye ile müzakerele ri ‘dondurma, askı ya alma veya durdurma’ kararını oylayacak; büyük olasılıkla ‘don durulmasına’ karar verilecek. Ka rar, AB Konseyi’nin Aralık ayında Türkiye ile ilgili alacağı karara da zemin oluşturacak. BrükselAnka ra hattında diyalog arayışları sıra sında Ankara’nın ‘istenmeyen in san’ ilan ettiği ve ‘o gelirse gelme yin’ dediği Kati Piri Cumhuriyet’e konuştu. n Yine kötü, istenmeyen ki şi ilan edildiniz Türkiye tarafın dan. Neden? Bana neden istenmediğim konu sunda resmi bir yanıt verilmedi. Haberi Başkan Schulz’dan aldım. Schulz, Bakan Ömer Çelik aracılı ğıyla “AP’den bir delegasyonun zi yaretinin, ben bu heyetin parçası olmadığım takdirde, memnuniyet le karşılanacağını” iletti. Desteği kaybedeceğiz n Söylenen ‘siz müzakerelerin askıya alınmasını istediğiniz için’ istenmediniz. Bunu mu istiyorsunuz? Burada bir fark var. Parlamento’da Türkiye raportörü olarak benim çoğunluğun görüşünü yansıtmam gerek. AP’de 8 farklı siyasi grup var ve bu 8 grubun hepsi de katılım müzakereleri ile ilgili siyasi adım atılmasını istedi. Benim de içinde olduğum bazıları müzakereleri dondurmayı istedi; bazıları resmi olarak müzakerelerin askıya alınmasını; bazılarıda resmi olarak müzakerelerin durdurulmasını istedi. Bu aşamada, AB’nin katılım müzakerelerinin itibarı söz konusu. Eğer şimdi sağlam bir duruş sergilemezsek Türkiye’de tüm bu olan bitenlerle ilgili, Türkiye’yi gerçekten AB ile birlikte görmek isteyen vatandaşların desteğini kaybedeceğiz. 8 parti de istiyor n Ama AP’nin tek başına müzakereleri dondurma, askıya alma ya da durma yetkisi yok! Kesinlikle. Bu AB liderlerinin vereceği bir karar ve onlar da aralık ayında toplanacaklar. AP sadece siyasi bir sinyal gönderebi DEĞERLERİMİZİ PAYLAŞMIYORLAR n Peki, Türkiye’nin AB’ye katılımını des tekleyenleri bu karar hayal kırıklığına uğ ratmayacak mı? Bu hepimiz için çok zor bir dönem. AB bu dönemde çok zayıf; 28 üye ülke mülteci kriziyle nasıl başa çıkacağı ko nusunda uzlaşamıyor. Biliyorum Türki ye’deki birçok demokrat da, ABTürkiye mutabakatı ile Türkiye’den mültecilerin gidişini durdurmasının istendiğini gözle riyle gördüklerinde, AB’ye olan güveni ni kaybetti. Bu aşamada bizim değerleri mize bakmamız her şeyden daha önem li. Türkiye’de de, Avrupa’da da vatan daşlarımız, sahip olduğumuz tek gücü, ‘yumuşak gücü’, ‘değerlerimizi’ yeniden güçlendirmemizi istiyor. Ve AB söz konusu ol Kati Piri duğunda benim önemsediğim de bu. Bu aşa mada Türkiye’de tüm bu olanlara baktığımızda, bizim ilkesel bir tutum almamız gerek. Bu Türk halkına karşı değil; kesinlikle Türk vatandaşlarını cezalandırmak için değil ama bu ‘bizim belli değerlerimiz var ve bu aşamada Türk hükümeti bu değerleri paylaşmıyor. Bu nedenle de bir işaret veriyoruz’ demek. n Türk hükümeti mi, Cumhurbaşkanı Erdoğan mı? Ne Türk hükümetinden ne de Cumhurbaşkanı’ndan farklıbir ses duyuyoruz. Herkes için açık ki Türkiye’de karar verilen her konuda son söz olmasa da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözü çok önemli. Ama hükümet demokratik bir yolla seçildi; demokratik bir şekilde seçilmiş parlamenterleriniz parlamentonda. Dolayısıyla insanlar farklı düşünüyorsa karar vereceği sistem orada ama bu aşamada orada da faklı bir karar alındığını düşünmüyorum. lir, tek başına bir karar alamaz. Ama 8 parti grubunun AB liderlerine aralık ortasındaki toplantı için yollamak istediği siyasi mesaj, “Türkiye ile katılım müzakerelerini dondurun çünkü şu andaki hükümet bu görüşmeler için samimi taahhütte bulunmuyor”; “bugüne kadar yaptığımız gibi devam edemeyiz” demenin zamanı geldi. Salı günü oturumda Yüksek Temsilci Mogherini konuşma yapacak, karar çıkacak. Ve bu kararda da AB liderlerine, Türkiye’de bir şeylerin tekrar normalleştiğini görene kadar, katılım müzakerelerini geçici olarak dondurma çağrısında bulunacağız. Yani; geçmişte olduğu gibi hukukun üstünlüğüne ve ifade özgürlüğüne saygı duyana kadar. Tutumum aynı n Sizin raporlarınız Ankara tarafından hep çok eleştirildi; iade edildi. Siz Türkiye’yi AB’de istemiyor musunuz? Siz mi kötü rapor hazırlıyorsunuz, yoksa Türkiye mi tepetaklak gidiyor? Türkiye’de çizilen bu imaj komik çünkü AP’de, Türkiye’nin AB sürecini başından beri destekleyenlerden biriyim. Ve çok üzgünüm ki şu anki hükümet, Türkiye’yi AB’den her geçen gün daha da uzaklaştırıyor. Ben Türkiye ile ilgili tutumumu değiştirmedim; benim için Türkiye’nin geleceği AB içerisindedir. Ama ben aynı zamanda bir Avrupalı siyasetçiyim ve mevcut hükümetle, AB’ye entegrasyon süreciyle ilgili konuşmanın inandırıcılığına bakmak zorundayım. Şu an Türkiye, dünyada gazeteciler için en büyük hapishaneyken; 10 muhalif milletvekili hapisteyken ben bunun dürüst bir süreç olduğunu AB vatandaşlarına da Türk vatandaşlarına anlatamam. ‘Anahtar bizim değil Ankara’nın elinde’ n Türkiye bu dondurma kararını nasıl durdurabilir? Gazetecileri, politikacıları serbest bırakırsa bu süreç tersine döner mi? Kesinlikle. Anahtar Ankara’daki hükümetin elinde, bizim elimizde değil. Biz sadece onların adımlarına tepki gösteriyoruz. Türkiye’de bir şeylerin yeniden normalleşmeye başladığını gördüğümüz anda “masaya oturalım ve son 10 yıllık süreçte kaybettiğimiz Türkiye destekçisi vatandaşlarımızı ve kaybettiğimiz Türk vatandaşları ile ilgili konuşalım” diyen ilk ben olacağım. Bu nedenle de bu aşamada resmi olarak askıya alma çağrısında bulunmuyoruz. Askıya alma ancak Türkiye, ölüm cezasını kabul ederse söz konusu olur. n Müzakereleri dondurarak Ankara’ya iletilen mesaj ne? Müzakereleri dondurmak siyasi bir işarettir; AP söz konusu olduğunda bu aşamada Türk hükümetini daha fazla entegrasyonu konuşmak için bir ortak olarak göremeyiz demektir. Eğer aksi yönde bir eylem görürsek, eminim ki AP, Konsey’den bile daha önce, gerçekten entegre olalım ve Türk hükümeti tarafından uzatılan bir el varsa buna yardımcı olalım diyen ilk taraf olacaktır. n Siz ağustosta da Başbakan ve Çavuşoğlu ile görüştünüz. Sizi neden o zaman kabul ettiler? Sanırım farklı politik yaklaşım nedeniyle. Ağustos ayının sonuna geldiğimizde, ki bu AB’nin darbeden sonraki ilk ziyaretiydi, meslektaşlarım benim gibi düşünmese de bence AB, darbe girişimi nin Türkiye toplumundaki etkisini hafife aldı. Avrupa’da kimi zaman Türkiye ve halkı ile ilgili çok olumsuz fotoğraflar yer alıyor. Ve onlar Türk vatandaşlarının yaşadığı acıyı ve geçtiği zorlu dönemi görmüyor; mesela mülteci sorunu, Suriye savaşı, ülkedeki terör saldırıları... Bunlar bence AB liderleri tarafından, ben de dahil AB tarafından, yeterince anlaşılmadı. Ağustos sonundaki ziyarette görüşmeleri yeniden başlatmak hedefleniyordu. Böylesine zor bir dönemde, Türkiye’ye yardım etmek için, hukukun üstünlüğünü yeniden hâkim kılmak için onbinlerce insan tutuklandığında ve işlerinden atıldığında bu sürecin hukuka uygun nasıl sürdürülebileceği ele alınıyordu. Biz oraya Türk hükümetine nerede isterse yardım elimizi uzatmaya gittik. İtici güç olmaz n AP’nin müzakerelerin dondurulması yönünde alacağı bir kararın BrükselAnkara ilişkilerine nasıl bir etkisi olur? Çok bir etkisi olacağını düşünmüyorum çünkü son 3 yılda katılım süreci açıktı. Ve kabul etmeliyiz ki Türkiye’de AB konusunda pek bir ilerleme olmadı. Bu aşamada, AB her ne karar alınırsa alınsın, bunun Türkiye’de itici gücü olacağını düşünmüyorum. Ben ve Parlamento için tüm diyalog kanalları her zaman açık olacak. Bu aşamadaki soru; bence Türkiye’nin AB üyeliği gündemimizin birinci sırasında yer almamalı. ‘Bu toplantı Erdoğan için yenilgi’ İstanbul’da devam eden NATO toplantısında hükümete sert eleştiriler yöneltildi SEYHAN AVŞAR İstanbul’da gerçekleşen NATO Parlamenterler Asamblesi 62. Genel Kurulu’na delegasyonlardan Ankara’ya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sert eleştiriler damgasını vuruyor. Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Peter Pilz, “NATO PA Cumhurbaşkanı Erdoğan için adeta hezeyan gibi geçiyor. Azerbaycan dışındaki tüm ülkeler Erdoğan’ın yaptıklarını kabul etmiyor. Bu Erdoğan için bir yenilgidir” dedi. Hilton Bomonti Otel’de düzenlenen toplantı çerçevesinde gerçekleşen oturumlarda Türkiye’de darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmeler, hak ihlalleri, muhalif seslerin susturulması, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, HDP’lilerin tutuklanması, belediyelere kayyım atanması, idam tartışmaları, “cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi duru AKAR: İSPAT EDİN, İSTİFA EDERİM Genel Kurul da dün gergin dakikalarda yaşandı. Savunma ve Güvenlik Komitesi’nin toplantısına katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Ermeni milletvekili Koryun Nahapetyan’ın, “Ermeni Soykırımı’nı 26 ülke tanıdı. Türkiye neden Suriye ve Irak’a girdi. Türk askeri Suriye’den ne zaman çekilecek” diye sordu. Nahapetyan’ın sözlerine sert tepki gösteren Org. Akar, “Halep’le ilgili Türkiye’nin, TSK’nin bir tek mermi attığını söyleyen varsa ben istifa ederim. Bu terbiyesizliktir, iftiradır, yalandır, ahlaksızlıktır” dedi. Ermeni soykırımını bazı ülkelerin kabul etmiş olmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini belirten Akar, “16. yüzyılda Galileo, ‘Dünya dönüyor’ dediğinde bütün dünya, ”dönmüyor diyordu.’ Bütün ülkeler, ‘Soykırım var’ dese dahi, soykırım olmadığı gerçeğini değiştiremez” diye konuştu. munda cezanın ertelenmesi” önergesinin yanı sıra gazetemize yönelik operasyon, yazar ve yöneticilerimizin tutuklanması da gündeme gelen konu başlıkları arasında. Toplantının dün ikinci gününde Avusturya Delegasyonu’nun çağrısı ile alternatif bir oturum gerçekleştirildi. Burada söz alan Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Peter Pilz, “NATO PA Cumhurbaşkanı Erdoğan için adeta hezeyan gibi geçiyor. Azeri bir kadın milletvekili haricinde Türkiye’yi savunan yok. Azerbaycan dışındaki tüm ülkeler Erdoğan’ın yaptıklarını kabul etmiyor. Bu Erdoğan için bir yenilgidir” diye konuştu. Avusturya, Belçika, Almanya ve Lüksemburg delegasyonlarının tam kadro yer aldığı dün sabahki oturumda gazetemize yönelik operasyon, yazar ve yöneticilerimizin tutuklanması da gündemdeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MİT üzerinden Avusturya’da yaşayan Türkiye asıllı vatandaşları hükümete karşı kışkırttığı suçlamasında bulunan Pilz şunları söyledi: “Bunun bir ayağında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) var. Bunu yıllarca göz ardı ettik. Artık önlem almalıyız. Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakere süreci bitirilmese de, derhal dondurulmalı.” HDP NATO PA Milletvekili Ziya Pir ile HDP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy’un da katıldığı toplantıda NATO PA Saymanı Marc Angel, HDP’li vekillere 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasında AKP ile Fethullah Gülen arasındaki ilişkilerin değişip değişmediği sorusunu yöneltti. Angel’in “15 Temmuz öncesinde Gülen’e dair bize iletilen pek şikayet yoktu” ifadeleri dikkat çekti. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Akıl birliktelikleri kurmak... Belediyelerde yasaklanan kurslar Bazen insanın çaresiz kaldığı zamanlar vardır. Türkiye sanki böyle bir nanse ediyor. Geçen hafta Eskişehir’e gi dip Tepebaşı Çocuk Senfoni dönemden geçiyor. Bir sürü in Orkestrası’na 6 keman bağış san çaresiz. Bir şeyler yapmak lamışlar. (Orada dikkat çekici bir istiyor ama ne yapacağını bile senfoni orkestrası büyüyor!) miyor. En çok söylenebilen, bir HBT dergisi de böyle bir araç. parti veya grupla birlikte olmak. Hem kendimizi geliştirmek, ye Destek vermek... nilemek ve dünyayı değiştiren Parti meselesine girmeyece böyle bir ana gücün çeşitli alan ğim. Eğer bir parti ülkedeki di larında olan bitenleri anlamak namik ve çaresiz kesimleri yanı için.. Hem de toplumu bilim, na çekecek yol yöntem bulamı teknoloji ve kültürü düşünce te yorsa, sorunlar karşısında aciz melinde etkilemek ve bir dönü kalıyor demektir. şüm sağlamak için. Dergiyi ya Fakat, ülke sorunları üzerine, yan çok sayıda gönüllü insanı bunlar mutlaka politik olmak zo mızın olması da yine bir önemli runda değil, insanların bir araya etkinlik. Çevremizi değiştirmeye gelerek, 3510 veya 20 kişilik ve geliştirmeye çalışıyoruz. küçük gruplarla bir tür “akıl bir Kemal Kılıçdaroğlu mesela liktelikleri”, yani tartışma grupla dergimizin okuru. Partisine, be rı kurarak çözümler ve öneriler lediyelere, HBT’yi okuma çağrı üretmek ve sonuçlarını topluma sı yaptı! açıklamak niye olmasın? Önceki gün Ankara’da Elekt ‘21. Yüzyıl İçin Planlama’ rik Mühendisleri Odası’nda Ankara Cumok’un düzenledi Bunun çok iyi bir örneğini Prof. Dr. Bilsay Kuruç ve arkadaşları Ankara’da Ankara Üniversitesi bünyesinde 2011’den beri, “21. Yüzyıl İçin Planlama” başlığı altında yapıyorlar. Erinç Yeldan, 9 Kasım tarihli yazısında bu konuda yazdı. Hem bu köşede hem de CBT’de bu çalışmalar ve önemi konusunda ği toplantıya katıldım. Dün de Tüyap Kitap Fuarı’nda Kırmızı Kedi’nin standında Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü ile Çatışmanın Anatomisi kitaplarımın imzası bahanesi ile okurlarla kısa söyleşiler yaptık... Hepimizin karşılıklı etkileşime ihtiyacı var. Umuda da. Türkiye, gerçek ile sahtenin epey yazmıştık. Toplantılara ka üstelik çok sık yer değiştirdiği tılıp katkı yapmaya da çalıştık. Ankara’da yapılan toplan tılarda Türkiye’nin adeta bir bir ülkeye dönüştü. Sahteyi (yalanı) nasıl savacağız ve gerçeği görünür kılacağız. Ne kadar ya iç fotoğrafı çekiliyor, envan pacak iş var! teri çıkartılıyor. Bu çalışmaların kitapları yayımlandı, şimdi konuşmalar, tartışmalar http://21inciyuzyilicinplanlama. org/ web sitesinde bir araya getirildi. Eski Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarlarından Bilsay Kuruç Hoca’nın sunuş yazısını öneririm. Farklı çevrelerde ve farklı konularda da Türkiye’nin her yerinde, daha küçük “akıl birliktelikleri” kurulabilir. Ve fikirler geniş çevrede paylaşılabilir. Her zaman yapacak bir şey vardır. OKUR MEKTUBU Belediyelerde parasız kursları yasaklama: “Hükümet 676 sayılı KHK’nin 78. maddesine dayanarak belediyelerin ekonomik yetersizliği olan ailelerin çocuklarına verdiği parasız kursları yasakladı. Bu kursların amacı, dershanelere gidemeyen, özel ders alamayan çocukların eğitimine destek olmaktı. Böylelikle belediyeler, sınava endeksli eğitim sisteminde, sosyal belediyecilik anlayışıyla eğitimde fırsat eşitliğine katkı sağlamaya çalı Toplumu iyi yönde etkilemek şıyorlardı. İzmir’de Bornova, Karşıya ka, Gaziemir, Menemen, Narlı Toplumu etkilemek, iyiye doğ dere, Çiğli, Buca ve Karabağ ru dönüştürmek ve kendimizi ve lar Belediyelerinin Gençlik Eği çevremizi yenilemek için türlü tim Merkezleri’nde 12 bini aş çeşitli araçlar geliştirilebilir. Bu kın öğrenci, bu destekten ya araçlar mesela dostça tartışma rarlanıyor. gruplarından tutun, toplu tiyat Gönüllü olarak çalıştığım rolara, konserlere, çeşitli gezile KARBEM’de 21 öğretmen re gitmeye varıncaya kadar. le 1200 öğrenciye destek olma Mesela Ankara Cumok, böyle ya çalıştık. Öğrencilerimizden etkinlikler yapıyor. Cumhuriyet’e 256’sı üniversiteyi, 306’sı Ana destek çıkıyor. Herkese Bilim dolu ve Fen liselerini kazandı. Teknoloji (HBT) dergisini genç Ara sınıflardaki (67891011. lere ulaştırıyor. Arkeolojik kent sınıflar) yüzde 80’i takdir ve te lere geziler düzenliyor. Anka şekkür aldı. Eğer bu karar ge ra’daki çeşitli eylemlere katılı ri alınmazsa 250’yi aşkın öğret yor. Toplu konser biletlerini ucu men, 12 bini aşkın öğrenci mağ za alıyor, farkı ile etkinliklerini fi dur olacak.” Hakkı Karadeniz l AVRUPA HALK PARTİSİ BAŞKANI WEBER: Müzakereler dursun diyalog devam etsin Avrupa Parlamentosu’nun vam eden resmi katılım müzakereleri en büyük grubu Av nin dondurulması, rupa Halk Partisi durdurulması gere (EPP) Başkanı Manf kiyor” diyen Weber, red Weber, “AB’nin bu şekilde “zarar Türkiye’ye karşı çok vermeden bir sinyal daha sert bir rota uy gönderileceğini” sa gulamasını” istedi. vundu. Weber, mü Alman Deutschland zakerelerin yeniden funk radyosuyla bir başlaması için en söyleşi yapan Weber, 15 Temmuz dar Manfred Weber azından Türkiye’nin hukuk devleti ilkele be girişiminin ardın rine geri dönüş yap dan Türk iç politikasının duru ması gerektiğini söyledi. munun kendisinde büyük bir Terörle mücadele yasasında endişe yarattığını belirtti. DW değişikliğe gidilmeden AB’ye vi Türkçe’nin haberine göre Cum ze serbestisinin mümkün ol hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mayacağını vurgulayan Weber, “Avrupa yanlısı güçleri kendi ül Erdoğan’ın “sivil halkı ve gaze kelerinde savunma konumuna tecileri hapse atmak için ana geçirmeye çalıştığını” belirten yasanın terörle ilgili maddeleri Weber, Erdoğan’ın bunun için ni kullandığını” savundu. Weber Türkiye’nin AB’ye katılım sü “İşte tam da bu yüzden Türki recinin durdurmayı kullandı ye’deki yasalarla ilgili bir deği ğını savundu. “Türkiye ile gö şiklik talep ediyoruz. Aksi halde rüşmeler durdurulmamalı. Di vize konusu tartışmaya açık de yalog devam etmeli, ancak de ğil” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle