17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 21 Kasım 2016 12 haber/yorum EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERPİL ÜNAY Düziçi Türkiye, son zamanlarda Ankaraİstanbul siyaset ekseninde görülmedik ilkellikler yaşasa da, tam bir güzellikler ülkesi. Yazının başlığındaki Düziçi, ülke üzerinde dengeli dağılmış olan 21 Köy Enstitüsünden birinin adı; eskiden Adana sınırları içindeymiş; şimdilerde Osmaniye. Yenikuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin (YKKED) 6. Akdeniz Buluşması, Genel Başkan Prof. Dr. Kemal Kocabaş’ın, Adana Şube Başkanı Dr. Bayram Ali Taparlı ve Düziçi Şube Başkanı Dr. Selahattin Beyaz’ın yoğun çabaları sonucu Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde, derneğin Lüleburgaz’dan Hatay’a tüm çevre illerin derneklerinin katılımıyla, 1113 Kasım’da yapıldı. Üç güzellik İlk güzellik Düziçi özelindeydi. Toplantılarda, Düziçi Köy Enstitüsü ve Yarattığı Toplumsal Algı; Laik, Demokratik, Bilimsel Eğitim; Eğitim Reformu Çalışma ve Arayışları konuşuldu. Osmaniye eski valisi İsa Küçük, Düziçi Köy Enstitüsü’nün, zamanında öğrencilerin yaptığı yapıların bakım ve onarımını sağlamış. Bunlardan biri müze yapılmış. Orada, enstitü öğrencilerinin yaratıcı yeteneklerini geliştirmek için kullandıkları araç ve gereçler ve üretimleri sergileniyor. Özellikle de yörenin tüm bitki türleri; böcekleri; kuşları; yılanları, gerekli kimyasal işlemler yapılarak ve üstelik Latince adları da yazılarak günümüze dek korunmuş. Enstitü öğrencilerinin içinde yaşadıkları doğayı bilgiye dönüştürmeleri süreci, yani, bilgi üretimleri izlenebiliyor. İkinci güzellik Yaşar Kemal’in doğduğu Hemite köyüydü. Tıpkı bir yazısında atomun parçalanması kadar önemli bulduğu Köy Enstitüleri gibi Anadolu insanının, insancıl ve barışçı yaratıcılığını uluslararası düzeye taşıyan Yaşar Kemal, yaşıyor ve yaşatılıyor. Üçüncüsü, Cumhuriyetin, varlığını bilime adayan bilim insanı kavramının en büyük örneklerinden biri olan Prof. Dr. Halet Çambel’in, tam bir çilekeş gibi çalışarak, eşi Nail Çakırhan’ın da desteğiyle gün yüzüne çıkardığı Karatepe/ Aslantaş Açıkhava Arkeoloji Müzesi’ydi. Milattan önce 8. yüzyılda, Finike ve Hitit uygarlıklarının kesişme noktasındaki yazıtlar her iki dilin kendi harfleriyle kazılmış. Adanava Kralı Asitivadas şunca yıl öncesinden bakın barış ve kadın konusunda ne diyor: Komşu krallarla iyi geçindim, huzur ve güveni sağladım. Silahlı erkeklerin gezemediği bu yerlerde genç ve güzel kadınların yalnız başlarına kirmen eğirerek huzur ve güven içinde gezmelerini sağladım. Sürü değiliz! Cumhurbaşkanı, geçen hafta başında çobanlığın felsefesini anlamayan, onun psikolojisini yaşamayan yönetemez; ben de bir çobanım dedi. Güdülecek sürü olmadan çoban olunamayacağına göre, bu sözlerin kamuoyunda sorgulanması, en azından günümüzün koşullarında geçerliliğinin tartışılması gerekir, değil mi? Ne gezer!Anladık, basın özgürlüğü yok denecek düzeye düşmüş; insan haklarıyla ilgili dernekler kapatılmış; üniversite suskun. Peki, muhalefet partileri, bu sözler karşısında nasıl oluyor da suskun kalıyor; kalabiliyor?! Cumhurbaşkanı çok haklı bu kadar koyuna mutlaka bir çoban gerekir! Düziçi toplantısında emekli öğretmen Ali Uysal yaptığı şiirsel konuşmada şöyle dedi: Köy Enstitüleri benim gibi köy çocuklarını insancık olmaktan çıkarıyor, insan yapıyordu. Öbür 20 Köy Enstitüsü gibi Düziçi de insancık olmaktan çıkışın sürü değiliz bilincinin beşiğiydi. Cumhuriyet çağdaşlaşmasının en özgün ürünlerinden biri olan Köy Enstitülerinin bu ülkenin sağcı siyasetçileri tarafından neden kapatıldığı gelinen çoban arayışı noktasında çok açık değil mi?! 21 KASIM 2016 SAYI: 33283 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.20 06.04 06.25 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.51 12.57 15.26 07.33 12.42 15.13 07.52 13.04 15.40 Akşam 17.50 17.38 18.04 Yatsı 19.14 19.00 19.24 Fırat Kalkanı Harekâtı’nda şehit düşen Oğuzhan Demir’in ailesi cenazede güçlükle ayakta durabildi. ‘Benim oğlum ölmedi’ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye yönelik başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı’nda TSK’nin destek verdiği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyelerinin El Bab yolundaki ilerleşiyi sırasında Al Azrak’ta IŞİD militanları tarafından düzenlenen intihar saldırısında 2, Al Ghuz’daki şarapnel parçaları ile ise 2 Türk askeri yaralandı. Numan bölgesinde meydana gelen ka zada ise 4 asker yaralandı. Helikopterle Gaziantep’e getirilen yaralı askerlerden Topçu Er Oğuzhan Demir önceki gece şehit oldu. Harekâtın başından bu yana şehit olan asker sayısı 13’e yükseldi. Saldırı ve kaza sonucu yaralanan 7 askerin tedavilerinin devam ettiği ve sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Şehit asker dün Gaziantep Havalimanı’nda düzenlenen törenle Kocaeli’nin Gebze ilçesine uğurlandı. Cenaze önce evine getirilerek helallik alındı. Baba Satılmış Demir tabuta elini koyarak, “Benim oğlum ölmedi sizinle savaşmaya geliyor. Onun intikamını alacağım. Biz ölüp gideceğiz ama o sizinle savaşmaya devam edecek. Bu bayrağı kimse indiremeyecek” dedi. Şehidin cenazesi kılınan namazın ardından toprağa verildi. l DHA/ İHA Suriye’de PYD ve IŞİD’e hava harekâtı Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçaklarının Suriye’nin kuzeyinde El Bab bölgesi çevresiyle Kabbasin ve Suflaniyah bölgelerini vurduğu harekâtta toplam 23 IŞİD hedefine 16 lazer güdümlü bomba atıldı. PYD’yi de vuran Türk savaş uçakları Yılanlı, Kurt Viran bölgelerinde 4 hedefi imha etti. l Haber Merkezi MHP’li Mersin Belediyesi’nden çocuklara Kürtçe türkü yasağı Mersin Kadın Platformu’nun düzenlediği çocuk şenliğinde, HDP’li Akdeniz Belediyesi’nin Gündoğdu Mahalle Evi’nde bağlama kursu alan çocukların Kürtçe türkü söylemesi üzerine, MHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi görevlileri sesi kesti, sahneyi boşalttı, etkinlik yarım kaldı. Belediye görevlileri, Kürtçe’nin de yasaklı dil olduğunu, bu nedenle sesi kestiklerini söyledi. Akdeniz Belediyesi İştar Kadın Danışmanlık Merkezi Psikoloğu Fahriye Cengiz, “Dünya Çocuk Hakları Günü’nde çocuğa şiddetin başka bir türüne tanık olduk” dedi. l ABİDİN YAĞMUR/MERSİN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK FETÖ çatı davası yarın başlıyor Fethullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 73 kişinin “Anayasası ihlale teşebbüs, silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, hükümet yıkmaya teşebüs etmek” iddiaları ile “FETÖ çatı” davası kapsamında yargılanmasına yarın başlanıyor. Duruşmaların 25 Kasım’a kadar sürmesi bekleniyor. Şüpheliler arasında Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı, Akın İpek de bulunuyor. l Haber Merkezi [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Ataol’un çocukları... Cumartesi sabahı… Kasvetlerden kasvet beğenmek üzere, önüme gazeteleri alıyorum. İki gündür iç dünyamı karartan “Cinsel Taciz” yasa taslağının artçı sarsıntılarından henüz kurtulmuş değilim. Yasanın oylaması önümüzdeki salı günü yapılacakmış. Önce “Cumhuriyet”in sayfalarını çeviriyorum. Tuhaf bir tedirginlikle, oylamanın sonucunu merak etmediğimin farkına varıyorum. Evet, içeriği gibi karanlık bir gecede, aceleye getirilmek istendiği için, bir zamanlar Milli Mücadele’yi gerçekleştirmiş, ardından da Cumhuriyet’i kurmuş olan TBMM’nin kapılarından sokulmuş bir ahlaksızlık simgesi belgenin oylama sonucu ile gerçekten de hiç ilgilenmiyorum. Çünkü ortada bir suç var ve bu suçun unsurları bence böyle bir yasanın taslağının bile o kutsal kapılardan geçebilmesi ile tamamlanmıştır. 23 Nisan’dan bugüne çocuklarımız… Bir zamanlar bu Meclis’te Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Nisan’ı, yani o Meclis’in açılış gününü bu ülkenin çocuklarına bir bayram olarak armağan eden yasası oylanmıştı. On yılların ardından aynı Meclis, aynı çocuklara yönelik cinsel tacizleri neredeyse bağışlayan bir yasa taslağını oylayacak. Evet, ortada tarihe karşı, insanlığın ahlak tarihine karşı işlenmiş, eşi görülmemiş bir suç var ve o suçun unsurları, söz konusu taslağın bu Meclis’in genel kuruluna getirilmesi ile tamamlanmıştır. Böylece, tüyler ürpertici bir zihniyet, bir yasa taslağı ile somutluk kazanmıştır. Oylamanın sonucuna gelince, dünyanın hemen bütün uygar toplumlarında üstelik oylanmaksızın! en ağır suçlardan biri olarak kabul edilmiş bir olgunun oylama sonucu, artık yalnızca teferruattır! Tam da bunları düşünürken Ataol Behramoğlu’nun “Cumartesi Yazıları” köşesinin bu haftaki başlığı ile karşılaşıyorum: “Layık mıyız çocuklarımıza?” Böyle bir karanlıkta başka ne sorulabilir ki? Ve Ataol gibi yüreği kocaman bir şairin ödünsüz kaleminden başka hangi soru çıkabilir ki? y‘Uozrugnunbliurğkuışnıunn ardından…’ Ataol Behramoğlu, yazısında bir süredir TED Koleji öğrencileriyle çeşitli şehirlerde gerçekleştirdiği buluşmalara yer vermiş. Önce ortaokul, ardından da lise öğrencileriyle konuşmalarından alıntılar yapmış. Alıntılardan biri, İzmir’de, hazırlık sınıfında okuyan bir delikanlının “Yaşadıklarımızdan öğrendiklerimiz…” konulu ödevinden: “Bilgiyle ölüm arasındaki süreç, bilgeliktir…” Bilgeliğe ilişkin bu tanım, günümüzde kaç felsefe öğrencisinden alınabilir bilemiyorum! Bir başka alıntı, Aydın’da, şairin: “Büyüklerimiz çocuklara layık mı” sorusuna bir salon dolusu öğrencinin verdiği cevap: “Değiller, çünkü işleri güçleri savaş, kavga, çekişme …” Ve son olarak da Behramoğlu’nun ortaokullulara Orhan Veli’nin “Gün Olur” şiirindeki “çiçekler gürültüyle açar” dizesinin anlamına ait sorusuna yine bir delikanlının verdiği cevap: “Uzun bir kışın yorgunluğunun ardından gelen tabiatın sesi …” Behramoğlu, ülkemizin geleceğine bugünlerin karabasanlarında boğularak değil, fakat “mucize çocuklar” diye nitelendirdiği yukarıdaki gençlerin seslerine kulak vererek bakıyor! Haklı da. Çünkü sağlıklı bir umut ancak böyle korunabilir! ‘Şakacı’ müdüre müebbet istemi Darbe girişiminin ardından Adana’da tutuklanan ve darbecilerin listesinde “Adana Emniyet Müdürü” olarak görünen dönemin Seyhan İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Haluk Pamukçu ile eski Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcısı Nezir Özcan hakkında “Darbeye teşebbüs” ve “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlarından 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15’er yıl hapis istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi. Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasında bekleme ve çevre koruma görevi yapan tanık polislerin ifadelerine de yer verilen iddianamede, darbe gecesi izinli olmasına rağmen elinde telsizle Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giriş yapan Pamukçu’nun, “Gelen Türk askeri onlara mı sıkacaksınız, onlara direnmeyin. Silahınızı, telsizinizi teslim edin” diyerek beyanda bulunduğu, tanık polislerin bunu kabul etmeyip “Silah namustur, ha silahını vermişsin ha vatanını satmışsın” demeleri üzerine, bu kez “Şaka şaka” diyerek müdürlük binasına çıktığı vurgulandı. Diğer şüpheli eski Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcısı Nezir Özcan’ın telefonunda yapılan incelemede, gizli ve şifreli haberleşme programı olan “ByLock”un “kırmızı renkli” kullanıcısı olduğu belirlendi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle