21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EDİTÖR: DEMET YALÇIN TELEVİZYON Yayın Akışı 09.45 Özel Sektör 10.00 Haftasonu 11.05 Şeffaf Oda 13.00 Haber 14.10 Yeşil Doğa 17.00 Haftasonu Ana Haber 19.00 Para Dedektifi 20.00 Cem Seymen Tayvan’da 21.00 Gündem Özel 01.00 Gece Haberleri 02.10 Gündem Özel 06.00 Haber Bülteni 09.00 Burası Haftasonu 12.00 Haber Bülteni 12.10 Airport 16.00 Haber Bülteni 17.25 Spor Bülteni 18.00 Haber Bülteni 21.00 Teke Tek Özel 23.00 Haber Bülteni 01.15 Teke Tek Özel 04.00 Haber Bülteni 09.15 Canım Doktor 10.20 Bir Yol Hikâyesi 11.15 Bildiğiniz Gibi Değil 12.15 Yaşasın Hayat 13.00 Haber Bülteni 14.00 Haber Bülteni 16.20 Güzel Hayat 17.00 Akşam Haberleri 19.15 0’dan 100’e 20.00 Ana Haber 20.45 Spor 21.15 Pasaport 23.05 Yaşam Öyküsü 07.00 Dizi: Medcezir 08.00 Tarkan Gümüş Eğer 10.00 Starlife 12.00 Vahe ile Mutluluk 13.15 Yüksek Sosyete 16.15 Kiralık Aşk 19.00 Star Haber 20.00 Hayat Bazen Tatlıdır 23.30 Hayat Bazen Tatlıdır 04.00 Aramızda Kalmasın 06.00 Kanal D Çocuk Kulübü 07.00 Akasya Durağı 08.45 Sahrap’la Lezzetli Sofralar 09.45 Magazin D 12.45 Poyraz Karayel 15.30 Ben Bilmem Eşim Bilir 18.45 Haber Bülteni 20.00 Bodrum Masalı 23.15 Kısmetse Olur 02.30 Kobra Takibi 09.00 En Komik An 10.00 Pazar Sürprizi 13.00 Lezzet Yolculuğu 14.00 Güldüy Güldüy Show Çocuk 16.00 Cesur Yürek 18.45 Ana Haber 20.00 Arkadaşlar İyidir 24.00 Gülümse Yeter 02.00 İlişki Durumu Karışık 04.00 Pazar Sürprizi 07.15 Beni Böyle Sev 09.55 Film: Valdez Geliyor 11.50 Enine Boyuna 13.25 Sevda Kuşun Kanadında 16.20 Seksenler 19.10 Ana Haber 20.00 Baba Can’dır 23.15 Dinle Kazan 00.10 Baba Candır 02.30 Beni Böyle Sev 07.30 Çalar Saat 10.00 Rüzgârın Kalbi 13.00 Familya 16.00 No: 309 19.00 Ana Haber Bülteni 00.15 Rüzgârın Kalbi 03.00 Hayat Sevince Güzel 05.15 Kiraz Mevsimi 07.30 Haftasonu 10.00 Kuran ve Sünnet 11.15 Dizi TV 12.35 Dizi: Kertenkele 15.35 Kırgın Çiçekler 19.00 Ana Haber 20.00 Seviyor Sevmiyor 23.20 Gözüm Sende 01.40 Film: Alaaddin’in Gizemli Lambası 08.00 Lale ile Kahve Tadında 11.00 Gürkan Hacır ile Şimdiki Zaman 14.00 Haber 15.00 Sanat Gündemi 17.00 1 Yer 4 Teker 19.00 Ana Haber 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu 24.00 Gece Bülteni 02.00 Haber Bülteni 11.00 Başkent’te Sağlık 12.30 Haber 13.00 Başkent Konserlerinden 15.00 Yaşayan Tarih 17.00 Sağlıklı Formda Sohbetler 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 20.00 Ana Haber 21.00 Yurdun Sesi 23.00 Düş ve Çizgi 23.30 Hayallerin Peşinde 07.00 Müzik Programı: Klip Saati 09.30 Yaşamın İçinden 13.00 Öğlen Haberleri Bülteni 14.30 Daha Neler 18.30 Ana Haber Bülteni 20.00 Bir Selam Sal 22.30 Tarihte Alevi Gerçeği 24.00 Haber Bülteni 02.00 Gece Haber BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Gökyüzünden ve yıldızlardan korkma. 2/ Mardin ilinde tanınmış bir ören yeri... “Durur gibi 1 2 dallarda kanlı bülbüller” (Ahmet Haşim). 3/ Eskiden lise derece 3 sindeki okullara verilen ad... Gü 4 zel kadın. 4/ Böcek ısırmasıyla oluşan yumru... Belirti. 5/ Kesil 5 miş hayvanın ciğer, işkembe gibi iç organlarıyla baş ve ayakları. 6/ Selenyum elementinin simge 6 7 si... Sularda yaşayan tek hücreli bir canlı. 7/ Küçük su kanalı... Süpürgeotu, funda. 8/ At, aslan 8 9 gibi kimi hayvanların ensesinde bulunan uzun kıllar... Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tınlaması. 9/ Rüzgâr korkusu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bayağı, sıradan... Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü. 2/ Kuran’da bir sure... Meyve, sebze, tarhana gibi şeyleri kurutmaya 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 PORT A L GE 2 OBA SAZAN 3 R AMP A AD 4 T P İ RAM İ T 5 ASAR C İ RO yarar, geniş ve üstü açık balkon. 3/ Çekilerek 6 L A A C A R R balık avlamaya yarayan daire şeklinde el 7 Z AM İ R A L ağı... Güreşte bir oyun. 4/ Karahindibanın 8 G A D I R A H U sebze olarak yenen yaprakları... İlaç. 5/ Din 9 E N T T O R L U K adamlarının simgesi sayılan başlık. 6/ Bir nota... Bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama. 7/ İspanyolların sevinç ünlemi... Argoda şık ve güzel giyimli kimseye verilen ad. 8/ Gerekli, lüzum lu... Afrika’da yaşayan bir antilop. 9/ Kan emici bir sinek... Nazilerin politi kasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad. 08.50 Maşa ile Koca Ayı 09.15 1 Alp 3 Çocuk 11.00 Magazin 8 14.15 Tv’de Film 15.15 Göz6 17.30 Magazin 8 20.00 O Ses Türkiye 00.15 TV’de Film 02.10 Magazin 8 20.00 O Ses Türkiye 04.00 Oynat Bakalım 04.45 Arda’nın Mutfağı 09.00 Haftasonu 11.00 Alternatif 13.00 Haberler 15.00 Haberler 16.00 Anne Olmak 17.00 Haberler 17.15 Felsefe ve İnsan 18.50 Sendikacılık Okulu 19.00 Ana Haber 21.00 Söz Meclisten İçeri 24.00 Haber Bülteni Kapitalizm Sonrası Geleceğimiz İçin Bir Kılavuz Paul Mason Ñngilizceden Çeviren: Şükrü Alpagut Pazar 16 Ekim 2016 16 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK 7. Malatya Uluslararası Film Festivali valilik tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi ancak biz festivalin onur ödülüne değer görülen Halil Ergün’le söyleşimizi iptal etmedik söyleşi ‘uBmenuiraufmordoazoelmtmaedlıe’ ri CEREN ÇIPLAK Bu yılki 7. Malatya Uluslararası Film Festivali valilik tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi ancak biz festivalin onur ödülüne değer görülen Halil Ergün’le söyleşimizi iptal etmedik. Ergün’ün Anadolu Hisarı’ndaki evine konuk olduk. Eski söyleşilerinde yazılan giriş yazılarında onun için “tatlı, esprili” gibi tanımları okuyunca buluşunca sakin ve esprili bir Ergün göreceğimi tahmin ediyordum. Ama o da ne! Ergün öfkeli, agresif. Çoğu kez elini masaya vurarak ve yüksek sesle yanıtlıyor sorularımı. Çok kızgın. En çok da ölüme, öldürmeye ve öldürülmeye olağan baktığını söylediği topluma kızgın. Artık “Bir dakika” diyor ve ekliyor: “Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim.” Ergün, tatlısert. Duygularını kırmızı defterine şiirler olarak döküyor bugünlerde. Bana da okuyor... Onun kızgınlığı çabuk geçiyor, en tatlısert haliyle hepimize “gülün, somurtmayın” diyor. n Valilik tarafından düzenlenen Malatya Film Festivali resmi bir gerekçe gösterilmeden iptal edildi. Siz de festivalin onur ödülüne değer görülmüştünüz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Festivallere çok katılan biri değilim, zaten son dönemde içe kapanığım. Yetkililer iptal edildiğini bana söylemedi. Arkadaşlarımdan duydum. Bir festival belediye ya da valiliğin özel tasarrufu değildir. Festival halkın, kentin kültürel ve sanatsal ihtiyacının yansımasıdır. Şenliğidir o kentin. Maalesef Türkiye’de önce kültür sanat alanına vurulur. Böyle hazin bir kaderimiz var. Kentler biraz da bu özellikleriyle vardır. Ama halk yukarıdan gelen bu tasarruflara itiraz etmeli. İnsanlar kendi hayatlarındaki taleplerini dile getirmezse bu ülkede hiçbir ilerleme olmaz. n Topluma yönelik önlemenez bir kızgınlık mı yaşıyorsunuz? Şikâyetim var. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen topluma kızıyorum. Eskiden topluma, kitlelere, halka böyle tepkili değildim. Biz halkın kavgasına kendimizi adamıştık. Ama artık bir dakika diyorum ve Nâzım gibi “Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim” diyorum. n Festivallerden devam edelim. Festival filmlerinde şöyle bir çık maz var; sürekli bireyin buhranlığı, yalnızlığı üzerine filmler çekiliyor. Yaşadığımız onca toplumsal olay neden perdeye yansımıyor? Önemli bir soru. Festival filmlerini pek izlediğimi söyleyemem, ama film yapılmasını savunuyorum. Her şeye rağmen film çekiliyor olması sevindirici. Bunalan ve of çeken Tanrı gibi filmler de çekilebilir ama Türkiye’deki bireyin şahsi bunalımının ne olduğunun tahlilini iyi yapmak lazım. Ekmeğin aslanın ağzında olduğu, ekonominin allak bullak olduğu, geleceğe dair umutlardan emin olunmadığı bir atmosferde tüm bunlardan uzak şahsi bir buhranlık her şeyden uzak demektir. İnsanın şahsi hallerini allak bullak eden binlerce durum yaşanıyor Türkiye’de. Burada bir nokta var; genç arkadaşlar film yapmak fetişiyle film yapıyorlar. Ve Türkiye’de film kolay çekiliyor. Üç arkadaş yan yana gelip üç kuruşu birleştirip film çekiyor ama film ağır sancılar üzerine oturmuyor genellikle. Bir sanatçının ağır sancısı nedir bugünkü Türkiye’de? Sancın varsa film çek kardeşim. Başkalarını anlatmak çocuk oyuncağı değil. Kendi niyetine göre anlatamazsın kimseyi. Tabii Türkiye’de toplumsal gerçekliği anlatmak her zaman özgür hareket imkânı istedi. Türkiye giderek yasakçı bir ülke haline geldi farkında değil misiniz? n Siz farkında mısınız? Şimdi siyasi yanımı tahrik etmeyiniz. (gülüyor) Burada yaşayan bir yurttaş olarak ölüme, öldürmeye ve öldürmeye bu kadar olağan bakan bir hali kabullenemiyorum. Komşumun çocuğu, akrabamın çocuğu, asker, dağdaki çocuk ki onlar da çocuklar, onlar da annelerinbabaların çocukları... Kimse bana “teröriste acınır mı?” demesin. Yanarım. O da bir can, o da bir insan. Onun da ayrı bir açıklama biçimi var. Asıl mesele şu; ölüme, öldürülmeye ve öldürülmeye bu kadar olağan bakan bir yaklaşım olamaz. Doğu da hendek açmışlar; burada kim haklı kim haksız tartışabilir ama orada sivil çocuklar öldürüldü. Bu bir insanlık suçudur. Sadece kendine bakıp “bugün de kurtuldum” diyen bir toplum olur mu? Bir cinnet halidir bu. Filmler buralarda da gezinmelidir. n Siz film çekecek olsanız neye odaklanırsınız? Toplumun, ölüme, öldürmeye ve öldürülmeye bu kadar olağan bakmasına eleştiri getiren bir film çekmek isterim. ‘İnceliğin sesidir aşkı besleyen’ n Aşk hayatınızda yaşadıklarınızdan öğrendiğiniz ne var? Şu an hayatımda kimse yok, daha doğrusu vardı ayrıldım. İnsanın ayrılamadığı bir tek annesi var. Yalansız affeden bir tek anne var. O gidince yalnız kalıyorsun. Aşk ayrılıkları yalnız koymaz insanı. Sana bir aşk şiiri okuyayım. n Şiir okuyayım, yeni ayrıldım hüzünlüyüm diyorsunuz yani... “Cansuyum benim / nefesim / bıkmadan seni haykırıyorum içime / unutma güzel olandır aşkı besleyen / derin olandır / bir de inceliğin sesidir aşkı besleyen / yok etme kendini bana / çünkü sen yoksan tarifsiz../ n Bir kadına mı yazıldı bu şiir? Herhalde kime yazılacak? “Seviyorum seni” diye bir şiirim var; “Bazen çocukluğum gibi seni sevmek / sabırsız / ama artık devran dönmeli / havalanmalı sığıntı kuşlar / yıkılmalı duvarın / bana seni vermeli elin / itaatsiz öpüşmelerle gelmeli yüzün / başını döndürmeli nefesin... / n İtaatsiz öpüşmeler diyerek aşkta da biat etmiyorsunuz galiba? Aynen öyle. Kavgasını veririm aşkın. Ama hiçbir şey yerinde durmuyor, eskiyor her şey. Aşk aslında insanın kendine dönüklüğüdür. n Aşk başkası üzerinden kendimizi sevmemiz değil midir? Karşıdan gelen kimyayla senin kimyan hareketleniyor ama sonra eskiyor o kimya. Üniversite döneminde flört ettiğim kız arkadaşımı geçen gün gördüm. “Halil” diye seslendi. O kız artık başka bir kız biliyor musun? n Çünkü siz başka birisiniz. O zamanki kızı sevmişim çünkü. ‘Ülkeyi yönetenler gülsün biraz’ n Bir insanda en çok neye kızarsınız? Vicdansızlığa. “Yapan kendine yapar” derdi babam. Aynen yapan kendine yapar abi. İnan ki bu böyle. Ama bu ülkenin en çok yaşatması gereken yanı vicdandır. Bir sürü meselede herkes herkese karşı. Ülkeyi yönetenlerin daha güleryüzlü daha şefkatli, vicdanlı olmalarını istiyorum. Seçimle iktidara gelen hiç kimsenin bu memleketi, bu toplumu germeye hakkı yok. Gülsünler biraz. İçindeki çocukları çıkarsınlar. ‘Son seçimde HDP’ye oy verdim’ n Yıllar önce “AKP’ye oy verdim. Başbakan’ı diğer politikacılara göre daha sahici bulduğum için seviyorum” dediniz ve aforoz edildiniz. Bu demece dair neler söylemek istersiniz? Kimsenin aforoz etmesi umrumda olmadı. Bunu yazın ama. Ben ne yaptığını çok iyi bilen bir adamım. Benim hayatım faturalarla geçti bu toplumda. Beni aforoz etmeye çalışanların alnını karışlarım. Başka türlü düşünebilen bir adamı mahkum etme hakkına sahip misiniz? Bu faşizanlık değil mi? Onlar böyle oldukları için Türkiye bu hale geldi. Bir televizyon programında oy verdiğimi söyledim o nokta alındı sadece halbuki daha neler söylemiş tim, onlar niye konuşulmuyor? n Evet biliyorum, o programda Başbakan’ın “Muhteşem Yüzyıl” dizisine yönelik tutumunu da eleştiriyorsunuz hatta dizinin danışmanı da o programda konuk olmasına ve yorum yapmamasına karşın... Başbakanı ağır bir biçimde eleştirdim de. Kim yapabilmiş bunu televiyonda. “Sen işine baksana” dedim Başbakana. Kutluğ Ataman AKP’ye oy verdiğini söyleyince birden oy verdiğim geldi aklıma. Söylemesem kendime hesap veremezdim Ceren. Ben de oy verdim dedim. Mutlak bir fanatik halim yok. Ben AKP’li olmadım. Tayyip Erdoğan’ın sahiciliğini yerli olma anlamında söyledim; Kasımpaşalı, futbolcu ve sokağın sesi gibi yorumladım. Bu ülkenin ilk kez bir Başbakanı Çingenelerle toplantı yaptı. Dersim katliamı için özür diledi. Çözüm sürecini başlatması, AB süreci vs. Bunlar bana her zaman sempatik yaklaşacağım ve onaylayacağım yaklaşımlar olarak geldi. n Neden oy verdiğinizi anlattınız peki bugün nasıl bakıyorsunuz? Oy vermedim bir daha. Bugün hiçbir ortak yanım yok. Yapılanlara keskin bir muhalif tavrım var. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın, cumhurbaşkanlıktan sonraki tasarruflarına hiç ama hiç sıcak bakmıyorum. Tamam halka ya da parlamentoya gitsinler evet çıkarsa Başkanlık sistemi kurulur ve öyle takip ederiz biz de. Eski yasa ve kalıplarla yeni Cumhurbaşkanlığı uygulamasını hiç doğru telakki etmiyorum. Kibarca belirtiyorum. Ama bugün AKP’ye oy vermem. Son seçimde HDP’ye verdim. Doğu’daki acıları kalbimde duyuyorum ve bunun için Kürt olmam gerekmiyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle