14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 14 Ekim 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Tansiyon düşmüyor ekonomi 9 Başkanlık söylemleri ve Fed’in faiz artıracağı beklentileriyle dolar dün 3.11 TL’yi aşarak rekorunu tazeledi. Gün içinde ise gevşeyerek 3.087’ye kadar geriledi Başkanlık sistemi tartışmaları ile önceki gün ateşle çıkarken, Borsa İstanbul da yüzde 1 kayıpla günü 76 bin 810 puandan ta nen dolar/TL kuru, ABD mamladı. Merkez Bankası Fed’in aralık ayında faiz artışına yeşil ışık yakmasıyla dün yeniden alevlendi. Kur AYFER ARSLAN Büyük kaçış Bu endişeler tahvil piyasasında da etkisini bankalararası piyasada en yük gösterirken, yurtdışında yer sek 3.1129’u görerek rekorunu leşik kişilerin mülkiyetinde tazelerken, Avro da 3.4204 lira ki devlet iç borçlanma senedi düzeyine kadar çıktı. (DİBS) portföyünün 7 Ekim ile Başkanlık artırdı biten haftada 754 milyon dolar azaldığı dikkat çekti. Böylelikle Jeopolitik endişeler, dolarda 4 Eylül 2015 haftasından bu ya ki küresel güçlü seyir ve geliş na tahvilde en büyük çıkış ya mekte olan ülke para birimle şanmış oldu. Yabancıların hisse rindeki satış eğilimi TL’yi bas portföyü ise aynı dönemde net kılayan unsurlar olarak öne çık 15.2 milyon dolar azaldı. tı. Özellikle başkanlık sisteminin referandum ile sonuçlanabi Yerli dövizden çıktı lecek siyasi tartışmalara neden Kurdaki yükseliş yerli yatı olması ve bu sürecin gündemi rımcıların döviz mevduatları reformlardan uzaklaştırma ihti nı da etkiledi. Yerli yatırımcılar mali piyasalarda endişe yarattı. bir süredir kurun 2.80 seviyesi Kur daha sonra gelişmekte olan ne doğru gerilemesi durumunda ülke para birimlerine yönelik döviz mevduatlarını artırmayı hızlı satış baskısının da hafifle 3 seviyesini aşması halinde ise mesiyle 3.09 seviyelerine geri döviz mevduatlarını azaltma ledi. Dolar/TL kuru bankalarası yı tercih ediyor. Son bir hafta piyasada saat 16.49’da 3.0975 dır kurda tansiyonun yükselme 3.0983 seviyesinde işlem gör sinin etkisiyle yurtiçinde yerle dü. Tahvilbono piyasasında şiklerin yabancı para cinsinden ise 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıl mevduat ve fonları azaldı. lık gösterge tahvilin bileşik fai Türkiye Cumhuriyeti Merkez zi yüzde 9.85’ten yüz Bankası (TCMB) verilerine de 9.99’e göre, yurtiçinde yerleşiklerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 7 Ekim ile biten haftada 1.6 milyar dolar gerileyerek 144.8 milyar dolar oldu. Kalın: Geçici Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise dolarda yaşanan sert yükselişin geçici olduğunu savundu. Kalın “OHAL'in şu ana kadar ekonomiye olumsuz bir etkisi olmadı. Dönemsel dalgalanmalar çerçevesinde değerlendirilmeli” dedi. Petrol 70 dolar olur Öte yandan doların seyrinde etkili olan petrol fiyatlarında da yükselişin devam edeceği öngörülüyor. Hedge fonu yöneticisi Pierre Andurand, petrolün varil fiyatının üç ay içerisinde 60 dolara tırmanacağını öngördü. Andurand, gelecek yıl ise Suudi Arabistan’ın üretim kısıtlaması halinde petrolün 70 dolara çıkmasını beklediğini dile getirdi. BP Üst Yöneticisi (CEO) Bob Dudley, pertrol fiyatlarının 2020’ye kadar 5570 dolara çıkacağı öngörüsünde bulundu. KURDA KORKUTAN TAHMİNLER Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, doların yükselişinde yurtiçi ve yurtdışı faktörlerin etkili olduğunu söyledi. Tufan, “Fed’in önceki akşamki toplantısından faiz artışına ilişkin aralık ayını işaret eden açıklamalar geldi. 2017 ve 2018’e ilişkin çok daha iyimser projeksiyon çizdi. Faiz artırma ihtimali güçlendikçe piyasalarda da ralli artıyor. TL ay başından bu yana yüzde 3 değer kay betti. İçerde başkanlık sisteminin tartışılması, sınır ötesi operasyonlar nedeniyle TL gelişmekte olan para birimlerine göre negatif ayrışıyor. Çünkü bütün bunlar siyasi belirsizlik süreci yaratıyor. Merkez Bankası gelecek hafta yapacağı toplantıda üst bantta indirime devam ederse kurdaki yükselişin devam etmesi beklenebilir” diye konuştu. Commerzbank’a göre ise TL yıl sonunda 3.20 seviyelerinde dengelenebilir. Saxo Bank FX Strateji Müdürü John Hardy, bir yıl içinde kurun 3.50’nin üzerini görebileceğini öngördü. Kültür sanata destek az İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’de hem kamu hem özel sektörün kültür ve sanata daha fazla destek olmasını beklediklerini söyledi Canan BaşaranSymes ‘Olağanüstü hal aşılmalı’ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen BaşaranSymes, içerideki ve dışarıdaki gelişmelerin birbirinden bağımsız olarak görülemeyeceğine işaret ederek “Olağanüstü hali aşmış, demokratik ve toplumsal uzlaşmasını sağlamış bir Türkiye’nin uluslararası plandaki karşılığının da barışçı ve itibarlı bir ülke olması gerekir. Oldukça zor bir dönemden geçerken, iyimser olmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var ama gerçekleri de yadsıyamayız” diye konuştu. ABD ilişkileri üzücü BaşaranSymes, Türkiye ABD ilişkilerinin stratejik ya da model ortaklık olarak ad landırılan Obama döneminin başlangıcındaki iyimser dö nemlerden yakın coğrafyada ki gelişmelerin etkisiyle bir ölçüde uzaklaşıldığını söyledi. BaşaranSymes, ‘ABD Baş kanlık Seçimleri: İç Dinamik ve Küresel Etkiler’ konferansın da yaptı Kadlöenaeğmaisı ddrKtYtvTseeeioÜıeaunrmrtnvvrSeliKiuaruskrİyeaAlnlniüuildglğ,DdceriöÜiGüiayasrGvtoyeğieTeereenaDvÜn.nlseYiirSnğeıZl.ö’iİinlSaBnAsgSafeeaDeeöekthnrrikrAameeAeBli ğı konuşmada, “Ortak çıkar ve dengelerimizden ziyade karşıtlık noktalarımız son dönemde daha çok ön plana çıkmaya baş ladı, bu son derece üzücü bir geliş me. Türkiye’nin bölgesel ve gü venlik kaygılarına daha duyarlı ve dayanışmacı; ancak demok rasisindeki ciddi sorunlarını da normalleşme, evrensel stan dartlarda özgürlükler, laik hu kuk devleti, toplumsal uzlaşma ve bölgesel barış yönünde aş masını kolaylaştırma yönünde atılacak adımlar hepimizin dile ğidir” dedi. l Ekonomi Servisi Anar Mammadov Deniz Aktürk Erdem Bülent Eczacıbaşı Deniz Ova Tasarım Bienali’ne 4.5 milyon TL bütçe 3. İstanbul Tasarım Bienali, Beatriz Colomina ve Mark Wigley küratörlüğünde “BİZ İNSAN MIYIZ?: Türümüzün Tasarımı: 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl” başlığıyla gerçekleştirilecek. Bienal, insanlığın başladığı andan itibaren tasarımı yeniden düşünmeyi hedefliyor. Bienalde bu yıl 13 ülkeden mimarlardan sanatçılara, tarihçilerden yönetmenlere, koreograflardan arkeologlar ve bilim insanlarına, 250’ye yakın katılımcının 70’in üzerinde projesi yer alacak. İki yılda bir düzenlenen Tasarım Bienali için bu yıl 4.5 milyon TL bütçe ayrıldı. 2014’te 102 bin kişinin ziyaret ettiği bienalde bu yıl bu sayının aşılması bekleniyor. 20 Kasım’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin bu yılki sergi mekânları Karaköy’deki Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, StudioX İstanbul ve DEPO, Bomonti’de yer alan Alt Sanat Mekânı ve girişin müze biletiyle yapılacağı İstanbul Arkeoloji Müzeleri olacak. 3. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında, Türkiye’deki tasarım tarihinin Tanzimat’tan bugüne uzanan son 200 yılına odaklanan “Türkiye Tasarım Kronolojisi” adlı bir proje de gerçekleştiriliyor. İKSV’nin tüm festivallerine öncü Sponsor Eczacıbaşı Holding, resmi iletişim sponsoru Vodafone, resmi taşıyıcı DHL, konaklama sponsoru The Marmara Collection, sigorta sponsoru Zurich Sigorta, sağlık sponsoru Memorial Sağlık Grubu ve servis sponsorları Navitas. GFK, directComm Marketing Group ile AGC destek veriyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ENKA Vakfı, Petkim ve VitrA eş sponsorluğunda düzenlenen 3. İstanbul Tasarım Bienali, 22 Ekim’de kapılarını açıyor. Bianelin tanıtım toplantısı İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova, İstanbul Tasarım Bienali eş sponsorları ENKA Vakfı, Petkim ve VitrA yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’de kamu ve özel sektörün kültür ve sanata desteğinin çok zayıf olduğunu belirterek, “Kamudan değerli destekler alıyoruz ama bu da sadece belli makamlar aracılığıyla oluyor. Özel sektörden bugüne kadar yeterince destek göremedik. Kültür sanat etkinliklerinde sponsorlara büyük görev düşüyor. Tasarım bienalinin bütçesinin yüzde 75’e yakını sponsorlardan” dedi. Tasarım önemli Yurtdışında marka olan şirketlerin en temel özelliğinin tasarım olduğunu vurgulayan Eczacıbaşı, “Bizi orta gelir tuzağından kurtaracak faktörlerin başında tasarım ve inovasyon geliyor. Eskiden bir ürünün nerede üretildiğine bakılırdı. Şu anda ise nerede tasarlandığına bakılıyor. Eczacıbaşı Topluluğu cirosunun yüzde 45’ini yurtdışı gelirler oluşturuyor” diye konuştu. Milli Piyango’da teklif tarihi ertelendi Bu yıl içinde özelleştirilmesi planlanan Milli Piyango’da teklif tarihi ikinci kez ertelendi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ilanına göre, ihalede ön yeterlilik son başvuru tarihi 14 Ekim’den 10 Şubat 2017’ye, son teklif verme tarihi ise 8 Kasım’dan 10 Mart 2017’ye ertelendi. Mega iptal AKP’nin çılgın projelerinden Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi’nde etüt, proje ve mühendislik hizmetleri için yapılan ihale iptal edildi. İstanbul trafiğini rahatlatacağı öne sürülen 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi’nde etüt, proje ve mühendislik hizmetleri için yapılan ihale, geçerli mali teklif veren istekli sayısının üçün altına düş mesi nedeniyle iptal oldu. Proje bedeli yaklaşık 30 milyon lira olarak belirlenmiş ve bu yıl için etüt çalışmalarına 7 milyon 500 bin lira ödenek ayrılmıştı. Avrupa Yakasında Hasdal Kavşağı’ndan Anadolu yakasında Çamlık Kavşağı’na karayoluyla 14 dakikada geçileceği savunulan hattan günde 6.5 milyon yolcunun yararlanması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Proje okulları... 10 yıl sonrası... Haber şöyle: Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencileri 70 öğretmenlerinin sürgüne gönderilmesi üzerine bu sabah derslere girmeyerek oturma eylemi yaptı. Okul müdürü ise öğrencileri disiplin cezası ve devamsızlıkla tehdit etti. Liseliler, eylemin nedenini, ‘Okulumuzun 3 yıl önce proje okulu ilan edilerek, kulüp faaliyetlerimizin, festivallerimizin yapılamamasına neden olunması ve bu uygulama ile KAL ruhunun yok edilmeye çalışılmasıdır’ şeklinde ifade etti. Şimdi şöyle birkaç yıl ileriye gidelim isterseniz... 10 yıl sonrasına. Yani 2026 yılına.. Son elde kalan iyi, köklü okulların da proje okul adı altında imam hatip versiyonlarına dönüştürülmesi ile, tam da iktidarın istediği şekilde dindar ve kindar nesillerin yetişmiş olduğu Türkiye’ye bir göz atalım. 10 yıl sonra Türkiye nüfusu 82 milyon. Suriyelileri de ekleyin 85 milyon. Dindar, kindar, milliyetçi, muhafazakâr ve eğitimsiz bir nüfusun büyük çoğunlukta olduğu bir ülke... Peki, ne yapacak bu insanlar? Nasıl iş bulup çalışacaklar? Nasıl yaşayacaklar? Evrensel değerlerden ve çağdaş eğitimden uzaklaşıldıkça opera, bale, klasik müzik, caz, sanat galerileri, müzeler... onlara ne olacak? 10 yıl sonra okullarda başı açık eğitim görmek isteyen öğrenciler hiçbir baskı görmeden okuyabilecekler mi? Dünyanın 18. büyük ekonomisi olup da bir partinin tek başına iktidar olmasına karşın insani gelişme endeksinde sürekli gerileyen bir ülkeyiz. OECD ülkeleri arasında da toplumda eşitsizliğin en kötü olduğu üçüncü ülke. Peki, bu ülke bu insan profili ile ne yapacak? Bundan iki sene önce Malatya’da bir grup ortaöğrenim öğrencisi ile sohbet etme imkânı bulmuştum. Türkiye’nin hangi kıtada olduğu, komşularının kim olduğu, örneğin Bangladeş ya da Cezayir’in nerede olduğu gibi sorulara bile yanıt alamadığımı söylesem... Malatya sadece bir örnek, emin olun ki İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde de bu soruların yanıtını bilmeyen aynı yaşta öğrenciler var. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politikalar Forumu’nun Prof. Ayşe Buğra liderliğinde hazırladığı 50 sayfalık rapor dehşet verici bir Türkiye tablosu ortaya koyuyor. Türkiye’deki çalışma koşulları, ölümlü iş kazaları, sendikal haklar ve tabii eğitim... Eşitsizliklerin en yoğun olduğu Türkiye’de eğitim kalitesinde çıtayı üstte eşitlemek yerine altta eşitlemek de bir fikir tabii. Bu eğitimsizlikle Sanayi 4.0 Ancak göz ardı edilen bir husus var. İçinde bulunduğumuz dijital çağ, bilgi ve nitelikli insan odaklı. Sanayi 4.0 kapıda. Standart işçiliğin yerini uzman mühendislere bırakacağı bir dönemdeyiz. Artık üretimin süreçlerini insanlar değil makinelerin denetleyeceği, birbirini anlayan makinelerin sürece hâkim olacağı bu dönemde iş çevrelerinin istihdam kriterleri de değişiyor ve çıta gitgide yükseliyor. Eğitim süreçlerinden istenen insan profili; nitelikli, disiplinler arası etkileşimle düşünebilen, yetenekli, eğitim hayatında iken iş tecrübesi kazanmış iletişimi güçlü, dil bilen ve diğer birçok meziyeti üzerinde taşıyan insan profili. Ezberci eğitim değil yani... Bireysel yeteneklerin geliştirilebileceği, iş hayatına da entegre olabilmiş okul yapılanmaları. Hayvanat bahçesi müdürünün TÜBİTAK’a müdür yardımcısı olması ile mi gerçekleşecek bu? Ya da televizyonda bir tartışma programında bir akademisyene yöneltilen “sen çağdaş mısın” sorusuna “Hayır ben çağdaş değilim. Müslümanım” yanıtı verenler ile mi? Liseli gençler, okullarının başına gelecekleri daha aylar önceden görmüş ve tepkilerini eylemlerle göstermişlerdi. İşin en acısı, o zaman bu tepkileri kitlesel hale getirebilmiş olsaydık, ana muhalefet partisi bu konuyu gerçekten sahiplenmiş olsaydı belki de bu noktaya gelmeyebilirdik. Yılın Kadın Girişimcisi Yazıcı ve Mene oldu Garanti Bankası’nın, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) işbirliğiyle bu yıl 10. kez gerçekleştirdiği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması sonuçlandı. Yarışmada, Dress Best Uniforms’un kurucusu Rana Tülin Yazıcı ve Mene Research’ün kurucusu Şule Mene “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” seçildi. Ödül töreninde konuşan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, “Yarışmaya katılan kadınların yüzde 85’i çevresindeki kadınları girişimcilik konusunda etkiledi. Yarışmada birinci olmuş kadın girişimcilerin cirosunda ise ortalama yüzde 40 artış oldu. Her yıl, birbirinden değerli başarı hikâyelerini dinlerken gerçek anlamda ‘krizi fırsata çevirmiş’ kadınlarla tanıştık. Tanışmaya da devam ediyoruz” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle